Kuruluşundan bu yana 24 yılı geride bırakan Tiyatro Merdiven, Alman yazar Büchner’i doğumunun 200. yılında Woyzeck ile anıyor. Yazarın gerçek bir olaydan yola çıkarak kaleme almaya başladığı ancak genç yaşta ölümü nedeniyle tamamlayamadığı oyunu “Woyzeck”, Tiyatro Merdiven’in özgün yorumuyla seyircilerle buluşuyor.
Alpay Ekler, oyunun çoklukla göz ardı edilen karalamalar dâhil tüm nüshalarını yeniden çevirdi. Metinler üzerinde yapılan uzun çalışmalar sonunda, amaçlanan sahnelemeye uygun olan bölümler bir araya getirildi. Özel tiyatroların çoğu kez uzak durduğu kalabalık bir kadro ile Tiyatro Merdiven günümüzde küçük insanın trajedisini Woyzeck ile sorguluyor.
Tiyatro Merdiven
WOYZECK
TİYATRO MERDİVEN
Yazan : Georg Büchner
Çeviren : Alpay Ekler
Yöneten : Alpay Ekler
Kostüm : Sibel Tomaç
Dekor : Alpay Ekler, Cihangir Köse, Deniz Karalar
Dramaturg. : M. Emin Taşdemir
Yön Yard. : M. Emin Taşdemir, Cânân Yıldız
Müzik : Alman halk şarkıları, A. Ekler
Oynayanlar : Barış Baş, Bülent Aksu, Cânân Yıldız, Cihangir Köse, Cüneyt Öztürk, Deniz Gül, Deniz Karalar, Göher Ergün, Gürkan Sinan, Handan Delipınar, Lerzan Helvacı, Mine Altın Sinan, Nazlı Ümit, Ruşen Gülen, Selçuk Delipınar, Ülkü Şahin
OYUN TARİHLERİ
02 Mart Cumartesi Saat: 20.30 Halis Kurtça Kültür Merkezi
17 Mart Pazar Saat: 19.00 Halis Kurtça Kültür Merkezi
İletişim: 0216 357 28 36
www.tiyatromerdiven.com
YÖNETMENİN NOTU…
Woyzeck
Alman yazarı Karl Georg Büchner kısa hayatına üç oyun, bir öykü, çeviriler ve tıbbi çalışmalarını sığdırmıştır. Woyzeck onun 1837 yılında ölümünden sonra bitmemiş olarak bulunan oyunudur.
Woyzeck, karısını öldürmekten yargılanıp Leipzig meydanında idam edilen bir berberin gerçek hikâyesidir. Babası da bir tıp doktoru olan Büchner, küçük yaşta bu konu hakkındaki tartışmalara tanık olur. Woyzeck’in akli dengesinin yerinde olup olmadığı ve cezai ehliyeti, hem tıp hem de hukuk çevrelerinde hararetli bir tartışma konusu olmuştur. Tıbbi raporları değerlendiren yayınlar, dergi yazıları yayınlanmıştır. Büchner’in hızla değişen toplum ve toplumsal değerler altında küçük insanın trajedisini anlatan bu hikâye oldukça ilgisini çekmiştir. Metinden Büchner’in bu yayınları dikkatle okuyup değerlendirdiği anlaşılmaktadır. Fakat Büchner oyunu bitiremeden tifüse yakalanarak yirmi dört yaşında ölür.
Büchner oyunla ilgili karalamalar, müsveddeler, temize çekilmiş kimi bölümler ve tamamlanmamış sahneler bırakmıştır. Daha sonra bu sahneler değişik kişilerce değişik kurgularda bir araya getirilerek yayınlanmış ve oynanmıştır.
Oyunda gerçek bir olaydan yola çıkılarak, sistem baskısının yalnızca maddi olmadığı, aynı zamanda kişiliği zaman zaman travmatik bir biçimde ezen özellikler taşıdığı vurgulanmaktadır. Bu anlamda bitmemiş bir çalışma olarak bile Woyzeck gelecek yüzyılların tiyatrosuna öncül bir oyun olmuştur.
Oyunun eldeki düzenlemelerinden birinin Türkçe’ye bir çevirisi bulunmaktaydı, fakat ben çoklukla göz ardı edilen karalamalar dâhil tüm nüshaları yeniden çevirdim. Tüm çeviriyi sahnelemede kullandığımı da söyleyemem. Daha önce yapılan müdahalelerden cesaretlenmeyip, özgün parçalara eklemeler de yapmadan, budamalar ve sahne birleştirmelerle yeni bir kurgu elde etme yoluna gittim. Bunu da Woyzeck hikâyesinin bana anlattığını, sahnenin sözü haline getirme sınırları içinde yaptım. Büchner’i anmadan bu oyunun sahnelenmesi beni rahatsız edecekti. Bu amaçla yazdığım sahnelerden daha sonra vazgeçtim; hikâyenin kenarında duran ekonomik bir anlatım ile bu amacıma da ulaştığımı sanıyorum.
Büchner’in doğumundan bu güne iki yüz yıl geçmiştir... Günümüzde sistem tarafından bireyin kişiliğine çok daha derin ve güçlü bir saldırı söz konusu. Edepsizce ve bireyin her alanına müdahil olan bu güç, kişilikleri biçimlendirmeye yönelmiş ve giderek yükselen yıkıcı travmalarla bizi karşı karşıya bırakmıştır.
Sömürü, zulüm ve baskının bu travmaları bireyleri hasta eden bir zehre dönüşmekte, toplumlar kitlesel olarak akıl sağlıklarını yitirmektedirler.
Bu nedenle bugün artık, Woyzeck bir katilin değil, bir katliamın hikayesidir..
200. DoğumYılın Kutlu Olsun Georg Büchner!
Alpay EKLER