| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Rengin Uz, Şehir Tiyatroları'na yapılan müdahaleyi yazdı Rengin Uz Sanat özgürdür, Sanatçı özgürdür, Sanat sanatçıların işidir. BU ‘OYUN’ TUTMAZ İki yıl sonra 100. Yılını kutlayacak olan, Türk Tiyatro Tarihi’nin kuruluşunda, gelişip bugünlere gelmesinde büyük rol oynamış, önemli başarılara imza atmış İstanbul Şehir Tiyatroları için, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Komisyonu'nda yönetiminin sanatçılardan alınarak belediyenin bürokratlarına devredilmesi kararı alındı. Genel Sanat Yönetmeni’nin yetkileri belediye genel sekreter yardımcısına devrediliyor. İnanılır gibi değil! Sessiz ve derinden…Genel Sanat Yönetmeni’ne tek bir kelime bile söylemeden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Yönetmeliği, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı Şehir Tiyatroları Şube Müdürlüğü Görev ve Çalışma Yönetmeliği" başlığı altında değiştirildi. Yani daha açık seçik anlayabileceğimiz bir dille özetleyecek olursak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı, katma bütçe ile yönetilen Şehir Tiyatrosu, şube müdürlüğü statüsüne indirgeniyor! Yönetim Kurulu başkanlığını artık Kültür Daire Başkanı’nın, eğer o yoksa Tiyatro Müdürü’nün yapması öngörülüyor. Bu durumda, Genel Sanat Yönetmeni önemini tamamen yitiriyor. Can alıcı bir başka nokta da yeni yönetmelikte Edebi Kurul olarak geçen eski Repertuar Kurulu’nda artık İBŞT kadrolarından seçilen iki üyenin yer almayacağı. Yani oyun seçimi belki de hayatlarında hiç tiyatroya gitmemiş olan bürokratlara kalacak! Olacak şey değil diyorum ama hemen sonrasında kendime gelip ‘ Bu ülkede olmaz dediklerimiz hep oluyor’ diyorum. 98 yıllık sanat kurumunun Genel Sanat Yönetmeni’nin yetkileri ‘müdürlük’ makamına devredilebiliyor! Sadece ‘adı var yetkisi yok’ bir Genel Sanat Yönetmeni olarak koltuğunda oturmak istemeyen ve dayatılan bu yeni yönetmeliği kabul etmeyen, 3 yıldan beri kurumun Genel Sanat Yönetmenliğini yapan Ayşe Nil Şamlıoğlu, Genel Sanat Yönetmen yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Aliye Uzunatağan, sanatçılar tarafından atanmış iki üye, Volkan Sağırosmanoğlu, Burtekin Zoga, Sahne Amiri Hakan Arlı, Dış İlişkiler Sorumlusu İrem Aydın da istifalarını veriyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, Şehir Tiyatroları’ndan sorumlu danışmanı Kenan Işık ise bu gelişmelerden sonradan haberi olduğu için pazartesi günü istifasını vereceğini söylüyor. Evet bir an önce istifa etmeli çünkü kendisine Şehir Tiyatroları için hayati önem taşıyan bu konuda danışılmadığı için ‘danışmanlık’ sıfatı kalmıyor artık. Ve geç kalmış açıklamasını da yapmalı. Kadir Topbaş’ın en yakınındaki kültür danışmanı olarak, fikrinin sorulmadan kendisinin de atlandığını ve hiçbir şey yapamadığı için Şehir Tiyatrosu çalışanlarından özür dilemeli. Ben böyle bir açıklamayı hemen beklerdim. 1914 yılında Darülbedayi-i Osmani (Güzellikler Evi) adıyla kurulan Şehir Tiyatroları’nın geleceğini Belediye bürokratlarına teslim edecek yeni yönetmelik tepeden inme bir kararla 12 Nisan’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nce onaylanarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın imzasına sunuldu. Kadir Topbaş’ın yeni yönetmeliği önümüzdeki günlerde imzalaması bekleniyor. Ben hala iyi niyetimi koruyarak Sayın Topbaş’ın bu konuda sağduyulu davranacağını, bu köklü sanat kurumuna gölge düşürmeyeceğine inanmak istiyorum. Ama eğer imzadan çıkarsa o zaman Şehir Tiyatroları’nın gölge Genel Sanat Yönetmeni olarak kim atanacak, kim bu görevi kabul edip sanatçı arkadaşlarına ihanet edecek çok merak ediyorum. Şehir Tiyatrosu’nun oyunları ile büyüdüm. Bana tiyatro sevgisini aşılayan annem hep anlatırdı orada izlediği muhteşem oyuncuları. Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nu, Behzat Budak’ı, İ.Galip Arcan’ı, Suavi Tedü’yü. Ben de kızıma tanıtmaya çalıştım genç kızlığımda bende iz bırakan oyunları, oyuncuları. Peki bugünün anneleri babaları ne anlatacaklar çocuklarına? Umarım ‘‘Yüz yıllık sanat yuvasına çok yazık ettiler….Bürokrasiyi sanata bulaştırdılar…’şeklinde olmaz. Biliniz ki, Şehir Tiyatroları’nın sahnelerinde, Muhsin Ertuğrul’la, Haldun Taner’le, Güngör Dilmen’le, Shakespeare’le, Çehov’la, İbsen’le yetişen tiyatro severler, Bedia Muvahhit’i, Nedret Güvenç’i, Suna Pekuysal’ı, Toron Karacaoğlu’nu, Erol Keskin’i ( ve diğer tüm ustalarımızı) seyretmiş ve alkışlamış olan eleştirmenler de seyirciler de boyunduruk altına girmeyiz. Daha dört gün önce Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde, Ragıp Yavuz’un sahneye koyduğu Ateşli Sabır (Postacı) oyununu seyrettikten sonra koşarak gittim kulise, büyük bir heyecanla kutladım oyuncuları. Bize bu kadar güzel bir oyun seyrettirdikleri için teşekkür ettim onlara. Bırakın herkes anladığı, bildiği, iyi olduğu işi yapsın. Sadece izleyici olarak girin o sanat yuvalarından içeri. 98 yıl boyunca böylesine köklü bir kurumu ayakta tutan bütün sahne emekçilerine, yöneticilerine, oyuncularına, yönetmenlerine, yazarlarına, çevirmenlerine, dekor ve kostümcülerine, ışıkçılarına, müzik tasarımcılarına, dramaturglarına koreograflarına teşekkür edin. Tiyatronun kurucusu büyük tiyatro adamı Muhsin Ertuğrul’un anısı önünde saygıyla eğilin. Türkiye’de kaç tane kurum 100. Yılını kutlama onuruna sahip olabiliyor? Saygınlığını kaç kuşaktır sürdüren, üzerine titrenilmesi gereken bu sanat kurumuna darbe indirmeyin. Muhsin Ertuğrul’un ‘Sanatla bürokrasiyi karıştırmayın’ geleneğini yerle bir edip, kemiklerini sızlatmayın. Ya da sadece ‘gölge etmeyin…’ ‘Sanat diye bize bayağılık yutturuyorlar’ diyenler başınız göğe erdi mi? Ya Şehir Tiyatrolarını yıpratmak adına kalem oynatanlar, oyunları karalayanlar, memnun musunuz? Bugünlere gelinmesinde payı olanlar, alkış mı tutuyorsunuz şimdi? Heveslenmeyin. Hariçten sahnelenmeye çalışılan bu ‘oyun’ tutmaz... Rengin Uz ----------------------------------------- Konu ile ilgili tüm yazılar: - Rengin Uz, Şehir Tiyatroları'na yapılan müdahaleyi yazdı Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet ali - ( 4/14/2012 ) Şehir Tiyatroları oyuncularını anlamak zor. Brokratlardan söz ediyorlar. Kendileri ne? Maaşlı birer memur değiller mi? Mis gibi maaş alıyorlar, maaş aldıkları kuruma laf ediyorlar.Özgür sanat yapmak istiyorlarsa gelsinler bizim gibi özel tiyatro yapsınlar. Yemez ama o imkanları bırakmazlar. Sadece konuşurlar. 12 Eylülde kapıdan girememişlerdi Ohan Alkaya bey unuttunuz mu yurt dışına kaçanları. Yönetmelik bence çağdaş sanat yönetmeni sadece sanatsal faaliyetlerle uğraşacak daha doğal ne olur. Adamalar hem size para verecek hem sizin dediğinizi mi yapacak. Sıkmıyorsa gelin özel tiyatro yapın. Biraz kostüm, dekor taşımak ne imiş görün. Maaşı bırakın... arda aydın - ( 4/14/2012 ) Ali, emin olun bu tiyatrodaki çoğu insan bu dediklerinizi yaptı. yapamadıkları herhangi birşey yok bundan da emin olun. demek istediğiniz tüm Şehir Tiyatroları sanatçıları-nın kurumu bırakıp özel tiyatro yapmasıysa, Şehir Tiyatroları sahnesine kim çıkacak? ya da bu sözlerinizdeki amaç başka mı? siz sadece lümpen bir söylemin üstüne su serpmiş oluyorsunuz bu sözlerinizle. bir özel tiyatroda Şehir Tiyatroları-nın tüm imkanları size verilmiş olsaydı emin olun haftada minimum 9 oyun artı hergün prova yapamazdınız... İrem Arslan Aydın - ( 4/14/2012 ) Sevgili Ali, keşke soyadını da görme ve kim olduğunu bilme şerefine nail olabilseydik! Ali, maaşlı birer memur olup tiyatro yapılması -ki kurum tiyatrosu bundan ibaret değildir ama haydi öyledir diyelim, seni kırmayalım- bu bizleri başı tutan kim olursa olsun, kukla mı yapar? Bunun -sıkıyorsa gelip özel tiyatro yapsınlar- söyleminle ne alakası var? Tiyatro yalnızca özel tiyatroda yapıldığında mı anlam kazanır? O zaman mı içi dolar? 98 yıllık kurum, bir kültürel miras mıdır yoksa senin indirgediğin anlamıyla sıradan bir müdürlük mü? İSKİ? Mezarlıklar? Park ve bahçeler? Şehir Tiyatrosu? Üzülerek söylüyorum ki bugün 98 yıllık kurum tiyatrosunu bu şekilde yemeye kalkanlar, yarın sen ve senin gibi -özel tiyatro- yapan daha -muteber?!- tiyatrocu arkadaşlarımızı hap gibi yutarlar.. Sanatı bürokrat kontrolü altına alan zihniyet, sen ve seninki gibi söylemler doğrultusunda kendi kendine ayrıştırılan meslektaşlar ordusu sayesinde bu güce ulaşmışlardır... Kusura bakma ama, senin bu zihniyetinle değil özel, değil memuriyet üzerinden maaşlı tiyatro, sanatın hiçbir türlüsü yapilamaz. Bizler önce sanatçı, sonra insan, sonra da maaşlı memur ya da işçilerizdir. Cebimize para koyan her zihniyetin peşinden sürüklenecek olsaydık, hayat herkes için bambaşka olurdu! Gün özel tiyatro, maaşlı memur tiyatrosu tartışması yaratılacak gün değildir, elmalarla armutları karıştırmamaya başladığın gün, oturup daha detaylı konuşuruz inşallah! Ragıp Yavuz - ( 4/14/2012 ) Sevgili kardeşler, soyadını bile yazmaktan aciz, bir tiyatro platformunda kimliğini gizleyerek sanat savunuculuğu yapan bu -Ali- ve benzeri şarlatanlar için nefes tüketmeyin. Mesleğin alfabesinde bir kitap vardır: Bir Karakter (Yani kişilik) Yaratmak... Kişiliğini ve kimliğini en başta adıyla gizleyen biri zaten -Bir Karakter- yaratamayacak kadar kişiliksizdir. Böylesi süreçlerde bu tiplerden çok çıkar! Boş verin... İtirazı olana aynı sözleri benim gözümün içine bakacak mesafede söylemesini öneriyorum! emre ikan - ( 4/15/2012 ) Sevgili arkadaşlar;burada yapılmaya çalışılan şey üzerine düşünmek gerek,özel tiyatro yapsa bile şehir tiyatrosu sanatçıları bu yönetmelik yarın özel tiyatrolarıda kapsama alanına aldığında ne yapıcaz? |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|