SEVGILI TIYATROSEVER DOSTLAR!!
Azerbaycan`dan Selam ve sevgiler olsun!
Aşağıda sizinde ilgi göstereceğinize inandığım Tiyatro konulu yazımı okuyub inceledikten sonra DOSTLARINIZLA konu edinmeyi uygun görürseniz sevinirim!
İlginize göre teşekkürler!
Rasim AŞIN
Azerbaycan YUĞ Devlet Tiyatrosu Rejsisörü
Bakü Slavyan Ünversitesi Öğretim Görevlisi
=================================================
Türk Dünyası Tiyatro Araştırmaları Laboratuarı-Merkezi Kurma Teklifi!
Azerbaycan tiyatrosundan selam ve sevgilerimi sunarım..
..Birbirini kardeş bilen Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyetleri arasında, bütün sahalarda canlı, faydalı ve her iki taraf açısından gerekli ilişkiler mevcutdur. Bu ilişkiler aktif olarak kültür-sanat alanında da oluyor ki, bunu da takdir edip alkışlıyoruz.
Maalesef, aynı sözleri kültür-sanatın en faal yönü olan tiyatro sanatımız için ( anlamadığım nedenlerden) dolayı söylemek güçtür. İtiraf etmeliyim ki, Azerbaycan`ın özgürlüğünü kazandığı (1990 yılı ) günden bu güne kadar tiyatro sanatı sahalarında bir kaç ferdi çalışma dışında sanatsal işbirliğini belirten güçlü sanat etkinliği göstere bilmedik.
Bu bakımdan 2004 yılında görkemli tiyatro sanatçısı, şahsiyeti ve sanatına büyük saygı beslediyim Olcay Poyraz Hanımefendi`nin, Azerbaycan Devlet “YUĞ” Tiyatrosuyla sanatsal işbirliyini çok önemli bulmakla beraber Türkiye ve Azerbaycan tiyatroları arasındaki işbirliyinin yeni bir başlangıcı gibi kabul ederek bu güzel imkanı yaradan tüm yetkililere teşekkür ve minnetdarlığımı bildiriyorum. Türkiye tiyatroları ve sanatçılarıyla yıllardır yaratıcılık ve insani ilişkilerde bulunan şahsen benim için, bu hem büyük şeref, hem de tarihi bir sorumlulukdur.
Türkiye`li tiyatro sanatçıları ile işbirliğinin tadını ben daha önce 1998-2006 yılları içerisinde YUĞ tiyatrosunda maaşlı-kadrolu rejisör sanatçısı olarak oyunlar yöneterek ( Bilgesu Erenus: Misafir, Aziz Nesin: Pırtlatan Bal, W. Shakespeare: Hamlet esasında “X” meqamı, Yunus Emre: Olsun,
Dincer Sumer: Ali Ayseyi Seviyoo!, Rasim Aşın: Dünyanın Derdi, Mevlana : Çocaklr için Masallar, Hikayeler.. vb.. ) ikili tiyatro çalışmalarının önemine yakından şahit oldum..
Tiyatromuzun kurucusu ve baş rejisörü Vaqif İbrahimoğlu, benim çalışmalarım dışında Türkiye ve Türk dünyası tiyatroları ile işbirliğinin bir başka boyutu olarak “YUĞ” tiyatrosunun genç sanatçılarının tiyatro düşüncesinin genişlendirilmesi olduğunu vurgulamaktadır. YUĞ Devlet Tiyatrosu ve Azerbaycan Tiyatro içtimaiyeti, başlayan bu tiyatro birlikteliğinin devamını ve bundan sonra da karşılıklı işbirliğinin kardeş bildiğimiz Türkiye Devlet Tiyatroları ve Türkiye tiyatro içtimaiyetinin daha aktif katılımı ile özellikle her iki devletimizin tiyatroları ile sanatçılarının ve özellikle altını çizerek belirtmeliyim ki, genç tiyatro sanatçıları arasında sıkı işbirliğinin artarak devam etmesi, aktifleşmesi, ortak projelerde yer almalarını sağlamak ümidimizi ve isteğimi tekrar bildiriyorum buradan.
Bu yazıda fırsatdan istifade edib, yıllardır düşündüğüm, meşğul olduğum bir projemi sizinle bölüşmek isterdim.
1989 yılında kurulan Azerbaycan “YUĞ” Devlet Tiyatrosunun yaratılış amacı, özellikle “deneme”, asıl anlamıyla tiyatro laboratuarı gibi çalışmak ve 21 yüzyılda yeni tiyatro metodları oluşturmak, bize özgü olanı arayıp bulmak ve geliştirmekdir. Bu çalışmalarımızı Azerbaycan Devlet Kültür ve Turizm Bakanlıgı ve organları her zaman desteklemiş ve her türlü yardımda bulunmuşlardır. On yedi yıldır, “YUĞ” Tiyatrosu çeşitli denemelerle özel tiyatro poetikasının konseptual ve tecrübe modelini yaratmayı başarmışdır!
YUĞ tiyatrosu`nun Poetikasını ( Psikosof Tiyatro Poetikası ) kısaca açıklamak gerekirse: Ruhun hikmeti ile serbest yaradıcılığını Kwant psikolojisi ve Türk milli Sanat düşüncesinde gelişdiren “Psikosof” tiyatro poetikası yerli yazarlarımız ve dünya yazarlarının eserlerinde denenmiş ve bu usulla çalışan rejisör ve aktör kadrolarını yetiştirmişdir.
YUĞ tiyatrosunun kurucusu olan Vaqif İbrahimoğlu, 1984 yılında Ankara Devlet Opera ve bale sahnesinde Azerbaycanın ünlü müzik adamı, bestekar Üzeyir Hacıbeyov’un “Arşın Mal Alan” operetini sonraki yıllarda Bursa devlet Tiyatrosunda “O Olmasın Bu Olsun” eserlerini sahnelemiştir. Türkiye Devlet Tiyatroları ve onun geniş imkanları, çalışma prensibleri, Azerbaycan Tiyatrosu açısından önemli bir kaynak olacağını bu çalışmaları sırasında görebilmişdir. Sonraki yıllarda, Türkiye’ye tiyatro oyunları sahnelemeye geldiği zamanlarda özellikle Ankara Devlet Tiyatrosu nezdindeki “Deneme Sahnesi” nin estetik ve tekniki imkanlarından etkilenerek sanatçı dostlarına, “Türk Dünyası Tiyatroları`nın Deneme Merkezi Laboratuarı” nı yaratmak tekliflerinde bulunurdu. Kimler di onlar: Bozkurt Kuruç, Rüştü Asyalı, Kemal Başar, Feyha Çelenk, Tuncer Cücenoğlu, Yılmaz Onay ve o dönemlerdeki oyunlarında görev alan ve almayan ama dostlaştığı Ankara, İstanbul ve Bursa tiyatrolarındaki sanatçı dostlarına.. Ne yazık ki, bu teklifini o yılarda gerçekleşdirebilmedi, çünkü bunun karşısında objektif ve subjektif engeller vardı. Onun başlattığı bu hayalini düşünüyorum ki, bu gün biz Azerbaycan Devlet “YUĞ” Tiyatrosu ve Türkiye Devlet Tiyatroları , Ankara “Deneme sahnesi”nde ya da başka bir yerde yada şehirde yaratabileceğimiz ortak “Türk Dünyası Deneme Tiyatro Merkezi”nde en azından üç istiqamette çalışmalar yapabiliriz..
Birincisi, Azerbaycan ve Türkiye tiyatroları arasında sağlam ve sabit bir körpü kurmak,
İkincisi, istenilen tiyatro stili açısından çok önemli olan yeni içerik ve form aramaları, denelemeri yapmak,
Ve üçüncüsü, Azerbaycan ve diger Türk devletlerinin tiyatrosunun genç sanatçılarının Türkiye tiyatro sanatının öncül tecrübesinden yararlanmasını ve Türkiye Devlet Tiyatrolarının genç sanatçıları ile karşılıklı projelerde çalışmasını sağlamak.
Yukarıda gösterdiyimiz üçüncü amacı açıklayarak ilave etmeliyim ki, bazı tarihi olayların neticesinde Azerbaycan Tiyatrosu, dünya ve Türk tiyatrosundan gereğince yararlanamamışdır. Çünkü eski Sovyet kültür-sanat mekanında faaliyetde bulunan Azerbaycan tiyatrosu, S.S.C.B. tiyatro sistemine bağlıydı. Bunun olumlu ve olumsuz yanlarını sıralamadan belirtmeliyim ki, S.S.C.B. dağıldıkdan sonra, Azerbaycan`daki mevcut tiyatro mekanı da dağıldı. Türki Cumhuriyyetleri ve Azerbaycan tiyatrosu geçit döneminin ağır şartlarında sanat yaşamını korumak zorunda kaldı. Şunu da özellikle vurgulamalıyım ki, diğer Türki cumhuriyyetlerindeki tiyatroların durumlarıyla karşılaşdırıldığında Azerbaycan nisbeten daha iyi vaziyetdeydi ama yine de söylediyim gibi ortak çalışmalardan uzak, nisbeten kendi kabuğunun içinde kalmışdır.
Türkiye Devlet Tiyatroları sistemini Vagif İbrahimoğlu yakından tanıyarak, onun faaliyet prensip ve üsullarını tüm detaylarını öğrendiğinden Türkiye tiyatrosunun gidişatını yakından bildiği için her zaman daha sıkı ve bizler için daha faydalı olacak işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu söylemektedir her fırsatta ve ben de onun fikirlerinin hayata geçmesi konusunda bu satırları okuyup kıymetlendirebilecek Türkiye tiyatro sanatçılarına işbirliğinin başlaması için harekete geçmeye davet ediyorum..
Bende bu işbirliğini Türkiye ve Azerbaycan devletleri seviyesinde de yaratmak ve temin etmek arzusundayım. Fakat, bazı siyasi, iktisadi ve diğer sebeplerden teşebbüslerim ve isteklerim arzu olarak yüreğimde kalmasından da korkmuyor değilim...
Sanıyorum, bu gün Azerbaycan ve Türkiye tiyatroları arasında sıkı, sağlam ve devamlı ilişkilerin yaratılması için lazım olan zemin var. Düşünüyorum ki, bu gün biz geniş bir perspektifle merkezi Ankara’da olan, “Türk Dünyası Tiyatro Araştırmaları Merkezi” adında bir birliği yaratabiliriz. Küreselleşen dünyada, milli kültürümüzün özelliklerini yaratarak tiyatrolarımızı dünya tiyatrolarıyla aynı seviyeye çıkarmak sanat adamı olarak görevimizdir.
Bu kadar uzun yazı ile değerli vaktinizi meşqul etdiğim için beni mazur görün, ama problemlerin çokluğu, zamanın ise hızla akması sizi rahatsız etmeye mecbur etdi beni. Ümid ediyorum ki, ömrümüzü adadığımız Türk tiyatro sanatının geleceği sizce de aynı derecede önemsendiği için açıkladığım problemleri en kısa zamanda çözecek ve biz tiyatrolarımızı adına gerekli çalışmaları yürütebileceğiz...
Zaman yaratıp düşünce ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız memnun olurum. Öneri ve tekliflerinizi bekleyeceğim..
Saygı ve sevgilerimi, teşekkür ve minetdarlığımı bildirerek sağlam, devamlı ve aktif işbirliğinde bulunmak arzusuyla!
Alkışınız bol olsun...
“Tiyatro Bir Milletin Kültür Seviyesinin Aynasıdır! ( M. K. ATATAÜRK ) ”
Dr. Pedagok, rejisör : Rasim AŞIN
Azerbaycan “YUĞ” Devlet Tiyatrosu Yönetmeni
Bakü Slavyan Üniversitesi Öğretim Görevlisi
23 Mart 2007
ADRES:
M. MUHTAROV KÜÇESİ, No : 8 3 Bakü
Tel: iş- 00 99 412 494 28 90
Mobil-00 99 450 334 51 98 - 334 19 78 AZERBAYCAN
www.youg.4t.com e mail : rejisoryug@hotmail.com