‘’ TÜRK TİYATROSU ÖNEMLİ YAZARLARINDAN BİRİNİ KAYBETTİ….’’
Güler yüzlü sohbetleri ve bitmeyen enerjisiyle Türk Tiyatrosunun bu çalışkan yazarını aramızdan ayrılışının birinci yılına yine bir adım kala 50 .Yılında da anmak istedim….Hastalanmadan önce birlikte yaptığımız konuşmalarda 50.Yıl projesini bu sefer U.S.A Boston Konservatuvarında bağlantım olduğu için bu ve buna benzer sanat okullarında kutlama dileğini benimle paylaşmış,40.yılında gerçekleştirdiğim kutlama projesinden beğenisini ve gönlünü aldığımı ifade etmişti.
2009/2010 yılına rastlayan 40.yıl sonrası dostluğumuz hep devam etmiş ve tüm ödül törenlerinde veya tiyatro sezonunda yeni oyunlarda sohbet etme şansıyla kendisiyle buluşmuştum. Yazar Cücenoğlu’nu yine en son oğlunun nikah öncesi Sadri Alışık Tiyatro Sinema Ödül Töreninde biraz yorgun görmüş,hastalıkla ilgili fısıltılar kulağıma gelmesine rağmen bu aceleciliğine ihtimal vermemiştim.
40.YILI HAZIRLADIĞIM PROJE İLE KUTLAMIŞTIK.
40.Yılını H.Ü Tiyatro Anasanat Dalında ‘ Ziyaretçi ‘ oyunu ile kutlamış,ardından Kıbrıs Festivaline birlikte üstte adını yazdığımız oyunuyla katılarak aynı zamanda oyunu Türk Tiyatrosu ve Tuncer Cücenoğlu paneliyle taçlandırmıştık. Erhan Gökgücü,Üstün Akmen ,Can Öztopçu ,Tuncer Cücenoğlu ile birlikte hem yönettiğim hemde konuşmacı olarak birlikte katıldığımız panel gerçekten Kıbrıs /Lefke O.D.T.Ü Kampüsünde büyük ilgi görmüş ,yazarımızı ve tüm panelistlerimizle birlikte beni de çok mutlu etmişti.
DRAMATİK OYUN YAZARLIĞI VE CÜCENOĞLU..
Ülkenin yönetim katmanlarında doğru istihdam politikalarının oluşturulmasına öncülük ederken ,mutlak sanata geniş ve hak ettiği ölçüde korunması kadar faydalanılma hususunun yazar önemi üzerinde hep durmuş ,yazarlık eğitiminin önemini de hep vurgulamış. Özellikle akademik yapıya sıcak bakmıştır.Bu anlamda karşılıksız gönüllülük esasına dayalı okullarda verdiği derslerin sorumluluğunun büyüklüğünü hissettirmiş ve geleceğin başarılı yazarlarının çok yakında sayıca artış göstereceği inancını kaybetmemiştir.
KADIN VE CÜCENOĞLU
Kadınların kesişen kaderleri ve hep erkek egemen güce karşı yenik düşen kadın sorununa karşı yapılamayan değil yapılmayanların şiddetinde yok olan kadın sorunu, yazarın vaz geçilmez gündemi olmuştur. Ekonomik,töresel,cinsel mağduriyetlerin sadece içerde veya dışarda oluşumunun nedenlerinin aslında benzerliği ve değişmezliği ile erkek ve kadın sorunsalında kadının hem kendi cinslerinin de köklerinde bu anlamda olumsuz üreticiliğinin sıkıntısı ve yıpratıcılığıyla birlikte ilişkilerdeki sağlıksız duruşu yazar kanayan yara olarak 1983 yılından beri sıcak tutmaya çalışmıştır. Sessizliği seçmek zorunda bırakılan kadının çığlığı olmuş,kadın cinayetlerinin her geçen gün artışının üzücü duyarlılığına kalemiyle seslenmekten hiç vazgeçmemiştir.
MİZAH ANAHTAR OLMUŞ….
Felsefe,tarih,sosyoloji ile birlikte dile hakimiyeti ve şiirselliğe yöneliş anlamında ustaca yaklaşım ile tanıdık,içimizden birileri olan kahramanlarla bizi buluşturan yazarın, kolaylıkla olaylara müdahil olmasının zenginliği özde olduğu kadar biçimsel desteklerle de mükemmele gidişin ışığını yakmasını bilmesinde gizil olmuştur..Tüm yaklaşımlarında unutulmayacak bir diğer önemli husus ise mizah anlamında fevkalade yetenekli oluşu ile kalemine farklı güç katması ,yurt dışında 32 dile çevrilmiş oyunları ile yazar gerçekten farklı bir anlam yüklenmesinin gururunu omuzlarına hep yıldız olarak almıştır.
TEMMUZ AYI SANAT ETKİNLİKLERİNDE ÖNCELİK VE …….
Yurt içi ve yurt dışı etkinliklerle oyun yazarlığında 50.yılını kutlayacak ,ödüllerle kutsanacak yazarın bu anlamda yine ilk yazısını bu ay’a ve yıla ilişkin olarak hayatını akademik dil ve 40.yıldan 50’ye geçişte kutlamanın yüreklendirdiği haz ile seslenişimi sanırım kendisine saygı ve sevgimle birlikte iletebilmişimdir….
***Birinci yıl anısına yazar Tuncer Cücenoğlu’na armağan edilmiştir.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...