1981 yılında İstanbul Devlet Tiyatrolarında göreve başladı. Halen Trabzon Devlet Tiyatrosu Işık Tasarımcısı olarak göreve devam etmektedir. Işık Tasarımına yeni bir boyut kazandırarak "Gölge Tasarımı" anlayışını öne çıkarmıştır.
Tasarım öncesi Oyuncu ve Teknik Personelle yaptığı Atölye çalışmalarında, verdiği derslerde, Tiyatro&Tiyatro Dergisi, Light World Dergisi. Ayrıca TRT de “ İyi Oyunlar” Expo Channel da “Profesyoneller” ve ”Agora” adlı TV programlarda; yine ayrıca canlı yayın konuğu olarak katıldığı NTV Radyo ve Energy Fm gibi radyo programlarında, gölge tasarımcılığına ilişkin düşüncelerini aktarmıştır.
Yurt içinde ve Yurtdışında birçok Yönetmen ve Koreograflarla çalışmış ve bu çalışmalarından sonra uluslararası tecrübe sahibi olmuştur.
Yaptığı son çalışmalarında Dizayn Tasarımını da, Işık Tasarımına eklemiştir. Ve provalarında oyuncularla birlikte çalışarak, projeyi fikir üretme tarzında gerçekleştirmektedir.
Bu konuda birçok toplantı ve panellere katıldı, şu sıralarda "Gölge Tasarımı" adlı bir kitabın hazırlığı içindedir.
Tiyatro Işık Tasarımında öncü bir adım olarak yaptığı gölge tasarımı ile Dünyanın birçok bölgesine gitmiş ve orada çalışmalarını sergilemiş ve anlatmıştır.
Ödül Aldığı Oyunlar:
“Oyunu Bozuyorum” (garajistanbul): Tiyatro&Tiyatro Dergisi En İyi Işık 2008
“Oyunu Bozuyorum” (garajistanbul): Lions Tiyatro Ödülleri En iyi Işık 2008
“Zaman Adında Bir Kadın”( Dilek Türker&Tiyatro Ayna): İsmet Küntay En İyi Işık 2006
“Ayak Takımı Arasında”( İst. Dev. Tiy.): Tiyatro&Tiyatro Dergisi En İyi Işık 2003
“Ayak Takımı Arasında”( İst. Dev. Tiy.): Afife Jale En İyi Işık 2003
“Kobay”( Ali Poyrazoğlu Tiy.): Afife Jale En İyi Işık 2001
“Kobay”( Ali Poyrazoğlu Tiy.): Avni Dilligil En İyi Işık 2000
“Kuvayı Milliye Kadınları”( Dilek Türker&Tiyatro Ayna): A.D.D. En İyi Işık 1997
“Oresteia” ( İst. Dev. Tiy.) Avni Dilligil En İyi Işık 1992
Ödüle Aday Çalışmaları:
“Sokrates’in Son Gecesi” (İstanbul Devlet Tiyatrosu): Afife Jale En İyi Işık 2009
“İstanbul’da Bir Dava”(garajistanbul): Afife Jale En İyi Işık 2009
“Rahat Yaşamaya Övgü) (Tiyatro Pera): Afife Jale En İyi Işık 2009
“Venedik Taciri” (Tiyatro Pera): Tiyatro&Tiyatro Dergisi En İyi Işık 2008
“Ashura” (garajistanbul): Afife Jale En İyi Işık 2008
“Şerefe Hatıralar”( Tiyatro Pera): Tiyatro & Tiyatro Dergisi En İyi Işık 2007
“Tol” ( Tiyatro oyunevi): Tiyatro & Tiyatro Dergisi En İyi Işık 2006
“Mutlu Ol Nazım” (Dilek Türker&Tiyatro Ayna): Afife Jale En İyi Işık 2003
“Adamın Biri” (Tiyatro Ti): Afife Jale En İyi Işık 2003
“Şerefe Yirminci Yüzyıl” (Tiyatro Kare): Afife Jale En İyi Işık 2000
Ayrıca bazı kurum ve kuruluşlardan teşekkür plaketleri ve belgeleri almıştır.
TODEV Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı
“Vakfımıza gösterdiğiniz ilgi ve yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür ederiz” 2008
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Türk Halk Oyunları Bölümü
“Bölümümüze yapmış olduğunuz katkılardan dolayı teşekkür ederiz” 2006
Nazım Hikmet Kültür Merkezi & Barış Derneği
“Nazım Hikmet’in 107.Doğum Yıldönümü Etkinliği” Katılım Belgesi 2009
“Nazım Hikmet’in 105.Doğum Yıldönümü Etkinliği” Katılım Belgesi 2007
“Nazım Hikmet’in 103.Doğum Yıldönümü Etkinliği” Katılım Belgesi 2005
Pera Güzel Sanatlar
“Tiyatro Pera” ya katkılarından dolayı” Teşekkür Belgesi -2002
Rotary Kulüpleri
“Çocuk Felcini Dünyadan yok etme” Projesine Katılım Belgesi -2002
Tav Tiyatro Okulu
“Bugünden yarına Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Semineri” Katılım Belgesi -2001
Tobav
“Afife Jale Sahnesi için katkılarından dolayı” Teşekkür Belgesi -2000
Oyunun ışık tasarımını yapan Yüksel Aymaz'a da iki çift lafım olacak. Sahnenin hemen üstündeki spotlar, oyunu fazlasıyla kapatıyor. Bu ayrıntı dışında Yüksel Aymaz ışığı her zamanki gibi son derece başarılı. ( Muhabir / Yaşam Kaya)
İstanbul izleri taşıyan tasarlanmış müziklerle, var olan müziklerin yorumlarıyla (müzik tasarım Evrim Demirel/ses-video denetimi, DJ Ata Güner), İstanbul renklerine de bürünen usta işi ışık düzenlemesiyle (ışık tasarım Yüksel Aymaz) sahneleniyor ‘Histanbul’. (Histanbul / Hasan Anamur)
Ali Yenel’in dekorunda yüzden sahnede gördüğünüz boş kapılar var; böylece izleyici oyuna ve oyunculuğa odaklanıyor, ama kullandığı malzeme ne mizansene ne de oyunculuğa yansıyor. Tepedeki o abajurdan bozma güya avize olan “nesne” ne öyle? Ayçın Tar’ın Donna için çizdiği iki zevkli kostüm, karakterin içinde yaşayacağı dünyayı kurmuş, yüzeyin altında yaşayanları da görmüş. Alkışlar Tar’a… Maral Ceranoğlu’nun koreografisine koreografi demem, ama Yüksel Aymaz’ın ışıkları ne yalan söyleyeyim gene usta işi. (Dolu Düşün, Boş Konuş/ Üstün Akmen )
Usta ışık tasarımcısı Yüksel Aymaz, “show dünyası”nı çağrıştıran ışık kullanmayı yeğlemiş. Oyuncuları ve sahneleri doğrudan aydınlatmak yerine, yansıyan ışıklardan yararlanarak ve gölgeleri de kullanarak ışık düzeni yaratmış. Oyunun geçtiği alanlara ve sahnenin seyirciye gösterilmek istenilen bölümlerine ışığını sanki dengeli dağıtamamış ya da tasarım bana bunu anlatamamış, orasını bilemem. Yani bölümleme yaparak ışık tasarımını gerçekleştirmemiş. Neden? Karışmak ne haddime! Yoksaaa… Acaba oyuncu mu ışık kümesinin dışına düşüyor? Bilemem! (İstanbul’da Bir Dava / Üstün Akmen)
Değerli Yüksel Aymaz bu oyunla beraber tiyatro sahnelerinin yabancı kaldığı “ışık oyunları” durumunu sahnelerimize taşıyor. Uyguladığı teknikte ne derece uzman olduğunu gösteriyor izleyenlere. Bu durum o'nun için çok büyük başarı. Gerçek niteliğine kavuşmuşa benziyor Sayın Yüksel Aymaz. Dilerim başka oyunlarda da bu tekniği dener. Sahneye aktarılan görüntülerden çok, basit ışık dalgalarının görüntüsü büyülüyor izleyeni. Yüksel Aymaz sayesinde ‘Işık Oyunları’ tekniğini ‘Oyunu Bozuyorum’ oyununda izlemiş olduk. Oyunun ana hatlarını meydana getiren bu tasarım, Türk tiyatrosunda bildiğim kadarıyla ilk kez deneniyor. Bu deneme oyunun başarısını da güçlendiriyor. Bugüne kadar bildiğimiz tasarımların dışına çıkan Sayın Aymaz, ışık tasarımcılığını yenilikçi anlayışla birleştirmeyi başarmış. Yüksel Aymaz’ın teknik çalışması, Türk tiyatrosuna büyük bir güç ve farkındalık katıyor. (Oyunu Bozuyorum / Yaşam Kaya )
Başarılı ışık tasarımınaysa Yüksel Aymaz imza atmış. Yüksel Aymaz’ın, oyun içindeki dekor değişimlerini “black-out”suz atlatma konusunda yönetmen Nesrin Kazankaya’ya yardımı da, elbette yadsınmamalı.(Venedik Taciri / Üstün Akmen )
Yüksel Aymaz, hemen her sözcüğü ışıkla da sahneye taşıyarak, bu arada Övül Avkıran’ın gölgeden de yararlanmasını sağlayarak, “kadın”ın yüzünü sürekli gölgeler içinde (saklı) tutup, kadının yaşamının altında, üstünde yazılar akıtıp baskı unsurunu simgeleyerek gene Yüksel Aymaz’ca bir ışık tasarımı yapıyor. (Oyunu Bozuyorum / Rana Gürtuna)
Odman, sigara kullanmadığı halde, sigarayı aksesuar olarak çok etkili kullanıyor. Sigara dumanının, ışık tasarımı altındaki görüntüsü çok etkileyici. Oyunun müzik seçimleri iyi. Işık tasarımında Yüksel Aymaz başarılı. Ancak, Aymaz’ın tasarımında Odman’ın beden ifadeleri kadar etkili yüz hatlarını da görmek istiyor insan. (Yorgun / Gürol Tonbul)
Değerli Yüksel Aymaz bu oyunla beraber tiyatro sahnelerinin yabancı kaldığı “ışık oyunları” durumunu sahnelerimize taşıyor. Uyguladığı teknikte ne derece uzman olduğunu gösteriyor izleyenlere. Bu durum o'nun için çok büyük başarı. Gerçek niteliğine kavuşmuşa benziyor Sayın Yüksel Aymaz. Dilerim başka oyunlarda da bu tekniği dener. Sahneye aktarılan görüntülerden çok, basit ışık dalgalarının görüntüsü büyülüyor izleyeni.
(Oyunu Bozuyorum / Yaşam Kaya)
Yüksel Aymaz, sahne, dekor, fon ya da oyuncular üzerine yansıtarak kullandığı “gobo”ların da yardımıyla etkili görüntüler üretmiş. Oyuna yorum, dekora derinlik, oyunculara üçboyutluluk sağlayan bir çalışma Yüksel Aymaz’ın ışık tasarımı.
(Gözükara Alaturka / Üstün akmen)
Yüksel Aymaz, hemen her sözcüğü ışıkla da sahneye taşıyarak, bu arada Övül Avkıran’ın gölgeden de yararlanmasını sağlayarak, “kadın”ın yüzünü sürekli gölgeler içinde (saklı) tutup, kadının yaşamının altında, üstünde yazılar akıtıp baskı unsurunu simgeleyerek gene Yüksel Aymaz’ca bir ışık tasarımı yapıyor. (Oyunu Bozuyorum/ Üstün Akmen)
Işığa Emreden Adam: Yüksel Aymaz
Işık tasarımını yaptığı oyunların bazıları Japonya, Amerika, Fransa, İngiltere, Rusya gibi ülkelerde sahnelenmiş olan İstanbul Devlet Tiyatroları kökenli Yüksel Aymaz üstlenmiş oyunun ışık tasarımını. Gerilim, korku, heyecan gibi öğelerin ışık tasarımıyla ancak bu kadar başarılı bir şekilde yansıtılabileceğini gördüm. Yüksel Aymaz'ı kutluyorum.
( Macbeth/Barış Uzun)
“Ashura”nın hüzünlü havasına Yüksel Aymaz’ın ışıkları da çok yakışıyor
(Ashura/Nermin Sayın)
“Ashura”, Türkiye'de de yaşanmış, yaşanmakta olan bu tragedyayı getiriyor seyirci karşısına, karanlıklardan oluşan gerçek bir tragedya tasarımı içinde. Bu karanlığı, yok etmeden, iki yandan yol, yol delen ışık tasarımı da (Yüksel Aymaz) bir başka hüzün ekliyor bütüne. Mustafa ve Övül Avkıran'sa simgesel öğeler ve bedensel yetkinlikle (koreografi Övül Avkıran) desteklenen ve bir tiyatro şölenine dönüşen bu 'taziye'yi yaratanlar.
(Ashura/Hasan Anamur)
Işıkta Yüksel Aymaz Klasiği
Şevgili Yüksel Aymaz, ışıkta çok iyisin. Suretlerin ortaya çıkışında ve ev sahnesindeki geçişlerde eksiksiz ne varsa ortaya koymuşsun yine. Ben Yüksel Aymaz ışıklarını seviyorum. Güzel işler yapıyor. Yeni tekniklerle bezeli sahne denemeleri o'nun tasarımlarının temelini oluşturuyor. (Kara Kaplı/ SözBittiCom)
Işık Tasarımı ise Yüksel Aymaz tarafından yapılmış. Ve kelimeleri aydınlatmış adeta, bazen de gölge düşürüvermiş kelimelerin üstüne…(Kara Kaplı / Gülce Uuğurlu)
Yüksel Aymaz son derece iyi bir ışık tasarımı yapmış. Oyundaki her tabloyu, her tablo içindeki oyuncuların mizansenlerini, duruşlarını çok iyi saptamış ve oyunun bütününü düşünerek elindeki ışık malzemesiyle en ideal tasarım tekniğini uygulamış. Hele o karakterlerin “dondukları” tablolar… Pek güzel. (Şerefe Hatıralar / Üstün Akmen)
Yüksel Aymaz’ın Işık Tasarımı için aynı kelimeleri yazmak çok hoşuma gidiyor. Değerli Aymaz, Işık Tasarımında sahne grafiğini iyi tespit etmiş. Arkada perde arkası gösterimlerinde, sahne geçişlerinde işlevselliğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Gayet başarılı… Özellikle de yıl değişimlerindeki uğraşı takdire değer.
(Şerefe Hatıralar/Yaşam Kaya)
Oyunu dilimize, İpek Kadılar Altıner, seçilmiş sözcüklerle çevirmiş. Ali Yenel'in zevkli ve işlevsel dekoru içinde ve Yüksel Aymazın kusursuza gıdım kalmış ışık tasarımı altında (Kuklacı/Üstün Akmen)
Işıkta Yüksel Aymaz'ı tebrik etmek gerekli. Özellikle Peter'in Maude'yi kendi içsel dünyasında sorgulama sahnesinde harika bir iş çıkarmış. Sanki acıyı çeken bizler olduk bir anda.(Kuklacı/Yaşam Kaya)
Kostümler abartısız, sade ve oyuncuların rahat hareket edebileceği şekilde, rollerine uygun hazırlanmış. Müzikte seçilen parçaların oyun içinde gerilim ile uyuştuğunu, ışığın gayet başarılığı kullanıldığını, gerilim havasını sahneye yaymakta büyük bir etki sağladığını söylemeliyim. (Kuklacı/Ece Başokur)
Oyun tanıtım broşüründe özellikle belirtildiğine göre “Gölge” Tasarımcısı Yüksel Aymaz ışığı doğal kullanmasıyla ve kalabalık sahnelerde dahi dikkatin nereye odaklanması gerektiğini gösteren tasarımıyla başarılı bir iş çıkarmış. Ancak Aymaz’ın Ilsa’nın kalabalıklar içinde yalnızlaştıran duruşunu, gölgeyle(!) değil lokal ve dramatik ışıkla yüceleştirmesi gerekiyor.(Casablanca/ Ragıp Ertuğrul)
Casablanca'nın unutulmaz repliklerinden biri "Herkes Rick'in barına gelir" cümlesi. Barış Dinçel'in hem gerçek, hem stilize dekoru, Yüksel Aymaz'ın ışık ve gölge tasarımıyla Rick'in barı 65 yıl sonra bambaşka biçimde canlanacak. Ve ünlü cümlesini söyleyecekler. "Bir daha çal, Sam!" (Casablanca/.Mavi/Yeşil Kültür Sanat)
Yüksel Aymaz, çok fazla ışık efekti kullanmadığından, seyircinin dikkatini oyundan uzaklaştırmamayı başarıyor. Kullanılan ışıldakların yerleşim ve ayar açıları yerli yerinde.
( Tol / Üstün Akmen)
Işık Tasarımında Yüksel Aymaz imzası var. Geçiş ışıklarını dikkate almamış. Karanlık bir ortamdan, haifif aydınlanma sürecine doğru oluşan süreçte sahne aynı ışıkla donatılıyor. Fakat tek olumsuzluktan yola çıkarak bütünsel anlamda başarısızlıktan söz edemem.
(Salıncakta İki Kişi/Yaşam Kaya )
Yüksel Aymaz ışıkta, doğaya ayna tutmak için, doğanın etkilerini elde etmek için, doğanın kendisine gitmiş. Yüksel Aymaz, ışığın tiyatronun canı olduğunu bilen bir tasarımcı. Yüksel Aymaz’ın tasarımı bu kez de dekorun iyilik perisi olmuş. Sahnelemenin ruhunu oluşturmuş. Moayeri’nin başarılı dekoruna atmosfer, renk, derinlik kazandırmış.
(Dobrinja’da Düğün / Üstün Akmen )
Işıkta Yüksel Aymaz başarısı göze çarpıyor. Daha öncede birçok oyunda eleştirisini yazdığım Sayın Aymaz'ın sağlam teknikleri var. Sahnede aktarılması gereken ne varsa yerli yerinde. Özellikle ilk bölümde o'na pek iş düşmüyor. Tarihi bilginin kıskacında kalan izleyen, ikinci bölümde olayların genişlemesiyle rahata kavuşuyor. Düğün hazırlıkları ve hayat öyküleri. Bu noktalarda ışığın sahnede duruşu çok mühim. Sahne ardındaki spotlar çok güzel düşünülmüş. (Dobrinja’da Düğün/ Yaşam Kaya)
Hakan Altıner ve Yüksel Aymaz bir yönetmen dekoratör işbirliğiyle çok çeşitli sahnelerde geçen oyunu hemen tek bir dekorla halletme başarısı göstermişler. Bu nedenle en küçük bir black out bile yaşanmıyor.( Kamelyalı Kadın / Yaşar İlksavaş )
Peki, - mademki bu tür bir yapıma karar verildi, Yüksel Aymaz'ın sahne ve özellikle Sadık Kızılağaç'ın giysi tasarımlarındaki başarılarından öte, bu müzikal biraz daha görkemli kılınamaz mıydı;( Kamelyalı Kadın / Robert Schild)
Işık tasarımı denilince yurdumuzda ilk akla gelenlerden Yüksel Aymaz, bu kere İtalyanların “crea atmosfera” dedikleri biçimde ışık ile ortam düzenini birlikte halletmiş.
Bana sorarsanız, olanakları iyi kullanan bir tasarım olmuş.(Kamelyalı Kadın / Üstün Akmen)
Gene çok ödüllü ışık tasarımcımız, gerçekten “medar-ı iftiharımız” Yüksel Aymaz’ın, oyuncuların sahneye ilk girişlerinde ters yönden gelen ışığın seyircinin gözünün dibine girmesini engellemek için “spot bar”ı neden yüksek tutmadığını da anlamadım!
(Ashura / Üstün Akmen )
Oskar ve Pembeli Meleği /Inishmore’lu Yüzbaşı – Kent Oyuncuları
Seyir Defteri “Julia” – Tiyatro Pera “Her oyun için ayrı ışık tasarımı gerekir diyen” ve yıllardır ışığı da bir oyuncu gibi kullanmaktan söz edenleri destekleyen savları ve çalışmalarıyla bu yılki adayım Yüksel Aymaz. Ayrıca oyunlarında ışığı olduğu kadar gölgeleri de göz önünde bulundurup yorumunda bunlara dikkat eden Aymaz’ın tasarımını yaptığı oyunları bir de ışık açısından izlenmesini önerirken ödüldeki adayımın da kendisi olduğunu bildiriyorum. (Tiyatro&Tiyatro Dergisi)
Hastane odasının kasvetinin dağılmasında, Necati Abalı’nın fondaki karikatürize edilmiş sevimli çizimlerinin etkisini unutmak haksızlık olur. Aynı şekilde Engin Gürkey’in rahatlatıcı müzikleri ve Yüksel Aymaz’ın ışık tasarımı da büyük bir alkışı hak ediyor.(Oscar ve Pembeli Meleği / Çağıl Ener)
Yüksel Aymaz'ın ışık tasarımı da övgüye değer. Sonuçta, 'Oscar ve Pembeli Meleği' oyunu seyirciye alkışlamayı bir süre unutturacak kadar etkili bir yapım.
(Oscar ve Pembeli Meleği / Hasan Anamur)
Yüksel Aymaz'ın atmosfere katkıda bulunan ışık tasarımı" oscar ve pembeli meleği"ni zevkli hale getiriyor.( Oscar ve Pembeli Meleği / Dikmen Gürün)
Yüksel Aymaz, yazarın, dolayısıyla rejisörün yönlendirmelerini göz önüne almış, sıcak ve soğuk renkleri ayrı ayrı ve aynı anda kullanacağı bölgelerde daha bir titizlenmişti.
(Oscar ve Pembeli Meleği / Üstün Akmen )
Işık (Yüksel Aymaz) düzenleri de yoruma uygun olarak tasarlanmış ve gelişimi, sahne geçişlerini kolaylaştıracak işlevsellikte uygulanmış.
Bütünü destekleyen bir öğe de yine amaca uygun olarak düzenlenmiş başarılı ışık tasarımı.
(Müfettiş / Hasan Anamur)
Yüksel Aymaz’ın sekmeyen, estetik unsurlar da taşıyan ışık tasarımı fevkalade
( Seyir Defteri / Üstün Akmen )
Zeki Sarayoğlu mütevazı dekor tasarımıyla, Yüksel Aymaz ışık tasarımıyla, Cüneyt Yamaner de özgün müziğiyle, oyunun atmosferini yansıtan, aksiyonu destekleyen çözümler üreterek oyunun başarısında pay sahibi olmuşlar. ( Inishmore’lu Yüzbaşı / Feridun Çetinkaya )
Burada oyunlaştırmadaki matematiğin ustalıkla yönetiminin ve Işık Tasarımında Yüksel Aymaz’ın tiyatromuzda az görülür bir başarı yakaladığını söylemek isterim. Hem Avrupa turnesinde, hem de ülkemizde seyircilerimizin oyuna gösterdiği ilgi bu düşüncelerimi doğruluyor. (Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim / CUMHURİYET )
Diğer taraftan pek bilinen bir gerçek ki, bir şarkının ezgisi için müzik ne demekse, bir tiyatro oyunu için ışık da aynı anlama geliyor.
Sahneye koyucunun seyirciye aktarmayı hedeflediği ruh halleri ve duygulara aracılık edecek en etkili etken, hiç kuşkusuz ışık.
Bu işin erbaplarından Yüksel Aymaz, oyun için kusursuz bir ışık tasarımı yapmış.
Sarı/beyaz ikilisini bu denli yumuşak, bu kadar cascavlaktan uzak kullanmak, ayrıntıları böylesine dikkatle incelemek, her bir sahneyi titizlikle ölçüp biçmek, ancak renk duygusu emekle gelişmiş yetenekli bir tasarımcıdan, Yüksel Aymaz’dan beklenebilirdi.
(Mutlu Ol Nazım / Üstün Akmen )
"Her oyun için ayrı ışık tasarımı gerekir" diyen ve yıllardır ışığı da bir oyuncu gibi kullanmaktan söz edenleri destekleyen savları ve çalışmalarıyla bu yılki adayım Yüksel Aymaz. Ayrıca oyunlarında ışığı olduğu kadar gölgeleri de göz önünde bulundurup yorumunda bunlara dikkat eden Aymaz'ın tasarımını yaptığı oyunları bir de ışık açısından izlenilmesini önerirken ödüldeki adayımın da kendisi olduğunu bildiriyorum.( Oscar ve Pembeli Meleği / Inıshmore'lu Yüzbaşı - Seyir Defteri "Julia" )
Yüksel Aymaz'ın "Yakındoğu'da Emanet"in ışıklarıyla "Yılın Işık Tasarımcısı" unvanını hak ettiğini düşünüyorum. Çünkü...
"Yakındoğu'da Emanet"te efsunun adı; ışık... Özen Yula'nın metninde elle tutulur derecede yoğun hissedilen gizem ile belirsizlik, sahnede en çok ışıkların yardımı ile vücuda geliyor. Sonra; ana kahramanın şizofren yapısının altını çizen ikilik, sık sık hissedilen yarımlık-bölünmüşlük-tamamlanmamışlık, ışıkların beceriklice tasarlanmasıyla somutlanıyor.
Yüksel Aymaz, adeta bir aktör gibi çalıştırıyor renkleri, tonları ve yoğunlukları. Sonuçta da, kaos başta olmak üzere, sahnede yaşanan her şeyi elle tutulur hale getirmeyi başarıyor tasarımıyla. (Yakın Doğuda Emanet/ Robert Schild)
Kanımca Ayaktakımı Arasında’ nın boğucu ve durağan havasını yansıtan, geniş oyun alanında hemen her oyun köşesinin gerekli ışığı gölge yaratılmadan almasını sağlayan tasarımıyla bu ödülü hak etmiştir.” başarılı ışık uygulaması da Yüksel Aymaz bu ortamı etkileyici biçimde vurguluyor. (Ayak Takımı Arasında /Hasan Anamur)
Işık Tasarımcısı Yüksel Aymaz ve ‘inanan’, ‘sanatçı’ oyuncularla öylesine bütünlüklü bir takım oluşturmuş ki, ‘düşmüş’ insanlar ve ‘tutunamayanlar’ üzerine bir proje olarak Maksim Gorki’nin "Ayaktakımı Arasında" adlı oyunu, üçüncü milenyumda, klasik metinlere sadık kalınarak ne derece çağdaş yorumlar çıkarılabileceğine nefis bir örnek oluşturmuş.
Seçtiğiniz tüm yazarların ortak bir tercih kullanma ihtimalinin en yüksek olduğu kategori herhalde Işık Tasarımı. Zira ben de birçokları gibi Yüksel Aymaz diyeceğim.
Beraber çalışma fırsatı da bulduğum bu adam, kendi tabiriyle gölge tasarımı yapıyor.
Belki sahne yorumları karanlığa çalıyor ama olsun, adam bakıyor ve bir sanatçı içgüdüsüyle hissediyor, bir anda uygulayıveriyor. Bu yıl pek çok oyun ışığında onun imzası vardı.
Işık Tasarımcısı kimliğine sahip çıkışı önemli, ayrıca ışığın bu ülkede tiyatronun içinde önemli bir sanat olduğunun bilincinde olmalı.
Bir ödülde dergiden alsın. Aymaz’da böyle bir ödülde bulunsun! Metin okumadan, prova izlemeden ışık attıranlara bir mesaj olur.”
(Ayak Takımı Arasında / Ilgın Sönmez )
“ Ayaktakımı Arasında “ adlı oyunun atmosferini hazırlayan unsurlardan bir tanesi de ışık tasarımıydı. Başarıda önemli payından ötürü, Yüksel Aymaz, bu kategorideki adayım.”
( Ayak Takımı Arasında / Hüseyin Sorgun)
Dekorun perspektifini derinleştiren, genel ve lokal ışık geçişleriyle sahne geçişlerini destekleyen ışık tasarımı ve uygulaması çok başarılı.” (Kobay /Seçkin Selvi)
"Kobay" da, bütün bu söylediklerimin yanı sıra beni en sarsan Barış Dinçer'in sahne tasarımı ve Yüksel Aymaz'ın ışık tasarımı oldu. (/ Kobay,/ Zeynep Oral)
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...