TİYATRO KEDİ, Ağustos ayında BİR YAZ GECESİ RÜYASI ve KİBARLIK BUDALASI oyunlarıyla YILDIZ SARAYI MABEYN KÖŞKÜ BAHÇESİ’nde sahne almaya devam ediyor.
Kadıköy Tiyatro Festivali Özgürlük Parkı Açıkhava
05 Ağustos Perşembe 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
Yıldız Sarayı Bahçesi
06 Ağustos Cuma 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
07Ağustos Cumartesi 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
14Ağustos Cumartesi 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
19 Ağustos Perşembe 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
20 Ağustos Cuma 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
21Ağustos Cumartesi 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
26 Ağustos Perşembe 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
27 Ağustos Cuma 21.00 KİBARLIK BUDALASI
28 Ağustos Cumartesi 21.00 BİR YAZ GECESİ RÜYASI
BİR YAZ GECESİ RÜYASI
Bir Yaz Gecesi Rüyası ‘nda; bir büyü sonucu ortaya çıkan yanlışlıkların sebep olduğu komik olaylar anlatılıyor. Karmaşık aşk ilişkileri, komedi, heyecan ve entrika, Shakespeare'in diğer oyunlarında olduğu gibi; bu oyunda da yerini alıyor. Kentten bir grup esnaf, gözden uzak bir yerde Atina Dükü’nün düğününde sahneleyecekleri oyunlarını prova etmek için ormana gelirler. Oyuncuların lideri olan ve bir cin tarafından büyülenerek zor duruma sokulan Dokumacı Mekik (Tamer Karadağlı) ormanda Orman Kraliçesi Titania ile (Hale Soygazi) karşılaşır. Periler Kralı Oberon, (İsmet Üstekin) karısı Orman Kraliçesi Titania’yı da bir öfke anında büyülemiştir. Büyünün etkisindeki Mekik ve Titania görürgörmez birbirlerine aşık olurlar. Yine aynı gece; Atina yakınlarındaki bir ormanda yollarını şaşıran dört sevgili (Orçun Kaptan, Elif Çakman, Sertaç Ekici, Eda Gülten); Periler Kralı Oberon ile hizmetkârı Puck'ın (Akasya Asıltürkmen ) büyüsüne kapılırlar. Bir yazdönümü gecesinde geçen karmaşık ve komik olaylar dizisini anlatan “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, dünya tiyatro edebiyatının en komik oyunlarından biridir.
KİBARLIK BUDALASI
17. yüzyıl Fransa’sında, cahil, saf ama çok zengin bir adam olan Mösyö Jourdain’in (Haldun Dormen) bir tek amacı vardır :Asilzade olmak.. Bunu gerçekleştirebilmek için her şeyi göze alır, anlamlı-anlamsız, yararlı-yararsız ama mutlaka masraflı her çabayı gösterir. Gülünç duruma düşer, alay konusu olur ama hiç yılmaz. Hedefi bellidir: Soylu sınıfa girebilmek, soylu bir Markiz’i (Dilek Aba) baştan çıkarabilmek için her şeyi yapmak ve biricik kızını (Elif Çakman) da mutlaka bir “soylu” ile evlendirmek. Oysa kızı bir başka gence aşıktır. (Oral Özer) Moilere, yarattığı bu olağanüstü tiplemenin etrafını, onu sömürmeye çalışan Kont (Tarık Papuççuoğlu), ayakları yere basan karısı (Özlem Çakar), sağduyunun ve samimiyetin temsilcileri hizmetçi (Ebru Cündübeyoğlu) ve uşak (Abdül Süsler) ile bir dantel gibi örer. Neredeyse her sözcük komik ve her durum gülünçtür oyunda.