Ankara Devlet Tiyatrosu, 11 yıl aradan sonra tekrar seyirci ile buluşan, Erhan Gökgücü'nün yazıp yönettiği Giordano Bruno adlı oyunu Nisan ayı boyunca sahnelemeye devam ediyor.
Yazar Erhan Gökgücü bu oyunuyla 1985’te, Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfının (TOBAV) “3. Oyun Yazma Yarışması”nda ikinciliğe, 1996’da da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin “Aziz Nesin Büyük Ödülü” ne layık görüldü.
“Giordano Bruno” adlı oyunun dekorunu Hakan Dündar, kostüm tasarımını Nalan Türkoğlu ile Aydan Çınar yaptı. Eserin ışık düzeni Burhanettin Yazar’a, koreografisi İhsan Bengier’e, müzikleri Bahadır Tongur’a ait.
Oyunda, Durukan Ordu, Gültekin Gülkan, Fuat Çiyiltepe, Şirin Ergüven, Serdar Kayaokay Azade Küçükaycan, Abdullah İndir, Ersin Ayhan, Okan İrkören, Haydar Gültepe'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı rol alıyor.
İlk sahnelenişinden daha farklı bir biçimde oynanan oyunun, yazarı ve yönetmeni aynı olduğu için, oyun yazma aşamasındaki her düşünülen ayrıntı sık sık sahnede hissediliyor. Bu yüzden de oyun bazen bütünlük açısından dikkat çekecek kadar metin kokuyor.
Oyun "Evren sonsuzdur" diyen, Hristiyanlik öğretilerini doğru bulmayan, bulmadığını dile getiren, kaleme alan, özgür düşünceyi savunan, radikal beyne sahip, sahip olduğu değerler ve düşünceler doğrultusunda sürekli sürgünlerle karşı karşıya kalan, bu sayede veya bu yüzden tüm Avrupa' yı dolaşan, kıvrak zekâlı, bazen korkak Giordano Bruno'nun hayatını anlatıyor.
Uzunca bir hapis dönemi olmasına rağmen hiçbir düşüncesinden dönmedi... Her kendi cümlesi kendi duvarı, kendi zırhı oldu.
En sonunda da engizisyon kararı ile meydanda, halk karşısında dili koparılarak yakıldı Giordano Bruno.
Birçok genç oyuncu var oyunda. Giordano Bruno karakterini canlandıran Durukan Ordu sahnedeki iyi performansıyla akılda kalıyor. Müzik yok oyunda. Anlatıcılar oyundaki zaman geçişlerini dikkat çekecek biçimde el vücut hareketleri yaparak ve farklı seslerle anlatıyorlar izleyiciye.
Durukan Ordu belki de herkesin o sahne ile ilgili konuşacağı sahnelerden birinde öylesine unutulmayacak biçimde oynuyor ki. Öyle güzel çıldırıyor ki. ‘Sessiz bekleyen görevli’nin konuştuğu gibi, seyircinin de "Ne oldun, nasılsın, kendine gel" diye Bruno’yu dürtesi geliyor.
Acaba Giordano Bruno mu Durukan Ordu, yoksa Durukan Ordu mu Giordano Bruno oyunda diye düşünmeden edemiyor insan.
Rönesans felsefesini biçimlendiren İtalyan filozof Giordano Bruno'nun gerçek hayatının anlatıldığı ve yazarın “Bruno’nun hayatı adeta milimi milimine incelenerek yazılmış bir oyun bu” diye belirttiği bu oyun Nisan ayı boyunca Ankara Devlet Tiyatrosu İrfan Şahinbaş sahnesinde izlenebilir.
Gazeteport