| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Hülya Avşar kim ki, medyaya hükmediyor, emrediyor?
Üstün Akmen



Ne de güzel, ne de kolay etiketleriz insanları.
Örneğin: “SANATÇI” deriz.
Kime?
Ülkemizde sanat kavramının en çok yozlaştırıldığı dallarda çalışanlara.
Popüler türkücülere, uyduruk şarkıcılara, kıytırık sinema-TV dizisi oyuncularına, hatta ve hatta mankenlere…
Güya, sanatçı bunlar…
Köklerinden kokuşmuşlar.
* * *
Kötü ötesi işler yapan, yaşamını TV reytingine bağlayan, yetenekten nasibini almamış olan, gündemde kalabilmek uğruna her gün yeni bir olay yaratan mıdır sanatçı?
Elbette ki hayır!
Sese, söze, renge, maddeye, harekete, ışığa biçim vermektir sanat. Estetik bir iş yapandır sanatçı.
Bu tarif dışındakilere sanatçı demek, sanata ve gerçek sanatçılara hakaret anlamına gelmez mi?
Gelir! Hiç kuşkunuz olmasın.
* * *
Bu ülke toplumunun, sanatçı olarak tanımlayarak sanata ve gerçek sanatçıya saygısızlık ettiği adlardan biri de Hülya Avşar nam hatun kişidir.
O da, benzerleri gibi kendini sanatçı sanır, toplum da onu sanatçı olarak adlandırır.
Oysa, toplum da, Hülya Avşar da kendini aldatmaktadır.
Bakın, size sırası gelmişken bir olay anlatıvereyim: Geçtiğimiz ay Kıbrıs’taki Kaya Artemis Otel’de çekilen mayolu görüntülerinden sonra ‘Selüloitli Hülya” diye haberleri çıkmıştır Hülya Avşar’ın.
Hatunun, bir de kendi adını taşıyan dergisi, dergide de bir köşesi vardır. İşte o derginin son sayısındaki köşesinde, gazetecilere sitem eder.
Sitem ki hem de ne sitem.
Efendim, bizler (yani gazeteciler) Türkiye’de güzel olanı, iyi olanı öne çıkarmayı bilmiyormuşuz. Kendisinin selüloidi falan yokmuş, “proporsiyonu” düzgün bir sporcuymuş, zayıf ve çok güzelmiş.
Evrende kendisinden daha güzel bir ünlü tanımıyormuş. 43 yaşında ve de en dişi çağındaymış. Üstelik kafası da çalışıyormuş. Kahve severmiş, omuzlarında gamzeleri varmış. Gözleri çok güzelmiş ve güzel bakarmış.
Geçenlerde, akşamlardan bir akşam, televizyon karşısında yalancı siyasilerden kaçmak için zaplayıp zıplıyorum, bir magazin programında Hülya Avşar’ın sinirden “takallüs” etmiş çehresiyle karşılaşmaz mıyım? Karşılaştım ve “Türkiye’de güzel olanı, iyi olanı öne çıkarmayı Hülya Avşar’dan öğrenebilmek aşkına(!)” programa takıldım.
Meğer, iki akşam önce kızı Zehra Çilingiroğlu, sevgilisi Sadettin Saran ve Saran’ın kızı Lal Saran’la birlikte Bebek’te bulunan “Simple Brasserie”de yemek yemişler.
Yesinler, afiyet şeker bal olsun.
İkilinin kızları Zehra ve Lal’e, gazeteciler (her nedense) büyüüük mü büyük ilgi göstermekteymiş.
Şimdilerin şarkıcısı Avşar Hanım, duruma pek sinirlenmiş.
 
Televizyondaki o magazin programında bizzat tanık oldum: “9 yaşındaki çocuğun peşinden koşturmaya utanmıyor musunuz? O çocukların psikolojisini nasıl etkilediğinizin farkında mısınız? Bu saatten sonra size rica etmiyorum, emrediyorum, bir daha beni ve kızımı çekmeyeceksiniz. Sizi Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’na şikayet edeceğim” diye çemkirdi.
Kendisini her ortamda “sanatçı” olarak tanımlayan bir kadındı çemkiren o kadın.
Yalnız ve yalnız, bir nesnenin sanat niteliği taşıyabilmesi için alıcısı olması gerektiğini iyi biliyordu, çünkü kendisinin alıcısı vardı.
Oysa duyumsamıyor, duyumsayamıyor ya da duyumsadığını duyumsatamıyordu.
Biçim ve öz değerlere sahip; kendi dışında kalan, dış dünyasının bir parçası olarak bilincinin karşısında duran hiçbir öğesi yoktu, bugüne değin aramamıştı ki bulsun!
Bu nedenle buldukları hep bayağı, aşağılık, seviyesiz kalıyordu.
Dürtüleri içini kemiriyor; kendisini gündemde tutan, ekmeğine sürekli yağ süren magazin basını mensuplarına “emrediyordu”.
Emrederek, magazin medyası mensubunu aşağılıyor, aşağılanan magazin medyası mensubu işini yapmak, işinde kalmak, işinde tutunmak uğruna aşağılandıkça sırıtıyordu.
Elini kolunu sallayarak bağırdı.
Tenis kortuna donsuz çıktığında olduğu gibi, topluma mal olmuş olumsuz “Hülya” imgesine tazelik kattı; basına olduğu kadar, seyircisine, dinleyicisine, daha doğrusu topluca halka olan saygısızlığını yeniden tanımlama telaşı içinde kendince, “fevkaladenin fevkinde”, ama olabildiğince enayi bir “sanatçı(!)” biçimi oluşturduğunun farkına bu kere de varamadı.
Oluşturduğu biçim, doğrudan ününe bağımlıydı.
Ününe sarıldı, emir yağdırdı: “… bir daha beni ve kızımı çekmeyeceksiniz.”
Sözünün özü yoktu, boştu, ama emrediyordu.
Öz kavramı nesnesizlik noktasıysa; amaçsız, gereksiz çıkışı tam anlamıyla toplumsal niteliksizlik tanımlamasıydı.
Kaynağı, kendisinden önceki ve kendisiyle birlikteki örneklerden toparlamış, kopyalamıştı.
Nüfusun büyük bir çoğunluğu yoksulluk sınırının çok altında olan bir ülkede “sanatçı” olarak adlandırılanın kriteri de; gazetecinin meslek saygınlığı, onuru, özsaygısı da elbette bu noktada olacaktı.
Hülya Avşar ve haysiyetini yitirmiş basın mesleği, o akşam, inanın içimi acıttı.
 
Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

can - ( 7/11/2007 )
efendim bugünki bir habere göre sayın ibrahim tatlıses genç parti iktidara gelirse kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı olmak istediğini söylemiş.
"olur mu olmaz mı"yı tartışmıyorum bile.
magazin basınının bize çizdiği insan profili bu kişilere böyle saçmalama hakkı veriyor.


RAMAZAN AVSAR - ( 3/28/2009 )
SIZE KESINLIKLE KATILIYORUM?INANIN ICINIZI ACITAN SAHNEYI BEN YASAMADAN BUNDAN ONBES YIL ONCE GORMUSTUM.MALESEF ULKEMIZDE HAKETMEDEN MEVKI SAHIBI OLAN OKADAR INSAN VARKI....SAGOLSUN BAZI REYTING BUDALALARI......

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 601
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • TOBAV POLEMİĞİ ve DENİZ YILDIZI HİKAYESİ (Kemal Oruç) - 7/20/2007
  • Konservatuara Hazırlık (Cüneyt İngiz) - 7/26/2007
  • Sağlık Olsun (İsmail Can Törtop) - 7/18/2007
  • Casablanca (Tiyatro Kedi) - 7/13/2007
  • Omuzumdaki Melek (Tiyatro Kedi) - 7/13/2007
  • Tiyatro Pera (Tiyatro Pera) - 7/13/2007
  • Tiyatro Oyunevi (-) - 7/13/2007
  • Yalnızlıklar (Tiyatro Oyunevi) - 7/13/2007
  • Meyhanede (Oda Tiyatrosu) - 7/12/2007
  • Sayın Akmen’in ''Hülya Avşar kim ki, medyaya hükmediyor, emrediyor? '' Sitemine, büyük sitem… (İhsan Ata) - 7/11/2007
  • Hülya Avşar kim ki, medyaya hükmediyor, emrediyor? (Üstün Akmen) - 7/10/2007
  • Oyunları Niye Okumalıyız? (Edward Albee) - 7/10/2007
  • NEDEN GERÇEK SANATÇILAR GEREKEN DEĞERİ GÖRMEZ (Özlem Ecevit) - 6/21/2007
  • Bu yıl hangi tiyatro oyunlarını izlediniz? (Tiyatro Dünyası) - 7/3/2007
  • HÜKÜMET, TİYATRONUN TEKELLEŞMESİ İÇİN VAR GÜCÜYLE ÇALIŞIYOR. (İhsan Ata) - 6/19/2007
  • Meyhanede : MEYHANE Mİ TİYATRODA, YOKSA TİYATRO MU MEYHANEDE? (Üstün Akmen) - 6/12/2007
  • ORDU’DA “3. ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI FESTİVALİ” (Üstün Akmen) - 6/6/2007
  • Nemrut (Kadıköy Halk Eğitim Merkezi (KHEM) Deneme Sahnesi) - 6/4/2007
  • Sizce Sezonun en iyi oyunu hangisiydi? (Tiyatro Dünyası) - 6/19/2007
  • Alt Üst (Buğra Gülsoy) - 8/5/2007
  • İnsan : Üçleme (Buğra Gülsoy) - 8/5/2007
  • Tohum ve Toprak (Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları) - 5/31/2007
  • Tiyatro Günlüğü (Buğra Gülsoy) - 5/31/2007
  • Son Bilet (Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları) - 5/31/2007
  • Cimri (Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları) - 5/31/2007
  • Ayak Takımı Arasında (Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları) - 5/31/2007
  • Sedyeciler Serisi (Gazi Üni. Tiyatro Kulübü - GÜTİK) - 5/30/2007
  • Dokuz Canlı (Gazi Üni. Tiyatro Kulübü - GÜTİK) - 5/30/2007
  • DEĞİŞİM ATÖLYESİ OYUNCULARI VE TİYATRO (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 5/29/2007
  • KAYIP-KIM KORKAR VİRGİNİA WOOLF'TAN (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 5/29/2007
  • Yaşasın Düşman (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 5/29/2007
  • Ada (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 5/29/2007
  • ÜBÜ (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 5/29/2007
  • Kapıların Dışında (Değişim Atölyesi Oyuncuları) - 5/29/2007
  • Lüküs Hayat (TRT Arşivinden) - 5/29/2007
  • Yedi Kocali Hürmuz (Ayten Gökçer) - 5/29/2007
  • Tanıtım Videosu (Tiyatro Akademi) - 5/29/2007
  • Cephede Piknik (Promete) - 5/29/2007
  • Ben Anadolu (ODTÜ Müzik ve Güzel Sanatlar Bölümü) - 5/29/2007
  • 2006/2007 TİYATRO SEZONU (Özlem Ecevit) - 5/29/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..