| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Sıradışı Yazarın Sıradanlığı: Troyalı Kadınlar ve Dünyalar Savaşı
Üstün Akmen




Söylediğimi zırt-pırt yenilemeyi hiç sevmem, ama bu sezona damgasını vuran Dotbilsarda projesi “Vur/Yağmala/Yeniden”den haziran ayı sonuna dek söz edeceğimize göre, bu “tekrar” işine kendimi alıştırmam ve de galiba okurlarımı da alıştırmam gerekmekte. O halde hiç çekinmeden bir kez daha söyleyivereyim, uzun yıllardır birçok sanat projesini destekleyen ve Dot’un kuruluşundan itibaren öncü sponsoru olan Bilsar, bu kez Dotbilsarda projesi ile tiyatroya kendi binasında ev sahipliği yapmakta. Ben de bu arada, Avrupa’nın çarpıcı ve sıra dışı oyunlarıyla tanınmış en önemli yazarlarından İngiliz Mark Ravenhill’in 18 kısa oyundan oluşan büyük epik tiyatro oyunu “Vur/Yağmala/Yeniden”in üçüncü oyununu da izledim. “Troyalı Kadınlar”ı ve “Dünyalar Savaşı”nı…

Sıra dışı yazar olmak! Oyunu izlerken bunu düşündüm. Ne demekti sıra dışı yazar olmak? Ravenhill, sıra dışı bir yazar mıydı? Sıradan şeyler yazan da, sıra dışı mıydı? Bence Ravenhill sıradan şeylerin yazarıydı. Gerek “Dünyalar Savaşı”, gerekse “Troyalı Kadınlar”da gene sıradan şeyler anlattı. Ama ne anlattığını merak ettirdi. Kendimi zor durumda bırakmamak için, Ravenhill’in “sıra dışılığını” aklımın köşesinden dahi geçirmedim. Nedenine gelince, anlattıkları gerçekten çok sıradandı. Anlayışı, dili, anlatımı, öyküyü bulma ve yaratma biçimiyle bir bütün olarak yalındı. Ama yalınkat bir düşüncenin kavrayamayacağı zenginlikte anlamlarla doluydu anlattıkları.

“Biz doğduğumuzda, dünyada savaş vardı. Annelerimiz ve anneannelerimiz doğduğunda da dünyada savaş vardı. Onların anneleri doğduğunda yine bir yerlerde savaş vardı. İnsanlık, hep savaştaydı... Ama sanki hiçbir zaman bu kadar imkânımız varken bu derece çaresiz ve mutsuz, bolluk içinde yaşarken bu derece fakir değildik.” Ravenhill, günümüz dünyasında savaş, otorite, özgürlük, demokrasi, refah gibi kavramları gene gözlem altına almıştı. “Dünyalar Savaşı”nda bir kentin insanları, savaşın yıktığı bir başka ülkedeki insanlara seslendi. Uzakta ve kimliği belirsiz bir düşmanı, bir savaşı, savaşın kurbanlarını, kendi yaşam algıları ve biçimleri içinde değerlendirip sorguladı. Savaş, her açıdan da birey üzerinde etkiliydi ve bir kez daha inandım ki barış için savaş artık kaçınılmazdı.

Biliriz ki, tragedya yazarı olarak Euripides, drama eserlerine kaynak olan eski efsanelerde geçen dinsel ve ahlâk konularından yararlanmış ve bunlar üzerinde değişiklik yapmaktan çekinmemiştir. İnsan ruhunu çözümlemeye çalıştığı eserlerinde, tiranlığa karşı insan ruhunun iç parçalayıcı bir haykırışını sezinleriz. Bunun başarılı bir örneği de onun "Troyalı Kadınlar"ıdır. M.Ö. 415 yılında Hellas'da (Yunanistan) yaşanan ve on yıl süren, ülkenin önemli iki bölgesi ve halkı olan Atina ile Sparta'yı karşı karşıya getiren Peloponnesos Savaşı ortamında yazılmış bir eserdir Euripides’in “Troyalı Kadınlar”ı.

Kurgu bakımından da ne başarılı bir yapıttır "Troyalı Kadınlar"! Diyebiliriz ki, Homeros'da savaşan erkekler yiğitlikleriyle dile getirilirken, Euripides'de de yenik kentin kadınları, yaşadıkları acılarla ve kaygılarıyla söylenmişlerdir. Kentin düşmesini izleyen günü anlatan ölümsüz bir başyapıttır o. Kocalarının, oğullarının ölümünden sonra tutsak olarak götürülmeyi bekleyen kadınların tragedyası, insanın içini dağlar. Troya Savaşı denilince hep Paris'ler, Agamemnon'lar, Hektor'lar, Odysseus'lar, Menelaos'lar akla gelir, ama Troya’da kadınlar da vardır.

Ravenhill ise “Troyalı Kadınlar”ında 21. yüzyılda kentleri, uygarlıkları bombalanan batılı orta sınıf kadınlarını ele almış. Onlar güvenli sitelerde yaşıyor, kimseye hiçbir kötülük yapmıyorlar. Aralarından bir kadın: “Bizi niye bombalıyorsunuz? İyiler biziz” diyor. Sabahları çocuklarına meyve suları sıkıyorlar. Demokrasi ve özgürlük içinde yaşayan bu bir grup kadın, insanları yaşam biçimlerini ve yaşamlarıyla ilgili her şeylerini bombalayan düşmanı anlamıyor, ama sorguluyorlar. Veee… Uzaklardaki gizemli düşmana, düşmanın da yanıtlayamayacağı soruyu soruyorlar: “Bizi niçin bombalıyorsunuz?” Derken kendilerinin neden “iyiler”, düşmanınsa neden “kötüler” olarak algılandığının sorgulamasına başlıyorlar.

Esasında “Troyalı Kadınlar”ın da, “Dünyalar Savaşı”nın da iletileri birbirlerine koşut. Nedeni tam olarak saptanamayan trajikomik bir isteri var ikisinde de. Bir kaçış, bir korku, bir cesaret ve cesaretlenme… Bombalananlar, ölenler, “şehitler ölmezler”, tabut başlarında dövünenler, televizyonların haber programları sırasında “vah-vah” çekerek: “Aman Allah bizleri korusun,” diyenler.

Oyunları Özlem Karadağ Türkçemize çevirmiş. Diğer dört oyunda olduğu gibi bu kere de kulaklarımı dört açtım, hatalı sözcük, hatalı tümceleştirme yakalayamadım. Karadağ’ı bir kez daha kutladım. Proje kapsamında dekor tasarımı Yeşim Bakırküre imzalı. Bakırküre’nin, tasarımını tiyatronun kendisine özgürce bir yön çizmesine olanak tanıyacak kadar esnek hazırladığını “Kayıp Cennet”, “Dün Meydana Gelen Bir Olayda…”, “Korku ve Sefalet”, Savaş ve Barış” oyunlarını izledikten sonra söylemiştim. Altı oyunda kullanılan tümel mekânı akıcı, geçirgen ve esnek düşünmüş. Dolayısıyla dört oyun da kendi geçici sınırlarını, kendi geçici izleyici-oyuncu ilişkisini kurabiliyor. Bu nedenlerle Bakırküre’yi de yeniden kutladım. “Tek bir yönden, açıdan yapılan genel ışıklandırma tek başına kullanıldığında bütün sahne aydınlatılabilir, ama sahnede bulunan oyuncu, izleyiciye düz ve ilginç olmayan bir görüntü verir diye biliyorum,” demiştim, beni bu kez de yanılttığı için Kemal Yiğitcan’a da bir teşekkür daha borçlandım. Yönetmen Murat Daltaban, bu iki yeni oyunda da yazara destan anlatır gibi yaklaşmış. Fiilleri ön plana çekerken gıdım abartmamış. Ravenhill’in anlattığına etkileyici bir özellik katmış. Mark Ravenhill’in yanıt bekleyen askıdaki sorularını, gösterim kuramı çerçevesinde bütün kilitleri kırmayı deneyerek çözümlemiş. Murat Daltaban’ı da tiyatro sanatı adına sıkı sıkı kucakladım.

“Dünyalar Savaşı”nda Ayçe Abana, Pınar Töre, İbrahim Selim, Çağ Çalışkur, Cemil Büyükdöğerli; “Troyalı Kadınlar”da Pınar Töre, Şebnem Bozoklu, Gizem Erdem, Enis Arıkan, Öykü Başar gene, yeniden, birer birer ve hep beraber tiyatroda oyuncunun duygulanımlarının gerçek ya da yaşanmış olmak zorunda olmadığı savını doğrular nitelikteydiler.

Pınar Töre ve Ayçe Abana sıkı mı sıkı bir biçimde “bağırma” çalışması yapmaya söz verirlerse istisnasız tümü alınlarından öpülmeyi gene hak ettiler.

“Haydi, aralarından bir ikisini kayır,” derseniz, kayırmam. “Ayır,” deseniz de ayırmam, ama bilmem nasıl oldu, ama oldu işte, baktım ve gördüm ki Şebnem Bozoklu kendiliğinden benim merceğin altına girivermiş.

Ben şaştım kaldım da, onlar hayret etmediler!

Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi


Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 867
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • Aşkı Yaşamak İçin Zaman Asla Geç Değildir: Bana Bunu Yapma (Üstün Akmen) - 3/21/2009
  • 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi (Yılmaz Onay - Nâzım Hikmet Kültür Merkezi) (Yılmaz Onay) - 3/20/2009
  • Kabaret - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ayşe Müge Gerdan) - 3/20/2009
  • Türkiye Tiyatrolar Birliği Dünya Tiyatro Günü Bildirisi (Temel Demirer) - 3/20/2009
  • Azerbaycan -Oyun- Çocuk Tiyatrosu Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü Kutlaması (Rasim Aşın) - 3/20/2009
  • İletişimsizlik Düşanının Bilinmez ve Görünmez Rengi: Bayrak (Üstün Akmen) - 3/18/2009
  • Şafak Türküsü (Yurdagül Yurtseven) - 3/18/2009
  • Finansman Canavarı (Mehmet Çetinkaya) - 3/17/2009
  • Susmayın... (Orhan Aydın) - 3/17/2009
  • Tek Kişilik Şehir - Ankara Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 3/17/2009
  • Sıradışı Yazarın Sıradanlığı: Troyalı Kadınlar ve Dünyalar Savaşı (Üstün Akmen) - 3/15/2009
  • Gençlerin Tiyatro İhtiyacı ve Mücadelesi (Kerem Kıtay) - 3/15/2009
  • Azerbaycan Üç Nokta Gazetesi Köşe Yazarı Prod. Dr. Vagıf İbrahimoğlu'ndan Türk Dünyasına Sesleniş (Vagıf İbrahimoğlu) - 3/15/2009
  • Tiyatro Neden Güzeldir? (Ulaş Tuzak) - 3/15/2009
  • Konak Gençlik Tiyatrosu (Ulaş Tuzak) - 3/14/2009
  • Neden Fırtına Koptu ve Neden -Kendi Gök Kubbemiz- Çatırdadı? (Rıfkı Demirelli) - 3/14/2009
  • Özerk Sanat Konseyi (Savaş Aykılıç) - 3/14/2009
  • Yassakkk! (Yurdagül Yurtseven) - 3/12/2009
  • Maskeliler - İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Şehir Tiyatroları / Kurnaz Yazar… -Bukalemun- Metin… (Melih Anık) - 3/12/2009
  • Sahne Senin İstanbul... (Orhan Aydın) - 3/10/2009
  • Kurt Puslu Havayı Sever (Nedim Saban) - 3/10/2009
  • Poyrazoğlu'ndan Aşkın Matematik Hesabı: İyi Günde Kötü Günde (Üstün Akmen) - 3/10/2009
  • Nesrin Kazankaya ve Tiyatro Pera'nın başarılı yükselişi... (Rengin Uz) - 3/8/2009
  • ABBOO! DİLBER HALA (Yurdagül Yurtseven) - 3/7/2009
  • İşte Toron Karacaoğlu'nun El Yazısıyla Sansürlenen Belge (Nedim Saban) - 3/6/2009
  • Orhan Alkaya’nın Nedim Saban'ın Yazısı ile İlgili Açıklaması (Orhan Alkaya) - 3/6/2009
  • Şehir Tiyatroları'nda Yeni Bir Sansür Hikayesi (Nedim Saban) - 3/5/2009
  • Tiyatrom.com veda edeli 1 yıl oldu ! (Moderator) - 3/5/2009
  • Öldün Duydun Mu? – Altıdan Sonra Tiyatro (İsmail Can Törtop) - 3/5/2009
  • Tiyatroda Günlük 5 Mart 2009 (Melih Anık) - 3/5/2009
  • Tiyatromuzda Mustafabey Ödülleri ve Açtığı Körkuyu (Üstün Akmen) - 3/4/2009
  • Çürüme (Orhan Aydın) - 3/4/2009
  • Röportaj: Tiyatro Eleştirmeni Üstün Akmen gelecekten umutsuz... (Üstün Akmen) - 3/3/2009
  • Biri Sanat mı Dedi? (Berkan Karasu) - 3/2/2009
  • Kafka'yı Yakmışlar (!) : Dönüşüm / İstanbul BB Şehir Tiyatroları (Melih Anık) - 3/2/2009
  • Antalya Devlet Tiyatrosu - Bay Kolpert - David Gieselmann (Öznur Çetin) - 3/1/2009
  • Tiyatrocular İlgi bekliyor (Adnan Tönel) - 3/1/2009
  • Teatral Bir Yazı: BALIK SEVDASI (Yurdagül Yurtseven) - 2/28/2009
  • Nuh'un Uzay Gemisi (Küresel Isınma ile İlgili - Çocuk Oyunu) (Hakan Atalay) - 2/28/2009
  • Tiyatroda Günlük - 26 Şubat 2009 (Melih Anık) - 2/26/2009


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..