| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Özkiyim, Kadiköy Belediyesi 4.Tiyatro Festivali kapsaminda Selamiçesme Özgürlük Parki’nda (…)


Özkiyim, Kadiköy Belediyesi 4.Tiyatro Festivali kapsaminda 09 Augustos Çarsamba 21.00’de Selamiçesme Özgürlük Parki’nda sergilenecek..


Bizim Tiyatro; 2006-2007 döneminde, Zafer Diper’in oyunlastirip yönettigi Soytarisoy ile Metin Yegin’in yazdigi Patronsuzlar adli oyunlari sahneleyecek ve Özkiyim, Istanbul gösterimleri ve turneler biçiminde sürecek...

Özkiyim / Oyunlastiran-Yöneten Zafer Diper / Yönetmen Yardimcilari Figen Samli - Asli Tasoglu Hakan Bulut - Sevil Akkel / Film-Kurgu Behçet Ilhan / Isik ve Müzik Düzeni Süreyya Karaduman - Yilmaz Alp / Oynayan Karl Schmitt Zafer Diper

Oyunun kahramani Karl Schmitt, Berlin dogumludur. Çocuklugunu ve ilk gençlik yillarini bu kentte geçirirken, 68 kusaginin tanigi olur, düsünsel temellerini bu dönemde olusturur. Ancak bir eylem sirasinda tutuklanir, iskenceye maruz kalir ve bir süre hapis yatar. Mapus hayatinin ardindan dünyanin dört bir yanini dolasip, belgesel filmler yapar. Çekecegi son filmin konusu ise ‘kendisi’ olur. Yasadigi tarihsel süreci, filmlerden, belgesellerden kurgulayarak anlatmayi, geriye bir veda kaseti birakarak, özüne kiymayi düsünür. Bunu yapmayi amaçlarken de, özkiyimin tarihçesine girmeyi, yüzyilin diger taniklarina rol vermeyi tasarlar; Debord’a, Gary’e, Amery’e, Levi’ye, Vietnamli Kiz’a, Strauss’a… Radikal

Yirmi bes yil, bir tiyatronun yasaminda önemli bir süredir. Toplulugun toplumla bütünlestigini gösterir. ‘Kurumlasma’ gerçeklesmistir. Ancak, bizim ülkemizde ‘kurumlasma’yi saglamak için, tiyatroda ‘delikanlica’ çabalarin hiç durmamacasina sürmesi gerekir. 2006’da kurulusunun 25.yilini kutlayan Bizim Tiyatro ve kurucusu, genel sanat yönetmeni, bas oyuncusu Zafer Diper, hep ‘delikanli’ kalmistir bu yüzden…Özkiyim, yine Diper’in yorumuyla sergilenen Yargi, Ölüm Uykudaydi yapimlariyla birlikte, insanin insana uyguladigi vahsetin boyutlarini inceleyen bir ‘tek kisilik oyun’lar ‘üçlemesi’ olusturuyor. Özkiyim, 68 kusaginin yasantisindan bugüne gelen sinemaci Karl Schmitt’in öyküsünü anlatiyor. Iskencenin düsünceden ve bedenden silinmeyecek izlerinin yasama eylemini nasil zora kostugunu ve insani ‘özkiyim’ noktasina getirebilecegini algilayan Schmitt’i, ardindan birakacagi veda kasetini hazirlama süreci içinde izleriz. Bu kasette yalniz Schmitt’in degil, benzer deneyimlerden geçerek ‘son’a ulasmis-tanidik ya da tanidik olmayan- baska insanlarin görüntüleri ve öyküleri de vardir. Meddahlik anlayisinin çok ötesine giderek, ‘anlatma’ ile ‘canlandirma’yi ‘iç içe kilan’, ‘canlandirilan’ kisilerin sayisi artsa da yer yer ‘içsellestirme’nin uç boyutlarina ulasan bir ‘tek kisilik oyunculuk’; üç bes parçayi geçmeyen sahne gereçlerine çok çesitli islevler yüklenmesi; oyunlar nerede geçerse geçsin, dekorsuz ‘uzam’da hep bir ‘hücreye tikilmislik’ duygusunun yaratilmasi; yalin bir isik kullanimi yoluyla sahnelerin birbirine eklemlenmesi; perde arasi olmayan, sahnedeki bunaltici yasantiyi seyirciye de geçirmeyi amaçlayan bir gösterim anlayisi. Bizim Tiyatro’nun yirmi bes yillik tarihi içinde üç kez (Yargi, Ölüm Uykudaydi, Özkiyim) gündeme getirilen bu biçem ile seyircinin savas, sömürü, iskence karsisinda duyarli olmasi amaçlaniyor. Soguk Savas sonrasi dönemin bozbulanik ortaminda bu duyarliga belki her zamandan çok gereksinme var. Bizim Tiyatro ‘delikanlilik’ görevini yapiyor.. Biz mideye gülle gibi oturan bir ‘Zafer Diper Üçlemesi’ olarak nitelendirelim bu ürünleri.. Nice yillara, nice oyunlara… Aysegül Yüksel / Cumhuriyet

“Iskence edilen biri, iskenceli olarak kalir.”…Zafer Diper ve Bizim Tiyatro, tiyatro emegi tarihlerinin 25. yilini kutluyorlar ve “Özkiyim” baslikli oyunlari ile yine çizgilerinden sapmadan, tiyatronun toplumu uyarmak, uyandirmak amaçlarini da göz ardi etmeyerek, hepimizi Frodo’nun görünmezlik pelerini altinda simsicak ve güvende saklayan kayitsizlik ve unutma illetini dert ediniyorlar…Özkiyim’in “tek kisilik” ifadesi kuskusuz ironik, çünkü Zafer Diper birçok kimlik giyinerek, birçok kisiligi temsil etmek zorunda. Bu ayni zamanda, izleyiciye de bir uyari. Her iki tarafi da iyi bil, gözlemle, empati kur ki, bu kiyima “özkiyim” ile mi karsilik vereceksin, yoksa direnerek mi, hayatta kalarak mi; karar veresin… Diper ve arkadaslari, vahsi kapitalizmin baskinlarina, soygunlarina, cinayetlerine, soykirimlarina, talanci düzenine, insan onurunu ayaklar altina alan söylemi ile küresellesme adi altinda yeniden tezgâha sürülen emperyal emellerin agirliginda onurunu korumaya çalisan bir Karl Schmitt yaratmis… Tipki Karl gibi, oyunda ona eslik eden nesneler de, sanki insanin nesnelesmesine karsi çikar gibi, Karl’i tamamlamak üzere degisip dönüsüyorlar. belgesel ve film alintilarindan da yararlanilarak (geride yine Diper’in o tok, güzel sesi) farkli kimliklere bürünen nesneler oyuncularmis/ karakterlermis gibi islevsel oluyorlar. Bu nesneler arasinda demir çubuk, sandalye, masa, uzaktan kumanda aleti, bir çift çorap, belgeselin gösterildigi beyaz perde, video kasetleri ve kuskusuz Diper’in yerli yerinde ve müsrifçe degilse de acimasizca kullandigi bedeni…Oyun bir özsorgulama. Iskence edilenin ve hep iskenceli kalacak olanin kendisini, utanç tarihini sorgulamasi. Insan özkiyim noktasina nasil gelir, getirilir? Bu noktada, sevgilinin terk etmesi benzeri sudan sebepler degildir özkiyima gelis noktasinda.. Evrensel ve nesnel, bütün insanligi ilgilendiren ayiplaridir insanin kendisini bu noktaya getirmesine yol açan. Evrensel ve nesnel olanin böylelikle nasil da öznel oluverdigi gözler önüne daha kolaylikla seriliyor, kayitsizligin saçmaligini vurgulayarak… Cürüm ve insanliga kiyis alaninda da ne yazik ki yaraticiligini çalistirmistir insan, kendi tarihi boyunca ve kanla islemistir bindallisini yeryüzü üstüne… Karl’in içindeki ötekinin, sizofrenik bir öteki olmadigi ortadadir. O öteki biziz. Izleyiciler bu öteki ile özdeslesip, empati ile, durduklari yeri sorguladilar. Bu ötekinin devlet içi derin devlet göndermeleri de ayrica düsünme konusu. Beden ve devlet iliskileri düsünüldügünde, baska uzamlarda, baska yan anlamlar kazanan bir metin çikmis ortaya. Rahatsiz ediciydi…Woolf gibi cebine tas doldurup irmaga birakmak bedeni yabancilasmanin göstergesidir. Diper o bedeni sahneye atmayi, kafamiza kafamiza çalmayi, bellegimize vurmayi yeglemis. Oyuncu, aktör, yazan, eden Diper’i dakikalarca ayakta alkisladik. Emegine, zekâsina, bedenine, yüregine saglik. Yusuf Eradam / Evrensel

Özkiyim’da Zafer Diper olaganüstü bir performans gösteriyor. Sahnede on üç kisilige girip çikiyor. Ayrica, sahnede nesne kullanimi olaganüstü… Gülnaz Biçakçi / Tavir

Diper,uzun yillar oynadigi Yargi’nin ardindan,Özkiyim’la yeniden çarpiyor seyirciyi. Semra Çelebi/Radikal-C.tesi

Bizim Tiyatro, 25.yilinda yeni bir oyunla karsimiza çikiyor: Özkiyim..Çesitli kaynaklardan yararlanarak oyunlastirilan ve Zafer Diper’in yönettigi - oynadigi tek kisillik bu oyunda Diper ve ekibi, 68 kusagindan bir Alman belgeselcinin geriye bir veda kaseti birakmaya karar vermesi ve bu süreçte kendisiyle, hayatla ve yasadigi zamanla yüzlesmesini, etkileyici ve sarsici bir dille sahneye tasiyor… Suat Kavukluoglu / Hürriyet

izim Tiyatro, kurulusunun 25.yilinda, deyim yerindeyse, insanin tüylerini ürperten Özkiyim oyunuyla izleyicilerin karsisina çikiyor..Zafer Diper’in, kendi bedeninde canlandirdigi 13 farkli rolü, arasiz bir saat kirk dakika boyunca-büyük bir performansla sergilemesi, seyircinin dakikalarca ayakta alkislamasini da beraberinde getiriyor. Aydin Orak / Ülkede Özgür Gündem

Ülkemizde demokrasi, sivillesme ve baris sürecinin gelismelerle engellenmek istendigini her asamasinda gören; engellemelerin her an siddet ve çatisma ortamina dönüsebilecegi kaygisini tasiyan ender aydinlarimizdan birinin, daha dogrusu kuskularini tiyatro sanatiyla dile getiren sanatçi “pir”in oyunundan yeni çikmistik. Sahnede olanlara sasirmistik. Saskindik!..Sahnede Karl Schmitt ile özdeslesen Zafer Diper ya da kendiliginden Zafer Diper oluveren Karl Schmitt’ten biri ya da her ikisi birden, “muasir medeniyetler seviyesine ulasma” hedefinin cumhuriyetin kurulus ilkesi oldugunun bilincindeydi/ler. Bu ilkenin günümüzde hayata geçirilmesinin; demokratiklesmek, sivillesmek, kendi yurttaslariyla ve dünyayla barisarak hiçbir yurttasi “sözde” saymayan, hiçbir ülke ve halka düsmanlik beslemeyen bir zihniyet ve hukuka erismekle saglanacagina inaniyor/lardi.. Gene umutlarin solduruldugu günler yasiyorduk ve Zafer Diper bir kez daha sahnedeki yerini aldi, oynadi, anlatti, seyircisini silkeledi. Ayrimci, yasakçi, statükocu ve çatismaci zihniyetin dünyanin neresinde olursa olsun egemen olmasina karsiydi, öylece durdu. Sahnede gerçek bir özgürlük aniti gibiydi…Zafer Diper’in “mütevazi” likle “oyunlastirdigim” dedigi “Özkiyim”, siyasal etkinligi tiyatro eyleminin odak noktasina yerlestirmesi açisindan alkisi kesin olarak hak eden bir oyun. Oyunu yönetme biçeminde, sahneyi siyasal olaylarin bir yansimasi ve yeniden yaratilmasi olarak ele almasi dikkat çekici. Kendisinin belli ve belirgin olan siyasal dünya görüsünden yola koyularak, siyasal bilinç uyandirmayi amaçlamis ve hiç kuskum yok ki amacina ulasmis… Zafer Diper oyuncu olarak, Karl Schmitt’i çözümlerken çözümlemenin sadece zihinsel bir süreç olmadiginin ayirdina varmis. Baskaca pek çok unsuru, kendi dogasinin tüm kapasitesiyle ve nitelikleriyle “Özkiyim”a dahil etmis. Karl’in ögelerine, kendilerini açiga vurabilecekleri olabilen en genis alani vermis... Kisacasi, Zafer Diper, Bizim Tiyatro’nun 25. Kurulus Yildönümü’nde kutlanasi bir is eylemis.. Karl’a “sefil topluma olan borcunu ödetirken”, alnindan öpülmeyi hak etmis… Üstün Akmen / Evrensel

Zafer Diper, 1986 yilinda Yargi oyununu sahneler.Bu oyunla Diper, 20.yüzyilin bireysel ve toplumsal macerasini adeta sirtinda tasimaya mahkum edilmistir.. 21. yüzyildayiz ve Diper, yeni insan, yeni tiyatro sloganina uygun düsen Özkiyim’la zamanin aynasinda yeni bir görüntü olmustur.Yargi,Özkiyim’a el vermistir.Insani insanlastiran bir bellek, acilara dayanan bir yürekle insanlasmis insani, adeta Zafer Diper’in siperli onayiyla yorgun limanlara yollamistir..Özkiyim,Zafer Diper’in güçlü oyunuyla,onu evrenseldeki yerine oturtmustur. Haluk Sevket Ataseven

Bizim Tiyatro, çeyrek yüzyillik bir topluluk. Dagarini toplumcu dünya görüsü odaginda belirlemeyi, verimini de bu yönde dokumayi benimsemis bir özel tiyatro.. Nitelikçe düzeyli tiyatro yapmaya girisen, bir yaniyla toplumcu dünya görüsüne dayali, öte yaniyla tiyatro sanatinin geregi için varini yogunu harcayan topluluklarin isi zor degil, olanaksiz neredeyse! Bu topluluklar, Türk tiyatrosunun birer yüz aki elbette. Bizim Tiyatro da, topluluk olarak Zafer Diper'in yogun emegiyle, büyük çabasiyla savasimini sürdürüyor.. Yazdigi bunca oyunla, baska kaynaklardan yaptigi oyunlastirma çalismalariyla azimsanmayacak bir üretime, hafifsenemeyecek bir dagara sahip Zafer Diper…Gerek oyunlarinda, gerekse oyunlastirmalarinda ilkin çok saglam bir oyun çatisi kurmaya giristigini savlayabiliriz..Kurdugu evrende, buraya yerlestirdigi kisilerde gerçektenlik duygusu yüksek bir inandiricilik yaratiyor Diper…Bin emekli bir oyunculukla karsimiza geliyor Zafer Diper… Kutlamak için kulise girdigimde, üzerinden çikardigi fanilasini sikiyordu o. Damlamiyordu da sipir sipir ter iniyordu faniladan, musluktan sizan su gibi. Varin siz düsünün bu yirmi bes yilda kaç teneke ter döktügünü onun..Izleyin Özkiyim'i..Sahnede bir ter çiçegi halinde açan oyunculuguyla, sonrasinda yazarligiyla..Zafer Diper'in emek çesmesi önünde siz de siraya girin! Sadik Aslankara / Cumhuriyet-Kitap

Bugün tiyatrolarimizda, yasam oyununa “içinden bakabilme” ve gerçegin sorgulamasini, felsefesini yapabilmeye dönük, bunu basaran yapitlar sergileniyor. Aralarinda kanimca dünya tiyatrolariyla boy ölçüsebilecek nitelikte olanlar var. Bir örnek vermem gerekirse; hiç çekinmeden Bizim Tiyatro’nun son oyunu Özkiyim’i önerebilirim. Özkiyim, usta oyuncu Zafer Diper’in oyunlastirip yönettigi bir yapit. Bu tek kisilik oyunun olusup kotarilmasinda, yönetmen yardimcilari Asli Tasoglu’nun, Figen Samli’nin, Hakan Bulut’un ve Sevil Akkel’in de emegi geçmis. Onlar, tiyatromuzun piril piril genç yetenekleri, yarinlarin yaratici ustalari.. Diper, sahnede tek basina ama sundugu yorumda birçok kisilik sakli; daha dogrusu günümüz toplumlarinin gitgide acimasizlasip katilasan ve yozlasan, bu çarpilma içinde baskasina da, kendine de acimasizca kiyabilecek duruma gelen yüz-dökümleri, Diper’in “tek kisilik” sunumu içinde essiz bir geçit törenine dönüsüyor. Kisiliklerin iç ve dis kiyimlara dönüsen yorumlarinda; dünyayi ve yasami tasiyan-ya da artik tasiyamiyan- toplumsal düzenlerin giderek paranoyakça yozlasan süreçlerini de essiz bir biçimde sorguluyor Diper. Öyle ki oyunun baskisisi, Berlin dogumlu Karl’in 60’lardan günümüze yasam serüvenini izlerken, gerçekte yasadigimiz çagin ya da 21.yüzyila aktarilan 20. yüzyilin ürkünç sonuçlarina deggin kiyimci vahsi kapitalist düzenin, insana yönelik öz sorgusuna ulasiyor.. Diskiyimin, özkiyima dek ulastigi, evrildigi iskenceci düzende, iskenceye ugrayan, bu yüzden de “iskenceli” olarak kalmaya tutsak insanin kendisini, sürekli kanayan yaralarini, utanç tarihini sorgulamasina dönüsüyor. Ayrica oyuna eklenen kiyim belgesellerinin, filmlerin, kasetlerin, ve en ilginci de sahnedeki tüm nesnelerin (çubuklar, perdeler, sandalyeler, masa, çorap v.b.) bu yasam sorgusuna canli simgelermis gibi katilislari ve Zafer Diper’in olaganüstü, hareketli, enerjik, edimsel beden dili içinde devinisleri gerçekten görülmeye deger.. Özkiyim herseyiyle evrensel bir yorum: oyunuyla, sahnelenisiyle, oyuncusuyla çagdas tiyatromuzun bir yüzaki. Zafer Diper’in genç ve yetenekli yardimcilariyla birlikte dünya tiyatrosuna armagani bu evrensel oyunu, çagimizin düsünsel ve gerçekçi bir yorumunu, çagdas insani çagcil bir felsefeyle sorgulayan Özkiyim’i kaçirmayin derim. Tansu Bele / Türk Dili Dergisi

Bizim Tiyatro, toplumun uyuklayan vicdanini uyandirmak için yillardir çabalayip duruyor, acaba biz uyuklamayi tercih ederek ‘özkiyim’a yakin mi duruyoruz? Ragip Ertugrul / Tempo

Özkiyim’da, yine oyunculuktaki ustaligini konusturdu Zafer Diper. Müzigiyle, minimalist dekor anlayisiyla, görsel sunumlarla kolay kolay unutamayacagimiz bir oyun izlettirdi bize. Altay Öktem / Penguen

Karl Schmitt 68 kusagina katildiginda halkin gerçek çikarlari için bilinçlenmesi, direnmesi gerektigini ögrenmis. Hapse düsmüs, iskence görmüs, toplumsal haklar, emek için direnip hapse düsenlerin “Intihar ettiler” denilerek nasil yok edildiklerini yasamis. Mapustan çikinca dünyanin en uzak köselerine kadar gidip fasizmin, irkçiligin, iskencenin, kapitalizmin ve emperyalizmin çirkin yüzlerini, bunlarin birbiriyle iliskisini açiklayan belgeseller çekmis. Sonunda dünyanin daha da kötüye gittigini görünce “kendi seçimiyle yasamaya deger bulmadigi bu dünyadan öbür tarafa viijjd diye geçmeyi” seçmis, ama özkiyimi geride kalan insanlarin isine yarasin istemis, vedâ mektubu yerine çektigi belgesellerden bir kaset hazirlamis, vedâ kaseti. Gerçekte bu kaset-mektup her birimize yazilmis; bana, sana, ona, hepimize… Kaset-mektup yerine varacak mi? Bu önemli bir soru! Karl Schmitt’in yasamini oyunlastirarak Zafer Diper ve yönetmen yardimcilari bu soruya yanit vermisler: Eger seyircisi olursa kaset-mektubu artik yerine varmis sayabiliriz. Seyirci olmazsa “mektup hep yolda olacak”. Sahtekarliklarla dolu dünyamizda, bu denli saf biçimde kendini insanlarin mutlulugu için kurban eden birini görmezden gelebilir miyiz? Karl Schimitt’in anisina ihtiyacimiz var. Onun kararliligina, cesaretine; bize gösterdigi yakin tarihimizi, yakinlardaki ortak bellegimizi bilinçle animsamaya ihtiyacimiz var. Çok degerli bilgiler veriyor. Günümüzde genellikle gereksiz bilgiler çöplügünde yasarken, Zafer Diper’in verdigi bu bilgiler oyuna öyle güzel yedirilmis ki, merakla ve doymak bilmeden heyecanla saldiriyor beynim, “geçmiste olanlara ibretle bakin ve onlarin yine tekrarlandigi dünyamizda, biz bilincimizi teslim ettigimizde, neler olacagini anlayin” diyor kisaca. Uyanin ey insanlar, örgütlenin, birlesin, bu emperyalizm oyunlarina, fasizme karsi durun, diyor..Küresel bellegi tazeleyin, farkinda olun, ve karsi koyun diyor.. Zafer Diper ne felsefi kuramlara dayali sözler söylüyor, ne edebiyat paraliyor, ne de iri laflarla kahramanlik taslayarak konusuyor. Sloganlarla da konusmuyor. Yakin tarihten, yasadiklarimizdan, belgelerden süzülüp gelen, gerçek bir kahramanin, bir devrimcinin ve onu ele alan bir tiyatro adaminin beyinlerinden, yüreklerinden geçerek oyuna giren düsünceler bunlar. Zafer Diper’in kurgulamasi son derece basarili, tiyatroyla birlestirilmis belgeseller bize uygar devletlerin öteki yüzünü gösteriyor.. Yasadigimiz çagda kazanç hirsiyla yaratilan tüketim toplumlarinin içi bosaltilmis insanlari bu oyunu görsün ve uyuklayan vicdanlari uyansin isterdim.. Daha çok petrol, dolar ugruna savas makinalari insanlari kiyma yapmaya devam ederken küresel biçimde onlara karsi çikma ve birlik olma cesareti asilayacak gerçek kahramanlari tanimalarini isterdim.. Kazanç hirsi azginlastikça dünyanin iyilesmeyen yaralari da çogaliyor. Simdi yasadigimiz su felaket dolu günleri dünyamizin geçmiste yasadiklarimizin bir parçasi, devami oldugunu vurguluyor, bir bütünlük olusturuyor kaset-mektup Özkiyim. Tarihsel bütünlük içinde emperyalizmin neler yaptigini belgeleriyle görmek, bellegi tazelemek isteyenler için olaganüstü bir firsat bu oyun. Unuttugumu hatirlayarak, yeterince bilmedigim pek çok yeni sey ögrenerek çiktim salondan. Zafer Diper’in çesitli kisileri oynamasi seyirci için bir oyunculuk söleni, konservatuvar ögrencileri için çok önemli bir dersti. Zafer Diper’i oyundan sonra kuliste kutladigimda ter içindeydi. Bu terin kutsal oldugunu söylemekten kendimi alamadim. Evet, gösterdigi performans ve cesaret her zaman oldugu gibi yine müthisti. Ama o yüce gönüllülükle asistanlarinin emegini vurguladi. 25. yilinda Bizim Tiyatro’yu, basta Zafer Diper olmak üzere bütün çalisanlari kutluyorum. Yildiz Cibiroglu / Birgün

Özkiyim’in yönetmen yardimcisi Figen Samli “Yasamla Ölüm Arasinda Sürüp Giden” adli yazisiyla-oyunlarini anlatmis program dergisinde: “Sömürge savaslari, iç savas katliamlari, bütün savaslardan daha çok insanin açliktan ölmesine yol açan dünya ekonomisi. Geçmiste tüm korkunçluklari kat kat asacak ekolojik felaketlere gebe endüstri toplumu, küresellesme sürüyor. Katolik kilisesi ve Engizisyon mahkemelerinden bu yana kurumlasmis iskenceler ve insanligin siddete yönelik talepleri, ayrimcilik ve irkçilik, öncesi ve sonrasiyla yüzyil tarihinde yerini buluyor. Ve bu uygarlik bunaliminin ortasinda insanligi düsünen, insanligin-özüne kiyan-tarihini düsünen bir insan..Bir türlü huzura kavusamamis dünya, bir türlü huzura kavusamamis bir insan..Bizim Tiyatro, bu insana Karl Schmitt adini veriyor. Kendi ölümünün tasarimiyla karsi karsiya gelmis bireyin çarpici ve buz kesmis gerçekligini tasiyor sahneye…” Iskence edilenin ve hep iskenceli olanin kendisini, utanç tarihini sorgulamasi biz izleyenlere sadece oyunu muhtesem profesyonellikle oynayan Zafer Diper’i ayakta alkislamaktan baska bir sey birakmadi..Özkiyim, AKM’yi yikti da geçti. Mehmet Özdemir/Karadeniz Postasi

Özkiyim…Bizim Tiyatro, ‘vahsi kapitalizmin etkileri üzerine düsündüren oyunlar seçiyor hep.. Bizim Tiyatro: ”Düsmana inat” geçen 25.yil… Cevahir Evren / Birgün

Özkiyim muhasebesi etrafinda dönen oyun, bütün bir yüzyilla hesaplasmanin da belgesi niteliginde.. Özkiyim'dan, ne karakterle özdeslesip bir kahraman edasiyla çikiyorsunuz ne de yilgin, yenik. Bogazinizda yumrular, karninizda bir yumrukla salonu terk ederken, geride kalan yüzyili düsünmeye koyuluyorsunuz. Bunca eziyet, bunca ölüm, aci, kayip, savas, iskence, sefalet..Ne içindi? Özgür Erbas / Cumhuriyet-Dergi

Bizim Tiyatro, 25. yilinda Özkiyim adli sarsici bir oyunla tiyatroseverlerin karsisina çikiyor. Eser tek kisilik oyundan çok bir sölen havasi yaratiyor sahnede. Tek bir kiside 13 ayri karakteri de içinde barindiriyor. Zafer Diper, her zamanki gibi performansiyla yine tek basina sahnede devlesiyor. 68 kusagindan bir Alman belgeselcinin kendisiyle hesaplasmasi, Diper'in yorumuyla olaganüstü anlatiliyor. Bir anda oyunun içine daliyorsunuz, içiniz aciyor, tam olamaz dediginiz noktada usta tiyatrocu, oyunculugunu yükselterek sizi oturdugunuz sandalyeye mihliyor. Siddetle, yasamin baska yakasini görmek isteyenlere, biraz da nefes niyetine tavsiye ediyorum… Betül Memis / Vatan

Onurlu bir yasam savasi vererek 25.yili geride birakan Bizim Tiyatro’nun repertuarinda söyleyecek sözü olan cesur oyunlar yer aldi hep..Özkiyim’la Zafer Diper, tiyatro adina yine zoru seçmis.. Rengin Uz / Posta

68 kusagindan bir Alman belgeselcinin kendisiyle hesaplasmasini konu alan oyun, Zafer Diper’in yorumuyla olaganüstü bir sekilde anlatiliyor… Müjgan Yildirim / Karaf

“Üstüne tiyatrocu tanimam” dediginiz sanatçilar var mi? diye sorarsaniz, var, derim, ama özellikle bir kisi var ki..bu kisi Zafer Diper’dir..20.yildir Yargi adli tek kisilik bir oyun sergiliyor ve simdi de Özkiyim.. Müthis, inanilmaz bir performans! Bu oyunlari Zafer Diper’den seyretmeyen hayatta tiyatro seyretmemis demektir. Hasan Uysal / Lacivert Dergisi



Paylaş      
Yorumlar

Bu Haber Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 660
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 


    Güncel Haberler     En Çok Okunan Haberler
Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
Hangisi Karısı, 5. Sezonunda!
    Tüm Haberler

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Haberler
    Bu haberin yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer haberler aşağıda listelenmiştir...

  • Beyaz Tebesir Tiyatrosu'ndan Yeni Oyun! (…)
  • Ismail Dümbüllü Ödülleri Dagitildi (…)
  • Kültür Bakanligi'ndan “DESTEK” Açiklamasi (…)
  • DOT Yeni Sezona Hazir (…)
  • Izmir'de Tiyatro (…)
  • Mitos-Boyut Tiyatro Yayinlari 2. OYUN YARISMASI  (…)
  • Oyun Atölyesi, "HIRÇIN KIZ"in Provalarina Basladi ! (…)
  • 1.Izmir Düs Günlerine Çagri (…)
  • Konservatuar Sinavlarina Hazirlananlara... (…)
  • 4.Kadiköy Tiyatro Festivali (…)
  • Özkiyim, Kadiköy Belediyesi 4.Tiyatro Festivali kapsaminda Selamiçesme Özgürlük Parki’nda  (…)
  • Degisim Atölyesi Oyunculari "Ulrike Meinhof" Adli Oyunla Sahnedeler! (…)
  • Traktör Römorkunda Gölge Oyunu (…)
  • Foçalilar Sokakta Tiyatroyu Sevdi! (…)
  • Memurlar Vakfi (ME-VA) ve Seyir Tiyatrosu Oyuncularindan Dev Bulusma : Memurluk Hali  (…)
  • Fikret Terzi’nin “Akilli Soytari” Adli Oyunu, Yayin Sahnesinde “Perde” Dedi! (…)
  • Foçalilara Sokakta Tiyatro! (…)
  • Tiyatro Oyunevi Sahnesiz Kaldi! (…)
  • Bizim Tiyatro, 2006-2007 döneminde, iki yeni tasariyi gerçeklestiriyor (…)
  • Gaziantep Sehir Tiyatrosuna Kavusuyor !  (…)
  • Genç Tiyatrocular Yeni Bir Olusum Için Yola Çikti  (…)
  • "Beni Ben mi Delirttim?" Ortaoyuncular (…)
  • Üçüncü Zil'den Yeni Oyun! (…)
  • Memorial Saglik Grubu Tiyatro Kulübü'nden "Kadinlik Bizde Kalsin" (…)
  • NHKM-29 Haziran Persembe 21:00 (…)
  • Cücenoglu'nun Oyunlari Bulgaristan'da! (…)
  • Tiyatro Anatolia Yaz Okulu Açiyor - Sivas (…)
  • Seyir Tiyatrosu Bu Kez ''CENNET''de (…)
  • “Gezici Tir Tiyatrosu” Yollarda! (…)
  • Gaziantep Büyüksehir Belediyesi Sehir Tiyatrosu Açiliyor! (Seçmeler 1-2 Temmuz'da) (…)
  • Türkiye 8. Drama Liderleri Bulusmasi ve Ulusal Drama Semineri - Izmir - 23-25 Haziran  (…)
  • 31. Ulusal Ismet Küntay Tiyatro Ödülleri açiklandi (…)
  • Bizim Tiyatro "Özkiyim" Sahnelenmeye Devam Ediyor! (…)
  • Tiyatro Oyunevi Avrupa'da! (…)
  • "Kadin Oyunlari" - Son Gösteri (Beyaz Tebesir Tiyatrosu) (…)
  • Beyaz Tebesir Tiyatrosu'ndan Afis Oyunculari'nin Manifestosuna Tepki ! (…)
  • Afis Oyunculari'ndan Küçükçekmece Belediyesi'ne Tepki (Manifesto) (…)
  • Bilinmeyen Tiyatrolar Festivali Programi (…)
  • Mahser-i Cümbüs Sezonu Kapatiyor - Son 3 Oyun!! (…)
  • TRANSIT, Istanbul Dogaçlama Günleri Programi (…)
  • Dünyayi Sar(S)an Bir Oyun : Guguk Kusu (…)


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..