"Profesör ve Hulahop" Uluslararası Kıbrıs Tiyatro Festivali'nde prömiyer yapacak! 20-25 Eylül 2007 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs Tiyatro Festivali'nde prömiyer yapıp 3 temsil verecek olan oyunumuz, 19 Ekim'de Tiyatro Pera-Eren Uluergüven Sahnesi'nde başlayıp yeni sezonu açacak.
Nesrin Kazankaya'nın K.K.T.C Tiyatro Festivali broşürü için yazdığı metni aşağıda okuyabilirsiniz.
Bu beni ilgilendirmez... “Bu konu beni ilgilendirmez; benim alanıma girmez! Sorumlusu ben değilim ki!”... Böylesi bir yaklaşımda bulunmaya, günümüz dünyasında kimin hakkı olabilir? İçinde bulunduğumuz iletişim çağı, en başta dertlerin, haksızlıkların ve sorumlulukların paylaşımını globalleştirmekte. Özellikle bilim alanında, doğanın ayrıcalıklı yeteneklerle donattığı insanların, kendi yaratım alanlarında, özgür bir ortama gereksinim duydukları ve bunu hakettikleri bir gerçekliktir. Ancak özgürlüğün sınırları, kendini çevreden yalıtmayı ve sosyal sorumluluklara göz kapamayı da içerecek midir? Öte yandan bilim insanlarını, yaratım ve buluşlarının olumsuz sonuçlarıyla suçlamak da bir başka kısır döngüye yol açabilir. Atom ve hidrojen bombalarının kitle imha silahlarına dönüşmesi; Einstein, Oppenheimer, Sakharov gibi ünlü bilimcilerin tüm çalışma süreçlerini karalamaya yeterli midir?
Dünya düzenini alt-üst eden siyasetçilerin, çıkar çevrelerinin, uluslararası sermaye işbirliği ve çekişmesinin, büyük kitlelere dayattığı karanlık gelecek için suçlu aramaktan çok; karşı duruş ve direnç bilincinin geliştirilebilmesi için çaba göstermek, tek tek her bireyin sorumluluğu değil midir? Bilim ve etik, günümüzün en can alıcı sorularını içeren bir konu. Oyunumuz bu konu etrafında, keskin yargılara varmadan; birey ve sosyal kimlik olmanın zor, karmaşık dengesini sorgulamaya çalışıyor. Dünya çapında ünlü, dahi bir bilim insanının, öz benliği ve sosyal kimliği arasındaki sıkışması ve özünde bir dünya görüşü sorunu olan bir hesaplaşma sözkonusu.
Karlı bir akşam vakti, dağ yolunda arabası bozulup, boş bir lokantaya sığınan profesörü; eski bir müzik dolabı, çocukluğunun güzel şarkıları ve hulahopuyla bir kadın beklemektedir. Gece boyu süren zorunlu beraberlik, her iki figürü de geçmişleri içinde, maceralı bir yolculuğa çıkarır. 1982 yılı Türkiye’sinde geçen oyun, bilim insanının var olma savaşımını, sosyal sorumluluklarını; esprili, sürprizlerle bezeli bir kurguyla ve 60’lı yılların müzikleri eşliğinde irdeliyor.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...