| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Largo Desolato; içinde yaşadığı toplumdan kopuk, atalete saplanmış, bireyci bir bunalımda boğulan çıkarcı bir entelektüelin eleştirisini, onu yaratan/onun yarattığı toplum bağlamında ele alarak gerçekleştiren bir oyundur. Sistem, Dr. Leopold Kopriva’yı çarkları arasında acımasızca öğütmektedir. Ancak gözden kaçmaması gereken şey, o çarkların dişlilerinden birinin de Doktor’un bizzat kendisi olduğudur. Yani Dr. Kopriva, tıpkı herkes gibi, yaşadıklarının hem nesnesi hem de öznesidir. O, bu şekilde davrandığı için şu anda yaşadığı gibi yaşar; başka türlü yaşayabilmek için başka türlü davranması gerekir. Oyun, bir Absürd Tiyatro örneğidir. Kişiler karakteristik denebilecek, değişken ve olağan değil; bunun yerine önceden yazılıp çizilmiş, tartılıp düşünülmüş izlenimi veren son derece mekanik bir doğaya sahip, sürekli olarak yinelenen davranışlarda bulunurlar. Dil, Havel tarafından oyunu kaotik bir dünyanın içine yerleştirecek şekilde kullanılmıştır. Oyun kişileri birbirlerini anlayamazlar. Her şeye müthiş bir iletişimsizlik hâkimdir. Herkes çok önemli şeyler söylüyormuşçasına konuşur fakat gerçekte söylenenler hep birbirinin tekrarıdır. EKİP, sahnelemesinde oyunun bu absürd ve mekanik doğasına sadık kalmanın ötesinde, bu niteliğinin özellikle altını çizmeyi tercih etmiştir. Öte yandan, oyunun konusu günümüz Türkiye’siyle de oldukça ilişkilidir. Toplum nezdinde önemli rol sahibi bir aydın, yazdığı bir yazı nedeniyle, ‘yukarıdakiler’ tarafından baskıya maruz kalmaktadır. Bu baskı öylesine korkunç boyutlara ulaşmıştır ki Dr. Kopriva sağlıklı düşünüp hareket edebilme yetisini uzun zaman önce yitirmiştir. Öyle ki en basit günlük ihtiyaçlarını karşılamakta bile güçlük çekmektedir. Oyun, yazar tarafından Klasik İtalyan Sahne’de oynanmak üzere yazılmıştır. Fakat bu noktada, EKİP tamamen buna zıt yönde hareket etmeyi tercih ediyor ve oyunu İtalyan sahnede oynamıyor. Oyun, izleyiciyle aynı düzlemde oynanıyor. Oyunda, merkeze çok amaçlı olarak kullanılmak üzere yerleştirilen tekerlekli bir sehpa/sandık dışında hiçbir dekor parçası bulunmuyor. Bu yükseltiyle çevresinde konumlanmış olan izleyici arasındaki ilk çember, 1. Oyun Alanı’nı oluşturuyor. Bu oyun alanı, izleyici koltuklarını artı biçiminde bölerek dört bloğa ayıran dört adet koridorla, izleyicinin arkasında kalan ve daha geniş bir çember olan 2. Oyun Alanı’na bağlanıyor. Eylem, bu iki oyun alanı ve arasındaki koridorlarda cereyan ediyor. Böylelikle oyunun, izleyiciyi bir nevi sarıp sarmalaması amaçlanıyor. İzleyici hem anlamsal hem de reel düzlemde oyunun tam manasıyla içinde kalıyor, oyun hem gözlerinin önünde hem de arkasında, oturduğu koltukların gerisinde akıp gidiyor. Yani izleyici oyun tarafından, tabiri caizse, ‘sıkıştırılıyor’. 360 derece oynanan oyun esnasında, izleyiciyle kimi zaman göz göze, kimi zamansa birebir bedensel yakın temas kuruluyor. EKİP’in yapmaya yeltendiği iş, motivasyonunu, oyunun izleyicisiyle zaman zaman rahatsız edici olabilecek düzeyde iletişim halinde olması arzusundan almaktadır. Oyunun sahneleme serüveni, bunun hem izleyiciler hem de oyuncular için oldukça zorlu, tedirgin edici, yorucu; ama bir o kadar da heyecan dolu, kışkırtıcı ve eğlenceli bir deneyim olduğunu göstermiştir. Fotoğraf ve Videolar : |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|