| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
HARCANAN BİR ÇEHOV OYUNU: ÜÇ KIZ KARDEŞ
Ahmet Kara



 
44 yaşında hayata veda eden Rus yazar Anton Pavloviç Çehov Martı, Vanya Dayı, Vişne Bahçesi, Üç Kızkardeş gibi klasikleşmiş tiyatro eserlerinin yanında pek çok ta öykü vs. edebiyat eserleri bırakmıştır bu dünyaya. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları bu yıl Çehov'un dünyaca ünlü tiyatro eseri Üç Kızkardeş oyununu geçen yılın sonunda sahneleme kararı almış. Böyle bir karar daha önce ne zaman alınmış ve oyun sahnelenmiştir bilmiyorum ama, en az bir 15 yılı vardır ve bundan sonra da 15 yıldan erken yeniden sahneleneceğini sanmıyorum.

Hal böyle olunca biraz titiz davranmak gerekirdi diye düşünüyorum. Özünde zaten biraz ağır olan Çehov oyunlarını Türk halkına benimsetebilmek için, böyle bir eserde masraftan kaçınmamalı, çok yetenekli oyuncular rol almalı ve çok yetenekli Yönetmen tarafından yönetilmeli.

Şehir tiyatroları ödenekli tiyatro olduğu için masraftan kaçınılmamış. Şehir Tiyatrolarının en yetenekli oyuncularına rol verilmiş ve Balkanlar ve Avrupanın sayılı yönetmenlerinden Nikita Milivojevic yönetmiş.

Unun, şekerin ve suyun en kalitelisi kullanılmış ama ne yazık ki, helvanın tadı tutturulamamış.

Oyunu Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinde izledim. En ön sırada oturduğum halde 500 m2 ye yakın genişliği olan sahnede oyun sahnenin en dibinde oynandığı için oyuncularla aramda 40-50 metre mesafe olduğundan, oyuna bir türlü adapte olamadım. Ben olamadıysam vay arkadakilerin haline.

Şehir Tiyatroları oyunlarını diğer sahnelerinde de dönüşümlü olarak oynadığı için dekor doğal olarak en küçük sahneye göre yapılmış Genel Sanat Yönetmeni M. Nurullah Tuncer tarafından. Sahnenin beşte birini ancak kaplayan dekorun ne kadar komik duracağını varın siz hesap edin.

Aslı İçözü, Bennu Yıldırımlar, Yeliz Gerçek, Haldun Ergüvenç, İbrahim Gündoğan, Ahhan Şener, Can Ertuğrul, Ozan Gözel, Yiğit Sertdemir, Ayşegül Devrim, Hüseyin Köroğlu, Cengiz Tangör, Bora Seçkin, Özge Özder ve Zeki Yıldırım'dan oluşan oyuncu ekibi oyun boyunca ellerinden geleni yapıyorlar ama, tabii ki yönetmen ne demişse onu yapıyorlar.

Sırp Yönetmen Avrupanın sayılı yönetmeni olabilir ama Şehir Tiyatrolarının da çok değerli pek çok yönetmeni var. Yok kendi içlerinden bulamadılarsa özel tiyatrolarda oyun yöneten çok değerli yönetmenler var. Bunlar Türk Tiyatro seyircisinin beğenilerini çok daha iyi bilirler. Üstelik birkaç ay çalıştırdıktan sonra bırakıp gitmek zorunda kalmazlar, sürekli elleri oyunun üzerinde olur.

Çehov oyunlarının zaten biraz ağır olduğunu biliyorum.Oyun güzel değildi demiyorum, oyunu beğenmedim demiyorum. Sadece, bir tiyatro sever olarak, vatandaş olarak, dünya klasiklerini sahneye koyarken, oyunu halka nasıl sevdiririz kaygısı da göz önünde bulundurulmalı, biraz daha titiz davranılmalıydı diye düşünüyorum.
 
Ahmet Kara



Paylaş      
Yorumlar

Gözde - ( 2/22/2009 )
Oyuna geçen sene eşimle birlikte gittik. "Sıkıcı", "hayalkırıklığı", "dekor" kötü gibi yorumlara üzüldüm, çünkü benim için seyrettiğim en güzel oyunlardan biriydi. Eşim de ilk sahnede çok sıkıldığını ama ikinci sahneyi beğendiğini söyledi. Evet kabul ediyorum, ilk sahne biraz ağırdı (bunun da hikayenin bir parçası olduğunu düşünüyorum) fakat ben baştan sona oyundan çok etkilendim. Oyuncuların performansı zaten mükemmeldi, özellikle Bennu Yıldırımlar’ın bir anda ağlamaya başladığı sahne tüylerimi diken diken yaptı. Eğer oyunda anlatılanla kendi hayatımız arasında benzerlik kuramıyorsak ya da yaşantımızdan parçalar bulamıyorsak oyun sıkıcı gelebilir, bize bir şey ifade etmeyebilir. Buradaki problem de bu sanırım. Oyun tabiki de ağırdı, her oyundan Lüküs Hayat tarzı bir hareketlilik bekleyemeyiz. Zaten bu oyundaki karakterler kendi hayatlarından memnun olmayan karakterlerdi. Dolayısıyla kasvetli bir hava yaratılmalıydı ve bu izleyiciye yansıtılmalıydı. Belki abartı gelecek ama evet sıkılmanız gerekiyordu, çünkü bütün karakterler bunalımlı ve mutsuzdu. Bu duyguyu izleyicinin de hissetmesi gayet normal. Özetle ben oyunu çok beğendim, sonlarında özellikle göz yaşlarımı tutamadım. Tekrar ediyorum, bunun sebebi Bennu Yıldırımlar karakterini kendime yakın görmem, hissettiklerini hissetmem olabilir. Zaten oyunu arkadaşlarıma tavsiye ederken de şöyle dedim: "Bu oyunu ya çok beğenirsiniz, ya da sıkıntıdan patlarsınız." Umarım anlatabilmişimdir, çok yazı yazan biri değilim, hatta ilk defa bir siteye yazıyorum diyebilirim. Oyunla ilgili olumsuz yorumlara dayanamadım, açıklama gereği gördüm.
Saygılar...


behiye inal - ( 4/28/2009 )
bu oyun çokm güzeldir





Selen Genç - ( 1/1/2008 )
’Üç kızkardeş’ adlı oyunun izledim ve çok beğendim. Herkesin beğeneceği bir oyun nasıl olur, bilmiyorum. Ayrıca bir oyunun herkes tarafından beğenilmesi gibi bir zorunluluk olduğuna da inanmıyorum. Bütün izleyiciler aynı tarz oyunlardan hoşlanmayabilirler. Bir izleyiciye çok ağır ve sıkıcı gelen bir oyun diğerine çok anlamlı ve güzel gelebilir, bir diğerinnin beğendiğini de,bir başkası fazla hafif ve içi boş bulabilir. Her alanda,her konuda olduğu gibi zevk meselesi, bakış açısı meselesidir bence bu...
Ben kendi adıma, ’Üç Kızkardeş’in ciddi bir emek verilerek, çok yetenekli bir kadro tarafından hayat verilen bir oyun olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yönetmen seçimi de isabetli bence. Yönetmenin yabancı olmasının, oyun açısından bir eksi olabileceğine de inanmıyorum.


Burak - ( 12/29/2007 )
Tiyatro eleştirmenliği ciddi bir iştir.Bilgi,tecrübe,teknik,iyi gözlem ister,Öyle her yerinden kalkanın çalakalem yazacağı bir alan olmaması gerektiğini düşünüyorum.Ayrıca bu yazının tiyatroya emeğe karşı saygısızlık olarak değerlendiriyorum...Eleştirmenlikle hiç bir ilgisi olduğunuda zannetmiyorum

Engin Alkan - ( 12/29/2007 )
Ahmet Kara ’ya pek fazla bir sözüm yok; Yazısı "eleştirmen" geçinen bir sürüsünün değerlendirmelerinden daha fazla ürpertici değil, kaldı ki sınırını bilip, kendisinin eleştirmen değil bir "tiyatrosever" vatandaş" olduğunun altını çizmiş, edeplice. Doğrusu ya, örnek alınası bir tavır.
Benim itirazım bu tiyatro portalinin editörüne; Yazı kalıcıdır, yazı sorumluluktur, hele ki bir sanat yapıtının üztüne biaen kurulmuşsa, yanıltıcı da olabilir, maksatlı da.
Editörlük tarafsız olmayı gerektirir gerektirmesine ama, karalama ile tartışmayı ayırd etmek lazım gelir. Bu işin üstesinden kendi beğenilerinizi ve tariflerinizi berraklaştırmadan kalkamazsınız. Sanatı da, sanat üzerine söylenenleri de kalp olanlardan ayırmak nakkaş titizliği gerektirir. Hele ki "yeni" kapısından girdiğiniz şu "sanat ortamı" denen hengamede.




Erkan - ( 12/29/2007 )
Ahmet Bey’in yazdıklarına katılıyorum. Üç kız kardeş oyununu çok sıkıcı buldum. İkinci perdede oyunu terketmeyi bile düşündüm. Kadro güzel ama oyun hiç iyi yönetilmemiş. Oyuncuların aşırı çabaları bile oyunu kurtarmaya yetmemiş. Öyle bir kadronun böyle bir oyun ortaya koymaları beni hayal kırıklığına uğrattı.

Yavuz - ( 12/28/2007 )
Sayın Ahmet Kara tiyatro bilgi ve birikim işidir.Böyle buradan yazmakla yürümez bu işler.Oyunla ilgili yazı yazacaksan öncelikli olarak tiyatroyu bileceksin,oyunları bileceksinki,sonra yazmaya kalkacaksın.Yazdığın yazıyı otur bir daha oku derim.Bir gözden geçir.Cümle kurmadaki hatalarını,yazım üslubunu bir düşün.Öyle yok 3 paraya 5 köfte.Tiyatro emeğini göz ardı etme.

Esin Peksoylu - ( 12/30/2007 )
Oyunu ben de beğenmedim. Tanınmış oyuncular var diye gittim ama tam bir hayal kırıklığı yaşadım. Oyun bu kadar ağır olmak zorunda mı, biraz daha hareket getirilemez miydi? Annem ve anneannemle birlikte gittik, onlar da çok ağır buldu.

Ahmet Korkmaz - ( 12/31/2007 )
Yaprak Dökümü dizisinde hayranlıkla izlediğimiz Fikret’i(Bennu Yıldırımlar) sahnede de görebilmek için Adapazarından oyunu izlemek için 5 arkadaş geldik. İçlerinde en iyi oynayan Bennu Yıldırımlar idi. Oyunu çok durgun, dağınık ve anlaşılmaz bulduk. Bu türlü oyunlar biraz daha seyircinin hoşlanacağı şekilde oynanamaz mı acaba? Çok az tiyatro izlemediğimiz için pek anlayamadık belki ama, oyunlar herkesin anlayacağı şekilde oynansa daha iyi olur.

Melih Anık - ( 1/19/2008 )
Yönetmen denemiş.(!)
Oyuncular yönetmen ile konuş(a)madıkları için "Yönetmen herhalde şunu demek istemiştir" diyerek kendi birikimleri ile yolu bulmak istemişler.Üstüne bir de "dizi oyunculuğu" eklenince ortaya "curcuna" çıkmış.
Her şeye rağmen, Çehov’u kitaptan okumayacak olanların seyretmesi önerilir.


Özge - ( 2/18/2008 )
Sayın Ahmet Kara;tiyatro eleştirmenliği zor bi iştir.Herkesin üstesinden gelemeyeceğini, bu yazınızı okuduktan sonra daha iyi anladım..Sizin bu yazınızı, oyunda emeği geçen herkese yapılan bir saygısızlık olarak nitelendiriyorum!!Katıldığım tek bir nokta var; evet oyunda en iyi oyuncular kullanılmış(başta Bennu Yıldırımlar olmak üzere)..Şu an içinde bulunduğumuz oyun döneminde "Üç Kız Kardeş" oyunu,satışa sunulur sunulmaz biletleri tükenen bir oyundur..Artık beğenilip beğenilmediğini siz düşünün...Cehov oyunları anlaşılması zordur herkes anlayamaz!!Yabancı yönetmen meselesine gelince,bu kadar başarılı oyuncuların yer aldığı bir oyunda,sizin bu yazıyı yazmanızı gerektirecek kadar kötü bir durum göremiyorum.Farklı dünya görüşüne sahip kişilerin de sanat eserlerine hayat vermesi kadar güzel bir durum yok bence..Oyuna aynı dönem içerisinde 5 kez gitmiş biri olarak,oyuncuları ve yönetmeni bütün kalbimle kutluyorum ve böylesine başarılı bir oyunu izlememize neden oldukları için teşekkür ediyorum..

Kamil Kaya - ( 3/29/2008 )
Oyunu Üsküdar’da izledim. Anlamadım mı acaba diye bir de Kadıköy’de izledim. Ama maalesef aradığımı bulamadım. Bennu Yıldırımlar garibim, kendini parçalıyor oyunu kurtaracağım diye, ama nafile. Ahmet Kara’ya hak veriyorum, gerçekten de yazık olmuş Çehov’a. Yazık olmuş emeklere. Şehir Tiyatroları otursun biraz düşünsün neden diye. Gelen seyircinin yüzde doksanı sadece Bennu Yıldırımlar’ı görmek için geliyor, hayal kırıklığına uğrayıp dönüyor. Onun yerine tanınmamış bir oyuncuyu oynatsınlar da görsünler seyirci sayısını,bakalım kaç kişi izliyor.

yaşar - ( 3/28/2008 )
EMEĞE TEŞEKKÜR ETMEK,VASAT BİR OYUNU YILDIZLAŞTIRMIYOR.BİR SEYİRCİ OLARAK,BİR OYUNU BEĞENMEM İÇİN İLLAKİ O KONUNUN KOMPEDANI VEYA PROFÖSÖRÜMÜ OLMAM GEREKİYOR?...BEĞENENLEREGI DUYUGIDE , BEĞENMEYENLERE DE SAYGI DUYMALIYIZ...

Deniz - ( 12/21/2008 )
Oyunu geçen yıl izleyenlerdenim. Bir çok kişinin de belirttiği gibi, tiyatronun bir çok türü ve tarzı var ve herkes her tarzı beğenecek diye bir koşul yoktur. Şahsen ben, klasik Rus edebiyatından ne de bunların sahnelendiği oyunlardan bugüne kadar pek de fazla haz almadım, almıyorum ve de almayacağım gibi de görünüyor. Şehir Tiyatroları’nda son 15 yılda sahnelenen Rus eserlerinin pek çoğunu izledim. Sırf izlediklerimi kafama daha iyi oturtmak için, gittim kitaplarının da okudum ama oyunun ve kitabın sonunda hissettiklerim birbirinden çok da farklı değildi. Sanırım Rus herkesin hayran olduğu Rus edebiyatı ile elektriklerimiz tutmuyor...Oyuna gitme sebebime gelince, oyunlarını özellikle takip ettiğim bu kadar çok oyuncunun bir arada olduğu bir oyunu kaçıramazdım. Bazı oyunların sonunda, kendimce, bazı zamanlar sadece oyuncuların performansını, sadece eseri, sadece sahnelenişini, sadece dekoru, sadece müziklerini alkışlarım. Bu oyunda, sadece oyuncuları ve dekoru alkışladım...
İmza
Tiyatro hakkında hiçbir eğitimi olmayan, sıradan bir tiyatrosever.


samet silme - ( 12/13/2008 )
anton çehov yazmış birileri oynamaya çalışmış bence burda şahışlar ve oyunun iyiliği kötülüğü yerine türkiye yabancı oyunları ve yazarları ne kadar anlayabiliyor u konuşmak gerekiyor çünki anladığımız kadar anlatmamız möümkündür tek başınada bi bennu yıldırımlar oyunu kurtaramaz oyuncu ne oynadığını anlayamadan seyirci ne anlaması gerektiğini bilemez lütfen önce kendi eserlerimize sahip çıkalım kendi tiyatromuza anlam kazandıralım sonra çehov da oynarız shakespearede

Adnan Aydoğan aydoganadnan@gmail.com - ( 1/16/2010 )
Sayın Ahmet Kara’nın yazısına neden abartılı tepki verilmiş anlamak oldukça zor.Brecht der ki:’’Çalışmalar herkese açıktır.Halkın tepkisi önemlidir.’’Halk olmaz ise ,halk beğenilmez ise seyirci beğenilmez ise oyun kim ya da kimler için oynanır?Brecht kendi oyunlarını acımasızca eleştiririr.Eleştiri yazısının sahibi Tiyatro Camiası’nın dışında olduğu var sayımıyla neden küçümseniyor?Sanatçı olduğunu düşünen eylemci bir sanatçı, öncelikle ne kadar çok oynarsa,okursa ,beğenilirse ,ne kadar çok bildiğini değil ,ne kadar az bildiğini düşünmelidir.Kişi bunu farkedip kabullendikçe büyür.Ya kraldan çok kralcılar ne demeli?Oyunun tüm sorumluluğunu Yaprak Dökümü’nde başarılı bir karakter çizdi diye Bennu Yıldırımlar’a yüklemenin ne alemi var?Başarılı ya da başarısız olabilir.Tüm sorumluluğu ona yüklemek sanatçıyı da zor durumda bırakıyor.
Seyirciye saygı duyulmalı.Bunu hem oyunda tuzu biberi olan sanatçılara hem de ille de oyun ve oyunculara övgüler düzmeyi görev haline getirenlere anımsatıyorum.Yabancı yönetmen konusunda haklı eleştiriler var.Bu demek değildir ki yabancı yönetmenle çalışılmaz.Dil sorununu çözebilen düş gücünü ekiple paylaşabilen yönetmenin yabancı oluşunu fazlaca dillendirmek çok anlamlı gelmiyor bana..Engin Alkan burada farklı bir yorum denemiş.Keşke Heinz Kinderman’ın değerlendirmesinde olduğu gibi ;oyunu yazarın yaşadığı çağa göre değil de kendi çağımız içinde sahneye koysaydı.Yine de Engin Alkan’ın ’’İtilmiş!’’ karakterinin dışında düşlemek çok güzel!Oyunda emeği geçenlere,ounu ciddiye alıp olumlu ya da olumsuz düşüncesini paylaşan herkese teşekkürler...


Tolga Yalnız - ( 1/28/2010 )
Çehof oyunlarından hangisi şu an İstanbul’da oynanıyor araması sonucu bu siteye ve bu yazıya ulaştım. Yazı helvanın neden olmamış olduğunu anlatamıyor, bir yargı yazısı olmuş, eleştiri, kritik pek çok parametre ile yapılabilir ve yargı belirtmesi gerekmez. Ayrıca, her konuda olduğu gibi, kamplaşmalara düşkün insanlarımız alttaki yorumlarla, yazının sakil haline hemen limon sıkmış. Bir tiyatro seyircisi olarak iyi-kötü, güzel-çirkin ikilemlerinden ötede hakikaten oyunu, rolü hissederek taşıyan oyuncular görmek istiyorum. Bu oyuncular var mı? Doğru rejiler nerede? Abicim ben tiyatro oynuyorum, dizi film çevirmiyoruz diyecek bir Çehov oyunu arıyordum yine benim senin kayıkçı dövüşü içinde buldum kendimi. Lütfen serinkanlı ve sağlam yorumlar yapınız, kritikleri de böyle yazınız. Saygılar.

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 435
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • BEHİÇ AK’TAN YALNIZLAŞAN DÜNYA: TEK KİŞİLİK ŞEHİR (Ahmet Kara) - 1/4/2008
  • Muharrem Ergül’ün eseri ve: ‘Leenane’in Güzellik Kraliçesi’ (Üstün Akmen) - 1/3/2008
  • GARAJİSTANBUL’da OYUN BOZULUYOR (Ahmet Kara) - 1/2/2008
  • Yetenekli ve Ünlü Tiyatro Yönetmeni Avra Sidiropoulou ile Söyleşi (Zeynep Kehaya) - 1/1/2008
  • TÜRK TİYATROSUNUN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ ÜZERİNE (Mesut Vural) - 1/1/2008
  • TİYATRONUN YALNIZ ÇIRPINIŞLARI (Ahmet Şefoğlu) - 1/1/2008
  • Ayıptır Şaşırması (Ali Erdoğan) - 12/29/2007
  • Kadıncıklar 2007 – Sadri Alışık Tiyatrosu (İsmail Can Törtop) - 12/29/2007
  • HARCANAN BİR ÇEHOV OYUNU: ÜÇ KIZ KARDEŞ (Ahmet Kara) - 12/28/2007
  • Oyunun Oyunu - Yasemin Yalçın Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 12/28/2007
  • Kim O? – Tiyatrokare (İsmail Can Törtop) - 12/27/2007
  • Tiyatrotem'den Modern Tartuffe (Ahmet Kara) - 12/27/2007
  • Ödül - Liman Tiyatro (Üstün Akmen) - 12/27/2007
  • Çocuk Şimdi Yenilik Yaptığını Sanıyor (Ali Çakır) - 12/27/2007
  • TUNCER CÜCENOĞLU`NUN AZERBAYCANDA OYNANAN OYUNU ÇIĞ-UÇQUN HAKKINDA AZERBAYCAN GAZETELERİNDE DE YAYINLANMIŞ BİR MAKALE (Rasim Aşın) - 12/24/2007
  • DALGA - DONKİŞOT TİYATRO (Yasemin Aktaş) - 12/24/2007
  • Gizli Hayatlar Sahnesi (Tiyatro Başka Bir Yer) - 12/23/2007
  • İHALEYLE TİYATRO OYUNCUSU ALMAK SİYASİ SOYTARILIKTIR (Üstün Akmen) - 12/23/2007
  • FA ve SOL (Dündar İncesu) - 12/23/2007
  • Dalga - Donkişot Tiyatro (Ahmet Kara) - 12/23/2007
  • Azerbaycan’daki Tuncer Cücenoğlu fırtınasından izlenimler (2) (Üstün Akmen) - 12/23/2007
  • Titanik Orkestrası - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ezgi Toz) - 12/21/2007
  • Savaş Dinçel Vefat Etti - Üstün Akmen'in Mesajı (Üstün Akmen) - 12/20/2007
  • Tuncer Cücenoğlu’nun ‘Çığ’ı Azerbaycan’da alkışlanırken… (Üstün Akmen) - 12/18/2007
  • Kapıların Dışında - Altıdan Sonra Tiyatro (İsmail Can Törtop) - 12/17/2007
  • Savaş İkinci Perdede Çıkacak - İstanbul Devlet Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 12/17/2007
  • Bernarda Alba'nın Evi - İstanbul Şehir Tiyatroları (Ömer Kavrut) - 12/15/2007
  • TEATRAL KAKAFONİ (Erdinç Yapan) - 12/15/2007
  • “YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ” OYUNU ÜZERİNE BİR ELEŞTİRİ DENEMESİ ! (Savaş Aykılıç) - 12/13/2007
  • Koca Bir Aşk Çığlığı - Aysa Prodüksiyon (Yasemin Aktaş) - 12/11/2007
  • Zamazingo (Trabzon Şehir Tiyatrosu) - 12/10/2007
  • Oyunu Bozuyorum - Sokak Tiyatrosu (Üstün Akmen) - 12/10/2007
  • Üç Kızkardeş - İstanbul Şehir Tiyatroları (İsmail Can Törtop) - 12/9/2007
  • Şerefe Hatıralar - Tiyatro Pera (Üstün Akmen) - 12/7/2007
  • Yolumuzu Bulalım (Kabare Dev Aynası) - 12/6/2007
  • Akıllı Bulut (Ali Erdoğan) - 12/6/2007
  • Ben Artist Olmak İstiyorum - Bursa Devlet Tiyatrosu (İhsan Ata) - 12/6/2007
  • 403. KİLOMETRE - (Özgür Sahne) - 12/5/2007
  • Haldun Dormen Söyleşisi (Yasemin Aktaş) - 12/5/2007


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    12 Şubat'tan itibaren her PAZARTESİ Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..