Amatör Tiyatrolar Çevresi (ATÇ) Dünya Tiyatro günü için kentin değişik alanlarındaki etkinliklere katıldı, oyun gösterileri, söyleşiler yaptı ve eylemliliklere destek verdi.

27 Mart günü İstanbul’da iki ayrı etkinlik vardı. Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu önünde tiyatronun yıkımına karşı “Karanlığa Karşı Sanat Cephesi” tarafından örgütlenen protesto eylemi yapılırken Beyoğlu’nda ise TODER’in düzenlediği tiyatro yürüyüşü vardı.

ATÇ toplulukları günün ilk etkinliği olan Harbiye’deki etkinliğe katıldılar. Çeşitli konuşmacıların söz aldığı etkinlikte konuşmacılar Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun uluslar arası sermayenin kullanımı için yıkılacağını bunu kabul etmenin olanaksız olduğunu vurguladılar. Şehir Tiyatrosu sanatçılarının büyük çoğunluğunun katılım göstermediği protesto eyleminde yıkım için imza verdiği iddia edilen Genel sanat Yönetmeni Orhan Alkaya da protesto edildi.  

TODER tarafından organize edilen yürüyüşe ise yönetim kurulu ve çevresinde yer alan kısıtlı sayıda sanatçı ve lise öğrencileri katıldı. TODER başkanı Ulvi Alacakaptan Galatasaray’da kurulan sahnede yaptığı konuşmada AKP’li yönetimlerin tiyatro yıkımına destek verdiğini belirtti. AKP’li yöneticilerin Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun yerine yeni yapıları var edeceğine inandığını belirten Alacakaptan’ın konuşmasının ardından oyuncu Nurhan Damcıoğlu kantolar seslendirdi. Kantoların ardından AKP’li belediyelerin sanatçılara “ekmek” verdiğini belirten Damcıoğlu Beyoğlu Belediye Başkanı’na da teşekkürlerini sundu.

Amatör Tiyatrolar Çevresi’nden ise Hale Üstün “Cindy Bush’a ve Savaşa Kafa Tutuyor” adlı gösteriyi sergiledi.  

28 Mart günü ise ilk etkinlik Bahçelievler Anadolu Lisesi’nde düzenlendi. Amatör Tiyatrolar Çevresi’nden oyuncu Suat Usta, yönetmen Mehmet Esatoğlu ve eğitimci M. Ali Aygan’ın katıldığı söyleşide tiyatronun günümüzde içinde bulunduğu sorunlar konuşuldu. Tiyatro Simurg oyuncusu Bilgesu Ataman’ın kısa oyun gösterileri yaptığı etkinlikte öğrenciler sanatçılara sorular yönelttiler.

Günün ikinci etkinliği Tünel’deki Divriğ Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Tiyatro Simurg ve Divriğ Kültür Merkezi Tiyatro Atölyesi’nin katıldığı etkinlikte konuşmalar  ve kısa oyun gösterileri yapıldı.

Etkinliğin açılışında ATÇ adına bir konuşma yapan tiyatro yönetmeni Mehmet Esatoğlu, tiyatro alanının yıkımlardan ve sansürden nasibini aldığını günlerden geçtiğine dikkati çekti. Esatoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sahnelerin etrafında karanlığın ve yıkım tehditlerinin kol gezdiği, sansürün oyunların yakasına yapıştığı “Sahnede İşlenebilecek Hiçbir Suç Olamaz”ın bilindiği bir çağda sahnedeki repliğinden ötürü ceza alan oyuncuların olduğu bir ülkede tiyatro bayramı kutluyoruz.

Ülkemizi seviyoruz. Bütün derdimiz insanca yaşanır bir ülke olması. Canlı sürekli hareket halinde bir ülkede yaşıyoruz. Geçtiğimiz yaz seçim sonuçları açıklandığında kimi sanatçılarımız, aydınlarımız bunalıma girdi. Seçim sonucu iktidar partisi oyunu arttırmış muhalefet edenlerin ise oyları erimişti. Nerdeyse iki kişiden biri iktidar partisine oy vermişti.

Kızdılar oy verenlere, darıldılar, yaz aylarını bunalım içinde geçirdiler.

Biz amatör tiyatrocular ise hiç istifimizi bozmadık. Dünya döndükçe, soluğumuz yettikçe, umudu elden vermedikçe anlatmaya kararlı olduğumuzdan yaz boyu perdemizi açık tuttuk. Hem oynadık, hem aramızda tartıştık.

Sokak şenliklerinde oynadık, kenar semtlere koştuk. İzmir de tiyatroların birliği için Ürkmez’de 4 gün tartışıp durduk.

Sonbahar başlarken açtık perdemizi, koyduk sahnenin ortasına dertlerimizi, umutlarımızı. Başladık sahne sahne gezinip anlatmaya. Oynadıkça geliştirdik oyunlarımızı hem güzelleştirdik, hem zenginleştirdik.

Kış başında kimi topluluklarımız Kürt illerine yola düştü kimileri Anadolu’ya. Binlerce kilometre yollar gittik.  Binlerce izleyici koştu geldi oyun oynadığımız salonlara. Doldurdular salonları. Bu kış birçok tiyatro dolu salonlara oynadı. Ne güzel!

İzleyicilerimiz en coşkulu alkışları bizlerle paylaştılar. En güzel çorbalarını bizim önümüze koydular.

Biz bütün bu tatlı yorgunlukların ardından bir kez daha anladık ki halkımız oradadır. Bizden sanatçılarından ışık beklemektedir. Biz de biledik zekamızı, parlattık yeteneklerimizi, yaktık ışıklarımızı. Hem oynadık hem yeni projeler düşledik.”

Esatoğlu’nun konuşmasının ardından söz alan Divriğ Kültür Merkezi Tiyatro Atölyesi yönetmeni Ali Yıldırım 2008 yılı ATÇ bildirisini okudu.

Oyun yazarı Haşmet Zeybek tarafından kaleme alınan bildiride şu görüşlere yer veriliyordu:

““Açlıktan rengi solan, her YOKSULUN karşısında, korkudan rengi atan bir ZENGİN vardır.”

Provasız geldiği, ‘DÜNYA SAHNESİNDE’ insan, iki oyunla karşılaşır.

Birinci küme: Doğanın insana oynadığı oyunlar.

İkinci küme: İnsanın insana oynadığı oyunlar.

Şöyle sorulabilir: Yaşam nedir?

Şimdi oynadığımız oyunların toplamıdır. Ne oynuyorsak odur. Zorunlu ayak uyağını sürdürmek zorunda kalan şair gibi. Ben, kendim ve koşullarımın toplamıyım. Bu koşullar bize önceden yazılmış, çizilmiş, dışımızda zorla yüklenmiştir. Onun için yapacağımızın en iyisini oynamak zorundayız.”

Bildiri ardından bir de konuşma yapan Yıldırım dernek çatısı altında yapılan tiyatro çalışmalarından söz etti. Ülke aydınlarının ATÇ için yazdığı bildirilerin yanı sıra amatörlerin de bildiriler kaleme alması gerektiğini söyleyen Yıldırım önümüzdeki yıl için ATÇ’ye bu yönde bir öneri götüreceğini belirtti.

Divriğ Kültür Merkezi’nin sunduğu “Acep Senin Suçun Ne” adlı kısa oyunla başlayan gösteriler sırasıyla Tiyatro Simurg’un sunduğu “Trafik Polisi”, “Mefaret Teyze”, “Ömer Hayyam ve Mapustakiler”, “Oğulları Öldürülen Analar”, “Cindy Bush’a ve Savaşa Kafa Tutuyor”, “Otobüs Durağında Üç Kadın” gösterileriyle sürdü.

Etkinlikte Türkiye Tiyatrolar Birliği Dünya Tiyatro Günü bildirisini Tiyatro Simurg’dan Ogün Seyrekel sundu. Oyuncu Turgay Tanülkü tarafından kaleme alınan bildirinin ardından Çiğdem Canım Akan Kanadalı tiyatro adamı Robert Lepage tarafından yazılan ve kendisinin çevirdiği bildiriyi  sundu.

Dünya Tiyatro Günü ile ilgili son etkinlik Okmeydanı’nda İdil Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Şair Ruhan Mavruk, oyun yazarı Bilgesu Erenus, Bağcılar’dan Alternatif Sanat Oyuncuları (ASO), Divriğ Kültür Merkezi Tiyatro Atölyesi, İdil Kültür Merkezi Tiyatro Atölyesi ‘nin katıldığı etkinlikte oyun gösterileri ve konuşmalar  vardı.

ATÇ bildirisini Tiyatro Simurg’dan Hale Üstün’ün okumasıyla başlayan

Etkinlikte ilk oyun gösterisini İdil Kültür Merkezi Tiyatro Atölyesi “Amerika’ya Çüş De” oyunuyla yaptı.

Tiyatro Simurg’un “Trafik Polisi” ve “Mefaret Teyze” kısa oyunlarının ardından etkinliğe Çerkezköy’den gelerek katılan Elif Buse Ünal ve Hülya Nur Ünal şair Nazım Hikmet’in şiirlerinden oluşmuş bir derleme sundular.

Bu gösterinin ardından Tiyatro Simurg “Ömer Hayam ve Mapustakiler” ve “Barış” adlı kısa oyunları sunarken Alternatif Sanat Oyuncuları “Kapılar” adlı gösteriyi sergilediler.

Divriğ Kültür’den “Acep Senin Suçun Ne” ve Tiyatro Simurg’dan fıkra canlandırması, “Oğulları Öldürülen Analar” gösterileriyle süren etkinlik, “Otobüs Durağında Üç Kadın” adlı gösteriyle son buldu.

Etkinlikte İdil Kültür Merkezi’ndeki tiyatro çalışmalarını anlatan bir konuşma yapılırken şair Ruhan Mavruk’ta bir şiirini seslendirdi. Yazar Bilgesu Erenus  ise son çalışması “Sahneye Çıkarabildiğim