Türk mizah tarihinde kilometre taşı olmuş, sinema ve tiyatro da, ses getiren yılların eskitemediği ünlü sanatçı Sümer Tilmaç, moderatörlüğünü Levent Tülek’in yaptığı ‘Yüzümüzü güldürenler’ adlı söyleşi programının ilk konuğu oldu. Tilmaç program boyunca yaptığı esprilerle izleyicileri gülmekten kırdı geçirdi.
Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde her ay yapılan “Yüzümüzü güldürenler” programının ilk konuğu ünlü sanatçı Sümer Tilmaç oldu. Moderatörlüğünü Levent Tülek’in yaptığı programda, önce sanatçının dünü bugünü konulu bir tanıtım filmi sunuldu.
Söyleşi, 70’lerden bugüne yıllarını sinema ve tiyatroya vermiş bir halk sanatçısı olan Sümer Tilmaç’la ilgili Levent Tülek’in övgü dolu bir tesbiti ile başladı. Tülek;, “ Kötü rollerle görmeye alıştığımız Sümer Tilmaç daha sonra mizaha yönelerek bunu da olağan üstü bir şekilde yapan çok nadir oyunculardan biridir” dedi.
15 Temmuz 1946’da Malatya’da doğan Sümer Tilmaç 1964 yılında arena tiyatrosunda oyunculuğa başladı. 1968 yılında İstanbul Belediye Konservatuarından mezun oldu.
210’dan fazla filme emek veren Tilmaç 60’dan fazla da tiyatro oyununda rol aldı. Bunların arasında unutulmayan rollerinden bazıları şunlar: Saffet Beni Affet filminde Tevfik, Aşk Dediğin Laf Değildir filminde Timur, Kara Murat Devlerle Savaşıyor Fatih Sultan Mehmet ve tabi ki unutulmaz Süper Baba dizisinde Kahveci Nihat rolü…Tilmaç, 2002 yılında son filmindeki rolüyle de en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Sadri Alışık ödülünü aldı.
UNUTULMAYANLARI ANLATTI
Sümer Tilmaç Münir Özkul ,Gazanfer Özcan ve Adile Naşit gibi usta sanatçıların öğrencisi olduğunu söylerek sohbete başladı. Tilmaç; “10 sene aynı tiyatroda oynama şerefine nail olduğum oyuncu” olarak hatırlattığı Adile Naşit için; “Türk sinemasının bu kadar yetenekli ve bu kadar enerjisi olan, sahneye çıktığı zaman seyirciyi güldüren, unutulmayan bir isimdi” derken, Münir Özkul ve Gazanfer Özcan için ise; “ ikisi de hayatımın en önemli isimlerindendir. Hem sanatçı hem ağabey hem de baba olarak ikisinin de bendeki yerleri başkadır. Bu isimler sanki tiyatro için yaratılmışlar” dedi.
GEÇMİŞİNDEN BAHSETTİ VE GÜLDÜREREK AĞLATTI
Annesinin ve babasının tiyatroya çok meraklı olduğundan söyleyen Sümer Tilmaç; “Önceden tiyatro çok farklıydı. Mesela, biz İzmir’de oyuna giderdik. Her gece 2 bin kişi gelirdi. Tiyatro o zamanlar daha çok önemli ve değerliydi. Seyircinin tiyatroya merakı vardı.” dedi.
‘Cüneyt Arkın’la anlaşamazdık, bana kızardı’ diyerek ilginç bir anısını da seyircilerle paylaştı;
“Kuruluş filminde kaleden aşağı atlamam gerekiyordu, branda getirmişler. Ben brandaya atlamam dedim. Kale oldukça yüksekti. Cüneyt Arkın bana kızdı “nasıl atlamazsın” diye. O zaman benim çocuğumda var yanımda. Onu da getirmişim, acısınlar atlama desinler diye. Otelden yatak getirttim . Allah’tan yatak istemek geldi aklıma. Sonra atladım branda yırtıldı, yatağın üstüne düştüm. Ölümden döndüm” diye konuştu.
BOYNUMA TAŞ BAĞLADILAR
Anılarını esprili bir dille anlatan Sümer Tilmaç, Balıkçı filminde yaşadığı ilginç bir olayı şöyle dile getirdi:
“Aylardan Şubat. Çeşme’de çekim yapıyoruz. Bir taş bağladılar boynuma. Ne yapıyoruz demeye kalmadı, ‘Ağabey işte buradan denize atlayacaksın’ dediler. ‘Atladıktan sonra ipi boynundan çıkaracaksın’ dediler. ‘Nasıl çıkarıcam ben bunu boynumdan’ dedim. ‘Çıkarırsın’ dediler. ‘Çıkaramazsam ne olacak?’ dedim. Cüneyt ağabey de; ‘siz tiyatrocular hep böyle sorun çıkarıyorsunuz, nasıl öğreneceksiniz işi?’ dedi. Ben de,’ağabey ben öğrenmeye gelmedim buraya, verin yevmiyemi gideyim’ dedim. Nitekim atladım ip boynumu acıtsa da. Daha sonra öldüm gömecekler beni. Kefen giydirdiler. Çukur da kazmışlar. Kazdıkça su çıkıyor. Suya yatırdılar beni kefenle. Üstüme kum atıyorlar. Bir de ‘titreme’ diyorlar. Hava soğuk elde değil. Zor da olsa güzel günlerdi.”dedi.
ÇOCUKLARI ÇOK SEVERİM
Çocukları inanılmaz derecede sevdiğini ve onlarla şakalaşmaktan mutlu olduğunu söyleyen Tilmaç yaşadığı ilginç anılarını da izleyicilerle paylaştı: “Bir gün otobüsteyim. Bir annenin kucağında bir çocuk var. Yüzü bana dönük çocuk bana baktı ben çocuğa baktım. Şakalaşırken birden elini bana uzattı. Oynarken o el nasıl oldu da benim ağzıma girdi anlamadım. Çocuğun elini ısırmışım, eli mosmor oldu. Annesi de şaşırdı kim bu sapık der gibi bakış attı kadın o sinirle otobüsten indi.”dedi. İlginç anı izleyicileri de kahkahaya boğdu.
BEREN SAAT’İN SUÇU NE?
Levent Tülek, günümüzdeki dizilerle ilgili yorum yaptıktan sonra Sümer Tilmaç’a “Fatmagül’ün suçu ne?” dizisinde oynayan Beren Saat’in bölüm başına 40 bin lira alıyor olmasını hatırlattı ve bu konudaki düşüncelerini sordu. Tilmaç bu soruya önce espriye; “Beren Saat’in Suçu Ne? Bana da verilse ben de alırım” dedi ve ekledi ; “Yıllar önce Münir Özkul bana bir şey söylemişti, senden sonra ki gelecek oyuncular senin hayatın boyunca kazandığın parayı bir iki filmde kazanacak demişti. Nitekim de dediği çıktı.”…
SANATI ÖNEMSİYORUZ
Daha sonra Levent Tülek Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ı sahneye davet etti. Yeniay, Tilmaç’a davetimize gösterdiği katılımdan dolayı teşekkür ederek; “Yıllarını sanata adamış biri olarak yaptığınız çalışmaları yıllarca takdirle izledik. Biz kurum olarak kültür ve sanata önem veriyoruz. Bana diyorlar ki ‘Bu kadar çok etkinlik yapıyorsunuz tiyatro tutkunu musunuz?’. ‘Hayır’ diyorum ve ekliyorum, bunun sebebi bir kenti oluşturmanın yolu eğitimdir, Kültür ve Sanattır, Sosyal yaşamın içerisinde var olmaktır’ diye konuştu
Başkan Aziz Yeniay Halkalı’da 40 bin kapasitelik bir gösteri merkezinin yapılacağını önümüzdeki günlerde temelinin atılacağını sözlerine ekledi.
Sümer Tilmaç, Başkan Aziz Yeniay’a bu davetinden ve sanata verdiği önemden dolayı teşekkür etti. Başkan Yeniay’da sanatçı Sümer Tilmaç’a çiçek vererek sanat hayatında başarılarının devamın diledi.
Keyifli ve kahkaha dolu bir gece yaşayan izleyiciler, program bitiminde Sümer Tilmaç’la hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya girdi.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...