Ünlü yazarımız Tuncer Cücenoğlu, 1983 yılında yazdığı Kadıncıklar isimli oyunuyla peş peşe ödüller aldı. Oyun cesur bir konuyu son derecede başarıyla işliyor, bunu yaparken, Batı dünyasından ödül almak için bazılarının uyguladığı “saptırma” ve “sapıtmalara” asla tenezzül etmiyordu.
Oyunu yıllar önce izlerken çok etkilenmiştim. Ne yalan söyleyeyim, kadına bakış açımda bir adım daha atmam gerektiğini o oyun bir kez daha hatırlatmıştı bana. Oyunu takip eden yıllarda yozlaştırılmış Türk erkeği tipolojisinden, Atatürk tarafından cesaretlendirilen, aslına uygun, yani eşiyle kendisi arasında saygınlık farkı görmeyen Türk erkeğine kademeli geçişimde Kadıncıklar'ın da katkısı olmuştu.
Yıllar yılları kovaladı. Türk toplumu kadın konusunda epey mesafeler almaya devam etti. Ama, “saptırılmış töreler” adına nice vahşi olay gündemi yine karartmakta. Kanunlar, her ne hikmetse, “vahşi töre” cinayetleri söz konusu olduğunda yavaş işliyor ya da işlemiyor. Korkarız ki, siyaset içerisinde, bürokraside, devletin çeşitli kademelerinde çalışan bazı insanlarda hakim olan anlayış, kabilelerde geçerli olan anlayışla örtüşüyor: Çarpık namus anlayışı söz konusu olunca, erkeklere dokunulmazken, kadınlar hem sömürüle, hem taşlanıp, kurşunlana… Tanıtma kitapçığında oyundaki başarılı oyunculardan Turgay Kılıç'ın ağzından dökülen şu cümle, gerçek hayatımızdaki dramın ta kendisi: “Değişmedikçe zihniyetler ve töreler, daha çok anlatılır yürek yakan hikayeler.” Kadıncıklar oyununun, işte tam bu dönemde, yani vahşi töre cinayetlerinin giderek arttığı bir zamanda, yeniden ve başarıyla sahnelenmesi çok yerinde olmuştur. Hele hele, bu hükümet döneminde, hem de Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenmesini alkışlamak gerek.Cesur, yerinde ve duyarlı bir adım atılmış. Tüm ilgilileri, oyuna müdahale etmeyen Bakan Koç'u, oyunun yazarını, yönetmenini, sanatsal kadrosunun tüm elemanlarını candan kutluyorum.
Gelelim oyuna. Usta yönetmen Ensar Kılıç, gerçekten muhteşem yorumlamış oyunu. İrili ufaklı bazı değişiklikler de yapmış. Yazarının da onayını alarak yapılan değişikliklerin hepsi çok yerinde. En iyi yönetmen ödülüne aday olacağına inanıyorum. Hatta, alacağına da.
Sahne paylaşımı, duruşlar, karakter seçimleri ve canlandırmaları, müzik, dekor, ışık, reji, hangi tiyatro kriterini kullansanız çok başarılı. Ayrıca, oyunda, sosyal sorumluluk bilinciyle sanatın muhteşem birlikteliğini izlemek mutluluk ve heyecan vericiydi.
Oyunculardan Ayşen Çakan Kara, Deniz Alver Çamlıdağ, Özlem Tokaslan, Umut Karadağ, Turgay Kılıç, Ebru Uysal ve özellikle de bekçi rolündeki Can Öztopçu'ya hayran oldum. Can'ın beni en fazla etkileyen yanı, bizim saf ve temiz Anadolu Bekçisini yürekten yaşaması ve en doğal haliyle aksettirmesiydi. Adını saymadığım diğer oyuncular da çok başarılıydı.
Başka oyunları görmedim. Ancak, Kadıncıklar bu yılın en çok ses getiren ve pek çok dalda ödüle aday gösterilip, çoğunu kazanan yılın oyunu olmaya şimdiden adaydır..
Aytuğ İzat
Kültür Bakanlığı Müsteşar (eski ) yardımcısı