| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
AKM YIKILAMAZ ! YIKILIRSA BU NE HAKKA UYAR NE HALKA NE DE AK'LA
İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT SENDİKASI YÖNETİM KURULU



“AKM YIKILSIN” diyenlerin öne sürdükleri gerekçelerin ne denli haksız,ne denli halk çıkarının karşısında ve ne denli akılsız olduğunu gösterelim evvela :
1.) Şimdi “AKM'NİN MİMARLIK TARİHİ İÇİNDE ÖNEMLİ YERİ YOKTUR “ diyen Prof.Dr.Mete Tapan'ın bu sözlerini 1973 yılında İş Bankası Kültür Yayınlarından yayınlanan “Cumhuriyet'in 50.Yılında Türk Mimarisi” adlı eserinde yine kendisi yalanlıyor : Sözkonusu eserin 373,374 ve 375.inci sayfalarında ,Cumhuriyet'in 50.Yılında yapılmış en başarılı yapıtlardan biri olarak AKM'nin resimleri yer alıyor ! (1) 2.) “AKM ÇÜRÜYOR,DÖKÜLÜYOR,BAKIMSIZ VS.” (2) “Bakarsan bağ,bakmazsan dağ olur” diye güzel bir atasözümüz vardır. Yeterli ödenek ayırmazsan AKM de bakımsız kalır tabii ki. Bu arada,özellikle son yıllarda neden ödeneğin kesilme noktasına geldiğini de ; bu ödeneksizlik sonucu ortaya çıkan bakımsızlığın ;“AKM YIKIMINA GÜZEL BİR GEREKÇE” olarak önümüze getirildiği zaman daha iyi anladık !
3.) “AKM EKONOMİK ÖMRÜNÜ TAMAMLADI !” (3) Madem AKM ömrünü tamamlamış öyleyse neden hergün binlerce insanın hayatıyla oynanıyor,binlerce insanın hayatı ; depreme,yıkıma,”ikinci kez” yakıma,bir elektrik kontağı ile yangına,eskimiş kazanının aniden patlamasıyla havaya uçmaya karşı riske edilebiliyor ?
4.) “AKM YIKILMASIN DEMEK GERİCİLİKTİR”!(4) Doğrudur,biz gericiyiz ! Yıkıcılık,ilericilik ise ; varsın bize gerici desinler ! Yalnız ,biz gerici değil; aşırı gericiyiz ! “İlericilerin” “Türk-İslam sentezi”,”Kadim ve Ah o Emperyal Osmanlı” (!)zamanları ne ki ? Biz çok,çok daha gericiyiz,bu konuda en az Atatürk kadar “bağnazız”! Şöyle ki ; Biz de Atatürk gibi , “Türkiye Cumhuriyeti'nin özü kültürdür ! Türkiye Cumhuriyeti ; Hititten Roma'ya,Bizanstan Selçukluya,Osmanlıdan günümüze kültürel bir bütündür!” düşüncesinden yanayız.
5.) “YENİ AKM İÇİN PROJE YARIŞMASI “! (5) Minareyi çalan ,kılıfını hazırlarmış !
İyi ama mimarlar dünyasında herkes böyle bir projenin bakanlık isteği ile zaten çizdirildiğini ve hazır olduğunu biliyor ! Soyadı “Abana” olan bir mimar bu yarışmayı Kazanırsa hiç şaşmayınız !
6.) “AKM'NİN TAMİRİ ,YIKILIP YAPILMASINDAN PAHALI”(6) 'Kırk katır mı kırk satır mı' diyerek 'ölümü gösterip sıtmaya razı etmek' denir buna. Ya da 'bu nasıl mahkeme,hakim de bir savcı da' ! İyi de bu (tamir-yıkım-yapım) rakamları niçin açıklanmıyor ? Çünkü bu yapıldığında,yani yeni akm'nin kaça mal olacağı açıklandığı takdirde ; takke düşecek ve şeffaf bir şekilde, daha önce çizdirilen yeni akm planı ortaya çıkacak !
 
AKM NEDEN YIKILMAMALI VE NEDEN YIKILAMAZ :
TMMOB MİMARLAR ODASI ,21.Şubat.2007 Basın Açıklamasında da belirtildiği gibi , AKM'nin bir “belge”,bir “kimlik”,bir “mimari”,bir “işlevsellik ve ekonomiklik”,bir “süreklilik”,bir “anı”,bir “simge” ve bir “özgünlük” değeri-değerleri vardır.(Tam metin için bakınız : www.mimarlarodasi.org.tr )
T.C.Kültür Bakanlığı,İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 06.12.1998 tarih,607 No'lu toplantısında,06.01.1999 tarih,10521 sayılı kararı ile AKM'NİN KORUMA KURULU TARAFINDAN TESCİL KARARI verilmiştir. Bu tescil kararı kaldırılmadan Akm'nin yıkılması hukuken mümkün değildir.
BAKANLIK AKM'Yİ YIKMAK İÇİN DÜĞMEYE BASTI !
Bunu bilen ve Akm'yi yıkmaya karar veren Bakanlık, düğmeye basmış ve söz konusu koruma kararının iptali anlamına gelen “tescilden düşürülmesi” talebiyle bu sefer İstanbul 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarınını Koruma Kurulunu toplantıya çağırmıştır.
14.02.2007'de yapılan toplantıda konu görüşüldü ve nihai (yıkım) kararının alınabilmesi için öncelikle AKM'nin ilgili üniversitelerden depreme dayanıklılık raporunun alınması ve yeni Akm'nin mimari projesinin kurula getirilmesi ve kurulca bu projenin incelenmesi kararlarını aldı.
Şimdi önümüzdeki dönemde böylece iki konu önem kazanıyor :
1.) Akm'nin deprem raporu.
2.) “Yeni Akm”'nin gizli ve sinsi mimari projesi ! (Oysa Bakanlık bunun için bir yarışma açmayacak mıydı ?)
YANLIŞ HESAP WİETNAMDAN ,PARDON, IRAKTAN DÖNER !
“AKM YIKIMI” da yanlış bir hesaptır. Hesabın neresinden dönülürse kardır ! Bir de bakılır ki getirisinden çok götürüsü olmuş !
Akm'nin yıkılabilmesi için üzerindeki tescilin düşürülmesi için Koruma Kurulu'nun toplandığı haberini ilk kez telefonla bir İstanbul DT. Sanatçımız bildirdiğinde önce inanmak istemedik.(7) Ancak haberler doğruydu.Daha sonra Tomeb İstanbul Şubesinin duyarlı ve hızlı çalışmasıyla konu önce internet üzerindeki tiyatro internet sitelerine ve nihayet gazetelere taşındı. Biz de İstanbul Kültür ve Sanat Sendikası olarak gelen ilk bilgiler ışığında bir protesto bildirisi kaleme almıştık.(AKM'Yİ YAPANLAR DA TARİHE GEÇER YIKANLAR DA !)(8)
Bakanlığın bütçesi olsa Akm'yi onartacak ama olmadığı için burayı yap-işlet -devret modeli ile yerli yada yabancı şirketlere Kültür Merkezi adı altında büyük bir hotel ve alışveriş merkezi yaptırmayı ve bonus olarak da biri opera diğeri tiyatro olmak üzere yerin altında iki yeni salon almayı planladığı söyleniyor.
Akm yeni müdürü Van'dan getirtilerek kendisine verilen rolü “tam rolünde” oynuyor ve gazetecilere Akm'yi gezdirerek Akm'nin nasıl döküldüğünü (dökülttürüldüğünü mü demeli) gösteriyor ve Akm'nin yıkılmasına gerekçe olsun diye kamuoyunu bilinçlendiriyor !
Bakanlık yetkilerinin açıklamalarında,kot,gabari,alan vb.gibi konularda mevcudun aşılmaması,yeni yapılacak yapının da yarışmaya çıkarken,şartnamenin bu konuda bağlayıcı kriterleri içereceğinin söylenmesine karşın , bu söylem şu an için 1200 kişilik kapasitenin yeni projeyle 3000 kişiye çıkarılması görüşüyle çelişmektedir.(9)
06.12.2006 gün ve 689 sayılı karar ile röleve projeleri kurulca onaylanan yapının,(yani Akm'nin) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın tüm yayınlarında da adı belirtilen müellifinin Hayati Tabanlıoğlu ve oğlu Murat Tabanlıoğlu'nun mesleği icra eden bir mimar olarak,5846 sayılı yasadan kaynaklanan telif haklarına sahip olduğu unutulmalıdır.(10)
AKM'Yİ YIKACAĞINA GÜCÜN VARSA YENİ AKM'LER YAP !
Kolaycı belediyelerin yaptığı gibi binaların,parkların isimlerini değiştireceğine Gücün yetiyorsa kendi binalarını,parklarını yapsana !
Sadece ismini değiştirmek,kültürel anlamda bir çeşit gasp etmek,el koymak,hatta hırsızlık sayılmaz mı ?
Durup dururken Akm'nin yıkılarak daha yeni ve büyüğünün yapılması projesine sanatçıların eniştem beni niye öptü diye pirelenmesine gericilik diye kızacağınıza ; eğer gerçekten samimi iseniz , neden Gezi Parkına yeni ve muhteşem bir Akm ya da İstanbul'un önemli meydanlarına, tüm dünyada olduğu gibi, yeni opera ve tiyatro binaları,Yeni Akm'ler yaptırmayı düşünmüyorsunuz ?
Ayrıca bu yaptığınız,yani Akm'yi yıkma projeniz Akp politikaları ile de çelişiyor ! Siz iyi ki Fatih döneminde yaşamamışsınız,yaşasaydınız-korkarım-Aya Sofya'yı da yıkar geçerdiniz !
Bilmez misiniz ki sizin ecdadınız ordunun geçtiği bütün yollara hanlar,hamamlar,kervansaraylar ve Mostar benzeri köprüler yaptırmasıyla ünlüydü.Girdikleri her yere uygarlık,kültür ve sanat götürmüşlerdi.Osmanlı İmparatorluğunu çoğu zaman kılıçla değil gönüllere girerek,pek çok milletin gönüllü katılımıyla kurmuşlardı.
Salt yıkıcılık tarihte Vandallara,vahşilere,barbarlara,yağmacılara özgüdür.
Bir Kültür Bakanı öldükten sonra saygı ve sevgiyle anılmak istiyorsa ; attığı her adımın hesabını sadece kendi yandaşlarına değil , bütün bir ulusa verebilmelidir. Yapıp ettikleri ve kararları hakka(adalete),halka(kamuya) ve akla (mantığa) uygun olmalıdır.
İskender gittiği her yere sadece savaşçılarını değil aynı zamanda hocası Aristo'yu,dönemin en ünlü ve büyük mimarlarını ve sanatçılarını da yanında götürmüştü. Onun için de Makedonyadan Hindistana kadar bugünün uygar dünyasının ilk temellerini attı,yolları yaptı,geçtiği her yeri geliştirdi ve İskender İmparatorluğu'nu kurdu.
Hititlerden bu yana aşağı yukarı aynı coğrafya üzerinde ve üst üste kurulan (Türkiye-Anadolu eksenli) bütün devlet ve imparatorluklar (Balkanlar-Kafkaslar ve Ortadoğu üçgeni içinde )Hitit-Pers-Doğu Roma-İskender-Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları ile Türkiye Devletinin kaderi aynıdır : Örgütlenmede,üretmede, adaletli yönetimde ve adaletli bölüşümde,gelişmede ve büyümede ; kısaca YAPIM'da BİRLEŞMEK ! Bunların aksinde ,yani YIKIM'Da parçalanmak, Bölünmek, Yıkılmak ve YOKOLMAK !
Hiç yıkanla yapan bir olur mu ?
Bu gerçekleri inkar , AKLA küfür değil mi ?
“İnkar edenlere gelince ,YIKIM onlara ! Allah,onların işlerini boşa çıkarmıştır.” MUHAMMED SURESİ (8) KUR'AN-KERİM.
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ FELEKTEN,UN ELERKEN DEVE GEÇTİ ELEKTEN !
Akm'nin yıkılıp yapılmasını,onarımından ucuza çıkarmayı planlayarak kültür ve sanatta da tutumluluk öngören bakanlığın, önünde bunca sorun varken ,önceliği Akm ve onun yıkımına vermesi çok manidardır. Kültür Bakanlığına bağlı Akm'de çalışan sanatçılar ;(Operacılar,Baleciler, Oyuncular, Müzisyenler,Dekoratör-Kreatörler,Rejisörler ve yardımcılarıyla asistanları vb.) ek gösterge olarak en fazla 3600 üzerinden maaş alırlarken onlara eşit kadrolarda çalışan ancak Başbakanlığa bağlı olan TRT sanatçıları ise 5800 ek gösterge ile iki katı fazla maaş alıyorlar.
Bakanlığın her şeyden önce bu adaletsizliği düzeltmesi ve eşit işe eşit ücret politikasını geliştirmesi gerekmez mi ?
Yine bu ek göstergeler,geçici kuruluş yasaları yüzünden,devlet memurları cetvelinde nedense “sanatçı” diye geçmiyor da “mühendislerle intibaklandırılmış” yani,ilişkilendirilerek emsal alınmış ! Yani devletin ödeme cetvellerinde bir sanatçı cetveli bulunmuyor !
Eğer,Türkiye Cumhuriyeti Devleti,sanatçısına gerçekten değer veriyorsa onun özlük haklarını sonuna kadar vermeli,sanat kurumlarının geçici yasalarını acilen kaldırarak kalıcı yasalarını çıkarmalı ve bu yüzden mağdur olan sanatçı ve çalışanın haklarını korumalıdır.
Kültür Bakanlığı da bu konuda üstüne düşenleri yapmalı,Tiyatro ve Opera Yasalarının (çalışanlarının hazırlayarak) çıkartılması için konuyu TBMM'ne taşımalıdır.
AKM'DEN ÖNCE BAKANLIĞIN YAPMASI GEREKENLER :
Kültür Bakanlığı ,her şeyden önce ,kültür ve sanat politikalarını (eğer varsa) gözden geçirmeli ve sanatçılarının-akademisyen ve düşün adamlarının katkısıyla ortaklaşa yeni bir kültür ve sanat politikası geliştirmelidir. Her şeyden önce “ Türk-İslam Sentezi” adı verilen ve “Türküm diyen vatandaşa” dar gelen taşınmaz zırhtan acilen kurtulunmalıdır.Türklük ve İslamlık özellikleri ayrı ayrı saklı kalmak ve korunmak koşuluyla ;
herkesi,her kesimi kucaklayıcı,Atatürk'ün kültür politikalarına geri dönülmelidir.
Kültür ve Sanatın,gelişmiş dünyada olduğu gibi,toplumların dolaylı gelişmesinden sorumlu oldukları göz önünde tutulmalı.Sanatçıların bir çeşit kültür ve sanat öğretmeni-eğitimcisi oldukları tescil edilmeli.Batıdaki gibi örgütlenmelerinin sendikalaşmalarının ve sendikal haklarının geliştirilmesinin önü açılmalı.Grev hakları verilmeli.Gerekli yasal düzenlemeler ile işsizlik sigortasından öncelikli yararlanmaları sağlanmalı. Toplumdaki saygınlıklarının arttırılması yönünde mağdur olmayacakları bir maaş politikasına tabi tutulmalıdırlar.
Bakanlık,bütün vatandaşlarının hak ettikleri kültür ve sanattan ,opera-bale ve tiyatrodan paylarına düşeni eşit almaları için gerekli düzenlemeleri yapmalı,daha çok sanat ve kültür üretilmesinin yollarını açmalıdır. Bunun için okul öncesi ve okul çağında kültür ve sanata hak ettiği değerin verilmesi için gerekli girişimler yapılmalı,okullarda tiyatro ve dramanın zorunlu ders olması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına acilen başlanmalıdır.
 
AKM'Yİ YIKAN ZİHNİYET !
Ama her şeyden önce kültür ve sanatta müstemleke (sömürge) zihniyetinden ve psikolojisinden ; özellikle de İMF politikalarından ve baskılarından kurtulunmalıdır !
Kültür ve Sanatımızı (ekonomimizi , eğitimimizi ve her şeyimizi) tam bağımsız bir şekilde ve kendi ihtiyaçlarımıza göre düzenleyebilmeliyiz.
Modern bir Duyun-u Umumiye olan İMF'nin borç verdiği devletlerin içişlerine karışmaya ne hakkı var ? İMF'nin vatandaşa istemeden kredi kartı dağıtan ve onu borç batağına saplayarak faizlerini bile ödeyemeyecek hale getiren bankalardan ne farkı var ?
Bakanlık,sınırlı enerjisini ve gücünü “kültür ve Turizm Bakanlığının Taşra Kuruluşlarının İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Devredilmesi” gibi boş işlerle boşu boşuna tüketmemelidir.
Her gelen yeni yönetim sadece kendi yandaşlarının çıkarına dönük olarak devleti yeniden dizayn etmeye kalkarsa o devletin birliği ve sağlığı nice olur ?
İstanbul'da deprem tehlikesine karşı acilen yıkılması ve yenisinin yapılması gereken binlerce bina dururken koskoca bakanlığın işi gücü bırakarak AKM ile uğraşması akıl alır gibi değildir.
 
BAKAN AKM'Yİ YIKABİLİR AMMA AKM DE BAKANI !
Haldun Taner'in “Vatan Kurtaran Şaban” oyunundan fırlamış gibi görünen sayın bakanın kendisini sanat ve kültür için bunca kahretmesini-heder etmesini-mahfetmesini-AKM'yi bir an önce yıkmak için kendisini bunca paralamasını (tüm bunları sanat aşkına yaptığı için) takdir ediyor ve kendisine gıpta ediyoruz !
Ancak işgüzar Şabanlar olmadan da sanat ve kültür gelişebilir,hatta belki de önünde yıkıcı engeller olmazsa daha sağlıklı bile ilerleyebilir !
Bu arada AKM tarihinde yaşanmamış bir olay daha yaşanıyor bu yıl AKM'de : haftanın sadece bir günü-Pazartesileri ile sınırlı “bakanlık tahsisi” hiçbir zaman bu yılki kadar haftanın diğer günlerini de kapsayacak şekilde arttırılmamıştı.Bu gidişle “bakanlık tahsisleri” nedeniyle Opera-Bale-Tiyatro-Senfoni ve diğerleri oyunlarını ve konserlerini yapamayacak hale gelecekler.
Bu (İlerici) Caligulaya,bu (Yıkıcı) Neron'a dur diyecek,işin doğrusu budur,şöyle şöyle olması gerekir,AKM Yıkılamaz,Yıkılmamalı diyecek aklı başında sanat kurumları yöneticileri nerede ?
Koltuğu kaybetmemek için bir susarsınız,iki susarsınız,üçüncüde de susarsanız,bir de bakarsınız ki o koltukta gitmiş !
Sanatçılarımızın hassasiyetiyle oynamak hiç kimseye yarar getirmez !
“Yaşarken sanatçıların diline düşmektense ölmek daha iyidir!” diye bir söz vardır.
“Sanatçıları,açlığa mahkum edebilirsiniz,hapsedebilir ,korkutabilir, sindirebilirsiniz, ama asla susturamazsınız !”
Önümüzdeki günler ebedi ve ezeli iki düşmanın ; sanatçı ile yönetici arasındaki savaşın yeni bir perdesine gebe !
Ne yazık ki savaşın galibi şimdiden belli !
Kanıt mı ?
İşte Sokrates ! Onu yargılayanlar,baldıran zehrini içirenler kimdiler ,bilen var mı ?
İşte Pir Sultan ?Molla Kasım'ı şiirinde anmasaydı adı bugüne gelebilir miydi ?
Nesimi'nin derisi kimin zamanında yüzüldü ?
Şeyh Bedrettin'i astıran padişahı hatırlayan var mı ?
Mozart'ın zamanında Avusturyada hangi İmparator vardı ?
Nef'iyi boğduran Paşa'yı anımsayan var mı ?
Nazım'ı kimler yargıladı,hangi politikacılar vatan haini ilan etti,unutuldu gitti,ama Nazım adı hep var !
Kültür Bakanları sade bakar,gelir geçer !AKM tarihinde gelmiş geçmiş kültür bakanlarının hemen hepsi gün gelecek unutulup gidecek ama geriye AKM'de sahneye çıkmış sanatçılar,oyunları oynanan yazarlar ve onların ismi kalacak !
İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT SENDİKASI YÖNETİM KURULU. 07.03.2007.

(1) Cumhuriyet,16.02.2007.
(2) Milliyet,Ömer Erbil,01.03.2007.
(3) Radikal,14.02.2007.
(4) Hürriyet.17.02.2007.
(5) Milliyet,Güngör Uras,25.02.2007
(6) Cumhuriyet,16.02.2007
(7) Bkz:istkultursanatsen.org,tiyatrodergisi.com,tiyatrom.com,tiyatonline.com .
(8) A.g.e.
(9) Mimarlar Odası Basın Açıklaması,21.02.2007.
(10) A.g.e.


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 218
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • ANLAMI ELBETTE VAR BÖYLE ÜZGÜN OLMAMIZIN: “ŞEREFE HATIRALAR” (Üstün Akmen) - 3/21/2007
  • 20 MART DÜNYA ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI ULUSAL BİLDİRİSİ (Turgut Özakman) - 3/20/2007
  • 20 MART DÜNYA ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI ULUSLARARASI BİLDİRİSİ (Prof. Penina Mlama) - 3/20/2007
  • BEKLENENDEN ÇOK ÖTE BİR OYUN: SON KUŞLAR (İhsan Ata) - 3/20/2007
  • Vasatların dayanışması (Hilmi Bulunmaz) - 3/19/2007
  • İNTİKAM DUYGUSU UYANDIRAN BİR OYUN: “YILDIZLAR ALTINDA CİNAYET” (Üstün Akmen) - 3/16/2007
  • LEVENDOĞLU’NDAN DÖRT DÖRTLÜK BİR OYUN: “INISHMAAN’IN SAKATI” (Üstün Akmen) - 3/13/2007
  • Gerçek Bir Hikayeden, Sahneye : TEK KİŞİLİK DÜET (İhsan Ata) - 3/12/2007
  • ZATEN TOPLUMSAL YIKINTI İÇİNDEYİZ, BARİ “AKM” YERLE BİR EDİLMESİN (Üstün Akmen) - 3/12/2007
  • DÜNYA TİYATRO GÜNÜ KARŞI BİLDİRİSİ (-) - 4/22/2007
  • AKM YIKILAMAZ ! YIKILIRSA BU NE HAKKA UYAR NE HALKA NE DE AK'LA (İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT SENDİKASI YÖNETİM KURULU) - 3/11/2007
  • ÖVÜL AVKIRAN, BEDENİNİ DEĞİŞTİRİYOR: “KASSANDRA” (Üstün Akmen) - 3/9/2007
  • Kapıların Dışında (ALTIDAN SONRA TİYATRO) - 3/9/2007
  • Tak Tak Takıntı (Üstün Akmen) - 3/7/2007
  • MUSTAFA (Kemal ORUÇ) - 3/5/2007
  • MEVLÜT BABA (Kemal ORUÇ) - 3/5/2007
  • MEHMET (Kemal ORUÇ) - 3/5/2007
  • DÜNYA TİYATRO GÜNÜ ULUSLARARASI BİLDİRİSİ 2007 (Sultan Bin Mohammed Al Qasimi) - 3/2/2007
  • Ferhan Şensoy'un Karşı Bildirisine Karşı, Karşı Bildirim (Selim Kalıç) - 3/2/2007
  • AKLIN AŞKLA ÖRTÜLMESİNİN ESKİMEYEN ÖYKÜSÜ: “LEYLA İLE MECNUN” (Üstün Akmen) - 3/2/2007
  • Kadife Çiçekleri (Bakırköy Belediye Tiyatroları) - 3/1/2007
  • AKM'Yİ YAPANLAR DA TARİHE GEÇER YIKANLAR DA !... (SAVAŞ AYKILIÇ) - 2/28/2007
  • Karakter Tahlil Tablosu (Kemal Oruç) - 2/28/2007
  • İNCİR ÇEKİRDEĞİNİ DOLDURMAYAN BİR OYUN: “ÇILGIN DÜNYA” (Üstün Akmen) - 2/27/2007
  • ANADOLU'DAN TİYATRO TANIMLARI (Tamer Barış Ülger) - 2/25/2007
  • SAHNE DİLİ YAZARI KOYUNCUOĞLU’NDAN ÖZGÜN BİR PROJE DAHA: “ARIZA” (Üstün Akmen) - 2/20/2007
  • Kızılırmak - Karakoyun (Üstün Akmen) - 2/16/2007
  • Son Dünya (Ve Diğer Şeyler Topluluğu ) - 2/14/2007
  • Yaşam Bir Oyun (Üstün Akmen) - 2/13/2007
  • 7 Köpek (Ankara Devlet Tiyatrosu) - 2/11/2007
  • Ölümsüz Öykü - İstanbul Şehir Tiyatroları (Üstün Akmen) - 2/10/2007
  • Röportaj : Nejat İşler (Ulusoy Dergisi) - 2/7/2007
  • Eyvah Yine Karıştı (OSCAR) (İhsan Ata) - 2/7/2007
  • Kurtlar vadiye -ne yazık ki- tekrar inerken... (Bensu Kaya) - 2/7/2007
  • Lysistrata - Ankara İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi (Taner Can) - 2/3/2007
  • Oyun Sonu - Dostlar Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 2/2/2007
  • MeradaNesintiler (Tiyato Portre) - 2/1/2007
  • İhale (Tiyato Portre) - 2/1/2007
  • HAZİNE BULDUM (Tiyato Portre) - 2/1/2007
  • Bir Emektar Daktilo (Tiyato Portre) - 2/1/2007
  • QUO VADIS (Kemal Başar) - 2/1/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..