Oğlum orduyu donatıp Yunaneli'ni yakıp yıkma sevdasıyla gitti gideli düşler görüyorum geceleri. Ama hiçbiri dünkü gibi açık değildi. Dinle!Güzel fistanlara bürünmüş iki kadın belirdi gözlerimin önünde. Biri Pers zevkiyle giyinmiş biri Dor. Uzun boylar, kusursuz güzellikleriyle gölgede bırakırlardı bugünküleri. İki kız kardeşti bunlar, bir soydan. Birinin yurdu ama Hellas'tı öbürünün barbar ülkesi talihlerince. Düşümde bakıyorum bir anlaşmazlık çıkmış aralarında. Oğlumda sindirmek istedi onları savaş arabalarına koşmaya kalktı ikisini de geçirip koşumları boyunlarından. Biri boyun eğdi, uysalca kendi uzattı ağzını geme. Öbürü ise çırpındı, ayak diredi. Sonra iki eliyle kavrayıp koşumlar kopuverdi , savurdu gitti arabayı, dizgin gem dinlemedi, boyunduruğu da böldü ikiye Yere düştü oğlum. O zaman işte babası Darins belirdi yanı başında. Ona bakıyordu acıyla. Atasını görüp Serhas paraladı üstündeki giysileri. İşte dün gece gördüğüm düş . Sonra uyandım temiz bir kaynakta yıkadım ellerimi, armağanlar derip sunağa vardım, sundum adağımı koruyucu tanrılara gerektiği gibi. Yine Foibos ocağına süzülen bir kartal görüyorum. Ben korkudan dilsiz kalmışım öyle dostlar. Derken bir atmaca çullanıyor kartalın üstüne çevik kanatları pençeleriyle kafasını yolup kel ediyor. O da ürkmüş, büzülüp bırakıyor kendini. Bu düş kaygılandırdı beni. İşittiniz siz de, korkmuş olmanız gerek. Ancak, iyi bilirsiniz ki , oğlum üstesinden gelirse bu işin, seçkin bir kahraman olacak. Kötü olursa sonuç, kente karşı hesap vermekle sorumlu değil. Sağ salim dönsün yeter, bu ülkeye yine o buyuracak.
Yazar olmak ister misiniz?
Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...