| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sanat için insan yeterli (6/23/2012) Kadıköy Özgürlük Parkı’nda bir telaş bir telaş, sanatçılar sahneye yetişmeye çalışıyor, seyirciler kaçırmamaya. Sanat Maratonu hep devam eden sahnesi ile bir rekora koşuyor, ama koşunun asıl derdi “Özgür Sanat” ve “Özgür Türkiye”. Zaten herkesin farkında olduğu fikir şu ki; buradaki aslında bir “demokrasi maratonu”. Geride bıraktığımız iki günde maraton eyleminin sunucusu Levent Üzümcü’ydü. Son günlerde yaşanan cezaevi katliamları ve çatışmalardan ötürü “Maratonu niye kesmiyorsunuz?” sorularıyla karşılaştıklarını sahneye her çıktığında anlatan Üzümcü, “Biz burada sadece tiyatrolarımız için değil, kendi işimiz-gücümüz için hiç değil, daha yaşanılır bir Türkiye için bu maratonu kesmiyoruz. Bu savaşlar, kavgalar ve acılar karşısında bir umudu yeşertmek için kesmiyoruz. Haksızlıklar karşısında susmadığımız için kesmiyoruz. Daha güzel yarınlar için bu maraton sürecek” sözlerine büyük destek aldı. Ayrıca Oyuncular Sendikası Başkanı Mehmet Ali Alabora da Üzümcü’yle bir süre sahneyi paylaşarak, seyircilerle karşılıklı memleket hali üzerine sohbet etti. İkilinin sahnedeki sohbeti seyircilerin de dahil olmasıyla hem gülmeceli hem de bol hicivli dakikalar yaşattı. Alabora da sahneden ayrılırken sanatçıların direnişinden THY işçilerinin direnişine slogan ve alkışlarla destek çağrısı yaptı. BES’LİLERDEN SANATÇILARA DESTEK Sanatçıların eylemine farklı meslek örgütlerinden destekler de sürüyor. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Anadolu Yakası üyesi kamu emekçileri sanatçıların Özgürlük Parkı’ndaki direnişine destek verdiler. Mesailerinden çıkıp maratona gelen BES’lileri sanatçılar da sahneden selamladı. GENÇ SANATÇILAR BİLİNÇLERİYLE YETENEKLERİNİ KONUŞTURUYOR Özgür tiyatro eyleminde sahne alan genç tiyatro toplulukları, müzisyenler, dansçılar müthiş performanslar çıkarıyorlar. Hem sahneden inerken verdikleri mesajlarla hem de yetenekleriyle ülkemizdeki sanat ortamının geleceği için olduğu kadar, daha yaşanılası bir Türkiye için de umut vadediyorlar. Elçin Orçun ve Salvar Salvo gencecik müzisyenler, Hip Hop yapıyorlar. Ama sahnede Elçin’i izlemelisiniz, bunun için maratona gelmelisiniz. Her boşlukta bir memleket meselesine değerken, bütün park ahalisini sahne etrafına tatlı diliyle topluyor. Elçin Orçun ve Salvar Salvo, öğle sıcağında maratona o gençleri toplamayı başaran ve herkesi hip hopa çağıran sahneleriyle büyük beğeni topladılar. Eskişehir Şehir Tiyatrosunun Aşık Veysel’i anlattığı “Dost” adlı oyunuysa bu güzel ozanı adeta bu eylemde yanımızda saf aldırdı. Aşık Veysel’in türkülerini, şiirlerini bu demokrasi maratonuna ekleyen genç oyuncuya sahiden tebrikler... Müjdat Gezen Tiyatrosunun “Hisseli Harikalar Kumpanyası”yla maratona katılmaları çok isabetli olmuş. Sahnede oyuncular, aşağıda seyirciler birlikte dans ettiler. Sahneyi sanatçıların elinden alan seyircilere eşlik eden Melih Taşçı bu defa Piyano Resitali ile gece sefası yaşattı. Can Baba’nın şiirlerini yakışıklı sunan Kemal Kocatürk’ten sonra programın beklenen oyunlarından “Şeyh Bedrettin” Muhalif Tiyatro tarafından sahnelendi. Karanlık yerini ışığa bırakırken Şehir Tiyatrosu Sanatçısı İlkay Akdağlı gitarıyla yine seyircilerle güzel bir dinleti yaptı. Geleneksel Doğaçlama Beden Atölyesinin ardından Koş Ros çocuk oyunu 5. günde sabah etkinlikleri arasındaydı. (İstanbul/EVRENSEL) SANATIN ÇATIYA, DUVARA İHTİYACI YOK Maraton tüm canlılığıyla devam ederken, seyirciler de “özgür sanat” için sanatçıları yalnız bırakmıyor. Sanatçıların taleplerini kendi talepleri olarak gören seyirciler, “Yetkililer duysunlar, biz tiyatrolarımızın baskı altında değil özgürce yapılabilmesini istiyoruz” diyorlar. SANATIN BİR ÇATIYA İHTİYACI YOK Bahar Arda (Sekreter): Buradaki “Sanat Maratonu”ndan en başından beri haberdardım. Zaten tiyatrolarla ilgili gelişmeleri hep yakından takip ettim, çünkü ben mümkün olduğunca tiyatro seyreden biriyim. Bu güzel eyleme destek olmak için de mümkün olduğunca geliyorum. Aslında şu karşımızdaki görüntü, buradaki manzara her şeyi anlatmaya yetiyor bence. Sanatın bir çatıya, duvarlara ihtiyacı yok insan yeterli. Başımızın üzerindeki gökyüzünün altında işte herkes sanatı desteklemeye devam ediyor. Bu yüzden tiyatroların kapısına kilit vurmanın bir anlamı yok çünkü, sanatı yok edemezsiniz. Nilgün Tomris (Emekli): Buradaki maratondan haberim yoktu. Geçiyordum tesadüfen gördük de geldik kızımla. Böyle bir eylem beni çok heyecanlandırdı. Kesinlikle destekliyorum ve diğer günlerde de geleceğim. Devamlı tiyatroya giden bir ebeveynim, evladımla beraber sık sık oyun izliyoruz. Tiyatro sanatına büyük hayranlık duyuyorum. Yetkililer duysunlar, biz tiyatrolarımızın baskı altında değil özgürce yapılabilmesini istiyoruz. Nevzat Yavuz (Serbest Meslek): Tiyatrolar özelleştirilmemeli, satılmamalı diye düşünüyorum. Sanata devlet desteği mutlaka olmalı. Elbette tiyatroların içinde bazı sorunlar olabilir, onlar devlet ve sanatçıların el ele vermesiyle çözülmeli. Yoksa sanat mutlaka özgür olmalıdır. Ceren Gücükatalak (Turnusol Tiyatro Topluluğu): Maraton sahnesine İstanbul’dan katılıyoruz. Burada haklı bir mücadele var ve biz de bunun bir parçası olmak istedik. ELEŞTİRİSİZ TİYATRO OLMAZ Eren Yıldız (Turnusol Tiyatro Topluluğu): Biz bir yıllık bir ekibiz ve bir yıldır önemli bir çalışma göstererek bir oyun çıkardık. Sanırım bu oyunu sahnelemek üzere daha iyi bir yer bulamazdık. Biz ekip olarak eleştirel düşünceyi çok önemsiyoruz ve onun incitildiğini düşünüyoruz. Şehir ve Devlet Tiyatrolarının değiştirilmesi gereken yanları var. O yanlara dair düzenlemeler yaparak bu tiyatrolar korunmalı diye düşünüyoruz. Ve sanat zaten eleştirisiz olmaz diyoruz. BİZ HER YERDE OYNARIZ Sibel Kaçan (İstanbul Aydın Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro Bölümü Öğrencisi): Eyleme destek olmak için geldim. Mezun olmama bir yıl kaldı ve işsiz kalmak istemiyorum.Ekmeğimle oynanmasını istemiyorum. Biz parklarda da sokaklarda da olsa oynayacağız. Tiyatro da bizler de “susmuyoruz”. Aytunç Özer (Şan Öğretmeni): Ben konservatuvardan mezun olalı iki sene oldu. Operacıyım. Sırada Devlet Opera ve Balesi var zaten. Şu an Bakanlığa bağlı tüm kültür kurumlarında aynı düzenlemeler yapılıyor. Zaten bu kadar kadro sıkıntısı varken bir de üzerine bunlar kabul edilebilir değil. Biz bu sürecin karşısındaki tüm eylemleri destekleyeceğiz. Evrensel Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|