Esin Afşar, harman olduğu sanat dallarında gerçeklerin bilincine tam olarak varmış, gerçeklerin topluma aktarılmasını sağlamış enderlerdendi. Şarkılarındaki Nâzım Hikmet ile Yunus Emre ile Orhan Veli ile ve diğerleriyle ne düşündüğünü, neye inandığını sürekli olarak anlattı. Duyuları devindirirdi, insanı insan yanlarıyla hayata geçirdi, kinestetik olarak referans aldığımız noktaları yeniden tanımladı, tamamladı. Her konserinde tanık olduk: Issız kıraçların derininde bir cevherin sondajına girişmiş gibiydi. O cevheri, her keresinde zihin ve duyarlık rafinerilerinde arıttı, enfes yorumu ve müthiş ses kontrolüyle ayıklayıp dinleyenlerine anlattı. Işıklar içinde yatsın, alkışı bol olsun. Bir tiyatro ya da opera galasında, bir konserde ya da her hangi bir gösteri öncesinde rastlaştığımızda bizi ilk olarak gene o bir çift ıpıl-pırıl göz çarpacak.
Onu unutmayacağız.
ÜSTÜN AKMEN ULUSLARARASI TİYATRO ELEŞTİRMENLERİ BİRLİĞİ (IATC)TÜRKİYE MERKEZİ GENEL BAŞKANI
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...