Şubat ayında İstanbul'daki 9 günlük söyleşi turumun bir bölümün de ancak dört oyun seyredebildim; bunlar sırasıyla: Özkıyım / Bizim Tiyatro / Zafer Diper Oyun Sonu / Dostlar Tiyatrosu Bir Mutfak Masalı / Bakırköy Belediye Tiyatroları Yaşam Bir Oyun / Tiyatro Ayna Özkıyım oyununu geldiğim ilk gün Barış Manço Kültür Merkezi'nde seyrettim. Oyundan sonra da usta tiyatro sanatçımız Zafer Diper'le sohbet ettim. İkinci seyrettiğim Dostlar Tiyatrosu'nun bir oyunu: Oyun Sonu. Oyundan önce değerli tiyatro sanatçılarımız Meral Çetinkaya, Hikmet Karagöz ve Bülent Emin Yarar ile keyifli sohbetlerim oldu. Emre Kınay'ın yönettiği ve kendisinin de oynadığı Bir Mutfak Masalı'nı Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde seyrettim. Emre Kınay'la oyundan sonra fuayede hem çaylaştık hem söyleştik.
Dokuz günlük tiyatro dolu söyleşi turumun en keyifli günü ise son gün idi... Profilo Kültür Merkezi'nde Dilek Türker / Tiyatro Ayna'nın prodüksiyonu olan "Yaşam Bir Oyun"u seyrettim. Oyundan önce oyunun yönetmeni Hakan Altıner ile fuayede yaptığım sohbetimden sonra kuliste oyunda giydiği kıyafetin söküğünü dikmeye çalışan usta oyuncu Erol Keskin'i buldum. Oyundan sonra ise tiyatromuzun "Cesaret Anası" Dilek Türker'le kuliste buluştuk. Kendisinde topladığı sanatçı özellikleriyle sahneye sığmayan Dilek Türker'in kulise hiç sığmadığını gördüm. Kültürü ve bilgisinin kulisin dışına taştığını gözlemledim. Ben kendisine soru sormaya cesaret edemedim; pot kırmaktan korktum; hep o anlattı. Toplam 16 söyleşi yaptım dokuz gün içinde. Bunları sırası geldikçe sizlere aktaracağım. Haldun Dormen, Ayla Algan, Macit Koper, Haşmet Zeybek, Hikmet Karagöz, Meral Çetinkaya, Can Başak, Levend Yılmaz, Aslı Öngören, Kaya Gürel... ve diğerleri... Şimdi seyrettiğim oyunlara kısaca değinmek istiyorum:
ÖZKIYIM
Oyunlaştıran ve yöneten Zafer Diper. 2006'da kuruluşunun 25. yılını kutlayan Bizim Tiyatro ve kurucusu, genel sanat yönetmeni, baş oyuncusu Zafer Diper, Özkıyım adlı oyununda 68 kuşağının yaşantısından bugüne gelen sinemacı Karl Schmitt'in öyküsünü usta yorumuyla anlatıyor. Oyunu sergilerken hem kendisi yaşıyor hem de seyirciye yaşatıyor. Sergilediği on üç ayrı karakteri adeta seyircinin yanına, gözünün içine sokuyor; seyirciyi adeta sarsıp silkeliyor... Mutlaka görülmesi gereken evrensel bir oyun!..
OYUN SONU Dostlar Tiyatrosu'nun bir prodüksiyonu olan bu oyunun yazarı Samuel Beckett. Dilimize çeviren ise usta oyuncu ve yönetmen Genco Erkal. Oyunu Pıerre Chabert yönetiyor. Oynayanlar: Genco erkal, Bülent Emin Yarar, Hikmet Karagöz ve Meral Çetinkaya. Yirminci yüzyılın yetiştirdiği en çarpıcı aydınlardan biri olan anlatım ustası Samuel Beckett, bu oyunda mutsuzluğun komedisini yazmış. Mutsuzluğun, sevgisizliğin ve yoksunluğun bir oyunudur "Oyun Sonu". Hamm(Genco Erkal)'in deyişiyle 'hiçbir şey mutsuzluk kadar gülünç değildir'. İki gözü görmeyen, inmeli Hamm; romatizması yüzünden hareketleri kısıtlı Clov(Bülent Emin Yarar); iki bacağı olmayan, bir çöp tenekesinden konuşan babası Nagg(Hikmet Karagöz) ve annesi Nell(Meral Çetinkaya) oyunun karakterleri. Usta bir anlatımcının yazdığı bu oyunda usta oyuncular buluşmuş. 100. yaşı yurt içinde ve dışında kutlanan Samuel Backett'in yazdığı bu oyun da görülmesi "şart" olan oyunlardan bir tanesi diye düşünüyorum.
BİR MUTFAK MASALI Oyunun yazarı Kerstın Specht. Çeviren Sibel Arslan Yeşilay. Yöneten ise Emre Kınay. Hayattan zevk alamayan, tek başına çocuklarını yetiştiren orta yaşlı bir kadın olan Ulla'nın (Ayşe Demirel) öyküsünün anlatıldığı "Bir Mutfak Masalı" (Kurbağa Prenses) adlı bu oyun Türkiye'de ilk kez sahneleniyor. Specht'in kahramanları gerçekleştirilemeyen arzular ve ütopyalarla örülü, kendi kurdukları hapishanelerde umutsuzca yaşayan bireylerden oluşuyor. "Kurbağa Prenses"(Bir Mutfak Masalı), "Pamuk Prensesler" ve "Kupa Prensesi"nden oluşan "Prenses Oyunları" üçlemesinde, tempolu, esprili bir dille günlük yaşamlarından şaşırtıcı biçimlerde kurtulan kadınların ümitsiz ve komik öykülerini anlatıyor. Almanya'nın bir taşra kasabasında geçen, eğlenceli fakat dokunaklı bir kadın masalı. Oyunun diğer oyuncuları: Edip Saner, Elif Ürse, Ali Aziz Çölok, Savaş Akova, Defne Şener Günay, Ulaş Suphi Bakır ve Emre Kınay.
YAŞAM BİR OYUN Berlin'e döneceğim son gün seyrettiğim bu oyun, "Tanrıça Sarah" yani Sarah Bernhardt'ın son yılından sadece "bir geceyi" anlatıyor. John Murell'in yazdığı, "Yaşam Bir Oyun/Sarah Bernhardt", adlı eser, sahnede geçirdiği bir kaza yüzünden sağ bacağı kesilmiş olan 77 yaşındaki Sarah (Dilek Türker), yıllardır yanından hiç ayrılmayan uşağı Pitou (Erol Keskin) ile geçirdiği sohbet dolu bir geceyi sergiliyor. Sarah Bernhardt muhteşem bir oyuncu, usta bir ressam, yetenekli bir heykeltıraş, herşeyiyle sıra dışa bir kişilik ve inanılmaz bir kariyer sahibidir yaşadığı yıllarda (1845-1923). Melisa Gürpınar'ın "Tiyatromuzun Cesaret Anası" diye adlandırdığı Dilek Türker, Sarah rolüyle özdeşleşmiş adeta. Çünkü kendisi de "herşeyiyle sıra dışı bir kişilik ve inanılmaz bir kariyer sahibi"... Oyunun yönetmeni Hakan Altıner. Oyunda Dilek Türker'e eşlik eden ise yine Türk tiyatrosunun ustalarından Erol Keskin. Oyunun tesirinden hala kurtulamadığımı belirtmek isterim.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...