İstanbul Şehir Tiyatroları'nın tüm genel sanat yönetmenleri yeni yönetmeliğe tepkilerini ortak basın toplantısı ile gösterdi (4/19/2012)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Şehir Tiyatroları Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliğe tepkiler artarak büyüyor.
Şehir Tiyatroları yönetiminden ve hatta Kültür Danışmanı Kenan Işık'tan bile gizlenerek bir anda yapılan değişikliğe sadece Şehir Tiyatrosu mensupları değil tüm tiyatro camiasından ve seyircilerden destek geliyor.
Bugün de Şehir Tiyatroları'nda bugüne kadar Genel Sanat Yönetmenliği yapmış tüm isimler bir araya gelerek ortak bir basın toplantısı gerçekleştirdiler. Sadece Kenan Işık turnede olduğu için bası toplantısına katılamadı ve Orhan Alkaya aracılığı ile görüşlerini iletti. Gencay Gürün ise çok hasta olduğu için katılmayacağını söylediği halde toplantının sonuna doğru katıldı. Hastalığından dolayı konuşmakta zorlanan Gencay Gürün tepkisini dile getirdi.
İşte Genel Sanat Yönetmenleri'nin görüşleri:
Gencay Gürün: Bu bir sanat cinayetidir. Şehir Tiyatroları, bize Osmanlı'dan kalan en eski sanat kurumudur. Bir pırlantadır. Bu değere dokunulamaz. Bunu bir bürokrat yönetemez. Ancak bir sanatçı yönetebilir. Benim şehir planlamasının ya da bir hastanenin başına geçmem nasıl birşeyse bürokratların yönetimde olması da böyle birşeydir. Ben hala başkanımız ile görüşülebileceğini ve birşeyler yapılabileceğini düşünüyorum çünkü kimse böyle tarihi bir lekenin altında kalmak istemez.
Hayati Asılyazıcı: Ben genel sanat yönetmenliği dışında bu kurumun 56 yıllık bir izleyicisiyim. 98 yıllık bu tiyatroda karanlık bir ortama girildi. Ben sonraki dönemde oyun izlemeyeceğim ve tüm okuyucularımı protestoya davet edeceğim.
Erol Keskin: Tiyatroya bu şekilde müdahale etmek mesleğimize karşı düşmanca bir saldırıdır.
Taner Barlas: 98 yıllık bu kurum sanatçılar tarafından kurulmuş ve yönetilmiştir. Yöneticileri bu işte yetkin kişilerdir. Yeni yönetmelikle bu kurumu belediyenin bürokratları yönetecektir. Bu, kuruma yapılan büyük bir saygısızlıktır. Ancak birlikte olursak böyle bir karanlığı yok etme şansına sahibiz.
Şükrü Türen: Koskoca Şehir Tiyatrosu, genel sanat yönetmeninin yani bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlerle idare edilmektedir mi sanılıyor. Biz ahmak mıyız? Bu işleri yaparken hepimizin sanatsal ve estetik olarak görüşlerine başvurduğu kimseler olmuştur. Yeni yönetmelik için demokratik deniliyor ancak yönetim zaten hep demokratikti. Bu demokrasi bu işi bilen insanlar arasında olur. Perde açılmadan önce yüreği pır pır etmemiz kimse bu kurumda kalıcı olamaz. Bir mesleğe en çok meslektaşlar zarar verebilir. Bu sürecin bir anda geliştiğine inanmıyorum. Bu işin er ya da geç işin tabiatı gereği sahibine teslim edileceğine inanıyorum.
Nurullah Tuncer: Şehir Tiyatroları'na girdiğim zaman bir düstur vardı: Tiyatroyu tiyatrocular yönetir. Bunu o zaman anlamamıştım çünkü her tarafımda tiyatrocular vardı. Şimdi anlıyorum ki bu olağanüstü bir öngörüymüş. Görünen o ki bundan sonra tiyatroyu bürokratlar yönetecek. Bu kabul edilebilir birşey değildir. Umarım yönetmeliğin sanatçılara verdiği bu büyük moral bozukluğundan ve sanatçıların elini koluna bağlayan bu yönetmelikten kurtuluruz.
Mazlum Kiper: Konuşmasına bir kameramanı "çekim öyle yapılmaz, doğrusu şu şekilde olmalı" diye azarlayarak başlayan Mazlum Kiper daha sonra şöyle dedi: Ben kameradan hiç anlamam ama bakın ne kadar kolay konuşuyorum. Bu yönetmeliğin getirdiği de budur. İşin başından etik olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Ayşenil Şamlıoğlu, Kenan Işık gibi isimleri göreve getiren Kadir Topbaş'tır. Bu kişiler hiçbirşey bilmiyorlar mı ki onlarla içli dışlı olmadan gizli kapaklı bir yönetmelik hazırlanıp geçiriliyor. Bu etik olarak doğru değil. Bu arkadaşlar gerekirse Avrupa Mahkemelerinde bile haklarını aramalılar. Sonra da bunun demokratik olduğu söyleniyor. Demek ki bizler ve hatta Muhsin Ertuğrul birşey bilmiyoruz. Biz boşuna okumuşuz. Bundan sonra bürokratlar bize tiyatronun nasıl yapıldığını öğreteceler. Olay bu kadar trajikomik bir durumdadır.
Orhan Alkaya: Böyle bir yönetmeliği dünyada hiçkimse hayal edemez. Öncelikle hayal güçlerinden dolayı tebrik ederim. Bu yönetmeliği hazırlayıp çıkaranları, hayal edenleri tarih affetmeyecek. Bu süreçte İstanbul seyircisi acı çekecek. İstanbul seyircisine söz veriyoruz, bu durumdan çıkacağız. Bizim işimiz umutsuzluğa kapılmak değil kötülüğü önlemektir.
Ayşenil Şamlıoğlu: Darülbedayi'nin son genel sanat yönetmeni olmaktan üzüntü duyuyorum. İstanbul halkının bu yanlışın sürmesine izin vermeyeceğini umuyorum. Ben istifamı ve emekliliğimi verdim. Yarın işleme konulacağını düşünüyorum.
Basın toplantısı bir ilkle sona erdi. Tüm genel sanat yönetmenleri saygı duruşunda bulundular. Videoyu izleyebilirsiniz:
gökmen - ( 20/04/2012 )
tiyatro eşittir bir milletin kültürü,kültürünü kaybeden, inkar eden herşeyini,,,,,,,,kaybeder Cemal Karaağaç - ( 20/04/2012 )
Bu Saygı Duruşu-nun izlendiği anda, herkesin aklından geçen -tiyatro düşüncesi- adına ve sessiz kalmamak adına, -ne yapılmalıdır-ı yaşama geçirmeye tüm gerçek tiyatro severleri davet ediyorum!
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Şehir Tiyatroları Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliğe tepkiler artarak büyüyor.
