Ümit Denizer tarafından yazılan, üçlemenin gençlik oyunu Her Şeyin Bir Sınırı Var  ile Franz Kafka’nın aynı adlı romanından uyarlanan üçlemenin yetişkin oyunu Dönüşüm, bu hafta boyunca  Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde izleyicilerini bekliyor. Üçlemenin çocuk oyunu Benim Arkadaşım Yok ise, 17-18 Ocak tarihlerinde, yine Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde küçük tiyatroseverler için sahnelenecek.

Değişim Üçlemesi’nin gençlik oyunu Her Şeyin Bir Sınırı Var’ı Turgut Denizer yazdı, Ümit Denizer yönetti. Oyunda, iki ülkeyi ayıran sınırda görevli iki askerin, önceleri düşmanken, zamanla birbirleriyle insani bir ilişki kurmaları ve dost olmaları anlatılıyor. Oyunda Şeyda Aslan, Nazan Yatgın, Derya Keykubat, Seza Güneş, Mehmet Soner Dinç, Ömer Barış Bakova, Barış Çağatay Çakıroğlu, Can Alibeyoğlu rol alıyor. Her Şeyin Bir Sınırı Var, 17-18 Ocak tarihlerinde, İstanbul Şehir Tiyatroları Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde, matinelerde izlenebilir.

Değişim Üçlemesi’nin tamamlayıcısı Dönüşüm, Franz Kafka’nın aynı adlı romanından, Ümit Denizer tarafından sahneye uyarlandı. Dönüşüm’ün yönetmeni Turgut Denizer… Oyunda, Gregor Samsa adlı bir pazarlamacının, işlerinin bozulması üzerine çevresindekilerin baskısıyla bir böceğe dönüşmesi anlatılıyor. Oyunda Seza Güneş, Ceren Hacımuratoğlu, A. Yağmur Ulusoy, Barış Çağatay Çakıroğlu, Nazan Yatgın, Murat Yatman, Şeyda Aslan, Mert Aykul, Ömer Barış Bakova, Zeynep Göktay, Özgür Atkın, Can Alibeyoğlu rol alıyor. Dönüşüm, 14 Ocak-17 Ocak tarihleri arasında İstanbul Şehir Tiyatroları Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde, suarelerde izlenebilir.

Değişim Üçlemesi’nin çocuk oyunu Benim Arkadaşım Yok ise, doğum gününü tek başına kutlamak zorunda kalan küçük bir çocuğun, kendine arkadaş bulmaya çalışırken yaşadıklarını anlatıyor. Turgut Denizer’in yazdığı ve yönettiği oyunda, Ceren Hacımuratoğlu, Seza Güneş rol alıyor.  Benim Arkadaşım Yok, 17-18 Ocak tarihlerinde İstanbul Şehir Tiyatroları Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde, saat 11.00 seanslarında küçük tiyatroseverleri bekliyor.

DEĞİŞİM ÜÇLEMESİ OYUNLARI HAKKINDA…

Dönüşüm

Yazan: Franz Kafka

Uyarlayan: Ümit Denizer

Yöneten: Turgut Denizer

Olumlu ya da olumsuz, en ufacık farklılık bile; birbirlerine yabancılaştırıyor insanları. Yabancılaşma, dışlanmaya neden oluyor; dışlanma ise, içinde yer alınan topluluğa yönelik aidiyet duygusunun yitirilmesini ve yalnızlığı getiriyor.

“Ne biçim kocasın, ne biçim çocuksun, ne biçim doktorsun, ne biçim hastasın, ne biçim öğrencisin, ne biçim öğretmensin” diye başlayan tartışmalar; sonunda, “ne biçim insansın sen” hoşgörüsüzlüğüyle bitiriliyor. Böylece insanlar, hemen ve kolayca insan türünün dışına itiliveriyor...

Franz Kafka’nın kahramanı Gregor Samsa’yı; böceğe dönüştüren koşullara ağırlık veren Ümit Denizer’in metni, işte bu saptamalar doğrultusunda sahneleniyor.

Farklılıkların, onaylanıp onaylanmamaya bağlı olmadan; öncelikle algılanıp kavranılması gerektiğini, bunun için de iletişimin kesintisiz sürdürülmesini öngören oyun, “hoşgörüsüzlük” konseptiyle biçimleniyor. Bu temel yaklaşım doğrultusunda oluşturulan stratejiyle, ölüm olgusunun altı çizilerek; iletişimin ilk adımı olan hoşgörünün kurulması, empatinin güçlendirilmesine bağlanıyor.

Yabancılaşma kavramı; günümüze göndermeler yapan “göstergeler oluşturma” öğeleriyle, yaşamın her alanında canlı ve dinamik kılınmaya çalışılıyor.

Her Şeyin Bir Sınırı Var

Yazan: Turgut Denizer

Yöneten: Ümit Denizer

Bu gençlik oyunu; hoşgörü ve barışın en büyük erdem olduğunu anlatıyor. İnsanın insana ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Karşılıklı konuşmaların en aza indirildiği görsel sahne dili ile modern tiyatro anlayışının yaygınlaşmasına çalışıyor. Türkiye’de ihmal edilmiş olan “Gençlik Tiyatrosu” kavramına bir tanımlama getirmeyi hedefliyor.

İki komşu ülkenin sınır kulübelerinde nöbet tutan, Armiyo ve Erasyo adlarında aynı yaşta iki asker arasında zamanla güzel bir dostluk kurulur. Hiçbir canlının yaşamadığı bu ıssız bölgede, birbirlerinden güç aldıkları için aralarındaki sınırı unuturlar. Fakat çıkan bir savaş, sınırı onlara acı biçimde hatırlatır. İkisi de ciddi yaralarla kurtulurlar.

Savaş bittikten sonra buradaki sınırın kaldırılmasına karar verilir. Çok iyi dost olabilecek Erasyo ile Armiyo’yu düşman haline getiren neden böylece ortadan kalkmıştır…

Yazar Turgut Denizer, bitişte kahramanlarına şunları söyletiyor:

“İşte olay budur! Savaş dediğin, siyasetin ısıtılmış halidir o kadar! Veya şöyle denebilir: Savaş, kuvvet kullanılarak yapılan diplomasidir!”

Benim Arkadaşım Yok

Yazan-Yöneten: Turgut Denizer

Müzik: Uskan Çelebi 

Bu oyunda, doğum gününü yalnız kutlamak zorunda kaldığı için sokağa çıkıp kendisine arkadaş arayan küçük bir çocuğun başından geçen serüven anlatılıyor. Serüvenin sonunda, korkuluğa can vermek için, korkuluğa dönüşmeyi göze alan çocuk kahramanıyla; değişimin algılamada başladığının altı çiziliyor.

Yetişkinlerin, günlük uğraşları içinde, çocuklarına gerektiği kadar zaman ayıramadıkları; bu yüzden, çocukların, kalabalık kent yaşamında yalnızlığa itildikleri vurgulanıyor.

Çocukların, arkadaş bulma çabasında karşılaşılabilecek tehlikelere dikkat çekiliyor. Arkadaşlığın, çocuklar için çok önemli bir ihtiyaç olduğu ön plana çıkarılıyor. Oluşması ve korunması için büyük emek verilmesi gereken arkadaşlığın, anlamı üzerinde düşünce oluşturulmaya çalışılıyor:

“Ellerim var dokunmak için / Kollarım var sarılmak için / Sevgim var paylaşmak için / Sevgim var / Benim arkadaşım yok, yok...”

“Çiçeği var toprağın ağaçların / Kuşları var denizin bulutların / İnsanı var caddenin sokakların / İnsanı var / Benim arkadaşım yok, yok...”

Değişim Üçlemesi Yaklaşım Gerekçesi

Sanat alanında sorguladığımız zaman “üçleme” kavramı öncelikle romanda karşımıza çıkıyor. Sonra, tiyatroda başarılı çalışmalar yapıldığını görüyoruz.

Ve yönetmen sineması olarak adlandırılan akımda da çok etkili eserler var.

Dünyadan pek çok örnek verilebilir, ancak biz kendi ustalarımızı anmayı yeğliyoruz.

Örneğin Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Huzur”, “Mahur Beste” ve “Sahnenin Dışındakiler” adlı romanları, eleştirmenlerce üçleme olarak değerlendiriliyor. Murathan Mungan’ın, “Mezopotamya” üst başlıklı üç oyunu, yazarın kendi seçimi olarak üçleme adıyla sunuluyor. Ve Nuri Bilge Ceylan’ın, “Kasaba”,

“Mayıs Sıkıntısı” ve “Uzak” adlı filmleri üçleme başlığı altına toplanabiliyor.

Adı anılan bütün bu alanlarda aynı seyirci grubunun hedeflendiğini biliyoruz. Ama bizim “Üçleme”miz üç ayrı yaş grubuna sesleniyor. Çocuklara, gençlere

ve yetişkinlere “Değişim” üst başlığı altında birleşen üç ayrı oyun sunuyoruz. Birbirinin tamamlayıcısı olan üç ayrı konu...

Çocuklar için: “Benim Arkadaşım Yok”

Gençler için: “Her Şeyin Bir Sınırı Var”

Yetişkin seyirci için: “Dönüşüm”

Ve dünyada ilk kez uygulanan bu yaklaşım; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında dünya prömiyeri yapıyor…

Turgut Denizer / Ümit Denizer