| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Televizyon Dizisi Aşk-ı Memnu'da Selçuk Yöntem'in Oyunculuk Gösterisi
Üstün Akmen



TRT’de yayınlandığı dönemde büyük ses getiren, Halit Ziya Uşaklıgil’in aynı adı taşıyan romanından uyarlanan “Aşk-ı Memnu”, 33 yıl sonra yeniden TV ekranlarına geldi. Kanal D’de yayınlanan Ay Yapım yapımı dizinin yönetmenliğini Hilal Saral Ünalan üstlenmiş. Senaristler ise Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu... 33 yıl sonra günümüze uyarlanmış haliyle yeniden ekranlara gelen dizide başrolleri Firdevs’te (Neriman Köksal’ın yerine) Nebahat Çehre, Bihter’de (Müjde Ar’ın yerine) Beren Saat, Behlül’de (Salih Güney’in yerine Kıvanç Tatlıtuğ), Adnan’da (Şükran Güngör’ün yerine) Selçuk Yöntem, Nihal’de (Itır Esen’in yerine) Hazal Kaya oynuyorlar. Diğer karakterlerden Deniz’i Zerrin Tekindor, Süleyman’ı Rana Cabbar, Ahsen’i Gülsen Tuncer, Şayeste’yi Fatma Karanfil canlandırıyor.

“Aşk-Memnu”, Halit Ziya Uşaklıgil’in realist-natüralist bir romanı. Edebiyat üstatlarının dediği gibi, edebiyatımızın ilk sağlam romanı. Bilenler bilmeyenlere anlatsın demeden; keyifsiz, temposuz, ağır aksak dizinin bundan sonraki bölümlerini izleyeceklerin keyfini kaçıracağımı düşünmeden, romanın konusunu bilmeyenlere özetleyivereyim.

Firdevs hanım’ın Peyker ve Bihter adında iki kızı vardır. Büyük olan kızı Peyker, Nihat adlı zengin bir ailenin oğluyla, oğlanın ailesinin rızası hilafına evlenir. Adnan Bey, Firdevs Hanım’ın kızı Bihter’le evlenmek ister. Adnan Bey, iki çocuk sahibi olgun bir adamdır. Firdevs Hanım, Adnan Bey’e (özelinde maddiyat yatan) gizli ilgi duymaktadır. Fakat yine de kızını Adnan Bey’e verir. Bihter ve Adnan Bey’in evlilikleri önceleri gayet düzgün gider. Adnan Bey, kızı Nihal’ı amcasının oğlu Behlül ile evlendirmek ister. Nihal buna için için sevinir. Fakat çapkın bir genç olan Behlül, Firdevs Hanım’ın kızı Peyker’i sevmektedir. Bir gün piknikte Peyker’in ensesinden öper. Daldan dala konan (arsız) Behlül, amcasının karısı Bihter’e de ilgi duymaktadır. Ve bir gün, Behlül Bihter’in odasına girer, onu sevdiğini söyler. Bihter ise onu piknikte Peyker’i öperken enselemiştir. Bu nedenle genç adama fazla inanmaz. Fakat bir süre sonra Behlül’ün yalanlarına aldanır ve onunla birlikte olur. Artık her gece birliktedirler.

Derken Nihal, üvey annesi Bihter’in bu gizli sevdasını öğrenir ve üzüntüsünden yataklara düşer. Bihter’den nefret etmektedir. Sevdiği, dostluk ettiği hizmetçiler ve uşaklar da Bihter’in yüzünden evden ayrılmaktadırlar. Son olarak Nihal’e annelik yapan mürebbiyesi Meille De Courton (dizideki adı Deniz olmuş) da gönderilir. Nihal’ın artık kimsesi kalmamıştır. Babasını eskiden çok sevmesine karşın, şimdi ona karşı nefret duymaktadır. Firdevs Hanım ise… Neyse! Özeti burada keseyim. Dileyen alır eline kitabı okur ya da diziyi izleyerek ham hum şaralop yapar…

“Aşk-ı Memnu” Türk televizyon tarihinin ilk yerli dizisidir, Halit Refiğ’i burada saygıyla anmak isterim. Ama yeni yapımcıya, Osmanlı’daki batılılaşma hareketlerini olabildiğince gerçekçi bir biçimde yansıtan romanın TV dizisi haline getirilmesi tamam da, günümüze uyarlanması ne derece akılcı bir çalışmadır sorabilirim. Haftalık olarak, normal film uzunluğunda çekim yapılarak bir yönetmen ne derece başarıya ulaşabilir tartışabilirim. Hilal Saral Ünalan’ın, Hazal Kaya’ya Nihal karakterinin hiç de Elektra kompleksli bir tip olmadığını anlatmamış olmasını eleştirebilirim. Beren Saat’i Müjde Ar ile karşılaştırmayı asla aklımdan geçirmem, ama Bihter’i neden daha şuh, daha “fettan”; tenselliği, şehveti, ihtirası simgeleyen karakter olarak oynatmadığını merak edebilirim. Tiyatrodan gelme usta oyuncu Rana Cabbar’ın Süleyman karakterine taktığı ebleh konuşma biçemini neden yeğlediğini öğrenmek için kıvrım kıvrım kıvranabilirim. Günümüzdeki Reina, Sortie ya da benzer lokallerin vazgeçilmez zamparası Behlül’de Kıvanç Tatlıtuğ’a, diyelim ki Hilal Saral Ünalan zamansızlığı içinde zaman ayıramıyor, o donukluğunu üzerinden atması için yapımcı efendi ya da hanımefendi neden bir oyuncu koçu tutmaz diye efkârlanabilirim. Özgün metindeki olaylar belirli ve düzgün bir sıra izlediği için okurda bir heyecan uyandırıyorsa ve kitaba bir sürükleyicilik kazandırıyorsa, Hilal Saral Ünalan da bu yolu acaba neden denememiş diye içlenebilirim. Çekimlerdeki çevrinme hataları bir yana, kişilerin ruhsal ve psikolojik betimlemelerine hiç mi hiç değer vermeyerek hata ettiğini Hilal Saral Ünalan’ın yüzüne karşı da söylenebilirim. Mimikleriyle, vücut diliyle oynamasını mükemmel beceren ve bilen Zerrin Tekindor’u kimi sekanslarda ağaç gibi köşeye dikmesine sinirlenebilirim. Tiyatronun ustalarından Gülsen Tuncer’i, neden Şayeste karakterine değil de Ahsen karakterine uygun görmüş diye dövüne dövüne ağlayabilirim.

Firdevs Hanım ve kızları Bihter ile Peyker, Tanzimat sonrasında ortaya çıkan köksüz alafranga ailelerin tipik bir örneği ve “Melih Bey Takımı”nın maddi gücünü yitirmiş, ahlaki düşkünlükleriyle ünlenmiş üyelerinin simgeleri. Karşıtlığın diğer ucundaysa “köklü” ve “kalıcı” bir aile olan “Adnan Bey Ailesi” var. Adnan Bey, geleneksel ahlaki değerleri batılı bir yaşam biçiminde sürdüren üst sınıf Osmanlı ailesinin örneğini oluşturmakta. Diğer taraftan, Melih Bey ve Adnan Bey yalıları arasındaki fark, sadece köksüzlük/köklülük ve değişkenlik/kalıcılık ikilikleri biçiminde değil, romanda estetik düzeyde de ortaya çıkıyor. Dizinin sanat yönetmeninin (her kimse) bu farklılığı göz ardı etmesiyse müthiş bir aymazlık örneği değilse, acaba sizce nedir?

Hilal Saral Ünalan ile sadece bir noktada hemfikirim: Selçuk Yöntem’in Adnan tiplemesinde… Işıklar içinde yatsın Şükran Güngör ile Selçuk Yöntem’i karşılaştırmak ne haddime! Ama sanatçı, elbette 33 yıl sonrasının olanakları, dolanakları, salakları ve solakları arasından sıyrılıp öncekini ve kendisini aşacaktır. Selçuk Yöntem öncesini ve kendisini aşmıştır. Tıpkı Zerrin Tekindor, tıpkı Gülsen Tuncer, tıpkı enayi konuşma biçemine rağmen Rana Cabbar gibi…

Şimdi yazının gerisini okumadan: “Sana ne! Sen tiyatro eleştirmenisin. Bu değerlendirmeyi yapmaya senin hakkın var mı” diye sual edecek olursanız, ben de sizi; “Eğer Nebahat Çehre alıştığı/alıştırıldığı çizgi içinde ve de kendi kısırdöngüsünde hâlâ 33 yıl öncesinin Neriman Köksal’ının Firdevs’ini oynuyorsa, benim her bir şeyi söylemeye hakkım vardır” diye yanıtlarım. Firdevs Hanım’ın kızının kocasına, Bihter’in kocasının yeğeni Behlül’e, Beşir’in hanımı Nihal’e, Nihal’in farkında bile olmadan babasına, babanın yaşına başına bakmadan tensel hazza, Behlül’ün Bihter’e, yani karakterlerin hep yasaklara âşık olduğu bir öyküde, yasağın ve şiddetle istemenin, kıskançlığın her an patlayabileceğine dair son izlediğim bölüme kadar herhangi bir emare bulamadımsa açarım ağzımı, söylenirim.

Söylediklerime ekleyeceğim bir diğer husus, Selçuk Yöntem’in boş alanda oyunculuk gösterisi yaparcasına çizdiği Adnan karakteri. Selçuk Yöntem, bu sıkıcı ve eften püften, hatta gereksiz diziyi ayakta tutan “yegâne” ögedir. Yöntem’in “Aşk-ı Memnu”da psikolojik yansılamaya dayadığı oyunculuğu, oyunculuğunu kurduğu coşku retoriği, Adnan Bey’in okunabilir duyguları, o duyguların temsil edilme uzlaşımları dizi dizi televizyon dizilerinin değersiz incilerine oyunculuk dersi niteliğindedir.

Televizyonlardaki mısır püskülü dizilerden biri olarak “izleyicilerinin gönlünde taht kurduğu” söylenilen “Aşk-ı Memnu”, sadece Selçuk Yöntem için izlenmelidir.

Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Murat Akdağ - ( 9/30/2008 )
Üstün bey Aşkı Memnu’nun birde tiyatro uyarlaması vardır, benden iyi bilirsiniz... Bu uyarlamaya deyinmeden geçmişsiniz. Ben hatırlatayım istedim. Şehir Tiyatroları’nda 4 sezon ararda oynamıştı. Hakan Altıner yönetmişti. Bihteri Bendu Orhunöz, Andan’ı Salih Sarıkaya, Firidevs’i Betül Arım, Nihali Sevinç Erbulak, ve Behlül’ü de Ayhan Kavas oynamıştı. Hatırlatayım istedim. ben 2001 yılında izlemiş idim ve hayatımın oyunu değildi ama tv dizilerine nazaran daha seyredilirdi. Sizin değinmemeniz beni şaşırtı. saygılar..

sıtkı değirmenci - ( 10/16/2008 )
Üstün Akmen, ’ne kadar çok eleştirirsem kadar iyi eleştirmen sayılırım’ düşüncesiyle önüne gelene pevasızca vuruyor. Bu yazısını okuyunca diziyi izlemeye başladım. Kendisine hiç te katılmıyorum. Oyuncuların hepsi de en az Selçuk Yöntem kadar başarılılar bence. Üstün bey öyle bir hava oluşturmaya çalışmış ki, sanki Türk Tiyatrosunda SelçukYöntem’den başka iyi oyuncu yokmuş gibi.

ıraz - ( 10/26/2008 )
bence harika bir dizi baş rollerde sevdiğim oyuncu oynuyor dizini asıl orjinal kitabını tam 2 defa okudum ama böyle değildi daha harikaydı amabu seneryoyuda beyendim aslında eski dizi flim lere merakım olduğu için izleyip okuyorum yaprak dökümüde öyle gerçek ve eski olaylar bence bu günümüze getirilmesi de harika ......


zeynep ersoy - ( 12/21/2008 )
bu dizi zaten bire bir romanın aynısı degil bir uyarlama. . . her ne olursa olsun bu dizi beni kendine bağlıyorsa , izlerken onlar ile üzülüp sinirlenip mutlu olabiliyorsam , yeri geldiğinde bihter yeri geldiğinde adnan olabiliyorsam kendi içimde o dizi iyidir bence. . . ve ben bu diziyi cok seviyorum SELÇUK YÖNTEM , BEREN SAAT , NEBAHAT ÇEHRE , KIVANC TATLITUĞ , NUR AYSAN , HAZAL KAYA , RANA CABBAR , ZERRIN TEKINDOR ve diğer oyuncular hepsi bence cok iyi ve güzel oynuyor ben bir eleştirmen degilim belki ama diziyi etkilenerek izliyorum ve bence bu dizinin güzelliğini anlamama yetiyor. . . umarım başarı ile devam ederler. . .

sevgi - ( 5/5/2009 )
dizi çok süper en çok selcuk yöntemi beyeniyorum çook karizmatik bir beyfendi çokta yakışıklı her perşembe bu dizinin  hastasıyıs srlcuk beye başarılar dilerim

didem - ( 3/21/2009 )
aşkı memnu dizisi bence harika bir dizi ayrıca önemli bir yazarımızın eseridir bu diziyi selçuk bey ve beren hanım canlandırmaktadır izlenmesi gereken bir eserdir beren selçuk bey başarılarınızın daim olmasını dilerim


eminem - ( 2/2/2009 )
ihanet affedilemeyecek bir suçtur Cezası ise mühebbettir...


Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 652
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Tiyatro (Mehmet Çetinkaya) - 10/10/2008
  • Ezilenlerin Tiyatrosu (Ulaş Tuzak) - 10/10/2008
  • Hadi Çaman'ı da Uğurladık (Tuncer Cücenoğlu) - 10/7/2008
  • Nerde Hani? (Nedim Saban) - 10/6/2008
  • Dünyayı Yöneten Hormon: TESTOSTERON (Ahmet Kara) - 10/4/2008
  • Yazdıkları da yaşamı da renkliydi (Doğan Hızlan) - 10/3/2008
  • Hava 1 Ekim Kokuyor! (Ersan Uysal) - 10/3/2008
  • Çelişkiye davetiye… Roma Hamamı - Ankara Sanat Tiyatrosu (İhsan Ata) - 10/3/2008
  • HEM ARAŞTIRMAYIP HEM DE ANLAMAYAN AKADEMİSYENE İKİNCİ CEVABIMDIR! (Kemal Oruç) - 10/3/2008
  • Boğuşan ve boğulan tiyatrocu Hadi Çaman’ın ardından... (Üstün Akmen) - 9/28/2008
  • Televizyon Dizisi Aşk-ı Memnu'da Selçuk Yöntem'in Oyunculuk Gösterisi (Üstün Akmen) - 9/25/2008
  • Kan, Ter ve Gözyaşı (Cüneyt İngiz) - 9/25/2008
  • Hayaller Tiyatrosu (Sinop) - 9/23/2008
  • Tiyatro Sekiz (İzmir) - 9/23/2008
  • Hadi Çaman'ın Ardından... (Hadi Çaman) - 9/22/2008
  • Beyoğlu ve tiyatro (Üstün Akmen) - 9/19/2008
  • SİLAH ARKADAŞLARI…PARDON SAHNE ARKADAŞLARIM İBO CAN GİBİ OLSUN… (Hülya Karakaş) - 9/18/2008
  • Zoraki Sanat (Berkan Karasu) - 9/18/2008
  • Tuncer Cücenoğlu’nun Birkaç Eserini İnceleme Esnasındaki Düşüncelerim... (Doç.Dr.Tudora Arnaut) - 9/17/2008
  • 6. Kıbrıs Tiyatro Festivali bitmedi ama benim dönme zamanım… (Üstün Akmen) - 9/17/2008
  • ARAŞTIRMADAN, BİLMEDEN YAZAN AKADEMİSYENE CEVABIMDIR! (Kemal Oruç) - 9/17/2008
  • Tiyatrolar Sonbaharda Antalya’da Buluşuyor (Alpdoğan Esenoğlu) - 9/15/2008
  • 6. Kıbrıs Tiyatro Festivali sürmekte, benim de keyfim yerinde... (Üstün Akmen) - 9/13/2008
  • Təhsildə Teatr Sənətindən İstifadə Etmənin Əhəmiyyəti (Rasim Aşın) - 9/12/2008
  • Üniversite Yıllarım (Mehmet Çetinkaya) - 9/12/2008
  • Tiyatro ARTI (İzmir) - 9/12/2008
  • Basri (Hakikat) (Halis Tekel) - 9/11/2008
  • 6. Kıbrıs Tiyatro Festivali'ndeyim, Lefkoşa'dayım... (Üstün Akmen) - 9/9/2008
  • Tiyatroların Güzelbahçe Buluşmasında Olup Bitenler (Mehmet Esatoğlu) - 9/2/2008
  • Bir Buket Aşk (Oyun Teksti) (Berkan Karasu) - 9/2/2008
  • Ah Şu Kültür Faaliyetleri (Berkan Karasu) - 9/2/2008
  • CEZAEVİ… TİYATRO… UMUT VE ÖZGÜRLÜK… (2) (Kemal Oruç) - 9/2/2008
  • CEZAEVİ… TİYATRO… UMUT VE ÖZGÜRLÜK… (1) (Kemal Oruç) - 9/2/2008
  • Bir Adam Yaratmak - Beykoz Belediyesi Tiyatrosu (Ayşe Müge Gerdan) - 9/2/2008
  • CEZAEVİ… TİYATRO… UMUT VE ÖZGÜRLÜK… (3) (Kemal Oruç) - 8/29/2008
  • 2.TÜRKİYE TİYATRO BULUŞMASI ARDINDAN (M. Vejdi Koçak) - 8/28/2008
  • Bodrum'da Magic Life tatil köyü ve köy'de Yeşil Kabare (Üstün Akmen) - 8/26/2008
  • Konservatuar Sınavları Öncesi (Ali Çakır) - 8/26/2008
  • Uçurtmanın kuyruğu – GUTOK (İhsan Ata) - 8/26/2008
  • Şahane Düğün - Asuman Dabak Tiyatrosu (İsmail Can Törtop) - 8/19/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..