| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Omuzumdaki Melek Üstün Akmen Her şeyden önce iyi bir oyunculuk gösterisi: Omuzumdaki Melek Tiyatro Kedi, tiyatro dünyamıza 2002/2003 tiyatro sezonunda doğdu. Bugüne değin, kimi gişe endişesiyle kotarılmış, ama kimileri de ağırlıkları olan on iki oyun oynadılar, ikisi de halen oynanmakta. Yeri geldi eleştirdim falan, ama eleştirmen dürüstlüğüyle itiraf etmeliyim ki, oyunlarının hiçbiri seviye dışı kalmadı, bir kalite çizgisi tutturmayı başardı. "Romantik komedi" Tiyatro Kedi şimdilerde, Stephen Levi'nin "Omuzumdaki Melek/Angel On My Shoulder" başlıklı oyununu sahnelemekte. 1941 doğumlu Amerikalı bir yazar olan Levi'nin bu oyunu "romantik komedi" olarak tanımlanmış. "Romantik komedi", bilmiyor da olabilirim ama, tiyatro sanatında pek kullanılmayan bir tanım. Sinema sanatında geçiyor. Sinemanın "romantik komedi"si, gerçek hayatla uzaktan yakından ilgisi olmayan olayları, sanki olabilirmiş gibi gösterip izleyenleri oyalayan bir tür. "Pijama partilerinin vazgeçilmezidir" diye tanımlayanlar da bulunmakta. Levi'nin oyunu "romantik komedi" mi? "Omuzumdaki Melek"te, olanaksız bir aşkın pençesinde gözü kararan Donna Peterson (Ayda Aksel), çareyi "ölerek kurtulmakta" bulunca devreye omzundaki melek (Teoman Kumbaracıbaşı) giriyor ve Donna'yı yaşama bağlamak için evine yerleşiyor. Melek, Donna'nın aşkı Paul (Hakan Altıner) ile de görüşmek zorunda kalınca olaylar arapsaçına dönüyor. Levi'nin oyunu "romantik komedi" tanımına ne denli uyum sağlıyor bilemem, ama Fransızların "drame bourgeois" dediklere türe bence pek bir uyuyor. "Drame bourgeois", 18. yüzyıl aydınlanma dönemi ve mekanik maddecilik düşüncesinin dramatik kuramda yansıması olarak; aristokrasiye karşı boy ölçüşen burjuvazinin "yaşam felsefesi"ni dile getiren bir tür olarak doğmuş. İnsanın doğasal iyiliğini kabul ediyor, ancak koşullardan dolayı kötüleştiğini göstermeyi amaçlıyor. Bu amacın altındansa "ahlak" çıkıyor. "Drame bourgeois" tanımı, "iyi kurulu", ciddi duygulu ve evcil oyunlar için kullanılmakta. Bir burjuva oyunu bu Oyundaki Donna karakterini ele alırsak, kendi ayakları üzerinde duramayan, aşkı bile bir koruma aracı olarak gören biriyle karşı karşıyayız. Evli ve dört çocuklu sandığı bir adamla ilişkisi var Donna'nın. Tam intihar etmeyi düşündüğü sırada, karşısına bir koruyucu melek çıkıyor. Donna sığınacak bir yer, bir aşk arayan, çocuk gibi biri esasında. Karşısında da, sözüm ona onu sahiplenmiş bir adam var. Adamı, gerçekleri görmeksizin göklere çıkartıyor. Görüldüğü gibi "burjuva oyunu"nun dayanağı olan burjuva evrenselliği, iyimserliği, hoşgörü ve hümanizm anlayışı burada da temeli oluşturmakta. Burada da karakter değil, koşullar ve orta sınıf halk kişileri arasındaki ilişkiler veriliyor. Yani yazar, toplumsal sınıf ayırımı gözetmemiş, trajikomik konuyu olabildiğince yumuşatmış, burjuva hayatına indirgemiş, karakterleri toplumsal birer tip olarak işlemiş. Hakan Altıner'in yönetimi Oyunu Hakan Altıner grotesk bir biçimde sahneye koymuş. Ortaya sevimli mi sevimli bir komedi çıkmış. Hem duruma, hem de söze dayalı esprilerin olduğu, son zamanlarda rastlamadığımız konumda bir komedi bu. Altıner, zihninin ve duygularının sınırları içinde kalan genel ritim duygusunu çok güzel tutturmuş. Oyuncuları bu yüksek ritme iyi uyarlamış. Temposu düşerse kendi de düşebilecek yapıdaki metnin derin derin soluk alıp verebilmesini sağlamış. "Bir oyun her şeyden önce eylemdir" prensibinden yola çıkarak eylemin/eylemlerin yerlerini, biçimlerini ve boyutlarını mükemmel saptamış. Yaratıcı kadronun diğerleri Ali Yenel'in dekoru, gereksizliklerin cımbızla ayıklandığı nitelikte bir tasarım. Yenel'in kostümlerine de sözüm yok da, Paul'ün çok şık olması gerekmiyor mu diye sormak geliyor içimden. Özellikle ikinci bölümdeki sıradan t-shirt'ü ile Paul karakteri burjuvalıktan uzaklaşmıyor mu? Roza Erdem'in çevirisi de iyi. İyi olmasına iyi de, aklım gene afişlerdeki "omuzumdaki" sözcüğüne takılıyor. Türkçe'mizde "omzuna binmek" fiili nasıl ki "omuzuna binmek" olarak kullanılmıyorsa, "omuzumdaki" sözcüğünün de "omzumdaki" olması gerektiği kanısı egemenliğini içimde hâlâ sürdürmekte ya, neyse!
Teoman Kumbaracıbaşı'nın ışık tasarımında sadece, oyuncu yüzünü aydınlatmak ve atmosferi tamamlamak için kullandığı ışıkların açısını eleştireceğim, gerisine lâf etmeyeceğim. Oynanış "Omuzumdaki Melek"in Melek'i Teoman Kumbaracıbaşı'yı dizi filmler oyuncusu, müzisyen, ışık tasarımcısı, oyun çevirmeni, belgesel sinemacı, oyun yazarı, araştırmacı olarak tanıyoruz. Yanı sıra, Kara Tiyatro'nun sahibi ve oyuncusu Kumbaracıbaşı. Ayrıca, Uğur Yücel'in yazıp yönettiği "Yazı Tura" filmindeki Teo rolü ile 12. Adana Altın Koza Film Şenliği'nde "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünü almış bir sinema oyuncusu. Benim anımsayabildiğim üç dizide de önemli rolleri vardı. Hazal Selçuk'un yazıp oynadığı "Doğu-Batı ve Bir Yağmur Damlası" başlıklı tek kişilik hareket tiyatrosunun 2006 yılının Mayıs ayında yönetmenliğini yaptığını da biliyordum. Oyundan sonra Hakan Altıner'e Teoman Kumbaracıbaşı'yı profesyonel anlamda tiyatromuza kazandırdığı için teşekkür etmek istedim. Teoman Kumbaracıbaşı, üstbilinciyle bir çeşit etkileşim oluşturabilmek için Stanislavski'nin deyimiyle: "… bir avuç dolusu düşünce almayı ve onları bilinçaltı torbasına atmayı" becerebilen yetenekte bir oyuncu. Altıner'in süslemeleri, Aksel'in yaratıcılığı
Usta oyuncu Hakan Altıner, Paul'ün komik ve eğlendirici yönlerini dramatik kalıpları süsleyerek biçimlendiriyor. Seyirciye boş vakit geçirtmek istemiyor Hakan Altıner, gerçeklerin aktarımındaki farklılığı seyirciyle paylaşmayı yeğliyor ve başarıyor. Ayda Aksel, Donna'nın duygularını sahiplenmiş. Donna, Ayda Aksel'i oyunun temel hedefi boyunca sürüklüyor. Bilinçdışı bir yönelim bu. Bu yönelim, Aksel'in yıllardır pamuklar içinde beslediği yaratıcı iradesi için bir anlamda mıknatıs işlevi görmekte. Ayda Aksel'in o müthiş oyun gücü, sezgiselliğinden kaynaklanıyor, hiç kuşku duymuyorum. Şimdi size önerilerim var: Bir oyuncunun coşkuları, iradesi ve aklı, yaratıcılıkta nasıl etki sağlıyor, hele bir Ayda Aksel'in Donna'sında tanıklık edin. Tiyatro Kedi'ye mutlaka gidin, "Omuzumdaki Melek"i izleyin. Böylelikle, bir buçuk saat süreyle en azından iyi bir oyunculuk seyredin, iyi oyuncuların sizi keyiflendirmelerine izin verin. Sonrasında, içinizden gelirse bana da dua edin. (Tiyatro Kedi - Profilo Kültür Merkezi / Telefon: 0212 216 93 14, 0212 216 93 15) Üstün Akmen
Evrensel Gazetesi - Gözlemevi Köşesi Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|