| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Merve Engin: Seyircinin yüzüne vurmak değil de kucağında ağlamak istiyorum (9/14/2012)


Genelleme yapmayı sevdiğimiz genellemesi ile yola çıkacak olursak en sık kullandığımız cümlelerden birinin de ‘Türkiye’de kadın komedi oyuncusu yok’ olduğunu iddia edebiliriz sanırım. Bu genellemenin en güzel istisnalarından Merve Engin ise sadece komedide değil her alanda yeteneğini gözler önüne seren performans(lar)ı ve kendi yazdığı metinlerle de hayranlık uyandırıyor.

Hande Sönmez--   Seyircinin adını Kıyıya Oturmanın Böylesi ile daha sık duymaya başladığı Engin, bu senede pek çok farklı projede yer alıyor. 3. sezonunda devam eden Kıyıya Oturmanın Böylesi (KIY-OT-BOY) dışında kendi yazdığı bir diğer oyun Kaplumbağalar Şişmanlamaz Çünkü Kabukları Vardır’da, Yaka Beyaz’da ve Ekim’de başlayacak olan Nerde Kalmıştık’ta Engin’in oyunculuğuna ‘seyirci kalmanız’ isabetli bir karar olur.

Merve Engin’i büyük bir çoğunluk Kıyıya Oturmanın Böylesi ile tanıdı. Ondan önce ne yapardı Merve?

Hacettepe mezunuydu. 10 yaşından beri tiyatro yapıyordu. Tam o klasik oyunculardanım yani ‘Küçüklüğümden beri bu işin içindeyim’ diyenlerden… Ben de çok acı çektim, bütün o klişeleri yaşayarak geldim. İtalya’da bir okulda ‘komedi oyunculuğu’ okudum. Sonra Talimhane’de yapımcılık yaptım ve daha çok oyunculuk dediğim noktada Talimhane’den ayrıldım ve Kıyıya Oturmanın Böylesi’ni yaptım.

Kendi deyiminle ‘kelimelerle aranda bir şey olduğunu’ keşfetmen ne zamandı, ne zaman yazmaya başladın?

Aslında çocukluğumdan beri yazıyorum; bir tanesi kalktı oyun oldu. Nilgün Kurt yüzünden oldu desem yeridir. İlk oyun (Kıyıya Oturmanın Böylesi) da diğer oyun da (Kaplumbağalar Şişmanlamaz Çünkü Kabukları Vardır) onun sayesinde çıktı. Onun bir bakışımdan ne yapmak istediğimi anlaması buna sebep oldu diyebilirim. İkinci oyun sahnelenmeden önce başka bir oyun çalışıyordum ama o olmadı. Yeni oyun sahnelemek için 1 ay gibi süre vardı. Uzun zamandır aklımda olan bir hikayeydi. Kadınların kendilerini unutmaları ve yok saymaları üzerine bir oyun Kaplumbağalar. Dünya her birimizin çevresinde dönüyor ve unutuyoruz ya, onu hicveden sohbet oldu. Kasım ayında da tekrar oynamaya başlıyorum.

Bu sezon projelerini blogunda paylaşmıştın ama bir kez daha duyabilir miyiz?

Bu sezon Bulut Tiyatro beni evlat edindi. Bunu söylemeyi çok seviyorum. Oyunun öncesinde ve sonrasında uğraştığım pek çok zahmetten kurtardılar beni. Oyuncu oyunun her şeyini bilmeli denir hep evet bilmeli ama yapmalı mı acaba? Geçen sene mesela yardım eden arkadaşlarım vardı mutlaka ama tek başıma çok zorlandığım anlar oluyordu. Hangi ara kendimi oyuna teslim edeceğim hepsi birbirine giriyordu ama Bulut Tiyatro imdadıma yetişti.

Ayrıca Bulut Tiyatro’nun yeni oyununda da yer alıyorum. Nerede Kalmıştık? adında bir oyun yapıyoruz Oyunun söylemini de çok seviyorum. Her yerde savaşa hayır deme derdindeyken böyle bir oyunla diyebiliyor olmak bana çok iyi geliyor.

Nerede Kalmıştık’taki karakterin nasıl bir karakter?

Neredeyse hiçbir derinliği yok ama çok tanıdık bir karakter. Ben ona 'tatlı su enteli' diyorum. Barış olsun istiyor ama savaş hakkında da gerçek bir bilgisi yok. Bir de biz çok bordo kalemleriz ya. Bir şey olduğunda twitter ve facebook hesaplarımızdan bir sürü şey yazıp bir o kadar da bir şey yapmayınız. Biraz bizi gösteriyor, eleştiri de diyemem, böyle bir karakter.

Kıyıya Oturmanın Böylesi bu sene 3. sezonunda. İlginin devamı halinde devam ettirmeyi düşünüyor musun?

Ben her yıl bitirmek üzere oynuyorum. Bu son oyunum diyip çıkıyorum ama -ne mutludur ki- bitemedi. Seyircisiz kalmamasına da çok seviniyorum, oyun tuhaf bir şekilde repertuar oyununa döndü. Bu sene adının yanında içeriğinde de değişiklikler var; gündem değiştikçe o da değişiyor. Başbakan’ın yazdığı oyundan ilham aldık MAS-KOM- YAH. Mason, Komünist, Yahudi. Ortak noktada buluşalım istedim KIY-OT-BOY ile. Geçen sezondan beri tiyatro konusunda pek bir fikri var devlet-i âli'nin. İşte onların gittikleri yoldan ilham alarak belki ortak bir yerde buluşuruz da ben de o sırada derdimi anlatabilirim diye umutlanıyorum.

Kaplumbağalarda bu sezon ne gibi değişiklikler var?

Bu yaz zor bir yaz geçirdim; insanın başka bir tarafıyla tanıştım ve oyuna bunu da kattım. Arkadaşlık ilişkileri açısından, insan olmaya dair sınandığım bir yazdı ve kendi sorgularım üzerinden de şekillendi oyun. En önemli değişikliklerden biri oyunda şöyle bir bölüm var: ‘Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama sakın kimseye söyleme’ dersin, sonra diğer kulağından sana geri döner ya hani. Biraz bunu anlatmak ve anlatırken anlamak istiyorum.

İnsanın insana kastı üzerine ağır cümlelerim var; illa savaşmak gerekmiyor; elde silaha gerek yok, düşmanlık o kadar küçük bir yerde başlıyor ki. O düşmanlığa biraz dokunmak,  onu sorgulamak istiyorum galiba. Çok klişe bir laf ama ‘Herkes kapısının önünü süpürse dünya tertemiz olacak’ diyoruz ya. O kadar burada başlıyor ki… Önce kendimize bakıp, başkasına daha az laf etmeyi öğrenmek. Biraz insanı anlatıyorum. Kıyıya Oturmanın Böylesi ile çok karşılaştırılıyor ama sadece gülelim diye yapılmış bir oyun değil bu, naif bir sohbet bu aslında. Evet gülüyoruz ağlanacak halimize. Hikaye çok basit: Barışalım mı? Önce kendimizle sonra en yakınımızdakiyle…

İlerleyen senelerde tiyatroda yapmak istediğin nedir?

En klişe yerinden şu sanırım; insan bir puzzledır ya onun tüm parçalarını tamamlamak istiyorum. ‘İnsana insanı anlatmak istiyorum’ diye çıkmak değil ama; önce kendimi tanıyayım; kendimin eksikliklerini bulayım ben bunu yaparken birine de ucu dokunuyorsa ne mutlu bana. Dostumla, arkadaşımla, hiç tanımadığım insanlarla sohbet etmek gibi geliyor bana yaptığım iş. Seyircinin yüzüne vurmak değil de onun kucağında ağlamak istiyorum galiba. Ben böyle bir yerde duruyorum sanırım.

Tiyatro için söylenen ……….. ‘yı klişe buluyorum dediğin şey?

Sanırım kutsaldır. Neyi yüceltiyoruz bu hayatta? Ben bir şey yaparken beğenilmek istiyorum ve buna çok kutsal bir iş yapıyorum’ diye kılıf uyduruyorum. Şapşalca değil mi? Bunu klişe bulmuyorum da ‘çok’ buluyorum galiba. Benim klişem ‘ayna tutmak’ sanırım. Bu nasıl bir had bildirmektir? Ben oyuncu olarak neye ayna tutuyorum? Bir kere bir aracız her şeyden önce. Bir yazar, bir yönetmen daha haklı olabilir belki. Bunun da en büyük sebebi oyuncu tayfasının -ben dahil- egoları sebebiyle mesleği çok şişirmesi.

Aklından sinema veya tv geçiyor mu?

Geçiyor tabii. ‘Sadece tiyatro yaparım’ demiyorum. İstediğim kıyafeti almak, arkadaşlarımla bir yerde oturmak istiyorum. Yani çok insanca bir yerden bir şey söylüyorum. Tabii ki Nazım bir yanım var. Van’a gittim, orada oyun oynadım.  Bunu yapmam da gerekiyordu. Ama tabii İNSAN tarafımız da var. İstanbul’da yaşıyorum, oturduğum evin kirasını ödüyorum en basitinden. İyi olan her işin içinde var olabilmek, iyi oynayabildiğim her mecrada bunu yapmak istiyorum. Bir er meydanına da inanmıyorum. Sen yaparsın seyircin vardır ya da yoktur. Mankenden oyuncu olur mu diye tartışıldı durdu, herkesten oyuncu olur, bak benden de oldu. Önemli olan sen bu işi yaparken seni izlemek bu işi senden duymak isteyen birileri var mı? Bundan da kötü bir mana çıkmasın. Arz talep meselesi, kimin, nerde ne anlatırken, kimin hayatına dokunduğu belli olmaz.

CNNTURK



Paylaş      
Yorumlar

Bu Haber Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 665
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 


    Güncel Haberler     En Çok Okunan Haberler
Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
Hangisi Karısı, 5. Sezonunda!
    Tüm Haberler

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Haberler
    Bu haberin yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer haberler aşağıda listelenmiştir...

  • Tiyatro SALT, sezonu Katran adlı oyunla açıyor (9/18/2012)
  • Moda Sanat Tiyatrosu'ndan Korkudan Korkmak (9/18/2012)
  • TEB Oyun Dergisinin yeni sayısı çıktı (9/18/2012)
  • Erol Günaydın yoğun bakımda (9/17/2012)
  • Tiyatro Yenidünya, Melih Cevdet Anday'ın İçerdekiler oyunuyla sahnede (9/17/2012)
  • Yeni Tiyatro Dergisi'nde 12 Eylül'de Tiyatro, Müşfik Kenter ve Cüneyt Türek dosyaları (9/17/2012)
  • TiyatroHal, 20-35 Yaş Arası Erkek Oyuncu Arıyor! (9/17/2012)
  • Maestro Çocuk Tiyatrosu oyuncular arıyor (9/17/2012)
  • Erdoğan Tuncel Vefat Etti (9/16/2012)
  • Şehir Tiyatroları, Ekim Ayında 4 Yeni Oyunla Perdelerini Açıyor (9/15/2012)
  • Merve Engin: Seyircinin yüzüne vurmak değil de kucağında ağlamak istiyorum (9/14/2012)
  • Kıbrıs Tiyatro Festivali sürüyor (9/14/2012)
  • Dijital ve Teknoloji Dünyasının Kalbi Webit 2012'de Atacak (9/14/2012)
  • Hikaye Anlatıcılığı - Sanatsal Anlatım Atölye Çalışması (9/14/2012)
  • Uluslararası Fiziksel Tiyatro Laboratuvarı (14-21 Aralık, Avusturya) (9/13/2012)
  • Bakırköy Belediye Tiyatroları Ekim 2012 Programı (9/13/2012)
  • Trabzon Devlet Tiyatrosu, Deli Dumrul ile Kore'de (9/12/2012)
  • GRİ Sahne, Harold Pinter'in Kutlama adlı oyunuyla sahnede (9/12/2012)
  • Gerçekle Alakası Yoktur, SahneHal'de (9/12/2012)
  • Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde Sunuculuk-Spikerlik ve Dublaj Eğitimleri (9/12/2012)
  • İstanbul Meydan Sahnesi'nden Benimle Delirir Misin? (9/12/2012)
  • Oyun Atölyesi'nde Yeni Sezon: Pandaların Hikayesi - Antonius ve Kleopatra (12/21/2012)
  • Altkat'ta tiyatro atölyesi başlıyor (9/12/2012)
  • ARAF'ta yeni sezon başlıyor (Batman) (9/12/2012)
  • Kafası Karışık Kontrtenor Nuri Harun Ateş, Eylül ayında her Cuma garajistanbul'da (9/12/2012)
  • TEB BAŞKANI ÜSTÜN AKMEN: AKM'Yİ YOK ETMEK İSTİYORLAR (9/11/2012)
  • The Club, 150 yıllık şarap mahzenini tiyatro mekanı yaptı (9/11/2012)
  • Twitter'da Tiyatro İle İlgili Neler Konuşuluyor (9/13/2012)
  • Kocaeli Şehir Tiyatroları perdelerini Kral Lear ile açıyor (9/11/2012)
  • Sadri Alışık Konservatuarı Açılıyor (9/11/2012)
  • Çolpan İlhan Sahnelere Dönüyor: Sonbaharı Beklerken - Sadri Alışık Tiyatrosu (9/11/2012)
  • Dilek Türker - Tiyatro Ayna, Oyuncu ve Dansçılar Arıyor (9/11/2012)
  • Aksine Tiyatro, Parça Tesirli Pazar ve Sevgili Pazartesilerim ile sahnede (9/11/2012)
  • Tiyatro Mie, Ekim 2012 Çocuk Oyunu Programı (9/11/2012)
  • Sanatçılar Bursa'da Buluşuyor: Devlet-Tiyatro İlişkisi Çalıştayı (9/11/2012)
  • Eskişehir Şehir Tiyatroları, Aç Sınıfın Laneti oyununun provalarına başladı (9/11/2012)
  • AKM'de Yangın! (9/11/2012)
  • Tiyatro Kumpanyası'ndan Yeni Oyun: Ahmed Arif (9/10/2012)
  • Oyuncu Tayfası EYLÜL 2012 Oyun Programı (9/10/2012)
  • 2. Küçük Harfler Büyük Düşler İstanbul Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Festivali 4 Ekim'de Başlıyor (9/10/2012)
  • Seslendirme ve Dublaj Workshop'u (9/10/2012)


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..