“Tiyatronun Genel Sanat Yönetmeni’nin işine karışma yetkimiz yoktur…” deyip, ardından gazetelere çeşitli suçlamalarda bulunmak, kuşku uyandıran bir çelişki içermiyor mu? Bir toplumun saygıdeğer duyarlıklarını rencide etmeye yönelik, provoke edici bu söylem, bu kuşkuyu başka tatsız ve tehlikeli olayların oluşabileceği yönünde beslemiyor mu? Bu tavır, tiyatromuzu köşeye kıstırıp seyircisinin gözünde “sansürcü” göstermeye vesile olmayacak mı?

Tiyatro Yönetimi bu durumda elbette, kendi çalışanından kendi seyircisine kadar herkesi koruma altına almayı düşünecek ve bu yönde davranacaktır. Bu korumacı tavır, bütün incelikleri hesaba katılmadığında, çeşitli tatsız dedikoduya neden olmayacak mı?

Bütün bunlara neden olan, sanattan yana olmayan bu tavrı şiddetle kınıyoruz.

İ.B.B. Şehir Tiyatrosu kuruluş amacına uygun olarak, gündelik siyasete, etnik ve dinsel çatışmalara alet olmamayı ilke edinmiş bir sanat kurumudur. Tiyatro çalışanlarımıza ve seyircilerimize duyurulur.