Caddebostan Kültür Merkezi’ndeki tiyatro salonu, önceki gün tiyatroseverleri buruk karşıladı. Çünkü geçtiğimiz hafta geçirdiği bir motosiklet kazası sonucunda hayatını kaybeden Onur Bayraktar’ın rol aldığı ‘Leyla’nın Evi’ adlı oyun, bu kaybın ardından ilk kez seyirciyle buluşacaktı.
Oyunun yönetmeni Nedim Saban, perde açılmadan önce, titreyen sesiyle salonu tıka basa dolduran seyircilere şunları söyledi:
DÜNYANIN EN ZOR VE ACI GÖREVİ “Oyunumuzda ‘Gazeteci Yusuf’ karakterini canlandıran Onur’umuzu yeni toprağa verdik. Acımız çok taze! Size duyduğumuz saygıdan perdemizi açtık. Hayatı boyunca tiyatro için didinen Onur da böyle olmasını isterdi. Biz sanatçılar duygusal insanlarız, içimizde fırtınalar kopsa da size hep güzellikleri yansıtmayı görev biliriz. Bugün, ‘Leyla’nın Evi’nin kadrosuna, dünyanın en zor görevini yükledim. Onlardan özür diliyorum. İçleri yana yana Onur’un sesinin ve nefesinin olduğu sahneye çıkacak, kulisteki hüznü size yansıtmamaya çalışacaklar. Bugün, onların yerinde olmayı kesinlikle istemezdim. Çok zor bir sınavdan geçecekler. Sizin desteğiniz ve hoşgörünüzle, bu sınavı geçeceklerinden eminim. Bugünkü oyun, Onur Bayraktar için!”
Oyunda, aylardır Bayraktar’ın canlandırdığı ‘Gazeteci Yusuf’ karakterine, onun yerine oyunun reji asistanı Bülent Seyran can verdi. ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ TV dizisinde ‘Rahmi’ karakterini canlandıran Seyran, sahneye elinde oyunun tekstiyle çıktı ve tekstten de yardım alarak, rolün hakkını ustalıkla verdi. Selam anı geldiğinde, salonda duygusal anlar yaşandı. Tüm oyuncular seyirciyi gözyaşlarıyla selamladı. Tiyatro dünyasının ele avuca sığmaz yeteneklerinden Melda Gür’ü gözyaşlarını tutmak için yüzünü şekilden şekle sokarken görmek, benim için filmin koptuğu andı.
GÖZYAŞI SELİ Bütün salon oyuncuları ve onların gıyabında Onur Bayraktar’ı ayakta alkışlarken, oyuncularla birlikte selama çıkmayan Seyran ve Saban, ellerinde kırmızı karanfillerle sahneye girdi. O sırada sahnenin ortasında Onur Bayraktar’ın bir fotoğrafı belirdi. Fotoğrafın çevresini karanfillerle donatan oyuncular, alkış selinin gözyaşı seliyle kardeş olduğu bir finalle, kulise çekildi. Bayraktar ise hâla oradaydı. Sadece fotoğrafıyla değil, oyun başlamadan önce Nedim Saban’ın da söylediği gibi sesi, nefesi ve iki kalasın arasında harikalar yaratan hevesi ile...
Hep de orada olacak. Tiyatro aşk ya hani; kimse “Yeter ki Onur’suz olmasaydı aşk” diye üzülmesin, olmayacak! Eminim; başta artık ‘Leyla’nın Evi’nde onun rolünü üstlenecek olan arkadaşı Cüneyt Karadurak olmak üzere herkes, Onur Bayraktar’ın bayrağını devralmaktan onur duyacak...
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...