Devlet Tiyatroları'ndan Bakan Günay'a protesto (4/20/2011)
Devlet Tiyatroları (DT) sanatçılarından oluşan bir grup, alkışlar ve ıslıklar eşliğinde Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın "Devlet, tiyatroları daha fazla taşımak zorunda değil" sözlerini protesto etti. Oyuncuların Büyük Tiyatro önündeki eylemine Kültür Sanat Sendikası, Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği (DETİS), Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB), Kültür Sanat İş, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) Tiyatro Mezunları Derneği ile Tiyatro Sanat Teknik Çalışanları Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği de destek verdi.
Oyuncular, “Genç Osman” adlı oyunda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a “hakaret ettiği” gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan oyuncu Tolga Tuncer’e destek vermek amacıyla da protesto eylemini gerçekleştirdi.
"Bakan seçim tedirgini"
Oyuncular adına hazırlanan bildiriyi DETİS Genel Başkan Yardımcısı Edip Tümerkan okudu. DT’nin, kuruluş yasasının getirdiği koşullar gereğince tüzel kişiliği olan bir sanat kurumu niteliği taşıdığını vurgulayan Tümerkan, “Hiçbir siyasetçi tarafından güdümlü sanat merkezine dönüştürülemeyecek denli köklü bir yapıdır DT. Bugüne kadar pek çok politikacı kültür bakanı olarak görev yapmış, ülkemizdeki sanatsal yapıyı etkileyecek girişimlerde bulunmuştur. Kimi sanata ve sanatçıya destek vermiş, kimi desteğini esirgediği gibi bir de sanatsal büyümenin önüne set çekmiştir” dedi. Günay’ın geçen günlerde söylediği “Devlet, tiyatroları daha fazla taşımak zorunda değildir” sözlerinin gelinen nokta açısından vahim olduğunu söyleyen Tümerkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha da acı olan Sayın Bakan’ın belki de seçim tedirginliği ile sözlerini sürekli değiştirmesidir. Hatta bugünden sonra da kendisi televizyon ekranında boy gösterebilir. Tıpkı Başbakan, bir sanat eserine ‘ucube’ dedikten sonra, ‘Hayır, yıkılmasın’ deyip, ardından kısık sesle ‘Yıkılabilir’ dediği gibi...”
"Günay'ın söylemlerine gülüp geçiyoruz"
DT’nin yasasından güç aldığını dikkat çeken Tümerkan, DT oyuncularının hiçbirinin, aynı havayı soluduğu halkını, kılığına, kıyafetine, kültürel seviyesine ve inancına göre sınıflandırmadığını vurguladı. Tümerkan, “Kuruluşundan bugüne kadar ülkenin her yerinde, her koşulda turne yapan DT, oyunlarını halkıyla iç içe sahnelemiştir. Sayın Bakan, ulusal tiyatronun mihenk taşı olan kurumumuzun Anadolu’da yaygınlaşmasını yalnızca ‘sahne artırımı’ olarak görmektedir. Oysa DT her yıl yaptığı turnelerle kilometrelerce yol kat etmekte, Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar zaten gitmektedir.Günay’ın seçim propagandasını yaparcasına DT’nin uzun yıllardır turne yoluyla verdiği, tabela asılmaktan ibaret ‘yeni sahneler kazandırma’ söylemine gülüp, geçiyoruz” dedi.
"Disiplin kuruluna siyasetçi müdahalesi olamaz"
Tümerkan, şöyle devam etti “Dünyada DT’nin örneği olmayan bir model olduğu yinelenip durulmaktadır. Pek çok ülkede emsalleri olduğu gibi, özellikle İngiltere, Fransa gibi ülkelerde buna benzer ödenekli kurumların devletten aldığı pay kıyaslanamayacak denli fazladır. Bakan’ın giderlerin azaltılması için yaptığı açıklamalarını Avrupalı bir tiyatro genel sanat yönetmeni duysa şaşkınlıktan küçük dilini yutar. Bu nedenle tüzel kişiliğimizin korunması son derece önemlidir. Ne yazık ki, bütün bu tartışmaların ortasında, bir oyuncu arkadaşımızı hedef göstererek, kurumumuzu içine katacak denli büyük bir karalama kampanyası ile karşı karşıyayız. Bir sanat kurumu DT yasası gereği kendi iç organları tarafından demokratik anlayışla yönetilir. Özellikle disiplin kuruluna, hiçbir siyasetçinin müdahelesi olmaz, olamaz. Ancak bu süre gelinceye kadar, bakanla bir oyuncunun karşı karşıya bırakılması da şaşkınlık ve üzüntü vericidir. Yönetimin böyle bir duruma aracılık etmesi ise oyunculuk mesleği açısından kalp kırıcıdır.”
Bazı çevrelerin soruşturması henüz başlamamış bir konuda, bir anlamda “yargısız infaz” yaptığını belirten Tümerkan, “Sanatçı arkadaşımızın tek kelime etmeden cezalandırılması anlam verilebilecek bir durum değildir. Bizler, DT oyuncuları olarak, görevimizin ağır sorumluluğunun bilincinde, Anadolu’nun her köşeside, elimizden özlük haklarımız, yarın güvencemiz, kuşa dönen maaşlarımıza rağmen memurlaşmadan sanatçı olmanın, sorgulayan, düşünen, yaşamı diri tutan, insan olmanın gereklerini yerine getirmek üzere sahnenin üstündeyiz. Olmaya da devam edeceğiz. Bu karanlık tablonun ortasında Bakan Günay’ı hazır zamanı varken anılarını kaldığı yerden yazmaya devam ediyoruz. Bilinmelidir ki DT sahipsiz değildir. DT kimsenin ağzına sakız edilemez” şeklinde konuştu.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...