| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
özgür tiyatro ATÜK 2. AYDIN TİYATRO GÜNLERİ DEĞERLENDİRMESİ (12/13/2006) YAŞASIN TİYATRO Ankara’nın yıldızı bol, ayazı yüzümüzü yalayan aydınlık gecesini, Aydın’ın güleç, ılık, iç ısıtan güneşiyle buluşturduk aralık ayının ilk günlerinde. 1 aralık cuma akşamı doluştuk bir minibüse; yüreklerimizde tiyatronun bizi ısıtan ve aydınlatan ateşini taşıyarak. Bir yandan ilk kez bu kadar kalabalık olarak bir turneye çıkmanın telaşını yaşıyoruz; diğer yandan amatörlüğün o içten, gönülden samimiyetinin heyecanını… Okuduğum bir çocuk romanında bir martı şöyle diyordu: “Şu insanların işi ne kadar zor, hepsi farklı bir dilden konuşuyor. Oysa biz hepimiz aynı çığlıkları atıyoruz, dünyanın her yerinde.” Martıya seslenmek isterdim; dünyanın her yerinde sanata gönlüyle bağlı herkes de sizin gibi aynı dilden konuşuyor diye. Gerçekten de Aydın’a ulaştığımız sabah yaşadıklarımız tam da bunun yansımasıydı. Farklı yerlerden farklı kültürlerden farklı işlerle uğraşan bir sürü insan sanatın ortak dilini kullanarak bir araya toplandık. Sıcacık bir merhabayla karşıladı bizi Aydınlı dostlarımız. Küçücük odalarının küçücük sofralarına bir dünyayı sığdırıp gelen tüm grupları doyurdular büyük bir samimiyetle. İzmir’den Yenikapı Tiyatrosu ve Tiyatroevi; Ankara’dan Genç Oyuncular Sahnesi ve Özgür Tiyatro; İstanbul’dan Tiyatro Simurg, Muğla’dan Duvar Sahnesi ve Aydın’dan Aykaryay Aydın Tiyatro, Amatör Tiyatrolar Birliği ATÜK tarafından düzenlenen 2. AydınTiyatro Günlerinde buluştu. Biz Özgür Tiyatro olarak ilk gününe katılamadık şenliğin. İlk gün Tiyatro Simurg Çeştepe’li çocuklara ve TED Koleji öğrencilerine “Nasreddin Hoca Gide Gide” adlı oyunu sergilemiş, Tiyatroevinden Hamit Demir M.Kiriş İlköğretim Okulu çocuklarıyla yaratıcı drama atölyesinde buluşmuş. Akşam, şenliğin onur konuğu TRT’den emekli, Radikal gazetesi yazarı Dinçer Sezgin, Eskişehir Anadolu Ünivesitesi Konservatuar hocası, oyun yazarları ve çevirmenleri derneği ikinci başkanı ( OYÇED) Doçent Hasan Erkek, Tiyatro Simurg'dan Mehmet Esatoğlu, İzmir Tiyatroevinden Hamit Demir, Aydın AYKARYAY’dan Hüsnü Ertug ve Ankara Genç oyuncular sahnesinden, ATÜK ikinci başkanı Selim Kalıç, Aydın TV’de canlı yayında bir açıkoturuma konuk olmuşlar. İkinci gün biz de oradaydık; herkesle beraber yapılan o güzel kahvaltı sofrasında. Nasıl oldu nasıl başardılar bilmiyorum; beni en çok şaşırtan 70 kişinin elinden çay bardağının eksik olmamasıydı. Herkes istediği kadar ve istediği zaman çay içebildi inanılmaz bir şekilde. Bu arada işler halloluyordu; broşürler katlanıyor, tiyatroya emek vermiş tiyatro insanlarının fotoğrafları daha önceden hazır edilmiş çıtalara çakılıyor, herkes yürüyüş için kostümlerini giyiyor, bir telaş, bir koşuşturma ve herkesin yüzünde tatlı bir tebessüm… Yola koyulma vakti geldiğinde bir anda ortalığın bayram yerine döndüğünü gördük. Rengarenk giysiler içindeydik hepimiz. “Yaşasın Tiyatro” yazan pankartın arkasında sıralandık. Yanımızda Aydın’ın güleç yüzlü çocukları. Onlar da kapmışlar birer tane fotoğraf taşımak istiyorlar. Geçmişimizi geleceğe uzatan bir köprü gibiydik adeta. İlk durağımız “Kadir Baba Kahvesi”. Burada açılış konuşmasını AYKARYAY Aydın Tiyatro’dan Hüsnü Ertung yaptı ve bu kahvenin müdavimlerinden geçen yıl aramızdan ayrılan Mehmet Duman’ı, onun arkadaşlarıyla birlikte, oyun ürettikleri bu kahvede andık. Yazar Dinçer Sezgin ve Doç. Hasan Erkek’in konuşmalarından sonra kahvede Aydınlı gençler “Öğrenci Sözlüğü” adlı oyunlarını sundular. Özgür Tiyatro Nazım Hikmet’in şiirlerinden oluşan kısa gösterisinde “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşçesine” diyerek bu küçük kahvede toplanan herkesin belkide ortak düşünü dillendirdi. Tiyatro Simurg ve Yenikapı Oyuncuları’nın kısa oyun gösterilerinin ardından tekrar düştük yollara. Yol boyunca “Yaşasın Tiyatro! Yaşasın Sanat!”,“Barış için; Tiyatro, Özgürlük için; Tiyatro, Eşitlik için; Tiyatro, Halkların Kardeşliği için; Tiyatro!” sloganlarıyla Aydın sokaklarını şenlendirip Aydınlıları akşamki tiyatro gösterilerine davet ettik. Sevgi Yoluna geldiğimizde Shakespeare, Lorca, Haldun Taner, Aziz Nesin’den kısa oyunlar sergilendi. Yürüyüş coşkulu bir şekilde Menderes Bulvarı’na doğru devam etti. Alanda oyunlara devam edildi, biz de Özgür Tiyatro olarak sanatını bir malın daha çok satılması için kullanarak ne yazık ki medyanın ve piyasanın rant aracı haline gelen sanatçıları eleştiren bir sokak oyunu sergiledik. Bu sırada yanı başımızda gerçekleştirilen Sağlık Emekçilerinin eylemlerini ziyaret ederek onlara destek sunduk. Sağlık Çalışanları tarafından çok hoş bir şekilde karşılandık. Bu da bizim hayatın her alanında söyleyecek ortak bir sözümüz olduğunun canlı bir göstergesiydi. Yürüyüşümüz buradan Torlak semtine doğru devam etti. Burada da gösteriler yapıldı. Tiyatroevi Nazım Hikmet’in “Şeyh Bedreddin Destanı”nından Torlak Kemal’i anlatan bir kısa gösteriyi semte adını veren isyancı Torlaklara adayarak oynadı. Tiyatro Simurg’un müzik eşliğinde sunduğu şiir çok etkileyiciydi. Bu topraklarda yaşayan güzel insanlara dair gerçekleri içimizde hissetmek ve onların öykülerini daha derinden anlamak ne kadar da önemli diye düşündük. Yolumuz sabah yürüyüşe başladığımız ESKO’nun 3. katında aynı coşkuyla sona erdi. Herkesin yorgunluğu yüzlerinden okunurken organizasyonun mucizevi insanları bu kalabalığı doyurmak için gene hazır bekliyordu. Sıcacık çaylar elden ele dolaşırken masada bekleyen börekler bizi akşamki gösteriler için hazırlamaya yetti de arttı bile. Yenilip içildikten sonra gitar çalıp şarkılar, türküler söyleyen gruplar Şükran Güngör Sahnesi’ne doğru yola koyuldular. Genç Oyuncular Sahnesi’nden Selim Kalıç, Oben Güney’in yazdığı “Yük” adlı tek kişilik oyunu sergiledi. Ardından Mehmet Esatoğlu’nun sunduğu “50. Ölüm Yıldönümünde Bertolt Brecht” semineri vardı. Daha sonra Tiyatro Simurg Brecht ve onunla birlikte tiyatro üretmiş Helene Weigel’in yaşamını konu alan “Helene Weigel’in Sahnedeki İzleri” oyununu sundu. Yazar Vasıf Öngören’in “ Zengin Mutfağı” adlı oyununu İzmir’den Tiyatro Yenikapı bu günün son gösterisi olarak sergiledi. Ertesi gün orada kalan gruplar Afrodiyas'a gideceklerdi. Antik kentte kısa oyunların sergilenmesinden sonra Şükran Güngör sahnesinde Muğla Duvar sahnesi ve İzmir Tiyatro evi oyunlarını sergileyeceklerdi. Biz ise sabahına merhaba dediğimiz Aydın’ın akşamına hoşçakal diyerek minibüsümüzün yolunu tuttuk. Yola çıkarken duyduğumuz heyecan yerini tatlı bir yorgunluğa ve güzel bir iş yapmanın iç huzuruna bırakmıştı. Bir arada olmanın, birlikte olmanın, amatör ruhumuzu ATÜK çatısı altında birleştirmenin önemini, güzelliğini ve ayrıcalığını taşıdık Ankara’ya Aydın’dan. Geleceğe umutla bakabilmenin, geleceğe kendi kulvarında yön vermeye çalışmanın bugün neredeyse hiçe sayılan bir çok değere sahip çıkabilmenin gücünü sırtlandık dönüş yolunda. Bu yıl 2.’sinde buluştuğumuz “ATÜK Aydın Tiyatro Günleri”nin çoğalması tüm illere yayılabilmesi umudunu taşıyoruz Özgür Tiyatro olarak. 10.12.2006 Özgür Tiyatro Adına Esen BAŞKAYA Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|