Şehirkedisi gencecik ve hevesli bir tasarımcıyla, Ayça Kubat’la konuştu. Ayça anlattı, kedi dinledi.
Kısaca kendinden söz eder misin?
26 yaşındayım, geçen yıl üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre kafamı toparlamaya çalıştım ve Kasım ayında Mütevazi Şaheserler Atölyesi'ni kurdum. Atölyede yoğun olarak dans kostümleri üzerine çalışıyorum ve kendi markamı yaratmaya uğraşıyorum.
Tasarım yaratıcılıkla ilgili kuşkusuz, yaratıcılık da çocuk olmakla. Sen nasıl bir çocuktun? Şimdi nasıl bir çocuksun? : ) Belli miydi o zamandan ne olacağın?
Ben nam-ı diğer inek çocuklardandım. İlkokul 4'ten itibaren o dershane senin bu sınav benim koşturuldum ve koştum, üniversiteye kadar şuursuzca ders çalıştım, ama tabii ki dikişe ve sanata hep ilgim vardı, zaten anneanneden ve anneden gelen genetik bir yatkınlık da vardı. Şimdiyse durum farklı. Boğaziçi Ekonomi diplomamı aldım, anneme hediye ettim ve nihayet kendi patikamı çizmeye çalışıyorum.
Atölye öncesi çalışmalarından bahsedebilir misin biraz?
Çocukluğumdan beri ufak tefek şeyler yapardım ama ciddi anlamda dikişe üniversitede yurt odasında başladım. O dönem yoğun bir şekilde Latin dansı yapıyordum, bir gösteri için oda arkadaşım Gamze'ye dans kostümü gerekti, ben de kostümü ben yapayım dedim ve elde diktim iki günde. Sonra diğer dansçı arkadaşlarıma kostümler, çantalar, aksesuvarlar geldi.
"Mütevazi Şaheserler Atölyesi" fikri ne zaman ortaya çıktı? Atölye nasıl kuruldu?
Üniversite sonrasında ne yapacağımı çok takıyordum kafaya. Bir taraftan kendi işimi kurmak istiyorum, diğer taraftan hiç tecrübem yok ama okul bitince mecburen balıklama dalmak zorunda kaldım, yüzme bilmeden suya atlamak gibi daha doğrusu. Kısacası ne yapmak istediğimi bilmeden bunalıma sürüklenmektense, neyi istemediğimi bildiğimden ama biraz da korka korka ablalarımın verdiği eşyalar, annemin yardımları derken imece usulü kurduk atölyeyi.
Ayça Kubat'ın bir günü nasıl geçiyor? Nasıl çalışıyorsun?
Erken kalkmama lüksüne sahibim :) Kalkıp hazırlanıp atölyeye geliyorum, zaten çok yakın evimize. Yorulana, sıkılana kadar çalışıyorum. Bir kalkıyorum, her tarafım iplik, sim olmuş. Atölye yeni kurulduğu için ufak tefek çok iş çıkıyor, tek başıma olunca da bütün işler bana kalıyor tabii, o yüzden dışarıda da epey vakit geçiriyorum. Sanırım biraz oturunca daha verimli zaman geçirebileceğim atölyede.
Dünyadaki tasarım trendlerini takip ediyor musun? Son yıllarda neler oluyor bu dünyada? Türkiye’den ve/veya yurt dışından takip ettiğin tasarımcılar var mı?
Dans kostümlerinin de modası oluyor, her sezon değişen trendlerden onlar da nasibini alıyor tabii. Genelde uluslararası şampiyonaları izleyerek fikir sahibi olmaya çalışıyorum ama dans kostümü yaparken asıl kıstas dansçının proporsiyonu, postürü, vücudunun hangi kısımlarını iyi ya da kötü kullandığıdır. Bunların yanında hakemin dikkatini çekmek de önemli tabii. Bunun için tasarıma tarzınızı katmaktan çok işlevselliği ön plana çıkarmak gerekiyor. Dans kostümü dışında ürettiğim işlerde moda olan aksesuarlar ya da kalıplara kendi yorumumu katarak çalışıyorum. Bir zamanlar bütün harçlığımı moda dergilerine dökerken, şimdi internet sayesinde birçok modacıyı ve trendleri, moda bloglarını takip ediyorum.
Genel olarak tasarımın her çeşidiyle ilgileniyor musun? Yoksa sadece kostüm ve eşya tasarımı mı?
Tasarımın her çeşidi demek bile tam tanımlayamayabilir çünkü fotoğraf, sinema, edebiyat, yerleştirme sanatı, ürün tasarımı, moda, aksesuvar, çanta tasarımı... Ben hepsinden besleniyorum ve kendimi kısıtlamadan üretmeye çalışıyorum. Yalnızca şu sıralarda kostüm olayına biraz fazla eğildim gibi.
Koleksiyonlarından bahseder misin biraz? Sıradaki “şaheserler” hakkında ipucu alabilir miyiz?
Atölyeyi açmadan önceki dönemde tek parçalık kıyafetler, çantalar, aksesuarlar yapıyordum daha çok. Şimdiyse 10-15 parçalık koleksiyonlar yapmaya çalışıyorum. Laptop kılıfları ve son dönemde Gossip Girl'den Blair sayesinde hayatımıza hızlıca giren saç bantları yaptım. Dans kostümü siparişlerinden fırsat buldukça yapıyorum bunları dediğim gibi. Birçok proje var aklımda ama sanırım bir sonraki adımım fotoğraf makinesi kılıfları ve ilkbahar döneminde kumaş çantalar olacak.
En çok neyi tasarlamış olmak isterdin? İleride yaşayacağım köy evini tasarlamak isterim ama işlerden hangisini ben yapmak isterdim bilmiyorum.
İstanbul'da vakit geçirmekten en çok hoşlandığın semt neresi? Ben en çok kumaş pazarında kendimi kaybetmekten hoşlanıyorum, sonra Taksim.
Müdavimi olduğun mekanlar var mı?
Tünel, Helvetia'da yemek yemeyi çok seviyorum, kendi aramızda Hırvat diyoruz oraya.
İstanbul için bir şey tasarlaman istense, bu ne olurdu ve nasıl olurdu?
Benim ve arkadaşlarımın çok eksikliğini duyduğumuz, içinde karanlık odası, sinema, montaj odaları, resim, çizim atölyeleri olan kısacası gençlerin sanat üretebilecekleri ve paylaşabilecekleri ortak alanlar tasarlayıp hayata geçirmek isterdim.
Mütevazı Şaheserler Atölyesi'nin web sitesi: www.aycaada.com Mütevazı Şaheserler Dükkanı: www.aycaada.pasaj.com
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...