| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Müjdat Gezen, 22 Şubat'ta 50. Sanat Yılını Kutluyor (2/19/2010)


Bazıları para biriktirdi ben insan biriktirdim
    
Müjdat Gezen, 22 şubat Akşamı Maslak TİM Show Center’da sanat hayatının 50. yılını kutlayacak. Ünlü sanatçı, bu özel gün öncesi, 19 yıldan beri oyuncu yetiştirdiği Ziverbey’deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde Hafta Sonu dergisinin sorularını yanıtladı.

22 şubat akşamı 50’nci sanat yılınızı kutlayacaksınız. Duygularınızı öğrenebilir miyim?          

- Anneme, şehir Tiyatroları’ndan kazandığım parayı götürüşümün üzerinden 50 sene geçmiş. Bugünkü kadar taze bir hatıra bu bende. Kuyruğa girdim muhasebede, parayı aldım, bir dolmuşa binip Fatih’e geldim. Kapıyı çaldım, annemin kabul günüydü, elinde çay tepsisiyle karşımdaydı. “Hayrola?” dedi. “Bak anne bu para tiyatrodan kazandığım ilk para, sana getirdim” dedim. Annem başladı ağlamaya, tepsiye koydu parayı ve içeri girdi, “Oğlumun tiyatrodan kazandığı ilk para, bana getirmiş” dedi. şimdi gözümü şöyle kırpıyorum, o 50 yıl öyle geçmiş, göz açıp kapatıncaya dek bugüne gelmişim sanki.

Müjdat Gezen 50 yıldır harcadığı emeğe, döktüğü alınterine, çektiği çilelere “Değdi” mi diyor bugün, “Değmedi” mi?

- Elbette değdi... Eğer yeniden dünyaya gelmek diye bir şey varsa, dünyaya yeniden gelirsem, yine oyuncu olurum. Başka bir mesleği asla düşünmem bile. 10 yaşındaki bir çocuğu sahneye itersen, olacağı budur. Ben seçmedim, ilkokul öğretmenim “Sen şu rolü oynayacaksın” dedi. “Oynayamam” dedim, “Oynarsın” dedi. Israr ettim, o da ısrar etti. Sonunda cetveli kafama bir vurdu, benim kaderim bir metrelik tahta cetvelle değişti. Benim meslek seçme imkanım olmadı bu yüzden.

O öğretmenin elini öpmek lazım!  

- Ona her zaman şükran duydum. İyi ki kafama o cetveli vurmuş. Yıl, 1953... Yedi yıl sonra profesyonel oldum...   

50 yılın en tatlı ve en kahırlı iki anısı...  

- En acı anı, Savaş Dinçel’le birlikte 12 Eylül’de ellerimiz, ayaklarımız prangalı halde cezaevine girişimizdir.

Suçunuz neydi?

- “Çizgilerle Nazım Hikmet” adlı kitabı hazırlamıştık.

SAVAŞ ÖLDÜĞÜNDEN BERİ GÖZÜMDE HİÇBİR ŞEY YOK

O dönemde bir de “Eşeğin Karnındaki Elmas” adlı kitabınız da vardı.

- O kitap biliyorsunuz daha sonra Kemal Sunal’ın oynadığı “Köşeyi Dönen Adam” filmi oldu ve Moskova Film Festivali’nde “En İyi Film” seçildi... Ne acılar var aslında... Annemi kaybettim, sahneye çıktım, babamı kaybettim, sahneye çıkıp komiklik yaptım... Bakınız, Celal Sururi diye bir ustam vardı benim. 40 derece ateşim var, tiyatroya geldim, çıkamayacağım. Başrol oynuyorum üstelik. “Lafları bile hatırlamıyorum Celal abi”’ dedim. “Çık çık oynarsın, sahnenin piri vardır” dedi. Gerçekten de çıktım ve ne ateş, ne bitkinlik, ne hastalık kaldı. Tabii sahneden inince yığılıp kaldım. Ustam “sahnenin piri” olayını şöyle açıkladı sonra: “O gün hasta olan sendin. Sahnede canlandırdığın adamın ateşi yoktu ki!” Bu benim aldığım ilk ders oldu. İyi günlere gelince... En iyi günüm bu okulun (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) açıldığı gündür.

1991 yılı...

- Evet, 19 sene önce. Bu süre içinde beş şube açtık. şimdi Avrupa’da kısmetse bir şube açacağız.

Pek çok ünlü öğrenciniz var: Dolunay Soysert, Özge Özberk, Özgü Namal, şevket Çoruh, Zuhal Topal, Evrim Akın...

- Benim için bundan büyük mutluluk olamaz. Yavaş yavaş büyüdük, hızla ölüyoruz. Arkadaşlarımın büyük bölümünü kaybettim. Onun için hırsım filan da yok. Öğrencilerimi alkışlamak başka bir keyif.

Müjdat Gezen’in para hırsı da olmadı. Çünkü 19 yıl önce burasını (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) yaptırırken tüm birikiminizi ortaya koydunuz. Bazıları “deli” dese de aldırmadınız...

- Benim bir arkadaşım vardı, bu konuyu hep tartışırdık. O çok zengin oldu. Ben olamadım. Çünkü elimdekini avucumdakini buraya yatırdım. Sonra bir gün ona dedim ki, sen hep para biriktirdin, ben insan biriktirdim. Öğrencim Günay Karacaoğlu bir gün bana “Hocam, sen çok yaşlanıp altına pisleyeceksin ya, onları gelip ben temizleyeceğim, biliyor musun?” dedi. Bitti, yeter benim için. Benim için tamamdır. Bir tanesi bile böyle düşünüyorsa, benim için kafidir. şimdi hiçbir şey gözümde yok. Ne mutlu bana... Artık kafama da hiçbir şeyi takmıyorum. Hele Savaş’ın (Dinçel) ölümünden sonra hiç... Ellerimde öldü...

O GECE SÖYLEYECEKLERıM BÜYÜK OLAY YARATACAK

Müjdat Gezen’in 50 yıllık sanat hayatında neler yok ki... Konservatuvar bitirdi, tiyatro yaptı, filmlerde-dizilerde oynadı, kitaplar, şiirler ve senaryolar yazdı, tiyatrolar açtı, yayınevi kurdu, turnelere çıktı, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni kurdu.

- Bunlardan bir de para gelse çok memnun olacağım. Tiyatro tamamen dolunca bin lira kalıyor elimize, o kadar...

Yıllar öncesine dönelim... Merhum babanız elinizden tuttu ve sizi İstanbul Belediyesi şehir Tiyatroları’na götürdü...

- Evet, yıl 1960.

Arkadaşı olan sahne amiri Kemal Bey’e “Eti senin, kemiği benim” diye teslim etti... Müjdat Gezen ilk nasıl fark edildi?

- Şehir Tiyatrosu’nda ilk rolüm figürandı. Asaf Çiğiltepe’nin ilk rejisi, benim de ilk rolüm. ıki ay sonra Çiğiltepe beni çağırdı “Bir Halk Düşmanı” oyununda rol verdi. “Abi ben figürandım, ne oldu da bana rol verdin?” diye sordum, “Sen karışma, oyna” dedi. Ondan sonra Vasfi Rıza Zobu “Paydos” diye bir oyun koydu sahneye. Başrollerden birini Gazanfer Özcan oynuyor. Allah rahmet eylesin. Gazanfer abi, o yıl kendi tiyatrosunu kurarak şehir Tiyatrosu’ndan Gönül Abla ile birlikte ayrıldı. “Paydos”taki rol ortada kaldı. Vasfi Rıza bir sınav açtı. Kazanan Gazanfer Abi’nin rolünü oynayacak. Ben de tiyatroya küsmüşüm, Çarşıkapı’da plak mağazası açmışım, plak satıyorum. Tiyatrodan biri geldi “Gel, Vasfi Bey sınav açtı” dedi. “Gelmem, ben tiyatroya küstüm” dedim. “Küsme gel” dedi. Gittim, sınava girdim ve o rolü ben aldım. ılk defa alkışı da o rolümle aldım, o hazzı tatmış oldum. Yıl, 1963... Sonra Münir Özkul, Muammer Karaca tiyatrolarında çalıştım, askere gittim geldim, Ulvi Uras Tiyatrosu’na girdim. Sonra arkadaşlarla Halk Oyuncuları’nı kurduk. Ondan sonra bugünlere geldik.

Sinema anıları da çoktur mutlaka. Mesela usta yönetmen Ertem Eğilmez’le ilgili olan...

- Gülünmeyecek gibi değil. Eyüp Meydanı’nda, ağustos sıcağında çekim yapılıyor. ıple çevrelenmiş çekim alanı, çepeçevre toplanmış halk, Ertem Eğilmez kameranın başında sahneyi nasıl çekeceğini düşünüyor. Tam o sırada gözlüklü, kravatlı, efendi bir adam omuzuna dokunuyor: “Afedersiniz efendim, o kameranın deliğinden bir de ben bakabilir miyim?” Ertem Eğilmez bağırıyor: ‘Ne iş yapıyorsunuz siz kardeşim?” Adam mahçup cevap veriyor: “Jinekoloğum efendim.” Eğilmez hiddetle kestirip atıyor: “Beyefendi siz hasta muayene ederken, ben gelip ben de bakabilir miyim diyor muyum!” Adam kıpkırmızı dönüp gidiyor. Bizim meslek zengin bir meslektir. Zengin mesleği değildir ama... Hep orta halli ailelerin çocukları aktör olur. Zengin çocukları aktör olmaz, çünkü aile ona izin vermez. Kendi tabiriyle “doğru düzgün” bir mesleği olsun ister.

50. sanat yılı kutlamanızda, mutlaka sizi sahneye çağıracaklar. Orada ne diyeceksiniz?

- Söyleyemem, sürpriz. 30 saniye görüneceğim sahnede... Ama o 30 saniyede yıkılacak ortalık. Söyleyeceğim şeyler büyük olay yaratacak. ınan, ne söyleyeceğimi karım bile bilmiyor. O geceye kadar başıma bir şey gelirse kimse de bilemeyecek.

HASTALIKLAR GELİNCE BENDE EVHAM BİTTİ

Müjdat Gezen’i konuşurken evham olayını es geçmek mümkün değil. Bildiğim kadarıyla çok evhamlısınız. Aziz Nesin sizin için “Meme ve rahim kanseri olamayacağı için çok üzüntü duyuyor” diye yazmıştı...

- Allah rahmet eylesin, Aziz Nesin başka bir dostumdu benim. Bilirdi evham durumumu... Prof. Sabahattin Kerimoğlu vardı, asabiyeci. Bazen günde iki defa giderdim. Bir gün “Hocam bu hastalık hastalığı ne zaman geçer?” dedim. “Merak etme evladım 50’den sonra geçer” dedi. “Niye?” dedim, “Hastalıkların kendisi gelmeye başlar da ondan” dedi. Doğruymuş... Biz de 67 olduk artık. şimdi belim tutuluyor, sırtım ağrıyor. Hepsi gerçek, evhama gerek yok.

LEYLA BENİM İÇİN BİR ŞANSTIR

İlk evliliğinizi Gün Gezen’le yaptınız ve sonra Leyla Turgut’la nikah masasına oturdunuz...

- 12 yıl ilk eşimle evli kaldık, Leyla’yla 21 yıl bitti. ıkisinin de emeği büyüktür bende. Leyla benim için bir şanstır. Yeniden dünyaya gelirsem ve Leyla da buralardaysa, onu mutlaka arar bulurum.

Röportaj: Yüksel ŞENGÜL
Hürriyet
19 Şubat 2010




Paylaş      
Yorumlar

Bu Haber Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 953
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 


    Güncel Haberler     En Çok Okunan Haberler
Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
Hangisi Karısı, 5. Sezonunda!
    Tüm Haberler

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Haberler
    Bu haberin yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer haberler aşağıda listelenmiştir...

  • Dünyaca ünlü pantomim sanatçısı Ofer Blum Türkiye'de (3/5/2010)
  • Kahkaha Tufanı Yaratan -Vahşet Tanrısı-, Enka Sahnesi'nde (3/5/2010)
  • Tiyatrokare, Çelik Manolyalar ile Ankara'da (3/5/2010)
  • Şeref Çetin Tiyatrosu'ndan Bakır Atlılar Geliyor (Ayvalık) (3/5/2010)
  • Tiyatro Öteki Hayatlar Mart 2010 Programı (3/5/2010)
  • Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu, La Fonten Orman Mahkemesinde adlı oyun ile Cevahir'de (3/5/2010)
  • Tiyatrocular Parkan Özturan'a Destek için Birleşiyor! (2/26/2010)
  • Şehir Tiyatroları'nın şarapsız galalarının sebebi tasarrufmuş! (2/26/2010)
  • TEB Başkanı Üstün Akmen, Başbakanı Akşam Yemeğine Davet Etti (2/21/2010)
  • Zihni Göktay: Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin yeni hali daha güzel (2/19/2010)
  • Müjdat Gezen, 22 Şubat'ta 50. Sanat Yılını Kutluyor (2/19/2010)
  • Pornografi’den Kürtçe oyuna (Mehveş Evin) (2/19/2010)
  • Sanat Kurumunun Onur Ödülü, Yılmaz Büyükerşen'e (2/19/2010)
  • Tahran absürd tiyatro sahnesi (Pelin Başaran) (2/19/2010)
  • kariyer bitiren, garajistanbul'da (2/19/2010)
  • Eşikte adlı oyun, Paris'in Ardından Normandiya'da da Sahnelendi (2/19/2010)
  • Kozmoz Evrensel Tiyatrosu'ndan Cumartesi'nin Ertesi (2/19/2010)
  • Timis Oyuncuları Yap-Boz ile seyirci karşısında (2/19/2010)
  • Vakit Tamam Beyler, Garajistanbul'da (2/19/2010)
  • Oyuncu Tayfası 5. Yılını Atölye Tayfası'nın ilk oyunu Kulaktan Kulağa adlı oyunla kutluyor (2/19/2010)
  • Kemal Oruç, Gibi Yapanlar'dan istifa etti (2/19/2010)
  • Tiyatro Kedi Mart ayında Oyuncu Seçmeleri Yapacaktır (2/19/2010)
  • Dil Derneği Kerim Afşar Ödülü 2010'da bir oyuna verilecek - Oyun yazarları için katılım koşulları (2/19/2010)
  • Kumbaracı50, Şubat 2010 programı (2/17/2010)
  • Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları'ndan Oyuncaktaki Sır (2/17/2010)
  • Tiyatroperest’in İlk Oyunu Seyircisiyle: Hayvanat Bahçesi Masalı (2/17/2010)
  • Oyunbaz, Peer Gynt ile 18 Şubat'ta Bilgi Ü. Dolapdere Kampüsü'nde (2/17/2010)
  • Mimesis Dergisi'nin web sitesi yayında (2/17/2010)
  • Fuck-Buddy Aranıyor (Her Cuma Cumartesi) (2/17/2010)
  • Basit Bir Ev Kazası Tekrar İzmir'de (2/17/2010)
  • Kumbaracı50 Sahnesi ve Yala Ama Yutma oyunu için Ortak Bildiri (2/15/2010)
  • TİYAB: Vakit Gazetesi Sabır Sınırlarını Zorluyor… (2/15/2010)
  • Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği Şubat 2010 Etkinlikleri (2/12/2010)
  • Yeni Tiyatro Dergisi'nin 16. Sayısı Çıktı (Şubat 2010) (2/12/2010)
  • İstanbul Şehir Tiyatroları Sakarya Turnesi'nde (2/12/2010)
  • Türkiye Tiyatrolar Birliği: Yala Ama Yutma Oyununa Sahnelerimizi Açalım! (2/12/2010)
  • Vakit Gazetesi'nin hedef gösterdiği oyuncular koruma istedi... (2/10/2010)
  • Hedef gösterilen tiyatroya mühür (2/10/2010)
  • Eleştirmenler Birliği'nden Kumbaracı50'nin mühürlenmesi ile ilgili basın açıklaması (2/10/2010)
  • Kumbaracı50 Sahnesi, Beyoğlu Belediyesi tarafından eksikleri nedeniyle mühürlendi! (2/9/2010)
  • Kozmoz Evrensel Tiyatosu'ndan Seni Seviyorum Enkarnem (2/6/2010)


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..