Hakan Gerçek: Herkes kendi iç dünyası kadar vardır sahnede (3/3/2009)
Zamanı, mekânı ve konumu ne olursa olsun sanatçının yaşadığı sıkıntı hep aynı. Hele ki söz konusu Van Gogh gibi bir deha ise çekilen acı ve ızdırap izlemeye bile katlanılamayacak hale gelebilir.
Van Gogh'un Tiyatro Gerçek tarafından Hakan Gerçek'in tek kişilik performansıyla sahnelenmeye başlanan hayat hikâyesi, bir sanat dehasının yürek burkan ıstıraplarını taşıyor sahneye. Oyunda sanatçının tekrar edip duran epilepsi nöbetleriyle birlikte yaşadığı fakirlik ve sefalet ön plana çıkıyor. Bu durumu, bir dehanın oluşması için tetikleyici görüyor Hakan Gerçek. Metnin, dünyaya bakışını değiştirdiğini söyleyen Gerçek, bu oyunda herkesin kendinden bir şeyler bulacağından oldukça emin.
Van Gogh'un resimlerinin barkovizyona yansıtıldığı oyun, usta ressamın hayatını ve sanatını bir araya getiren bir sanat dersi gibi tasarlanmış. W. Gordon Smith imzalı seksen sayfalık oyun metni, Ülkü Tamer'in çevirisiyle yer yer şiirleşiyor. Hakan Gerçek, oldukça uzun bir prova dönemi geçirmiş oyun için. Gogh'un yaşadığı epilepsi hastalığını anlayabilmek için psikiyatri uzmanlarından yardım almış, Hollanda'daki Van Gogh Müzesi'ni ikinci kez gezme ihtiyacı duymuş. Sanatçının bugünlerde en sık karşılaştığı sorulardan biri ise resim yapıp yapmadığıymış. Resimle hiç ilgisinin olmadığını belirten Gerçek, bu konuda ressam Su Yücel'den yardım aldığını anlatıyor.
Hakan Gerçek'in Van Gogh'a aşinalığı aslında çok eskilere dayanıyor. Yirmi yıl önce aynı oyunu oynayan Müşfik Kenter'in asistanlığını yapan sanatçı, "Müşfik Hoca'ya yetişmek çok zor. Ama herkes kendi iç dünyası kadar vardır sahnede. Ben de kendi iç dünyam kadar sahnedeyim." diyor. Müşfik Kenter'den oyun için izin aldığını da belirten Gerçek, hocasının kendisiyle, "İyi oynamazsan seni sahnede bastonla kovalarım ona göre." diyerek şakalaştığını söylüyor.
'Ülkemize oyuncu değil, seyirci lazım'
Van Gogh, konseptini portre oyunları şeklinde belirleyen Tiyatro Gerçek'in ilk oyunu. Hakan Gerçek, böylesi zor bir oyunla başlamalarının sebebini, yıllardır oynamak istediği bir rolü sahneye taşıma, biraz da kendini ispatlama çabası olarak açıklıyor. Oyundan sonra Van Gogh'a acıyarak baktığını belirten sanatçı, onun sevme ve çalışma fikrinden de etkilenmiş. İnsanların oyundan sonra Gogh üzerinden hayatlarına ve iç dünyalarına daha farklı bakacaklarını ifade eden Gerçek, oyunu, gelecek taleplere göre Anadolu'nun farklı şehirlerine götürmeyi de düşünüyor. Sonuçta tiyatronun seyirciyle var olabileceğini söyleyen Gerçek, popülist tavırlarla oyuncu olmak isteyenlerden de şikâyetçi. "Bizde oyuncu çok, asıl seyirci lazım." diyen Hakan Gerçek, Van Gogh'dan sonra yerli bir portre ile muhtemelen Cemal Süreya ile sahneye çıkmayı istiyor. Sokağı anlatan bir oyunu sahneye taşımak ise sanatçının en büyük hayali. Van Gogh, bu akşam Harbiye'de Kenter Tiyatrosu'nda, haftaya salı günü de Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde seyirci karşısına çıkacak.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...