| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Senarist değil 'Kalifiye senarist' sıkıntısı var (6/19/2007) 14.Altın Koza Film Festivali'nde ödüllenen 'İlle Aşk'jilminin yapımcısı Timur Savcı ile bu röportajı yaptırımda gündeme festivalden çok yeni başlamakta olduğu gençlik dizisi 'Kavak Yelleri' vardı. Nam-ı diğer 'iş bitirici' Timur Savcı, odanın bir köşesinde tozlanmaya bıraktığı ödüllerinden çok kafasındaki yeni projeleri ile meşgul, yeniliklere açık bir yapımcı. Seyirci daha çok ekrana yansıyanı, beyaz perdeye düşeni görse ve tamsa da kamera arkasının da ayrı bir gizemi olduğunu söylemeden geçmek istemem. Siyasetin en anlaşılmazım, 'Sağır Oda'gibi bir diziye ince ince yayarak hikâye edip, köydeki çobanın anlayacağı hale getiren, dahası haber ve açık oturum dışında, televizyonun karşısına oturmamış bir 'ağır insan' kitlesine de dizi izlettiren Timur Savcı, Cüneyt Özdemir ve Soner Yalçın üçlüsünün teknik ayağı ile başlamak istedim. Nam-ı diğer 'iş bitirici' Timur Savcı, odanın bir köşesinde tozlanmaya bıraktığı ödüllerinden bahsetmeye değer görmese de genç yaşına rağmen hayli yol almışa benziyor. » Nasıl yapımcı oldunuz? Üniversitede öğrenciyken reklam sektöründe yapım asistanı olarak işe başladım 1993'te. Birazcıkta şans çünkü o dönem kuzenim reklam filmlerinde artdirektörlük yapıyordu onu ziyarete gittiğim ilk gün sete iyi niyetle yardım ederek işe başlamış oldum. » Neredeyse çocuk denecek bir yaşta mı? Evet, 18 yaşında sektöre ilk adımımı attım. Uzun bir asistanlık süreci tabii... » Bu durumda 'alaylı' sayılıyorsunuz? Prodüktörlerin geneli alaylıdır. » Bir nedeni var mı? Çünkü okulların sinema televizyon ya da güzel sanatlar bölümünde okuyan arkadaşlarımızın hemen hepsi yönetmen olmak istiyor sağ olsunlar!. » Neden? Bilmem kulak dolgunluğu herhalde. Birde sanıyorum yapımcılığa ilgi duyan gençlerin çoğu bu iş için sadece büyük sermayeler gerektiğini düşünüyor. » Gerekmiyor mu? Mutlaka bir sermaye gerekiyor ama film yapabilmek için ihtiyacınız olan sermayeye sahip olmak değil o finansman koşullarını oluşturmak gerekiyor. » Meslektaşlarını başarıyı yakalamış görünüyorsunuz. Böylesine yarışmalı bir alanda pek kolay olmasa gerek. Daha yolun başındayım elbette kolay değil ama yapmayı bildiğim ve sevdiğim tek iş bu. Asla geriye bakıp, hatalarım için üzülmem. Önümdeki işlere bakar o anda varsa problem çözümü için uğraşırım. » Belki bunun için size iş bitirici diyorlar. Umarım öyle diyorlardır. Bu mesleğe tezat özel hayatımda dahi sürprizleri sevmem, buna rağmen iş hayatında her sürprizi ve sorunu soğukkanlı karşılamayı sanırım beceriyorum. Ekibimle birlikte neden, nasıl oldu bu hata diye konuşmayı bir kenara bırakıp 'şimdi ne yapabiliriz' 1> Lider bir yanınız var sanıyorum. Yapımcının vasıflarından biride şüphesiz liderlik ama öncelikle işini, filmlerini ve yapmak istediği filmleri yapabilme ihtimalini çok sevmeli. Ben hukuk fakültesini bırakıp bu işe girdim. İşe ilk başladığım günlerde de bir gün tek başıma yapımcı olacağımı hissediyordum. » Hasbelkader seçebileceğiniz bir meslek değil mi diyorsunuz? Kesinlikle. Dediğim gibi seveceksiniz. İşiniz hayatınız oluyor ı> Yeri gelmişken, bu piyasada çok büyük paralar battığını oloıyoruz. Bir dizinin ortalama maliyetinin 150 bin YTL olduğunu kabul edersek... Çok daha üzerinde, büyük paralar bir anda Satabiliyor. İşimiz çok riskli ama zevkli. » Belki yurtdışındaki gibi platolar bizde de olsa daha mı ucuza gelirdi? Elbette. Bizde daha çok bireysel yatırımlar yapılıyor. Oysa birçok ülkede serbest bölgelerde, vergiden muaf, devlet destekli bu işler. Bakın Macaristan, Romanya, Bulgaristan Hollywood filmlerine ev sahipliği yapmaya başladı. Bu o ülkeler için hem para hem iş olanağı demek. Bu yatırımları da devlet destekliyor. » Bizde bunlar olmuyor diyorsunuz. Olmadığı gibi bürokrasi de cabası. Uluslararası bir filmin Türkiye'deki kısmını çekmek için en zor kısım bürokratik engellerdir ki kabus gibi. Mekân izinleri, çalışma izinleri, vergi koşullan, pahalı enerji, vs... » Hangi dizileri takip ediyorsunuz? Özellikle takip ettiğim bir dizi veya diziler yok. Hızlandırılmış biçimde seyrediyorum. Benim için kaydediliyor. Ama yeni başlayan her diziye bakarım. Bakmamız gerekiyor. Reytingleri takip ediyorum. » Dizi senaryoları sürekli birbiri ile pişti oluyor gibi. Evet. Sürekli bir benzerlik yaşanıyor. Bu sezon töre hikâyeleri çok abartıldı. Şu anda yayında olan dizilerin yüzde altmışında konsept aynı. Bir şey başarılı olursa herkes bolca taklitleri ve benzerlerini yapıyor. Taa-ki seyirci bıkana kadar... » Böyle mi olmalı sizce? Tabii ki hayır. Bence kendi yolunu çizecek daha nitelikli ve altı dolu diziler yapılmalı. Töre dizisi yapılmasın demiyorum. Ama hayatında bir kez de olsa Anadolu'ya gitmiş oraları görmüş birileri yazsın ve yapsın. At gözlükleriyle, hiçbir derinliği olmayan, kulaktan dolma kurallara dayandırılmamalı » Bu arada dizilerdeki şiddet sahnelerine ne diyorsunuz? Sonuçta siz de beş aylık bebeği olan çiçeği burnunda bir babasınız. Hassas bir konu. Öncelikle yasakçı zihniyete karşıyım. Fakat ne yazık ki ülkemizde ebeveynler çocuklarına ne kadar televizyon izletmeleri gerektiği konusunda pek özen göstermiyor. Bence yayın saatlerine dikkat edilerek bu tür dizilerin yayınlanmasında bir sakınca yok. » Senaryolara müdahale ettiğiniz olur mu? Tabii ki müdahale ediyorum. Sonuçta işin en önemli kısmı senaryo. Detaylardan çok genel çatısı ve mantığıyla ilgili konularda müdahale ederim. » Size göre senarist karar mekanizmasında olmalı mı? Kesinlikle olmalı. Fakat çoğu zaman senarist yazdığı senaryoyla duygusal bir bağ kuruyor. Biz ise yapımcı olarak daha objektif ve daha dışardan bakabiliyoruz. Sonuçta televizyonlara dizi yapmak ticari bir faaliyet. Satmazsa işi devam ettiremeyiz. Bu nedenle son söz yapımcınındır. » Siz de diğer yapımcılar gibi sektörde senarist sıkıntısı olduğunu düşünenlerden misiniz? Hayır. Sektörde senarist sıkıntısı yok, kalifiye senarist sıkıntısı var. Ancak şunu söyleyebilirim, dört beş yıl öncesine göre daha iyi. » Bir yapımcı olarak birlikte çalıştığınız senaristinizde hangi özelliklerin olmasını tercih edersiniz. Öncelikle disiplin. Senaristlerin çoğu evinde çalışıyor. Zaman konusunda prensipli olmaları ve söz verdiği zamanda iyi bir senaryo yazıp teslim etmeleri gerekiyor. » İyi yazması gerekiyor derken.... İnandırıcı, samimi ve akıcı senaryolar üretmesi gerekiyor. » Yapımcıların özgün öykülere çok sıcak bakmadığı söyleniyor. Sürekli denenmiş hikayeleri tercih ettikleri, para kazanmış dizileri uyarlayarak yeniden yeniden çekmek istedikleri söyleniyor. Ne dersiniz? Diziler için diyorsanız yapımcılardan çok kanal yöneticilerinin özgün farklı öykülere sıcak bakmaları önemli. Neticede yapımcılar için arz talep durumu. Tabii reyting kri- terleri denen bir gerçekte var. Ben yeni jenerasyon genç bir yapımcı olarak denenmemiş işleri tercih etmeye çalışıyorum. » Sağır Oda nasıl doğdu? Sağır Oda benim fikrim değildi. Soner Yalçın ve Cüneyt Özdemir'den çıktı. Sonra heyecanımızı kaybetmeden düşünüp ve planlayarak işe başladık. » Türkiye'deki televizyon ve sinema sektörüne dönecek olursak, içinde bulunduğunuz sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz Kamuoyu da, devlet de bunun bir sektör olduğunu kabul etmeli öncelikle. Başımızın en büyük belası korsan. Ortada büyük bir haksız kazanç var. Bizim maliyet ve vergi sorumluluğumuz oldukça ağır. Buna karşılık korsanı önleyemiyorlar. Düşünebiliyor musunuz, yolda yürürken benim filmimi bana satmaya çalışıyorlar. Bunun dışında telif yasası henüz gerçekten uygulanır durumda değil. » Sinema ile aranız nasıl? Her şeyden önce çok iyi bir izleyiciyim. » Televizyonun sinemayı engellediğini düşünenlerden misiniz? Hayır engellemiyor. 1980'lerden sonra özel televizyonlar yokken Yeşilçam çok mu hareketliydi? Özel televizyonlar, sinemaya birçok yönetmen, oyuncu, yazar, yapımcı, fı-nans kazandırdı ve seyircinin omzuna dokunmamızı sağladı. Televizyonun sinemayı engellediğini düşünen önce korsanı halletsinler. Bir filmi sinemada 100 bin seyirci izliyorsa, korsanı 300 bin satıyor demektir. » Korsan önlense sinema daha çok gelişecek diye mi düşünüyorsunuz? Elbette. Biz kazancımızı yine bu alana yatı-rıyoruz. Bizim başka işimiz yok ki! » Üç filminiz var sanıyorum. Sonuncusu İlk Aşk. Aslında ilk ikisinde sadece yürütücü yapımcı olarak bulunuyorum. İlk Aşk benim filmim. » İlk Aşk'ı soralım o zaman. Sonuçtan memnun kaldınız mı? Evet. Arşiv değeri yüksek bir film. Sezon içinde gösterime giren 40'a yakın yerli film vardı. İlk Aşk yedinci sıradaydı gişe olarak. Maddi manevi beni tatmin ettiğini söyleyebilirim. » Başka sinema projeniz var mı? Evet iki tane daha var ama önce hangisini yapacağıma karar vermedim. Genelde tek iş üzerinde çalışmayı severim. Çok iyi odaklanmak gerekiyor. » Sizin kısa filmleriniz de var sanıyorum. Bunlar hangileri? Evet. Kısa film projelerini desteklemeye ve yapmaya çalışıyorum. Bu yıl 're' isimli 14 dakikalık bir kısa filmimiz uluslararası film festivallerinde gösteriliyor. » Yeni proje derken, yeni dizi projeniz 'Kavak Yelleri' nasıl gidiyor? İyi gidiyor. Çok eğlenceli ve samimi bir dizi oldu. İlk üç bölümü çektik. Haziran ayında başlayacak. Bunun dışında Senden Başka adlı bir dizi hazırlığımız daha başladı. » Bazı ülkelerin yaptığı diziler neredeyse bütün dünyada seyrediliyor. Örneğin Brezilya dizileri. Biz neden yurtdışına satamıyoruz? Aslında satıyoruz. Tabii henüz dünya çapında değil Türki Cumhuriyetleri ve Ortadoğu-ya. İngilizce çekmek dışında artık herhangi bir eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. DÜRSALİYE SAHAN Paylaş Tweet ertaç eren - ( 07/06/2011 ) mrbb yazılmış özgün senaryomu kime sunabılırımm ticari boyutunu bılmıyorumm. daha önce yapılmamış senaroo filmi izleyici kitlesi ve topluma verıceği bilgilendirme aydınlatma ders verici bi senaryoo tasdık ettrdıkten snra sunmak ıstıyorumm 5 dakıka gorusmem mumkun omadı kımseylee sunmak ıstıyorumm azımı açmıcam sadece sunucagım kısı yorum yapsınn o kadar cok guvenıyorumm senaryoma kı zaten sacma bı konuyla gelıp kovulmak istemem okuyan olursa luftenn.. |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|