Nâzım Hikmet'in 109. yaşı okuma tiyatrosu ile kutlandı (1/25/2011)
Her sene Nâzım Hikmet’in doğum gününde tiyatro oyunlarından birisinin okuma tiyatrosu biçiminde gerçekleştirildiği etkinlikte bu sene Demokles’in Kılıcı oyunu sergilendi.
Toplumun en alt kesiminden bir ailenin çocuğu olarak büyümüş, neredeyse her kesimi tarafından aşağılanmış birisi olan A.B’nin geçirdiği büyük değişimin sergilendiği oyunda, bir emekçi çocuğunun nasıl tüm dünyayı yok edebilecek olan bir psikopata dönüştüğü işleniyor. Düzen tarafından yokluğa, yoksulluğa mahkûm edilen, aşağılanan, hor görülen bir bireyin bizatihi sistemden nemalananlar için nasıl bir kıyım makinesine de dönüşebileceğinin altı çiziliyor.
Amerikan toplumunun yapısının incelikli göndermelerle hicvedildiği oyunda Amerikanlaştırılan toplumların bireylerinden de derin izler görmek mümkün. Mevki, para, çıkar uğruna en yakınının ölümüne göz yuman, kimsenin bir birine güveninin kalmadığı, herkesin sırası geldikçe birbirini arkasından bıçakladığı bir ülke… Bu toplumun gelecek umudunun yok olması, babasının kim olduğu bilinmeyen bebeğin daha doğamadan sezaryenle ana karnından sökülüp alınmasıyla imgesel bir biçimde sezdiriliyor…
Her sene olduğu gibi bu sene de Yılmaz Onay’ın rejisörlüğünü üstlendiği, Ferhan Şensoy’un SES Tiyatrosu’nda ev sahipliğini yaptığı oyunun yönetmen yardımcılığını Orhan Aydın ve Metin Coşkun’un, asistanlığını Serpil Özcan’ın gerçekleştirdiği oyunun oyuncu kadrosunda: Cezmi Baskın, Metin Coşkun, Orhan Aydın, Ender Yiğit, Levent Ülgen, Mert Fırat, Ayşegül Alpak, Müge Saut, Enginay Gültekin, Mustafa Kırantepe, Serkan Durak, Nevzat Süs ve Cansu Fırıncı, Işık Rejisinde Yüksel Aymaz, Işık Uygulamada Alev Topal görev aldı.
Oldukça yoğun bir seyirci katılımının olduğu okuma tiyatrosu vesilesiyle Nâzım Hikmet’in 109. yaş günü de kutlamış oldu.
Kolektif üretim kültürü dayanışma kültürüyle iç içeydi…
Oyuncusundan ışıkçısına, teknik ekibinden duyurusuna ve izleyicisine kadar her sene yüzlerce kişinin ortak emeğiyle var edilen okuma tiyatrosu her sene olduğu gibi dayanışma kültürünü ön plana çıkartmayı da ihmal etmedi. Demokles’in Kılıcı ekibi bir festivalde gerçekleştirdikleri performansları sırasında sergiledikleri Tayyip Blues isimli konserlerinde özelleştirmeleri eleştirdikleri için haklarında başbakana hakaret suçlamasıyla dava açılan Beyoğlu Kumpanya ve harç parasını çıkartmak için çalıştığı inşaattan düşüp ölen Muğla Üniversitesi öğrencisi Ömer Çetin’in heykelini kampusa dikmek için çalışma yürüten öğrencilerle dayanışmayı da ihmal etmedi. Açılan imza metinlerine ekip olarak imzalarıyla destek oldular.
Ekibin kulisinde provadan arta kalan zamanda Atatürk Kültür Merkezi, Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Muammer Karaca Tiyatrosu’nun yıkılma kararının alınması gibi pek çok konu üzerinde sohbet edildi. Elbette kulise girip çıkanları kahkahaya boğan anılar da eksik olmadı…
Keşke herkes Nâzım gibi görebilse yaşamı!
Seyircinin memnuniyetini alkışlarla ifade ettiği etkinliğin sonunda kısa bir konuşma yapan Orhan Aydın, Türkiye’nin bilinçli bir politika gereği sanatsızlaştırıldığını vurgulayarak, AKP Hükümeti’nin sessiz sedasız bir biçimde Muammer Karaca tiyatrosunu “depreme dayanıksızlık” gerekçesiyle yıkma kararı aldığını ve buna mutlaka engel olunması gerektiğini söyledi. Beyoğlu’nun en eski sahnesi olan ve her sene okuma tiyatrosuna kapılarını açan SES Tiyatrosu’nun ortaoyuncular var olduğu sürece kapatılamayacağını, bu kötü gidişe direnen örnek bir yapı olduğunu da sözlerine ekledi.
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi Tunç Tatoğlu da Nâzım’ın 109. yaş gününü kutladıktan sonra keşke herkes “Nâzım kadar basit, Nâzım kadar zengin görebilse yaşamı” sözleriyle teşekkür etti.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...