Tiyatro alanında kolektif akıl oluşturmak: Kavuklu
Aylık Tiyatro dergisi
Çıktı
Tiyatro sanatının bir biçimde sponsorlara teslim edildiği, sahnelerin yıkıldığı, oyunların bir biçimde sansürlendiği ve yasaklandığı şu karanlık günlerde sözünü söyleyen, tavrını koyan, her zaman halkın yanında olacak yeni bir soluk olması umuduyla KAVUKLU 6 Şubat’tan itibaren yayın hayatına başlamış bulunuyor.
Günümüzde insanlar; reklâmlar, diziler, sayfası bol ama içi boş best-seller kitaplar, vb. araçlarla Armand Mattelart'ın tanımladığı şekliyle, "beyin iğfal şebekeleri” gibi çalışan, çalıştırılan bir mekanizma ile her gün ve her gün yeniden kurgulanıyor.
Genel manzara, her ne kadar puslu gibi görünse de, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bu ülke toprakları üzerinde de, söz konusu bombardımana karşı durmak adına yola çıkan ve çıkmaya hazır insanlar var.
Yaşanan yozlaşma ve bu yozlaşmanın getirdiği daralmaya karşı, ilkeli bir ses ve yeni bir açılım yaratmak amacıyla hareket etmeyi amaçlayan aylık tiyatro dergisi Kavuklu, yayın hayatına başladı.
Dünya... Ne demişti usta? "Önemli olan; dünyayı değişik biçimlerde yorumlamak değil, onu değiştirmektir.”Bizler de; dünyayı tiyatronun estetiği üzerinden yorumlamanın, yorumlarken de değiştirmenin uğraşısıyla attık sahneye adımımızı, nice adımların ilki adına…
İnsanlığın daha iyi yaşamı ve geleceği hak ettiğine inanan bizler, bunu var etmenin bir ayağını oluşturan kültür-sanatın tiyatro cephesinden yola çıkarken, belirleyici özne olmanın kaçınılmazlığının da farkındayız.
Kavuklu;“Toplumsal belleğimizi yıkmak isteyenlerin diktiği, dikmeye çalıştığı tüm kuleleri bir bir yıkacağız” diyor.
“Yıkımın adamlarına yıkım!..” diyor. Kurmak için yıkmak ama yıktığına asla benzememek...
Sanat ve sanatsal üretim, kendi içinde bir kutsiyet taşır. Ona bu kutsiyeti atfeden en büyük özellik ise, değişebilir ve geliştirilebilir olmasında yatar. Kavuklu; tiyatroya dair var edecekleriyle, bu kutsiyetin bayraktarı olmaya aday olduğunu ve bunu kolektif akıl ve üretim ile gerçekleştireceğini deklare eder.
"Kolektif akıl” argümanı, yaşam pratiğinde kendini, öncelikle, kolektif üretim üzerinden gösterir. Kolektif akıl; siyasi erk’in, ilk bakışta tek tekmiş gibi görünen ama özünde bir bütünü oluşturan total saldırısına, aklımızı ortaklaştırıp var edeceğimiz -bireysel yaratımlar da dahil olmak üzere- tüm yaratımları tek bir potada eritip, bunu kolektif üretim alanına akıtarak elde edeceğimiz reel karşı duruş ve eylemliliği simgeler. Kolektif akıl; kültür-sanatın, ideoloji ve politikanın, siyaset ve gündelik hayatın; yani yaşamın her alanının örgütsüzleştirilip tekilleştirilmeye-tektipleştirilmeye çalışıldığı çürütücü-gerileştirici bir ortama karşı verilen mücadelenin adıdır.
Tiyatro alanında kolektif aklın üretimi ve merkezi olmak adına yayın hayatına başlayan Kavuklu; "Her gece hepimizin yan yana uzanıp yaldızlı kumlara, yıldızlı suların türküsünü dinleyeceğimiz” günlere olan özlem ve "hep beraber ipekli bir kumaş dokur gibi, hep bir ağızdan sevinçli bir destan okur gibi” yaşanacak yıllara olan inancıyla; en güzel birlikteliklere diyor.
1.Sayı Sayıdan Kimi Başlıklar
· Yedi Tepeli Şehir’de sansür.
· AKM için önerilerimdir.
· Röportaj-Tiyatroadam ve Albay Kuş Üzerine
· Saçlarımın Arasındaki Yeşillik
· Röportaj-Hoyratlık ve bayağılık aldı başını gidiyor-Yetkin Dikinciler
· Kene zararlı bir Hayvan mıdır?
· Savaşın tanımsız oyuncuları: Maskeliler
· Gezici tiyatroların çilesi
· Estetiğin çocukla harmanlanması
· Uykularından mahrum edilenlere ağıt: Kırmızı Pazartesi
· Ankara Sanat Tiyatrosu 46 Yaşında
· Cüretkâr sıfatını hak eden oyun: Testosteron
· Harold Pinter
Ali Suavi Sokağı (Sanatçılar Sokağı), No: 7 Bahariye – İstanbul
Tlf: 0216 414 22 39
e-posta: kavukludergi@gmail.com