Erdemsizlik bataklığına inat!…
Arınalım istiyoruz kendimiz de dinleyicimizle nefesten nefese
Köprü kuralım diyoruz yürekten yüreğe.
Bizim Zilli Şıh da lahana misali!...
Farklı mekanlarda, farklı seyircilerle, farklı tepkilerle lahana gibi
açılıyor, altından yeni bir şeyler çıkıyor. Anlatıldıkça, oynadıkça,
konuştukça zenginleşiyor.
Zeybek’in Meddahlık Sınavı adlı yapıtında da belirttiği gibi sazımız
nefes oluyor ve bu nefesi dilden dile, kültürden kültüre, gönülden gönüle
götürmeyi sürdürüyoruz. Ve yine aynı yapıtta meddahlık sınavını yapan
meddah Çaycı’nın belirttiği üzere:
“Biz bu kültürden gelmişiz. Üniversiteler, konservatuvarlar, yüksek
okullar görmüşüz… Çok şey görmüşüz, çok şey bilmişiz. Sözlü geleneği
damardan almışız. Onun için “Omardan gelmiyor, damardan geliyor”.
Şimdilerde renkli cam karşısında resimleşen, resmileşen kültür
karşısında dumura uğrayan geleneksel kültürümüzü kökünden
canlandıralım demişiz. Bu nedenle bu mutlu güne gelmişiz. Gönül çekip
gelenlere ne mutlu! ” diyoruz!
Haşmet Zeybek’le birlikte köke ne zaman ulaşacağız bunu sanırım
zaman gösterecek.
Diyeceğim şu ki; tiyatroda en verimli, eğlenceli, keyifli yolculuk
yazar-yönetmen-oyuncu-seyirci işbirliğiyle oluyor. Karşılıklı alış-verişe
dayandığını düşündüğüm bu tiyatro yolculuğunun uğradığı duraklar
çoğalsın istiyoruz.
Duraklardan yeni yolcular alalım istiyoruz.
Kim demiş tiyatro can çekişiyor diye!
Kuşkusuz yaptığımız klasik tiyatro değil…
Yalnızca hikaye anlatıyoruz…
Bir çimdiklik ironik bir hikaye
Yolculuğumuz devam ediyor… Hem de büyük bir keyifle…
Dil olsun söze dökülsün gönlümüzdeki
Yol olsun sele dönüşsün aklımızdaki…
Umut olsun yele dönüşsün oyunumuzdaki
Ve kalksın cafcaflı örtüler birer birer
Görülsün altındaki esas gerçek…
Ne kadar sürçü lîsan edersek affola….
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...