| Tiyatro Kursu  | Şirket Tiyatrosu
Tiyatro Dünyası
Tiyatro Dünyası Bu Sahnede...
 
Ana Sayfa  |  Hakkımızda  |  Yazılar  |  Haberler  |  Yazarlar  |  Tiyatro Oyunları  |  Tiyatro Grupları  |  Sanatçılar  |  Kaynak  |  Duyuru Panosu  |
Balıkesir Muhasebecisi: Para istemeyiz, namus isteriz!
Rengin Uz




Reşat Nuri Güntekin’e 120.doğum yıldönümünde ilgi büyük…Yazdığı iki ünlü romandan uyarlanan Yaprak Dökümü ve Dudaktan Kalbe- her ne kadar artık onun eserleri olmaktan uzak düşmüş olsalar da- hala en çok seyredilen diziler arasında. Merak ediyorum, Reşat Nuri’nin varisi veya varisleri bu eserlerin asıllarından bu kadar uzaklaşarak, ‘başka bir şeye’ dönüşmesine nasıl göz yumuyorlar. Adamcağız yarattığı ve yaratmadığı onca karakterin son halini görseydi ne düşünürdü acaba? Bu ayrı bir konu. Reşat Nuri Güntekin’in ekran saltanatı sürerken, ödenekli ve özel tiyatrolarımız da bu üretken yazarımızı unutmuyor. Tiyatro Kedi, yeniden ‘Çalıkuşu’ derken, Şehir Tiyatroları, ünlü yazarın, zaten az sayıda olan oyunlarının en gözdesini Balıkesir Muhasebecisi’ni repertuarına aldı. Oyun, Nedret Denizhan’ın rejisi ile perde açıyor.

Öykü, roman ve oyunlarında, güçlü bir gözlemcilik ve gerçekçilikle toplumsal sorunların çoğunlukla aile çevresine yansımaları üzerinde duran Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi’nde ne anlatıyor? Balıkesir’de, kendi halinde namusundan başka sermayesi olmayan aksi bir muhasebeci iken, yeni bir iş ortaklığı ile İstanbul’a yerleşince, namus kavramını tamamen unutup, vurgun peşinde koşan, paraya para demeyen, eski muhasebeci yeni zengin Tahir Bey ve ailesinin hikayesidir bu. İş adamının, her türlü refahı sağladığı karısı, oğlu, kızı ve kayınbiraderi ‘ İstemem yan cebime koy’ mantığı ile büyük bir iki yüzlülükle ‘Sözde namus bekçisi’ kesilip, para musluklarının kesilme tehlikesi karşısında nasıl da çark ettikleri anlatılıyor. Para karşısında tüm değer yargıları yerle bir olurken, namus bile satın alınabilir!

Reşat Nuri Güntekin’in, savaş sonrasında, 40.lı 50’li yılların modern hayat düşkünü, sınıf atlamak isteyen yeni zenginlerini mercek altına alıyor. Onlara karşılık da, erdemlerini ve namusunu koruduğu için yoksul düşmüş sınıfın temsilcisi olarak felsefe öğretmenini görüyoruz. Oyun boyunca ‘İdeal’lerinden söz eden ama hiçbir ideali olmayan Tahir Bey’in oğlu Necdet, kocasının çapkınlıklarından yaka silken ama onun kendi evindeki partilerde genç kızlarla oynaşmasına bile göz yuman, görgüsüz eş Huriye ve aklı fikri zengin nişanlısı ile evlenmek olan evin kızı Leyla, sürekli ‘Ahh nerde Balıksesir’deki yoksulluk günlerimiz’ havasındalar. Maskelerinin düşmesi için Tahir Bey’in dolar kaçakçılığından dört ay hapiste kalması yeterli olur. Evine döndüğünde, artık aklının başına geldiğini bu işleri bırakıp yeniden hep birlikte Balıkesir’e döneceklerini söyleyen Tahir Bey’e en büyük tepki, namus bekçisi ailesinden gelir. ‘Sakın ha, devam et, sen nasıl olsa kılıfına’ uydurursun gibilerinden…Tahir Bey, namusun çeyrek porsiyonu, yarım porsiyonu olmaz. O ya vardır, ya yoktur, diyedursun (En çok alkış alan sahne) daha biraz önce ‘Bize para değil namus gerek’ diyen aile bireyleri kararı vermiştir bile. Namus olmayabilir, yeter ki para olsun. Bu para, dürüst yollardan elde edilmemiş, ne gam! Namus, artık her biri suç ortağı olan bu ailede hayal meyal hatırlanan, Balıkesir’deki yoksul ama mutlu günlere ait bir kavramın adı olarak kalacaktır sadece…

VASAT OYUN VE OYUNCULUKLAR

Geçtiğimiz yüzyılın en üretken yazarlarından Reşat Nuri Güntekin, Balıkesir Muhasebecisi’nde (1953’de yazmış) savaş sonrası ortaya çıkan fırsatlar ve onları değerlendiren fırsatçıları, toplumun değer yargılarının ve ahlak kavramının ‘para’ karşısında nasıl yerle bir olduğunu gerçekçi gözlemlerine dayanarak anlatıyor. Balıkesir Muhasebecisi 2009 Türkiye’si için yerinde bir seçim olabilirdi ama bu hali ile değil. Keşke yönetmen Nedret Denizhan, bir dramaturgla masa başına oturarak sıkı bir dramaturji çalışması ile olayı günümüze taşısaydı. Sakın yanlış anlaşılmasın, dizilerde olduğu gibi yeni karakterler falan ekleyip oyunun özünü zedeleyerek değil! Ama konu günümüz fırsatçıları, köşe dönücüleri ve vurguncularının çevresinde dönseydi, çok daha çarpıcı ve güncel bir oyunla karşı karşıya kalacaktık. Bu fırsat kaçırılmış. Oyun bu hali ile, hem tiyatro kalıpları hem oyunculuklar açısından demode kalıyor. Çok ağır giden, hele bazı sahnelerde iyice sarkan reji tekrarlara düştükçe insana sıkıntı basıyor. Oyuncuların bir hadi iki kez tekrarlansa sempatik kaçabilecek, taşraya özgü davranış özellikleri sürekli tekrarlanınca özelliğini yitiriyor. Oyunun ağır aksak yürümesinde kastın da önemli payı var. Evet, Tahir Bey’i oynayan Mazlum Kiper’in rolüne oturduğunu söyleyebiliriz. Sanatçı her rolü oynar ama bir de yakışanı vardır. Çıkarcı, rüküş, görgüsüz, orta halli bir ev kadını olan Huriye rolünde Berrin Koper, sonradan görme taşra kadınlarını iyi gözlemlediyse de, Batılı tipi ile alaturka Huriye’den uzak düşmüş. Çok beğendiğim, iyi bir oyuncu olan Berrin Koper elinden geleni yapıyor ama Huriye, Berrin’in üzerinden dökülüyor. Yönetmenin mizansenleri de fazla abartılı olunca işi iyice zorlaşıyor. Böyle zamanlarda ben en çok sahnedeki sanatçı için üzülüyorum. Neden kendisini çok daha iyi ifade edebileceği bir başka oyunda değerlendirilmedi diye. En büyük uğraşı tayyaresi ve özel kotrası ile dolaşmak olan evin oğlu Necdet’i oynayan Tarık Şerbetçioğlu, iri yapılı cüssesi ve yaşı itibariyle Berrin Koper’in oğlu olamamış! Nedret Denizhan’ın onu, dönemin Türk filmlerinden fırlamış gibi bir ses tonu ve edası ile oynatmasına ise bir anlam veremedim. Saman atından su yürüterek annesinin izinden giden Leyla’da Demet Bozkaya, Huriye’nin gölgesinde kalmayı başarıyor. Balıkesir’den gelen, eniştesine göbekten bağlı, çıkarcı ve yağcı Şerif Ali’de Naci Taşdöğen tipik bir Nuri Kantar olmuş. Rol de elverince, bir vodvilde oynar gibi tek kişilik şov yapmaktan kendini alamıyor. Turgut Arseven, Rıdvan Çelebi, Yılmaz Meydaneri, Erhan Özçelik, İbrahim Şirin, Bora Ayanoğlu, Nagehan Erbaşı ve Aslı Narcı kadroda yer alan diğer oyuncular. İş adamı kayınpeder Bedri’nin (Turgut Arseven) sarfettiği ‘yanlış hata’ sözleri için de ‘Acaba yanlış mı duyuyorum’ dedim kendi kendime. Hatanın doğru olanını duymadım da şimdiye kadar! Ayhan Doğan’ın dekor tasarımı, sonradan görme taşralı bir ailenin, İstanbul’daki özentili salonunu ayrıntıları ile yansıtıyor. Aysel Doğan’ın kostüm tasarımı da aynı doğrultuda. Bora Ayanoğlu’nun aslında oyunun ruhuna uygun olan müziği arada bir sussa çok daha iyi olacak.
Şehir Tiyatroları, bu sezon çok iddialı. Üstü üste yeni oyunlar çıkartıyor. Neredeyse her ay iki yeni oyun perde açıyor. Nicelik iyi güzel de nitelik olarak doyurucu olanların sayısı ne yazık ki çok da fazla değil. Ekim ayında, ‘Balıkesir Muhallebicisi’ olarak verilen gazete ilanı ile gürültü kopartarak adından sıkça söz ettiren Balıkesir Muhasebecisi, tümüyle vasat bir oyun. Çok sıkıldığımı söyleyebilirim. ‘Kaçırmayın’ demek için hiç bir neden göremiyorum. Artık yerinde sayan değil, yaratıcılık, ve zeka fışkıran oyunlar bekliyoruz…

Rengin Uz

Yazarın Tüm Yazıları


Paylaş      
Yorumlar

Anıl Ayvalıoğlu - ( 1/19/2009 )
Oyuna 18/01/2009’da Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde gittim.Oyunu inanılmaz beğendim.Komedi olarak çok iyi bir oyun sunmuşlar izleyiciye.Dekor tasarımı gerçekten çok güzel olmuştu.Malum bu aile sonradan görme bir aile ve Berrin Koper bu rolün hakkını vermiş ama Mazlum Kiper sanki doğuştan zenginmiş gibi oynadı ve performansı çok düşüktü ama nedenide vardı tabi;O gün annesi Lütfiye Kiper vefat etmiş.Başsağlığı diliyorum.Naci Taşdöğen süper bir performans ve oyunculukla izliyenleri gerçekten büyülüyor.Oyunun 2.perdesinde oyuncular söyledikleri bir sözde kendilerini gülmekten alamadılar.Oyuncu güldüğünü belli etmemek için seyirciye arkasını dönüp gülüyor.Selamlama bölümünde ise Bora Ayanoğlu’nun olmaması dikkatlerden kaçmadı.Berrin Koper selamlamak için öne geldiğinde Mazlum Kiper’in de elinden tuttu fakat Mazlum Kiper onu reddedip kendi başına selam verdi bence büyük bir bencillik.Oyun genel olarak çok güzeldi bence gidilmesi gerekn bir oyun.

gmhn 29 - ( 5/4/2009 )
ya bence oyunun ilk perdesi biraz sıkıcıydı ama ikinci perde tek kelimelik süper

Bu Oyun Hakkındaki Görüşlerinizi Paylaşın !

İsim
Mail  (Yayınlanmayacak)
Yorum
Güvenlik Kodu= 692
Lütfen bu kodu yandaki kutuya yazınız
 

    Son Eklenen Yazılar     En Çok Okunan Güncel Yazılar
27 MART… UMUDUNU ARAYAN BİR GÜN (Ahmet Yapar)
YOKLAMA LİSTESİ (Skeç)
    Tüm Tiyatro Yazıları

    Bu Tarihte Yayınlanan Diğer Yazılar
    Bu yazının yayınlandığı tarihte gündemdeki diğer yazılar aşağıda listelenmiştir...

  • İzmir Sanat Kulesi (Ulaş Tuzak) - 1/19/2009
  • Bürokrasi dolambacında bir vatandaşın öyküsü: Deri Ceket (Üstün Akmen) - 1/16/2009
  • Kel Oğlum Keleş Oğlum (Çocuk Oyunu) (Fevzi Günenç) - 1/16/2009
  • Eşik - Ankara Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 1/15/2009
  • Şehir Tiyatroları bir ailedir edebiyatı (Feridun Çetinkaya) - 1/14/2009
  • Ful Yaprakları ~ Civan Canova (Karin Kökciyan) - 1/14/2009
  • Eşkıya dünyaya hâlâ hükümdar olmakta: Rahat Yaşamaya Övgü (Üstün Akmen) - 1/13/2009
  • Dopdolu Bir Geçmişin Damıtılmışı: Eski Testi Doktorunun Anıları (Üstün Akmen) - 1/13/2009
  • Fiko Baba Özledik Seni (Yurdagül Yurtseven) - 1/12/2009
  • Bir Şubat Gecesi (Çocuk Oyunu) – İstanbul DT (İsmail Can Törtop) - 1/11/2009
  • Balıkesir Muhasebecisi: Para istemeyiz, namus isteriz! (Rengin Uz) - 1/11/2009
  • Aklımızın gerisindeki diyaloglar: Dolu Düşün Boş Konuş (Üstün Akmen) - 1/10/2009
  • oyun atölyesi’nin tek muhatabı var: seyirci! (Oyun Atölyesi) - 1/9/2009
  • Yaban Ördeği (H. Ibsen) – Antalya Devlet Tiyatrosu (Öznur Çetin) - 1/9/2009
  • Oyun'un Oyunu Mu? (Yurdagül Yurtseven) - 1/8/2009
  • Brecht Gecesi ve Sayın Site Yöneticisi (Aslı Nişancı) - 1/8/2009
  • Yedi Tepeli Aşk Oyunu Yasaklanırken Kim Nerede Ne Yapıyordu? (Nedim Saban) - 1/8/2009
  • Tiyatroda Kurban Geleneği (Savaş Aykılıç) - 1/8/2009
  • Her türlü insan davranışı suç olabilir: İstanbul’da Bir Dava (Üstün Akmen) - 1/8/2009
  • Erhan Yazıcıoğlu Söyleşisi - Tiyatrolar Alkıştan Yıkılsın! (Yurdagül Yurtseven) - 1/7/2009
  • Çılgın Dünya - Van Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 1/6/2009
  • Can Doğan'dan Feridun Çetinkaya'ya Cevap Yazısı (Can Doğan) - 1/6/2009
  • Okday Korunan Söyleşisi (Savaş Aykılıç) - 1/6/2009
  • Doğru Yerde miyiz? (Arda Aydın) - 1/5/2009
  • Avrupa Tiyatro Sanatçıları Toplantısı (İlkay Sevgi) - 1/5/2009
  • Bugün Yeditepeli Aşk, Yarın... (Nedim Saban) - 1/4/2009
  • Hülya Karakaş'ın disipline verildiği Şehir Tiyatroları'nda despot zihniyeti -altın dönemini- yaşıyor (Feridun Çetinkaya) - 1/4/2009
  • 2008'in son saatlerindeki önlenemez düşüncelerim (Üstün Akmen) - 1/3/2009
  • Tanrı Şehir Tiyatrosu'nu 90'lı Yılların -Ruh-suzluğundan Korusun (Can Doğan) - 1/3/2009
  • Testosteron Üzerine Zorunlu Bir Açıklama (Melih Anık) - 1/1/2009
  • Hülya Karakaş'tan Orhan Alkaya'ya Açık Mektup (Hülya Karakaş) - 12/30/2008
  • Tiyatronun Kuru Fasulye ile Bağlantısı (Nihat Keleş) - 12/30/2008
  • Yanmak… Kül Olmaktır Sivas Ellerinde... (Yurdagül Yurtseven) - 12/29/2008
  • Marx’a susadığımız kadar Brecht’e de susamışız! (Cansu Fırıncı) - 12/29/2008
  • SÜRMANŞET: Her türlü eyleme hazır mısınız? (Rengin Uz) - 12/29/2008
  • Oyun Atölyesi - Testosteron: Soytarılar Panayırı (Melih Anık) - 12/28/2008
  • İBŞT'nde Hareketli Öykü (Okuma) Tiyatrosu: Yedi Tepeli Aşk (Üstün Akmen) - 12/27/2008
  • Sümerde Yeni Yıl (Akitu) Şenliği ve Tiyatronun Etimolojisi ve Hatta Sümerolojisi ! (Savaş Aykılıç) - 12/27/2008
  • Kanlı Nigar - Ankara Devlet Tiyatrosu (Ahmet Olcay) - 12/26/2008


  • Tiyatro Kursu Başlıyor!
    1 Mayıs'tan itibaren her ÇARŞAMBA Kadıköy'de!
    Çalışanlara yönelik hobi sınıfı!



    Duyuru Panosu!



    Son Eklenen Tiyatro Oyunları

         Güncel Yazılar

    Yazar olmak ister misiniz?
    Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...

    Mail Listemize Üye Olun

         Güncel Haberler
    Tiyatro Maydanoz, Nazım’ın Kadınları ile Sahnede
    Tekin Deniz: Dümbüllü kavuğunu kimseye devretmedi

    Tiyatro Dünyası'nı takip Edin
     
     |  ..