ELEŞTİRMEN OLMAK VE ELEŞTİRİ YAZMAK !
Füsun Akmen Balkaya
Annem Güneş Sezai Akmen anısına……
ELEŞTİRMEN OLMAK VE ELEŞTİRİ YAZMAK !
Çağımızda eleştiri hala olumsuz kalıbını ve düşüncesini bütün tazeliği ile koruyarak sürdürmeye devam etmiş olsa da genellikle bir yapıt üzerine inceleme olarak tanımı yapılan yazılar bile en yalın şekliyle her zaman eleştiri olarak kabul görmüştür.
Eleştiri eksik olanı , kusurlu olanı, doğru olmayanı bulmak ya da görmek anlamında müdahaleyi zorunlu kıldığı gibi doğru olanın öne çıkması gibi taltif edici özellikleri de aslında içinde barındıran ve yazarının dünya görüş ile de şekillenen özendirici önemli yazı türü olmuştur.
Tiyatro eserlerinde eleştiri diğer edebi türlerden farklı olarak doğrudan canlı ve seyircinin de katılım ayrıcalığı ile tiyatro’nun en özgün yanını tespit etmiş ve bu muhteşem törenin bir sonraki kuşaklara iletilmesine imkan veren kişiyi de eleştirmen kimliği ile etiketleyebilmek şansını yaratmıştır.
Eleştirmen kimliğini taşıyan ,taşımak isteyen kişi ve kişilerin seyirciye ulaşmak anlamında kolaylığı ile birlikte seyirci üzerinde eğitici yanı da öne çıkarılmıştır.
Psikoloji , edebiyat ,sanat tarihi, tarih, felsefe, ekonomi, yabancı dil, halkbilimi, hukuk , sosyoloji , yönetim ve sahne tasarımı gibi kendi uzmanlık alanına yakın veya destekleyici donanıma eleştirmenlerinde tıpkı yönetmenler gibi ihtiyacı olduğu unutulmamıştır.
Eleştirinin istenilen şekilde düzgün yapılabilmesi için de eleştirmenin sahip olacağı uzak açının gayet dikkatli olarak eleştiri şablonunda yerinin belirleme önceliğine önem verilmesi üzerinde de hassasiyetle durulmuştur.
Eleştirinin sade, açık ve okunurluğu ile birlikte anlaşılırlığının yüksek olması istenilen özelliklerin bir çoğunun doğru olarak değerlendirilmesi ile yakın ilişkisinin kaçınılmaz olduğu da belirlenmiştir.
Eleştirmenin akademik kökenli ya da bu anlayışın dışında geleneksel çaba ile yetişmiş olması üzerine farklı görüşler kesin olmamakla birlikte yine zaman içinde eleştiriyi bu görüşlerinde farklı etkileyebileceği görülmüştür.
Önemli olan bir diğer husus ise duygusal rampada takılı kalan ,kırıcı olan, gösteriyi görmeden yazma nezaketsizliğini sahip yazıların sahiplerinin azımsanmayacak sayıda olması hep bu anlamda eleştirmen etiketi taşıyanlar için de düşündürücü olmuştur.
Eleştiri yazılarının eksikleri giderici anlamda düzeltici, inandırıcı ve samimi olması gibi etkili ve okunabilirliğinin gereğine inanıldığı gibi eleştirmenin sağlamlığı da önemli olmuştur.
Eleştirmen ise yol gösterici özelliğini öncelikle bilgi ve tecrübesi ile bulan, bulduktan sonra inandırıcılığını kaybetmeden adil olarak bu işi devam ettiren yukarıda belirtilen sağlamlığı için bir çok katmanda değerlendirilen kişi ya da kişiler olmuştur.
Sonuç olarak eleştiri yapmak için eleştirmenin bu anlamda pür olarak yeterli ve birikimli olması şartının dışında oyun izlemeden önce oyun hakkında mutlak bilgisi sahibi olması veya okuması ,oyunu izlemesi , özgün anlamda değerlendirme yapabilecek kişisel tınıları ile birlikte yazar ve dönem özellikleri göz ardı edilmeden yine yazar, yönetmen, oyuncu inceleme bilgisi ile birlikte sahne tasarımına uzanacak kişisel alt yapısının da değerlendirme bilgisine eleştirisinde mutlak yer verilmesi beklenmiştir.
Bilgi ve donanım ile oluşan ve yukarı da yazmaya çalıştığım özelliklerle birlikte tecrübeye de saygı göstermeyi acele etmeden ama hak ederek ulaşmak, kişisel önceliklerini ve aceleciliklerini de önce gençlerin ve kendini hep genç görenlerin tedavi etmeye yardımcı olmak üzere onları yeniden en sağlam şekli ile eleştirinin eleştirmeni tarafından gün ışığına çıkarmaya ilkeli çalışmanın imkan sağlayacağına inancım her zaman tam olmuştur.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...