16 Ocak tarihli yazısının ardından duyarlı sanatçı dostlarım, meslek örgütleri ve tiyatroseverler tarafından aldığı tepkilerin ardından, ırkçı olmadığını, sadece Nedim Saban düşmanı olduğunu açıklayan değerli yazar Aykut Işıklar'ın, 27 Mart 2008 tarihinde Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu ve Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkım kararlarına karşı eylemlere katılmamla ilgili olarak kaleme aldığı ve bugüne dek kamuoyunun dikkatini çekmeyen yazısını kendini şirin gösteren kişinin derin düşüncelerini ortaya çıkartacağını düşündüğüm için, yayınlamak zorunda kaldım.
Belki Tiyatro Eleştirmenleri Birliği bu denli tepki vermese, yeni yazı da, aşağıdaki eski yazı gibi kardeşi kardeşe vurduran yazılar koleksiyonunda çürüyüp gidecekti. İnternetten ve gazete arşivinden apar topar kaldırılan bu eski yazıyı, benimle sadece kişisel bir derdi olduğunu söyleyen ama tüm insanlığı seven yazarın düşüncelerinin net olarak anlaşılması için, utançla alıntılıyorum.
"Oysa bilmeden konuşacağına sayıları her gün artan tatlıcı dükkanlarınla ilgilense ya. Bak masaları ne kadar kirli... Ayrıca Nedim'in bu tatlıcı işi nereden geliyor? Onu da anlamış değilim. Kazandibi, keşkül, sütlaç gibi süt ürünlerinden yapılan tatlılar Osmanlı'dan kalmadır.
Osmanlılar zamanında bu işi de Boşnaklar yapardı biliyorum ben. Keşkülün Saban'ın kökleri ile ne ilgisi var? Gayrımüslüm vatandaşlarımızın kazandibi sattığını ilk kez Nedim Saban'da görüyorum. Hoş Nedim aslını inkar eder. Yakında sütlaç ve kazandibinin ana vatanı Tel-Aviv ve Hayfa denilirse şaşırmayın. Yunanlılar'ın baklavaya bile sahiplenmesi gibi... Nedim şimdi bu yazdıklarıma da bozulacaktır.
Ben de üzgünüm. Perşembe sabahı Kadir Topbaş'ın basın açıklamasına kadar konuşmasa idi. Toplantı davetiyesinde bakın ne yazıyor; 'İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, 2010 Avrupa Kültür Başkenti sıfatına layık görülen kentimizi daha ileri bir noktaya taşımak amacıyla 2004 yılından bu güne yeni kültürel mekânlar açmak, mevcut sahneleri yenilemek ve İstanbul halkının tiyatroya olan ilgisini artırmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
Nedim Perşembe sabahı benim yanımda stajyer muhabir olarak bu toplantıya gelebilir, her soruyu sorabilirdi. Harbiye Tiyatrosu yıkılacak mı, yoksa nasıl modernleşecek öğrense idi. Tabii kazandibi karıştırmayı ve bankalara para yatırmayı ertelemek de zor. Aaa şimdi aklıma geldi. Başkan da Saray Muhallebicisi'nin sahibi değil mi?
Demek Nedim'in ticari rakibi. Tiyatro salonları bahane imiş, iş muhallebici kavgası imiş. Başkan Topbaş beni ilgilendirmez ama Saray'ın çorbasına tavuklu pilavıma, her türlü yumurtasına ve tavuk göğsüne dil uzatanı çok fena yaparım. Hayatım onlarla birlikte geçti."
------------------------------
NOT: tiyatrodergisi.com.tr, kınama metnini imzalamak isteyenler için, ek imza kampanyası başlatmıştır.
Konuyla ilgili ek bilgi internet sitesinde yer almaktadır.
Nedim Saban