Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri, 2012-2013 tiyatro sezonuna yeni yönetmelik ve jüri yapısıyla başlayacağını bildirdi. Bu yapılanmaya göre yeni düzenlemeler ile birlikte 75 kişilik salon kısıtlaması kaldırılıyor, alternatif tiyatro mekânları da ödül sürecine dahil ediliyor.
Jüri yapılanmasında da değişikliğe giden Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri, Seçici Kurul ve Oylama Kurulu fonksiyonları birleştirilerek tek bir ‘Jüri’ olarak şekilleniyor. Yenilenen tek ‘Jüri’ yapısı, hem oyun izleme hem de değerlendirme görevlerini yürütecek. 3 yılını doldurmuş olan tüm jüri üyelerinin görevini ise, yeni sezonda 14 yeni jüri üyesi devralıyor olacak. Ayrıca jüri üye sayısı 33’e çıkarılıyor. Eleştirmeler 33 kişilik bir jüri yapısının soru işaretleri doğuracağından kaygılı. Zira Türkiye’de Afife Tiyatro Ödülleri gibi önemli bir yapının böyle bir jüri oluştururken gerekli niteliği bulabilmesi gibi bir durum var. Afife Tiyatro Ödüllerindeki bu gelişmelerle ilgili olarak Evrensel Gazetesi, Tiyatro Eleştirmeleri Birliği Başkanı Üstün Akmen ve Alternatif Tiyatro Mekanları Girişiminin bir bileşeni olan İkinci Kat’tan Sami Berat Marçalı ile görüştü.
________________________________________ YETKİN 33 KİŞİ NEREDEN BULUNACAK? Üstün Akmen (TEB Başkanı): Ben Sadri Alışık Tiyatro Oyuncu Ödülleri’nin başkanı olduğumdan, “Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri” hakkında söz söylemem ne derece doğru olur bilemiyorum, ama bu ödüllendirmeyi, her yıl ödüle değer bulunacak sanatçılarımızın bireysel başarılarının takdiri olmanın ötesinde, sanata ve sanatçıya saygının özendirilmesi olarak önemli bulduğumu bir kez daha yinelemek istiyorum. Yapı Kredi’nin 2012-2013 tiyatro sezonuna yeni yönetmelik ve jüri yapısıyla başlamasını elbette takdirle karşılamaktayım, ama bu konudaki tedirginliğimi bizzat Haldun (Dormen) Hoca’ya ve Yapı Kredi yönetiminden Salih Başağa ve Uğur Nalbantoğlu’ya söylediğim için burada tekrarlarken tedirginlik duymuyorum. 75 kişilik salon kısıtlamasının kaldırılması yüzeysel açıdan fevkalade yerinde bir karar. Böylece Alternatif tiyatro mekanları da ödül sürecine dahil edilmiş olacak, tamam da adayları kim seçecek, kim oylayacak? Jüri yapılanması, Seçici Kurul ve Oylama Kurulu fonksiyonları birleştirilerek tek ‘Jüri’ olarak şekillendirilince önceki yıllardaki itibar kaybı geri gelecek mi? Tek ‘Jüri’ yapısı, hem oyun izleme hem de değerlendirme görevlerini yürütecekmiş. Jüri üye sayısının 33’e çıkarılmasıyla bu işin üstesinden gelineceğine elbette inanmak istiyorum, ama ne yapayım ki inanamıyorum. İstanbul’da perde açan 100’e yakını alternatif olmak üzere, 350 civarındaki oyunu ya da rakama yakınını izleyecek ve karar verebilecek 33 yetkin isim nereden bulunacak bu konuda tereddütlerim var. Afife Jürisi, geçen sezon eksik olan bir üyesini dahi Sadri Alışık Tiyatro Oyuncu Ödülleri jürisinden apararak buldu. Üzgünüm, ama yeni sistem ile adaylık ve kazanan seçimlerinin verimli ve etkin bir şekilde yürütülebileceğine ihtimal veremiyorum. Bu öngörümde yanılmış olmayı tiyatro adına diliyorum.
‘ALTERNATİF’ JÜRİ SEÇİMLERİYLE GENE TARTIŞMA YARATACAK Sami Berat Marçalı (İkinci Kat): Bağımsız tiyatroların görünür olabilmekle ilgili ciddi bir problemi var. Bunun iki sebebi var; biri maddi yetersizlikler, diğeri ise önemsenmemek/yetersiz görülmek. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nin bu zamana kadar yaptığı da tam anlamıyla ikincisine denk düşüyor. Tiyatroyu teşvik etmek, takdir etmek, onurlandırmak, desteklemek ya da ne derseniz deyin, ödül törenlerinin tiyatro dünyamızdaki önemi büyük. Son 2 yılda da bağımsız tiyatroların İstanbul’daki ağırlığı, önemi ve yükselişi, seyircinin ve basının oldukça dikkatini çekmişken Afife’nin bu duruma kayıtsız kalıp tiyatroyu 75 gibi bir rakamla ikiye bölmesi, hepimize zarar veren bir durumdu. Bir oyun, konsepti gereği 40 kişiye hatta tek kişiye bile oynanabilir. Bu sanatsal bir duruştur. Ya da “İtalyan sahne”de oynamak istemeyebilir ve bulabildiği sahneler 75 kişinin altında olmak zorunda olabilir. Bu da o tiyatronun zorunda kaldığı sanatsal bir duruştur. Sonuçta burası İstanbul. Sanata verilen değer ortada. Sürekli olarak sanatsal özgürlüğümüz kısıtlanıyor. Ayrıca köprü yapmak, ev yapmak, alışveriş merkezi yapmak daha önemli bir durumken, kim tutup bizim isteklerimiz doğrultusunda bir sahne yapsın ki?
Ülkenin en prestijli ödüllerinin bu ayrımcılığa girmemesi gerekir. Ayrıca duyduğum kadarıyla “alternatif” bir jüri, “alternatif” tiyatroları değerlendirecekmiş. Eğer bu doğruysa, gene bir ayrımcılık söz konusu olacak. Afife fazladan 3-4 ödül dağıtmış olacak, fakat ana akım - alternatif bölmesini gene yapacak. Afife gene seçimleriyle tartışma yaratacak.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...