Sayısını anımsamadığım kadar çok kez izlediğim çeşitli "Bernarda Alba" yapımları içinde, diyebilirim ki beni en çok etkileyen, en beğendiğim, Cabaluz'un keskin tavırlı yorumu oldu. Seçkin Selvi (Milliyet Sanat, Aralık 2012)
“Martı” ve “Peer Gynt” gibi Klasik eserlere getirdiği yorumlarla seyircisinden olumlu eleştiri alan Oyunbaz, tiyatro tarihinin bir başka klasik başyapıtını daha Oyunbaz yorumu ile sahneliyor: Federico Garcia Lorca’dan "Bernarda Alba’nın Evi".
Yönetmenliğini Abdullah Cabaluz’un üstlendiği; A.Turan Oflazoğlu, Hale Toledo ve Caridad Svich çevirilerinden faydalanarak Oyunbaz tarafından derlenen Bernarda Alba’nın Evi, 20. yüzyılının en büyük İspanyol şairlerinden biri olarak kabul edilen Lorca’nın öldürülmeden önce kaleme aldığı son oyun.
Oyun Üzerine
İspanya İç Savaşı’nda faşist rejim askerleri tarafından “eşcinsel bir komünist” olduğu gerekçesiyle infaz edilen Lorca, bu oyunda kurguladığı “ev”ile iç savaş öncesi maruz kaldığı toplumsal yapıyı adeta yeniden betimler. Bu kendi içine hapsolmuş yapıda tutkularının peşine düşenler için trajedi kaçınılmazken, arzularını dizginleyebilenler, sustukları sürece, ne kendilerini ne de düzeni tökezletirler.
Evin “erkeğinin” ölümü üzerine sekiz yıl sürecek bir yas ilan eden Bernarda, beş kızını ve kendini ata ocağına hapseder. “Artık kapılardan, pencerelerden hava bile sızmayacaktır içeri”. Çünkü “dedesinin evinde de böyle olmuştur, babasının evinde de”.
Babaları ile birlikte diri diri gömülen bu beş “dilsiz kurbağa” için ise susmak ve beklemek dışında bir seçenek yoktur. Ne yapmaları gerektiğini bil(e)mezler, eyleme geç(e)mezler. Yaşarken yavaş yavaş çürürler.
Bernarda Alba'nın Evi, insanın kendi elleriyle inşa ettiği bir cehennemin tasviridir.
PROGRAM
BERNARDA ALBA’NIN EVİ
Tarih / Saat / Yer : 26 Şubat 2012, Salı / 20:30
Ortaköy Afife Jale Sahnesi
Süre : 110 dakika / 2 Perde
Bilgi için: 0531 888 62 31
GişeTel : 0212 236 1027