Maalesef artık bu soruların muhatabı Kültür ve Turizm Bakanı’dır.
Devlet Tiyatrolarıyla ilgili uzun zamandır yazmıyordum. Sebebi bir süre kurumu izlemeye alıp neler yapıldığını gözlemlemekti.
Bir sezon kapandı yeni bir sezon başladı.
Özellikle geçen sezon ortaya çıkan ve kamuoyunda çok tartışılan iddialar vardı. Kurumda yaşanan sıkıntılardan bizzat Devlet Tiyatrolarının bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da kameralar önünde defalarca yakınıp ‘tiyatrocuların çok baş ağrıttığını’ ifade etti ve yeni sezonda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyledi.
Acaba yeni sezonda nasıl bir tiyatro duruyor karşımızda ? Eskiden olduğu gibi keyfi uygulamalar sona erdi mi ?
‘Ben yaptım oldu’ zihniyeti yerini nasıl bir değişime bıraktı ?
Tiyatro hala bazı insanların refleksleriyle mi yönetiliyor, yoksa planlı programlı bir işleyiş kazandı mı ?
Sayın bakanın ‘biraz bekleyin görün’ demesi üzerine 5 aydır bekliyorum. Ama bu sürede tiyatroda yaşanan her şeyi de yakından takip ediyorum.
Genel müdürle arası bozulduğu için istifa eden bölge müdürleri, haksızlığa uğradığını iddia ederek rapor alıp sahneye çıkmayan oyuncular, dizi çekimleri sebebiyle açılamadığı iddia edilen perdeler maalesef sona ermedi.
Mevcut yapıyı koruyarak bir yol izlemeyi tercih eden Bakan Günay bu sürede başrejisör Mustafa Kurt’u görevden alarak yerine Genel Müdür’ün daha rahat çalışabileceği bir isim olan Rüştü Asyalı’yı getirdi.
Yeni sezonda seçilen oyunların eskilere oranla milletin değerlerine daha yakın olmaları sevindirici.
Yıllardır bölgelerine uğramadığı halde devletten maaş alarak büyükşehirlerde diziden diziye koşturan sanatçılara görev asılması ve bu kişilerin bölgelerinde oyun sahneye koymalarının sağlanması güzel gelişmeler.
Fakat bu birkaç güzel gelişme kurumdaki olumsuzlukları örtmeye yetmiyor.
Yazmıyoruz diye her şeyin güllük gülistanlık yürüdüğü sanılmasın.
Yazmadığımız bu sürede yine çok tartışılacağını düşündüğüm iddialar ortaya çıktı.
Hatırlayacaksınız Devlet Tiyatroları imaj düzeltme çalışması yaparak bütün gazetelerin arka sayfalarına tam sayfa ilanlar vermişti. Turneye gidilecek yerler küçük not kağıtlarına yazılarak iğneyle tutturulmuş bir Türkiye haritasıydı bu ilan.
Şimdi sorular:
O ilanda isimleri yazılı bütün noktalara kadar turne gitti mi ?
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü bu turneler için toplam ne kadar masraf yaptı ?
Bu turnelerden elde edilen gelir ne kadar oldu ?
Elde edilen gelir yapılan masrafı karşıladı mı ?
Bu turnelerde kaç kişi tiyatro seyretti ?
Vagon tiyatrosu hangi illere gitti ?
Vagon tiyatrosu zaten Devlet Tiyatrolarının Bölgeleri olan illere de gitti mi ?
Vagon tiyatrosunun gittiği illerde Devlet Tiyatrolarının kapalı salonları var mıydı ?
Eğer varsa o kadar masraf yapıp niçin o illere vagonlarla gidildi ?
Kapalı sahnesi olan illere bir de trenle gidilip o illere gezici sahne mi kuruldu ?
Zaten kapalı salonu olan illere vagon tiyatrosu götürülerek TCDD’ye bu iş için ne kadar ücret ödendi ?
Devlet Tiyatrolarının gazetelere verdiği tam sayfa reklamlara kaç bin YTL ödendi ?
Devlet Tiyatrolarının yıllık reklam bütçesi kaç bin YTL ?
Şu anda Devlet Tiyatrolarının reklam borcu var mı ?
Varsa bu borç kaç bin YTL ?
Devlet Tiyatrolarının yıllık bütçeyi tutturamayıp yedek bütçe istediği iddiaları doğru mu ?
Devlet Tiyatrolarının piyasaya borcu var mı varsa ne kadar ?
Bunlar yeni yapılan turne atağı sonucu ortaya atılan iddialarla ilgili sorular.
Daha önce çok tartışma konusu olan milyarlarca lira masraf edilip son anda kaldırılan ve çöpe giden oyunlar vardı.
Bu oyunlara yenileri ekleniyor.
Cadıların Macbeth’i isimli oyun sahneye konulmadan önceki son provasında niçin kaldırıldı ?
Aylarca provaları yapıldıktan, bir sürü masraf edildikten sonra kaldırılan bu oyuna ne kadar masraf edilmişti ?
Bu masraf devletin kasasından mı çıktı ?
Bu oyun Devlet Tiyatroları oyun listesinde asılmış mıydı ?
Bu oyunun biletleri satılmış mıydı ?
Son provasında kaldırılan oyunu o ana kadar niçin hiçbir yetkili gidip görmedi ?
Başrejisörün sahneye konulacak bir oyunu görmek gibi bir görevi yok mu ?
Başrejisör, Cadıların Macbeth’i isimli oyunu gidip gördü ve onay verdi mi ?
Onay verdiyse Genel Müdür oyunu niçin son anda kaldırdı ?
Antalya ve Diyarbakır Devlet Tiyatroları niçin sezon açılışlarını gecikmeli yaptılar ?
Bu sahnelerin zamanında açılamamasının açıklaması olarak yapılan ‘teknik problem’neydi ?
Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü’nün İstanbul’da özel bir televizyon dizisinde oynamasıyla sezonun zamanında açılamamasının bir bağlantısı var mı ?
Bölge müdürünün dizi çekimlerinden dolayı tiyatroyla yeteri kadar ilgilenemediği ve provalar yetişmediği için sezonun açılamadığı iddiaları doğru mu ?
Diyarbakır sahnesi niçin geç açıldı ?
İddia edildiği gibi genç bir oyuncunun kurumdaki yapılan haksızlıkları protesto etmek için tam açılış günü rapor alarak sahne almamasının bunda etkisi var mı ?
Şu anda Devlet Tiyatroları sanatçılarının ne kadarı oyunlarda oynuyor ?
Kurum yüzlerce devletten maaş alan sanatçısı varken hala yevmiyeli sanatçılara ücret ödüyor mu ?
Sivas Devlet Tiyatrosunun turneye gittiği Kastamonu’da otel parası ödenemediği için rehin kaldığı doğru mu ?
Ankara’ya 200 km mesafedeki Kastamonu’ya niçin Sivas’tan 475 km mesafeden turne gidiyor ?
Sorular sorular sorular…
Maalesef artık bu soruların muhatabı ve sorumlusu Genel Müdür’e sahip çıkarak ‘bekleyin görün’ diyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’dır.
Millet bu soruların cevaplarını bekliyor.
Abdullah Abdulkadiroğlu