'5.Frank', iki yüzyıl boyunca şiddet, hile ve dolandırıcılıkla dünyaya şekil veren Frank Bankası’nın ironik öyküsünü anlatıyor; ataları kadar acımasız olamayan 5. Frank’ın zayıf yönetimini, kötüye giden banka işlerini, bundan kurtulmak için kurulan büyük planı ve karşılaşılan beklenmedik olaylar sonucunda banka yönetiminin düştüğü trajikomik durumu konu ediyor.
Sevgi, iyilik, sevecenlik, acıma gibi insana özgü duyguların bütünüyle yok sayıldığı vahşi kapitalizmi, para, güç ve ölüm olguları üstünden grotesk bir dille eleştiren “5.Frank”, oyuncular tarafından canlı olarak yapılan müzikleriyle, modern ve dinamik reji anlayışı, tempo ve coşkusuyla, seyirciye, gülmecesi bol, keyifli ve aynı zamanda sarsıcı bir tiyatro lezzeti sunmayı vadediyor.
ARTURO Uİ'NİN ÖNLENEBİLİR TIRMANIŞI
GEÇTİĞİMİZ SENE TOPLAM 9 ÖDÜLLE YILIN EN ÇOK ÖDÜL ALAN OYUNU
10 MAYIS PAZAR SAAT 19.00 KOZYATAĞI KÜLTÜR MERKEZİ (KOZZY AVM) GÖNÜL ÜLKÜ & GAZANFER ÖZCAN SAHNESİ
Oyunumuzda sizlere, Bertolt Brecht’in sözleriyle bir öykü anlatacağız, tiyatro sanatının yaratıcı sahnesinden. Öykümüz Arturo Ui’nin dillere destan yükselişini anlatır. Peki kimdir bu Arturo Ui? Bir gangster mi, bir kahraman mı? Yükselmek için her yolu deneyen bir politikacı mı? Her yaptığı yanına ve cebine kar kalan bir işadamı mı? Yoksa yalnızca bir maceracı mı? Ne fark eder? Çünkü Arturo Ui bir kişi değil. O yalnızca bir çerçeve. Büyük ve küçük çıkarların yan yana gelmesiyle oluşan bir resim çerçevesi. Çerçevenin içindeki resimler değişebilir, değişti de. Dün değişti bugün değişiyor ve yarın da değişecek. Tıpkı insanlık tarihi boyunca dünyanın başına bela olan pek çok resim gibi. Hitler mesela; kim diyebilir ki ya da hanginiz diyebilirsiniz ki Hitler olmasaydı onca yıkım, kıyım olmazdı. Emin olun o olmasaydı da o çerçeve boş kalmazdı. İşte bu yüzden; Kişilerin yoktur bir önemi çerçevelerdir var eden o dönemi. Alın işte yan yana koyduk iki hikayeyi. Ama siz de görün resmi değil, onu içine alan çerçeveyi.
Sekiz oyuncunun yaklaşık otuz altı farklı kişiyi dönüşümlü bir şekilde oynadığı, müziklerin yine oyuncular tarafından, akapella (insan sesi) ile yapıldığı, Epik Tiyatro’nun özüne uygun, çağdaş bir yorumla sahneye koyulan bu oyunla, seyirciye, baş döndürücü bir tempo ve coşkuyla, eğlenceli bir biçimle, alışılagelmişin dışında bir tiyatro lezzeti sunmak amaçlanıyor.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...