Kürtçe Tiyatro Yapan Gruplar İKSV'nin Festival Zihniyetini Sorguluyor (3/26/2010)
İSTANBUL KÜLTÜR SANAT VAKFININ DÜZENLEMİŞ OLDUĞU ULUSLARARASI TİYATRO FESTİVALİNDE, YILLARDIR AŞAMADIĞI KÜRTÇE TİYATRO FOBİSİNİ SORMAK İSTİYORUZ..!
Türkiye’de artık göz ardı edilemeyecek bir geçmişe sahip olan Kürt Tiyatrosu yıllardır İstanbul Kültür sanat Vakfı’nın düzenlediği Uluslar arası Tiyatro Festivaline başvuru yaptığı halde, her defasında kibarca kapının dışında tutulmak istenmiştir. Fakat Tiyatro dünyasından baktığımızda bu olayın Naivite’sinin böyle olmadığı, görünenin arkasındaki gerçeğin Türkiye’de yaşayan farklı halkların seslerine, kültürlerine, renklerine tahammülsüzlük örneği gösterdiği aşikardır. Yurt dışından ve Türkiye’den birçok Topluluğun yer aldığı bu festival “farklı kültürleri buluşturmak, tartışma alanları açmak ve toplumlar arasındaki diyalogu güçlendirmek, geliştirmek için tiyatro, dans, müzik, sinema gibi sanatların işlevini vurgulamayı amaçlayan Uluslararası Festival en son 2009 yılında gerçekleşti. Yeri geldiğinde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin içeriğini esas alarak gerçekleştirilen Festival nedense konu Kürt Sanatı olunca bu duyarlılıktan hep uzak kaldı. 2010 Kültür başkenti ilan edilen İstanbul’da bu köhne zihniyetin hala geldiğimiz aşamada hüküm sürmesi ve bu festivallerde Kürt Sanatı’na dair bir etkinlik olacaksa da o da bu sanattan uzak olanlar ile olacaktır, denilerek Kürt Tiyatrosu ile alakası olmayan bir gurup esas alınmıştır. Derdimiz bu gurup değildir bizi acıtan nokta bütün zorluklara rağmen yıllardır Kürtçe Tiyatro yapmakta ısrar eden gurupların, kurumların, sanatçıların görmezden gelinmesi ve Kürtlerin yoğunluklu olarak yaşadığı İstanbul gibi bir metropolde bu festivalin sadece ve sadece göz boyamak için bir Kürtçe oyun ile geçiştirilmesi, problemidir.
Bu konuları açığa çıkarmak, Festivalin kıstaslarını öğrenmek, neden yıllardır bu sanatı icra etmeye çalışanların muhatap olarak görülmek istenmemesine cevap bulmak için görüşmek istediğimiz Festival yetkililerinden Dikmen Hanımın, bu taleplerimize yanıtı; “Festivalden hesap soramayacağımızı” ve daha görüşlerimizi söyleyemeden yüzümüze telefonu kapatması bizi hayrete düşürerek sonuçlanmıştır. Birincisi hoş olmayan “yüze kapatılan telefon olayı” acaba cesaret edilipte başka gruplara da yapılabilinir miydi merak ediyoruz ve hiç kimsenin hakaret etmediği takdirde böyle bir yaklaşımı hak etmediğini düşünüyoruz.
İkincisi bu telefon görüşme isteği; İstanbul’da Kürtçe Tiyatro yapan Tiyatro Sanatçılarının talebi doğrultusunda gerçekleştirilmiştir, bu söylenmesine rağmen ısrarla konu yetkili tarafından Milliyetçilik noktasına çekilmek istenilmiştir. Bizi bu açıklamayı yapmak durumunda bırakmışlardır. Üçüncüsü biz İKSV’den pozitiv bir ayrımcılık beklemiyoruz, oyunlarımıza, deneyimlerimize güveniyoruz. Kürt Tiyatrosunun ve Sanatının evrensel normları yakaladığını düşünüyoruz, bizim talebimiz yetkililerin bu konu ile ilgili örmüş oldukları duvarları yıkma istemi talebidir. İKSV’nin 2010 Festivaline Boyalı kuş Tiyatro gurubunun proje kapsamında oynadıkları “Nora” adlı oyunu dahil etmeleri ve yıllardır Türkiye’de Kürtçe Tiyatro yapan Toplulukları görmezden gelmeleri “Bu ülkeye Demokrasi gelecekse onu da biz getiririz mantalitesi ile örtüşen bu Festivalde Kürtçe bir oyun olacaksa o da Kürt Tiyatrosu geçmişi ile alakası olmayan ve bildiğimiz bir gurup olsun zihniyetinin dışında bir zihniyet değildir.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...