Oyun oynamak her birey için sınırsız bir özgürleşme, kendini yeniden yaratma ve var olma sürecidir. Oyun; insan aklına, duygularına ve bedenine olan katkıları, dünyayı normal gördüğünden daha farklı algılamasına yol açar. Bizler yetişkin olma sürecine girdiğimizde bu edimimizden yavaş yavaş vazgeçiyoruz ve sonunda maalesef hayatın monotonluğuna doğru itiyoruz kendimizi. Bu monotonluktan sıyrılarak ancak kendi duygularımızı yeniden şekillendirebiliriz. Bireyin kendi eylemi hakkında düşünmesi ve düşündüklerini paylaşmasını sağlamaya çalışmak; özne olması, bedeninin farkındalığını arttırması, duyguların ve hayatın farkında olmasıyla ilgilidir.
Oyun, deneyim kazanmak için gerekli bireysel özgürlüğü ve birlikteliği barındıran doğal bir grup biçimidir. Oyunlarla bireysel teknikler geliştirilir ve oyunu sürdürebilmek beceri gerektirir. Oyun oynamak herkese haz verir ve insan bu haz anında her türlü yeniliğe ve öğrenmeye açık olur. Burada önemli olan, katılımcıların nasıl oynadıklarıdır. Daha önce bu tarz yapılan atölyelerde, bireysel gelişimin zorlanmadan gerçekleştiği, çalışmayı yapanların özgürleştiği görülmüştür.
Doğalcı teknikle yaklaşacağımız atölye çalışmasında tiyatro sanatına başlayan kişi, en temelden kendini geliştirme fırsatı bulacaktır. Dünyanın her tarafında uygulanan doğalcı oyunculuk tekniğiyle tiyatro hayatına başlamak, ilerde oyuncu adayı için yapı taşlarının gelişmesine en büyük olanağı sağlayacaktır. Kişi; duyguları anlama, biçimlendirme ve yeniden yaratma sürecinde, kendi olma özelliğini de kazanmış olacaktır. Oyunculuk derslerinin en önemli çerçevesi de bu olacaktır.
Tiyatroda beden, oyuncunun en önemli uzvudur. Bunu şekillendirmek ve yeniden yaratmak için bir dizi kas ve iskelet sisteminin kişi üzerinde yeniden tarif edilmesi kaçınılmazdır. Gündelik hayat içerisinde bedenimizi kullanırız ama bu bir sahne ifadesi anlamına gelmez. Sanat belli bir konunun yeniden yaratılıp estetik bir biçimde sunulması ise sahnede bedenimiz de ölçüye uyma zorunluluğu vardır. Bedensel bir aşırılıktan ziyade karşıtlıkları yaratarak kinestetik bir form üretme, hareket dersinin bir kısım başlıklarıdır diyebiliriz.
Aynı biçimde ağızdan çıkan sözün, cümlelerin dinleyene-izleyene doğru bir biçimde aktarılması diksiyon çalışmalarının en önemli ayağını oluşturacaktır. Doğaçlama ise hem sahneye hazırlık süreci hem de duygularımızın-bedenimizin ifade olanaklarını geliştirmeye yardımcı olacaktır. 27 Şubat 2012’de başlayacak olan tiyatro atölyemiz toplam 4 ay sürecek, Pazartesi-Perşembe günleri saat:19.30-21.30 saatleri arasında gerçekleşecektir. Sınırlı sayıda oyuncu adayı alınacağını belirtmek isteriz. Adaylar başvuru formu cevapları baz alınarak atölyeye kabul edilecektir. İstanbul’da toplam 250 civarında tiyatro grubu vardır ve 15 milyon kişinin yaşadığı bir kent için bu sayı oldukça düşüktür. Uygar bir toplum ancak sanatın her alanda yaygınlaşmasıyla sağlanacaktır.
Atölye başlıkları ise Oyunculuk, Hareket, Ses-Diksiyon ve Doğaçlamadan oluşmaktadır.
Kayıt ve Atölye Adresi: Bağımsız Sinema Merkezi Serasker cad. Rıza Bey çıkmazı. Umut İş merkezi Bahariye -Kadıköy Tlf: 0536 214 27 33 E-Posta: bilgi@vetiyatro.com www.vetiyatro.com
Cem Saygılı - ( 01/02/2012 )
Tiyatroya birçok gruptan farklı baktığınızı görüyorum ifade biçiminizden,sanırım cesaretimi toplarsam kayıt yaptıracağım..
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...