| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kumbaracı 50 Aralık 2011 programı. (11/28/2011) KUMBARACI50’DE ‘GECE HİKAYELERİ’* BAŞLIYOR! ‘Gece Hikayeleri’ ile sizi özel bir paylaşım zamanına konuk etmek istiyoruz. İlk hikayemiz ‘BAŞKA SESLER BAŞKA ODALAR…’ 23 aralık cuma saat:23:00’de prömiyer yapıyor. *Kumbaracı50’de "Gece Hikayeleri" bir Altıdan Sonra Tiyatro tasarımıdır. İyi Geceler.. İyi Seyirler… 1 aralık perşembe 20:30 ‘SİNEKLER SEVİŞİRKEN’ Mine Söğüt *YENİ OYUN! Yazan- Tasarlayan-Yöneten: Mine Söğüt Oynayan: Merve Engin O, sinekler sevişirken uyuyamıyor. Peki ya siz? Siz, sinekler sevişirken uyuyabilecek misiniz? Mine Söğüt’ün, Deli Kadın Hikâyeleri adlı kitabındaki bir hikâyesinden sahneye uyarladığı Sinekler Sevişirken, tek kişilik iç karartıcı, ruh bunaltıcı, akıl karıştırıcı kısacık bir kâbus. Bir türlü kapatılmayan bir pencere, gözünün önünde olup biten hiç ama hiçbir şeyi görmeyen bir anne, mütemadiyen sevişen karasinekler, yatağında sırtüstü yatan ve o karasineklerden ölesiye korkan bir kız çocuğu… Biri pencereyi kapatsa… o karasinekler içeri girmese… herkes rahat uyuyacak. tek perde/30 dak tam 25, ind 15 2 aralık cuma 20:30 ‘HİKAYEDEN MEMURLAR’ Tiyatro BeReZe *YENİ OYUN! Uyarlayan-Yöneten-Oynayan: Erkan Uyanıksoy, Elif Temuçin Supervisor: Ole Brekke Nikolay Vasilyeviç Gogol’ün Burun ve Palto isimli öykülerinden ve Müfettiş adlı oyunundan hareketle, iki anlatıcı/oyuncu üç öyküyü canlandırıyor. Hem de dekorsuz-kostümsüz, sayısız karaktere bürünerek, bedenlerinin tüm olanaklarını kullanarak, sahnede eğlence ve gizem arasında salınarak ve bunların hepsini tek perdede size sunarak anlattıkça anlatıyor. Fiziksel tiyatronun ve hikaye anlatıcılığının harmanlandığı ‘Hikâyeden Memurlar’da sahneden sesleniyoruz: ‘Burnunuzu nereye soktuğunuza dikkat edin!’ ‘Bir palto kaç ruble eder?’ ‘İyi örgütlenmiş bir toplumda işler nasıl yürür?’ tek perde / 50 dk tam 25, ind 15 3 aralık cumartesi 20:30 / 5 aralık pazartesi 20:30 *SON OYUNLAR! ‘ÖLDÜN, DUYDUN MU?’ Altıdan Sonra Tiyatro Yazan-Yöneten: Yiğit Sertdemir Oynayanlar: Aslı Can Kortan, Erkan Kortan, Gülhan Kadim Dekor Tasarımı: Yiğit Sertdemir Kostüm Tasarımı: Gamze Kuş Işık Tasarımı: Erhan Yürük Büyük bir gürültüyle gözlerini açan adam, kendini hiç bilmediği tuhaf bir yerde bir banyo küvetine gömülü bulur. Ne hareket edebilmekte ne de konuşabilmektedir. İçinde bulunduğu durumu anlatmak üzere, bir masalcı gelir. Adam intihar etmiştir ve hayatının masal olarak gözden geçirileceği bir yerde bulunmaktadır. Sonrasında, beklenmedik bir şekilde olaya Ebe (Tanrı) olduğu söylenen kişi dahil olur. tek perde / 75 dak tam 30, ind 20 6-13-20-27 aralık salı 20:30 ‘444’ Altıdan Sonra Tiyatro Yazan: Yiğit Sertdemir Yöneten: Y. Ömer Erzurumlu Oynayanlar: Gülhan Kadim, Yiğit Sertdemir Dekor-Kostüm Tasarımı: Aslı Can Kortan Işık Tasarımı: Erkan Kortan İşitsel Tasarım: Onur Kahraman Teknik Tasarım: İhsan Dehmen Oyun, bir çağrı merkezinde geçiyor. “Hatırlatma Merkezi”nin şikâyet bölümünde, biri uzun zamandır çalışan, diğeri yeni işe başlayan iki kişinin gece vardiyası sırasında, çağrı sisteminde işler karışır. Buldukları çözümler ve cevaplar; gerilim ve mizahın iç içe geçtiği yüksek tempolu bir gece sonunda, onları çarpıcı bir gerçeğe ulaştırır. Ödüller: 2008 yılı Afife Jale Tiyatro Ödüllleri-Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü “İlk Kez O Yıl Sahnelenmiş Olan En Başarılı Yerli Oyunun Yazarı” 33.Ulusal İsmet Kuntay Tiyatro Ödülleri “En İyi Oyun Yazarı” Tiyatro…Tiyatro… Dergisi Tiyatro Ödülleri 2008 “Yılın Oyun Yazarı” tek perde / 80 dak tam 30, ind 20 7 aralık çarşamba 20:30 ‘HİZMETÇİLER’ Marmara Oyuncuları Yazan: Jean Genet Reji: Burç Demir, Fatma Tulum Oyuncular: Mehtap Keskin, Melike Horosanlı, Pınar Akıncı Teknik Ekip: Gökhan Tuğut, Tolga Kurt, Gülin Pınar Arabacı, Nurçin Çavdar Oyun Müzikleri: Burç Demir Videolar: Orçun Baş Afiş-Broşür Tasarım: Fatma Tulum Jean Genet’nin “Hizmetçiler” oyunu kardeş olan iki hizmetçinin yatılı olarak kaldıkları ve hizmet ettikleri evin hanımını öldürme çabalarını konu etmektedir. Oyun Genet tarafından gerçek bir olaydan, 1933 yılında gerçekleşen ve Fransız kamuoyunda “Papin Kardeşler Olayı” diye anılan bir cinayet vakasından yola çıkılarak yazılmıştır. Fakat Genet bu 3. sayfa haberini salt ‘cinnet’ boyutuyla değil bir iktidar-öteki çatışması boyutuyla ele alır ve oyundaki hizmetçiler sınıfsal konumlarının, içinde bulundukları eşitsiz düzenin birer kurbanı haline gelirler. “Yaşadığımız dünya hanım-hizmetçi dünyasıdır. Görülmesi, normal olmadığının idrak edilmesi ve karşı durulması gereken dünya budur. Bu oyun bu eşitsiz dünyadan bir kesiti değil; bizzat bu dünyanın kendisini göstermektedir.” “Genet’ye suçu ve suçluyu övme suçlaması yapmaksa, hayatının tamamını her anlamda öteki olarak yaşamış, kendini zaten açıkça ‘toplum düşmanı’ ilan etmiş birine iltifat etmekten farksızdır. O zaten hırsızların, eşcinsellerin, ezilen halkların, ezilen kitlelerin, dibe vurmuşların sözcülüğünü yapmaktadır.” 2 perde / 110 dak tam 25, ind 15 8 aralık perşembe 20:30 ‘kAMPLUMBAĞALAR şİŞMANLAMAZLAR çÜNKÜ kABUKLARI vARDIR’ Merve Engin*YENİ OYUN! Zorlayan : Nilgün Kurt (kariyer sorumlusu) Panikleten: Asu Maro İyi ki Varlar: Uğur Demirpehlivan, Nur Can Kara, Mine Söğüt, Aylin Alveren, Arda Çetinkaya Bunu bekliyordunuz değil mi?... değil mi? daha iyisini bekleyenler? yapmayın… o beklentiyi bi kıralım "inşallah sevgilim de gelir yaa... gelse de bitmese... hem diyete de başladım. " tek perde /55 dak tam 25, ind 15 9 aralık cuma 20:30 ‘OLSA OLMALI OLABİLİR’ Tiyatro BeReZe Üç Kısa Oyun Ne Demek ! Yazan : David Ives Basitleştirilmiş Konuşma Dersleri Yazan: David Ives Öyle Olsun ! Yazan: Elif Temuçin Yöneten: Elif Temuçin Çeviren: Necati Şahin Oyuncular: Erkan Uyanıksoy, Zeynep Özyurt Tarhan, Elif Temuçin Bir kadın.. Bir erkek.. Karşılaşırlar.. Aşık olurlar.. Ve Ayrılırlar.. Tek perde ve üç kısa oyuna sığacak kadar çok kadın, çok erkek, çok aşk, çok ayrılık, çok çelme, çok tokat, çok yalnızlık, çok deneme ve bir o kadar da yanılma... Sonuçta: JİLL: ve koca bir evren önümüze açılır- JACK: mutluluk dolu bir evren. JİLL: her şey mümkün. JACK: ve her şey bu noktada başlıyor. JİLL: çıkmaz sokak. JACK: ya da saadet. JİLL: olsa, olmalı, olabilir. tek perde/60 dak tam 25, ind 15 10 aralık cumartesi 20:30 ‘YAŞAMAYI BEKLERKEN’ Kuklalı, Belgesel Gençlik Oyunu Yazan: Anja Tuckermann Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer Yöneten: Haluk Yüce Müzik : Nedim Yıldız Canlı Müzik : Grup Üç Anadolu Oynayanlar: Haluk Yüce, Marina Yüce, Yasin Yürekli, Başak Gürer, Ozan Yaver, Suna Turgut, Yılmaz Angay Ernst Reuter Girişimi çerçevesinde Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen bu proje Türk-Alman İşgücü Antlaşmasının 50. Yılı“ etkinlikleri çerçevesinde sunulıyor. Aile bireylerinin işçi olarak Almanya’ya göç etmeleri sonucunda Türkiye’de akrabalarının yanında kalan çocuk ve gençlere neler olduğu sorusu oyunun ana temasını oluşturmaktadır. tek perde / 80 dak tam 25, ind 15 12-19 aralık pazartesi 20:30 / 17 aralık cumartesi 20:30 *SON OYUNLAR! O.B.E.B (Ortak Bölenlerin En Büyüğü) Altıdan Sonra Tiyatro Yazan-Yöneten: Yiğit Sertdemir Oynayanlar: Aslı Can Kortan, Ebru Gözdaşoğlu, Erkan Kortan/Onur Kahraman, Gülhan Kadim, Seda Özen Yürük , Yiğit Sertdemir/Ömer Erzurumlu Kostüm ve Sahne Tasarımı: Gamze Kuş Işık Tasarımı: Yiğit Sertdemir Özgün Müzik ve Efekt Tasarım: Erhan Yürük Oyun; 1970’li yıllarda bir psikolog ve yardımcısı tarafından, birbirinden farklı dört kadının psikodrama yöntemiyle, ’merkezce’ belirlenen hedeflere yönlendirilmesini anlatan,’komplo teorisi’ üzerine kurulmuş bir komedidir. 5. Lions Tiyatro Ödülleri 2005 Yılın En Başarılı Oyun Yazarı Ödülü / O.B.E.B. – Yiğit Sertdemir Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu (Küçük Salon) / O.B.E.B. – Aslı Can Kortan iki perde / 135 dak tam 30, ind 20 14 aralık çarşamba 20:30 / 24 aralık cumartesi 20:30 *SON OYUNLAR! ‘KEBAP’ Actors Without Borders Istanbul (yaş 18+) Yazan: Gianina Carbunariu Çeviren: Sheila Yaya Tasarlayan ve Yönetmen: Zişan Uğurlu Oyuncular: Arda Çetinkaya, Görkem Kasal, Gülce Oral Erkekler Dünyası: Alican Balakin, Burak Akyol, Fuat Mete, Kazım Karakadıoğlu, Metehan Kayan, Yasin Doğan Prodüksiyon Amiri: Eda Çatalçam Afiş, Web Tasarımı ve Fotoğraf: Cemre Yeşil Işık Tasarımı: Ushan Çakır Video Tasarımı: Bora Dayanıklı Danışmanlar: Burcu Şeyben, Merve Engin Şiddet, pornografi, erkekler dünyası… güzelim kızlar… Ve bir takım insani(!) ihtiyaçlar daha… tek perde / 80 dak tam 25, ind 15 15 aralık perşembe 20:30 ‘MERDİVENDEN İNEN SANATÇI’ Klark Kent *YENİ OYUN! Yazan: Tom Stoppard Yönetmen: Orkun Yeşim Işık: Ali Ulvi Coşkuner Ses: Duygu Gürcan Asistan: Tuba İmik Oyuncular: Emre Erturan, Ergin Karataban, Sima Ölçer, Zeynep Yardımcı, Orkun Yeşim Oyun, yaşamlarını sanat ve aşk tartışmalarıyla geçiren üç bohem sanatçı ile bir sanat sever genç kızın hikayesi. Genç kız ve kendisine platonik aşk besleyen sanatçı 50 yıl arayla, benzer biçimlerde ölüyor. Seyirci, polisiye bir romantik komedi atmosferinde sır perdesini aralamaya davet ediliyor. tek perde / 90 dak tam 25, ind 15 16 aralık cuma 20:30 ‘BERABER VE SOLO ŞARKILAR’ tiyatrotem Hatırlama Üzerine Hafif Bir Oyun Yazan: Ayşe Bayramoğlu Oynayanlar: Nihal Geyran Koldaş, Şehsuvar Aktaş, Ayşe Selen Dramaturgi: Hep Beraber Asistan: Burcu Aslan Görsel İletişim Tasarımı: Behiç Alp Aytekin Mutenalaştırma… Kentsel dönüşüm projesi… Kentsel tasarım projesi! Etap 1 Etap 2 Etap 3… tiyatrotem’in oyunu Beraber ve Solo Şarkılar, mahalleleri kentsel dönüşüm projesi kapsamına alınan insanların hikâyelerini anlatıyor. Oyun kişileri bugün yaşadıklarını anlatırken yakın ya da uzak geçmişte olup biten, ama unutulan, unutturulan anlara ya da anılara da geri gidiyorlar. Akıllarına düşen şarkılar ise bu yaşayan bellek macerasına eşlik ediyor: “Unutamıyorum… unutamıyorum… gecem yok, artık, gündüzüm yok…” tek perde / 65 dak tam 25, ind 15 21 aralık çarşamba 20:30 ‘CAM ADIMLAR’ İlyas Odman-Çağlar Yiğitoğulları Koreografi: İlyas Odman Müzik: Fred Astaire "cheek to cheek" Işık Tasarımı: İsmail Sağır Dansçılar: İlyas Odman, Çağlar Yiğitoğulları ‘cam adımlar’, kaçan adamın kırılgan adımları üzerine bir dans tiyatrosu işi olarak okunabilir. Tam anlamıyla eline aldığı her şeyin kırıldığını; kendini yüzyıllarca adamaya alıştığı, neredeyse tüm değer yargılarının; giderek kıyamete, yıkıma yanaşan dünyayı çözümlemekte yetersiz kaldığını; inanmakta giderek zorlandığını anladığı, bir "mekan-zaman" da geçer. Bu "mekan-zaman" ne kadar belirsiz gözükse de, esasında giderek yaklaştığımız o büyük çözülme, büyük parçalanma zamanıdır veya insanoğlunun sınırsız taleplerinin sınırlı dünya kaynaklarına yetmeyeceğini anladığı, yani "yaratıldığı" ilk günden beri yaşanılan tüm zamanlardır. İşi oluşturan ana soru ise şudur: Peki yine de bu kadar kırılgan ve aynı anda yaralayıcı iken elimizi attığımız her şey, niye elimizi uzatırız inatla bir başkasının eline? Hangi noktada, kesişen "kırılgan" adımlar beraber yürünen ve yüründükçe sağlamlaşan ortak bir "zemin" e dönüşebilir? Ya da dönüşebilir mi? ‘CAM ADIMLAR’ AEROWAVES’in 2012 yılı “Öncelikli 21 performansı” listesine girdi. tek perde / 35-45 dak arası tam 25, ind 15 22 aralık perşembe 20:30 ‘LABİRENTLER’ Boş Sahne *YENİ OYUN! Yazan: Ursula K. Le Guin Çeviren : Ümit Altuğ Oynayan: Filiz Bozkuş Yöneten: Saim Güveloğlu Kostüm: Handan Çelik Makyaj: Duygu Dinçer Görsel İletişimsel Tasarım: Cana Özgür Ursula K. Le Guin’in aynı adlı öyküsünden oyunlaştırdığımız "Labirentler" bir yaratık tarafından önce hapishaneye kapatılan daha sonra çeşitli labirentlerde bazı deneylere maruz kalan bir yaratığı ve geçirdiği süreçleri, yaratığın dilinden anlatıyor. Eylemin labirentlerde geçiyor oluşu, yaratığın fiziksel anlamda deneylere maruz kalması öykünün oyunlaştırılmasına; yaratık tarafından anlatılması ve yaratığın kendini tiyatrodaki oyuncu-seyirci ilişkisine benzer bir şekilde diğer yaratığa beğendirme isteği bu anlatının bir oyuncu tarafından temsiline olanak sağlıyor. tek perde / 45 dak tam 25, ind 15 23 aralık Cuma 20:30 ‘EKMEK PARASI’ Oyunbaz Yazan:Gesine Danckwart Çeviren:Sibel Arslan Yeşilay Yöneten:Güray Dinçol Yönetmen Yardımcıları:M.Özgür Bahçeci, Evrim Şahintürk Reji Asistanı:Dilan Mungan Dramaturji: Oyunbaz Metin Danışmanı:Jule Sievert Işık Tasarım:Mustafa Çiçek Ses Tasarım:Kansu Gül, Anıl Gümüş Işık :Deniz Kılıç Ses :Özgen Kaybaki Dekor-Aksesuar-Kostüm:Oyunbaz Oyuncular:Evrim Şahintürk, M.Özgür Bahçeci, Mustafa Çiçek, Pınar Akkuzu, Sena Taşkapılıoğlu Kornhauser Genel Sanat Yönetmeni:Abdullah Cabaluz Bir işsiz, bir stajyer, bir garson, bir iş kadını, bir yönetici adayı... Monologlardan oluşan Ekmek Parası, günümüz Alman Tiyatrosunun önemli yazarlarından Gesine Danckwart’ın, sahnelendiği birçok ülkede ses getirmiş, çağdaş bir tiyatro denemesi. Kendi yaşamlarının hapsinde, neden olduğunu bilmeksizin günü kurtarmaya, ayakta kalmaya, var olmaya çalışan isimsiz beş karakter, her günü te......k ve aynı bir gün gibi yaşamaya çalışırlarken içinde bulundukları kavganın nedeni ekmek parası mıdır acaba? Zihinleri susmayan, sessizce bağıran, biricik, yapayalnız ve kalabalık beş kafa sesi... Oyun boyunca durmaksızın düşünen, tartışan, kavga eden, günü kurtaran ve kazanan beş şehirli... Ekmek Parası, kendimizi anlamaya soyunmuş performatif bir tiyatro denemesi. tek perde / 75 dak tam 25, ind 15 23 aralık cuma 23:00 *PRÖMİYER! / 24 aralık cumartesi 23:00 BAŞKA SESLER BAŞKA ODALAR… Proje Tasarım: İlyas Odman Performans: Gülhan Kadim, Selim Can Yalçın, İlyas Odman Ses Tasarım: Mutlu San Işık Tasarım: İsmail Sağır "uykusuzluğun akla getirdikleri hakkında mekana uyumlu olarak tasarlanmış bir fiziksel tiyatro" ...Her ses başka bir sese her beden başka bir bedene her oda başka bir odaya dönüşüyor. Odanın içinde asla kim olduğunu görmediğimiz biri gecenin kendisine tahammül edebilmek için o gecenin kendisine tırnaklarını geçiriyor... tek perde tam 30, ind 20 26 aralık pazartesi 20:30 ‘TUTTUN MU? TAMAM ŞİMDİ BIRAK!’ Tiyatro SET *yeni oyun Yazan: Mine Ölce Yöneten: Yalın İşnel Oynayanlar: Gökçe Deniz Balkan, Güray Özcan Müzik: Yalın İşnel Reji Asistanları: Tolga Çıklaçiftçi, Irmak Hortoğlu Müzisyenler: Armağan Dergin, Pınar Dikbaş Kostüm: Deniz Değirmendereli Dekor Teknik: Tiyatro SET Kalabalık, hem de çok kalabalık ama sadece iki balık. Hayır, kesinlikle değiller alık. Belki biraz unutkanlar, o kadar. Biraz mı dedim? Birazcık! Unutuyorsun… hem de herşeyi… Unutma!... veya unut, ne olur ki?… İşte tam da bunun balıklı / müzikli öyküsü. Tuttun mu? Tamam, Şimdi Bırak… tek perde / 65 dakika tam 25, İndirimli 15 28 aralık çarşamba 20:30 ‘SENSİN FESTİVAL!’ in between / arada - masa da masa mıymış? Aslı Bostancı-İlyas Odman *YENİ OYUN! Odman ve Bostancı’nın daha önce ürettikleri iki solonun kardeşliklerinin farkına vararak onları aynı sahnede yan yana getirdikleri "sensin festival!" genel olarak belli bir kavram çerçevesinde yapılan festival karma gösterimlerinin mantığının tersine işliyor. Farklı kalitelerin kendi dünyalarını korumalarına izin verirken, yan yanalıklarının ortaya çıkardığı yeni anlamları da hoşgeldinleyen "sensin festival!" yeni yakınlıklar kurdukça eklemlenerek büyüyecek bir serinin ilk gösterimi... in between / arada Koreografi, Kavramsal Tasarım, Performans: Aslı Bostancı Ses Tasarım: Mutlu San “içimde saklanmış bir parçam var uçurumun kenarında elele tutuşup yürüyoruz adı olmayan garip yaratığım ikilemlerimizde yabancı kalıyoruz” "in between"in çıkış noktası içinde saklanmış garip yaratığımla beden sınırlarımın ötesine geçme deneyimimdir.İki farklı kişilik ve arasında olmanın deneyimlenmesi haraket yaklaşımını belirlemiştir.Seyirci ve performansçının arada bırakılması, bağlantılar arasındaki zamansızlaştırılmış yeni zamanları ve durumları araştırır.İçimde gizlenmiş olan başka bir parçam var ve onu uyandırmaya karar verdim. Kendimin ve garip yaratığımın ilişkisinin anlattığı hikayelere kulak veriyorum. Bedenin başkalaşımı dış dünyaya ve kendime karşı yabancı kalan deneysel bir alan oluşturuyor. Ben de bu alanın içindeki ikilemleri kurguluyorum. masa da masa mıymış? Koreografi, Performans: İlyas Odman Ses Tasarımı: Mutlu San, İlyas Odman Dış Göz: Hanife Ser, Eylül F. Akıncı 2006 yılında ürettiğim yorgun II’nin talihsiz bir yolculuğu oldu. Bir "geçiş" işi olmanın getirdiği buruklukla kenarda köşede durakaldı. Oyunculuk eğitimi ile daha fazla ilgilenmek zorunda kaldığım son senelerde "eylem / hareket / dans" arasındaki farkın ne olduğunu düşünmek zorunda kalınca bu işe yepyeni bir noktadan bakma fırsatım oldu. Daha saçma ama daha anlatımcı, daha mizahi ama daha karanlık...bir adam bir masadan kaç tane karakter yaratabillir, oyuncunun eylemleri sahne gerçekliğini nasıl her seferinde tekrar ve tekrar yaratır, kapris yapan bir masayla nasıl başa çıkılır? tek perde / 45 dak tam 25, ind 15 29 aralık perşembe 20:30 ‘CADININ BOHÇASI’ Esmeray Daha önce İstanbul’da çeşitli gösteri merkezlerinde ve üniversitelerde, Anadolu’da çeşitli festivallerde ve Avrupa’da sahnelenmiş olan ‘Cadının Bohçası’, Esmeray’ın kendi hayat hikâyesinden hareketle yazıp oynadığı ‘çok kişilik’ bir gösteri. Cadının Bohçası ayrımcılıkların kesişiminde, hem transseksüel hem de Kürt olarak şiddete, milliyetçiliğe ve ataerkil değerlere karşı direnen bir feministin hikâyesi. Eşcinsellikten transseksüelliğe geçişinde feminizmin farkına vararak, seks işçiliğini bırakan ve kadın hareketinin içinde yer alan Esmeray’ın oyunu, gerek Kars gerekse İstanbul’daki toplumsal cinsiyet, etnisite ve sınıf ilişkilerini feminist bir perspektiften mizahi bir dille sunmakta. iki perde / 90 dak tek fiyat 20 30 aralık cuma 20:30 ‘YAKINDOĞU’DA İHANET’ biriken Yazan: Özen Yula Sahneye Koyan: biriken Oynayan: Okan Urun “Öğretmen camı kimin kırdığını öğrendi. Gözleri çok zalimdi öğretmenimin. Gözleri yılan gözleri. Herkes bana bakıyordu. Ben çocuğum, çocuk. Okulun ikinci katındaydı sınıfımız. Otuz tane üniformalı çocuktuk bir odanın içinde. O odanın dışına çıkmalıydım. Bütün odaların dışına.” Hem “herkes”, hem de “hiç kimse” diye tanımlanan oyun kişisi süresi belirsiz bir suskunluktan sonra ilk defa konuşur. Kendini bulunduğu yere de, doğduğu toprağa da ait hissetmez; ihanete uğramış ve ihanet etmiştir. Yakındoğu’da İhanet, Özen Yula’nın paranoyadan şizofreniye geçen bir toplumun izdüşümlerini yansıttığı “Yakındoğu” üçlemesinin ilk oyunu. Video ve oyuncu birlikteliği üstüne kurulu yapısı gösterildiği her mekânda, içinde bulunduğu alana göre şekillendiriliyor. tek perde / 50 dak tam 25, ind 15 4 aralık pazar 13:00 ‘NASREDDİN HOCA’ Semaver Kumpanya *çocuk oyunu Yazan-Yöneten: Işıl Kasapoğlu Kukla-Dekor Tasarımı ve Uygulama: Karina Cheres Oyuncular: Serkan Keskin, Öyküm Elif Erdoğan, Sibel Altan, Uğur Senkeri Nasreddin Hoca, ülkemizde yaşayan insanının pratik zekasını, espri anlayışını, hazır cevaplığını kısaca aklının işleyiş yollarını temsil eden keyifli bir halk kahramanı. Tiyatronun, edebiyatın, mizahın mutfağında çalışanlar için ise tükenmez bir esin kaynağı. Buna rağmen Nasreddin Hoca, varolan geleneksel söylemden modern söyleme taşınamadı. Hoca, günümüz sanatının penceresinden yalnızca bir siluet olarak görünüyor. Hoca’mızı aynamıza yansıtıp bilmeliyiz ki bilmeyenlere anlatabilelim hikayelerini... Işıl Kasapoğlu, cebinde aynası ile işe koyulduğunda seksenli yılların ortasıydı. Oyun, Karina Cheres’in yarattığı kuklalar ve sahne tasarımıyla bütün dünyada yankı buldu. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da çeşitli kentlerde ve uluslararası festivallerde yaklaşık beş yüz kez oynandı Nasreddin Hoca. Akşehir’ de düzenlenen geleneksel Nasreddin Hoca Festivali’nde 2002 yazında prömiyer yapan Semaver Kumpanya’nın ilk oyunu Nasreddin Hoca 2003’ün Mayıs Ayında New York’ da düzenlenen "Mayfest" isimli bir festivale katıldı geçtiğimiz sezon. Yine aynı yıl Bulgaristan’ da düzenlenen Sofya Kukla Festivali’ nde ülkemizi temsil etti. tek perde/ 55 dak tek fiyat 15 11 aralık pazar 13:00 ‘KAYIP EŞYA BÜROSU’ Tiyatro BeReZe *çocuk oyunu (yaş 3+) Yazan : Sevim Ak Oyunlaştıran: Elif Temuçin, Firuze Engin Oynayanlar : Güray Dinçol, Firuze Engin, Bilge Gültürk Reji Asistanı ve Teknik : Eren Azak Kostüm - Aksesuar Tasarım : Hilal Polat “Kayıp Eşya Bürosu” , gerçek nesnelerin kukla biçiminde oynatıldığı bir Obje Tiyatrosu çalışmasıdır. Oyunun tamamında, Kayıp Eşya bürosunda bulunan nesneler 3 oyuncu - oynatıcı tarafından oynatılmakta; hikayeleri ise aynı oyuncular tarafından canlandırılmaktadır. Oyun, sahibi tarafından takside unutulan sardunya çiçeğinin kayıp eşya bürosuna getirilmesiyle başlar. Sardunya kayıp eşya bürosunda olmaktan hoşnut değildir; evine geri dönmek istiyordur. Oysa burada kendi gibi unutulmuş başka eşyalar da vardır. İhtişamlı günlerini özleyen bir tiyatro kostümü, bulunduğu evin acı tatlı tüm anılarına ortak olmuş telefon , sahibiyle birlikte bütün dünyayı dolaşmış eski bir valiz, dans pistlerinden gelen şık bir kadın ayakkabısı, üzerine yazı yazılmasını istemeyen kağıt, ıslanmaktan nezle olmuş şemsiye gibi eşyalar ona hikayelerini anlatarak kayıp eşyaların dünyasına alıştırmaya çalışırlar. Ama sardunya için bu pek de kolay değildir. Unutulmuş olmanın acısına bir de güneş ışığından uzak olmak eklenince sardunyayı bir umutsuzluk sarar. Sardunya hiç tanımadığı bu yerde, yeni arkadaşlarının arasında mutlu olabilecek midir? Gece olup herkes uykuya daldığında o usul usul ağlamaya başlar. Hiç uyuyamaz.. Sabah olup güneş doğduğunda ise kayıp eşya bürosunun sakinlerini bir sürpriz beklemektedir. tek perde / 40 dak tek fiyat 15 18 aralık pazar 13:00 ‘LAHANA SARMA’ gölge-kukla oyunu tiyatrotem*çocuk oyunu Yazan: Ayşe Selen Tasvir/Kukla Tasarım: Şehsuvar Aktaş Müzik Danışmanı: Muammer Ketencoğlu Asistan: Bilge Gültürk Oynayanlar/Oynatanlar: Ayşe Selen, Şehsuvar Aktaş Lahana Sarma, kukla, illüzyon, ortaoyunu, gölge oyunu gibi geleneksel türlerden yola çıkılarak oluşturulmuş bir gösterim. Sahnenin sağında ve solunda birer gölge oyunu perdesi, iki perdenin ortasında ise masa üstü kuklalarının oynatıldığı masa bulunuyor. Gölge oyunu perdelerinde oynatılan tasvirler geleneksel teknikten yola çıkılarak deriden kesilmiş özgün tasvirler; ’ayna’ dediğimiz beyaz perdeye yansıyan ’renkli gölgeler’ bunlar. İki perdenin ortasındaki masanın üzerinde oynatılan kuklalar ise beyaz kartondan kesilmişler ve tasvirler gibi sopaya takılarak hareket ettiriliyorlar. Bir tür ’düşsel alan’da devinen üç boyutlu ’beyaz kuklalar’ bunlar. Sağdaki perde Herşeyiyer Hanım’ın, soldaki perde ise Boliştah Hanım’ın evi. Ortadaki masa da düşsel bir alan olarak düzenlenmiş. Herşeyiyer Hanım’ın uşağı Tavtati’yle Boliştah Hanım’ın uşağı Dümteka mutfaklarında yemek yapmaktadırlar. Ancak her ikisinin de birer malzemesinin eksik olduğu ortaya çıkar. Muzip ve şakacı bir yaratık olan Yeşil Tüylü Ocak Böceği bu malzemeleri gizlice kaçırmıştır. Uşaklar ’evleri’nden çıkarak eksik malzemelerin ardına düşerler. İşte bu arayış onları ortadaki ’düşsel alan’a, Lahana Sarma’ya getirir. Ancak orada Yeşil Tüylü Ocak Böceği’nin kendileri için hazırladığı beklenmedik sürprizlerle karşılaşacaklardır. Öykünün akışı içinde tasvirlerin/kuklaların ’renkli gölgeler’ olmakla ’beyaz kuklalar’ olmak arasındaki ikilemleri, oynatıcı-oynatıcı, oynatıcı-kukla, kukla-kukla, kukla-tasvir çatışması ya da çakışması öykünün arka planını oluşturur. tek perde / 45 dak tek fiyat 15 25 aralık pazar 13:00 ‘ÇOK SOĞUK’ Tiyatro BeReZe * çocuk oyunu (yaş 6+) *YENİ OYUN! Yazan – Oynayan: Erkan Uyanıksoy, Elif Temuçin Yöneten: Torkild Lindebjerg Koreografi: Paivi Raninen Hava çok soğuk. Beş parasız bir sokak müzisyeni ve bir sokak ressamı dışarda nasıl çalışır? Sıkıcı, kasvetli, gürültülü caddede gizemli bir yer keşfederler. Ama burası iki kişi için çok küçük?! tek perde / 40 dk tek fiyat 15 KUMBARACI50 ÇOCUK ATÖLYE 11 aralık cumartesi 15:00 ATIK MALZEMELERLE KUKLA YAPIYORUZ Atölye ‘Kayıp Eşya Bürosu’ oyunundan sonra saat 15:00’te gerçekleştirilecektir. Bu atölyede , atıkların ve gündelik yaşamda önemsiz görünen birçok malzemenin her çocuğun yapabileceği basitlikte birer kuklaya dönüşmesi amaçlanır. Pet şişe, düğme, iplik, kumaş parçaları, kağıt parçaları, kağıt havlu ruloları , kese kağıtları, sünger ve benzeri malzemeler bu atölyenin çeşitli kukla yapım gereçleridir. Atölye, her yaştan çocuklar için bir yaratım çalışmasıdır. Çocuklar kuklayı yaparken hem düş gücünü kullanarak eğlenir hem de atıkları keyifli bir biçimde değerlendirmeyi öğrenir. Bütün malzemeleri ortaklaşa kullanan çocuklar yalnızca kesme –yapıştırma , ekleme gibi aşamalarda atölye liderlerinden yardım alırlar. Atölyenin süresi 40 dakika ile 1 saat arasında değişmektedir. Çalışma bitiminde her çocuk kendi tasarımını evine götürebilecektir. oyun+atölye 30 TL sadece atölye 20 TL katılım 15 kişi ile sınırlıdır Biletler biletix ve gişemizde; 212 243 50 51 / 532 255 55 80 Gişemiz hafta içi 16:00 ve pazar günleri 11:00’den itibaren oyun saatine kadar açıktır. Kumbaracı Yokuşu no:50 Tünel/Beyoğlu / 212 243 50 51 / 532 255 55 80 / www.kumbaraci50.com biletler ve gişemizde / gişemiz pazar günleri 11:00, diğer günler 16:00’dan itibaren oyun saatine kadar açıktır Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|