| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
ORDU’DA “3. ULUSLARARASI ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI FESTİVALİ” Üstün Akmen Geçen haftanın birkaç gününü Ordu’da geçirdim. Ordu Belediyesi ile TOBAV (Devlet Tiyatroları Opera ve Bale Çalışanları Vakfı)’nın birlikte düzenledikleri “3. Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Festivali”ni izledim. Samsun’dan Tan Sağtürk Bale Okulları, Tokat’tan Hayali Kemal Atan Gür, Litvanya’dan Aglija Tiyatro Stüdyosu, İngiltere’den Hope Street Project, Almanya’dan Spielwerk Tiyatrosu, Ankara’dan Polis Amca İlköğretim Okulu, İstanbul’dan Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, İzmir’den Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’nun yanı sıra Cezayir’in Konstantin Tiyatrosu da hem de bir Türk yazarının, Hasan Erkek’in “Yaşasın Barış” oyunuyla festivale gelecekti, ama gelirlerken otobüslerinin yağan doludan etkilenerek devrilmesi bütün moralleri bozdu. Üstüne üstlük İngiliz ekibinden bir oyuncu da acilen apandisit ameliyatına alınmaz mı? Aksilik işte! ÜZÜNTÜLER, SIKINTILAR HİÇ DUYUMSATILMADI Neyse ki, başta Belediye Başkanı Seyit Torun ve Yardımcısı Özer Karadağ olmak üzere tüm düzenleme kurulu üyelerinin gerçekten özverili çalışmalarıyla üzüntüler, sıkıntılar ekiplere fazla yansıtılmadı. Diğer taraftan, Cezayir ekibinin faciaya dönüşebilecek kazasında can kaybı olmaması da işin teselli yanını oluşturdu. Festival, fevkalade görkemli bir törenle başladı. Anımsarsanız, daha önceki “Gözlemevi” yazılarımdan birinde de (16 Şubat 2007) yazmıştım, Ordu, tiyatroya yatkın bir kent. Tiyatro ile çoook eskiden, taaa Birinci Dünya Savaşı yıllarında tanışmışlar. Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu (OBKT)’nu 1964 yılında kurmuşlar. Kurmuşlar ve o günden bu güne perde kapatmamış olmalarıyla haklı olarak övünüyorlar. Tiyatroyu seviyorlar, saygı duyuyorlar. GELECEK YILKİ FESTİVALDE ÖDÜLDE VAR Festival kapsamında, çeyrek yüzyılı aşkın bir zaman diliminde devlet tiyatrosuna hizmet vermiş, şimdilerde yeniden Konya Devlet Tiyatrosu müdürlüğüne atanan değerli tiyatrocu Tomris Çetinel’in yönettiği “Çocuk Oyunları Yazarlığı” konulu bir de panel yapıldı. Panele kısa bir süre için Belediye Başkanı Seyit Torun da katıldı ve tiyatronun kent yaşamındaki yerini anlattı. “Ordu, Türkiye’nin Sanat Başkenti Olacak” sloganına açıklık getirdi. Gelecek yılki festivalde “Çocuk Oyunu Yazarlığı Ödülü” koyacaklarının sözünü verdi. AYVAZ İLE ÖZÇELİK PANELE CAN VERDİ Tiyatro oyunları kadar, sade anlatımı ve günlük yaşamın ayrıntılarını işlediği öyküleri ile de dikkat çeken, İstanbul Devlet Tiyatrosu dramaturglarından, Karşıyaka Belediye Tiyatrosu’nun Ordululara izlettireceği “Domates ile Gözlük” başlıklı oyunun yazarı Ülkü Ayvaz ile festivalde sahnelenecek İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yapımı “Kedi ile Palyaço” başlıklı oyunun yazarı Erhan Özçelik, “biraz uzun (iki saat) olmakla beraber dinleyenlerin gerçekten yararlandığı panele can veren adlar oldu. SEYİRCİLER SALONLARA SIĞMADI Festival sırasında, Tokat ilimizde, dededen kalma “Hacivat Köftecisi” dükkânının alt katında bir de “Oda Tiyatrosu” kuran, diğer taraftan “Karagöz”ümüzün ölmemesi için yoğun çaba gösteren ülkemizin kutsalgillerinden “Hayali Kemal Atan Gür’ün dolup taşan gösterisinin öncesinde, kapıdaki görevliye: “N’olur taaa Fatsa’dan geliyorum, bizi içeri alın” diye ricada bulunan babalara, analara tanık oldum. Litvanya’nın Aglija Gençlik Tiyatroları Stüdyosu, Baltık dillerinde “M” harfinin önemini dile getiren danslı bir oyunla gelmişti. Laima Adomai Tieno’nun yazıp yönettiği oyunda iyinin, iyiliğin yeryüzüne yaşam ve sonsuzluk getireceği anlatılırken, yepyeni bir tiyatro dili aranmasını da izledim. Sahnelenişi, oynanışı, oyuncu disiplinini ben de salonu dolduran Ordulularla birlikte ayakta alkışladım. ŞEBNEM KÖSTEM’İ BU KERE İZLEYEMEDİM Almanya’nın Münih yakınlarındaki küçük bir kentinden gelen Spielwerk Theatre ise “Sen ve Ben” başlıklı kendini bulma ve iletişimle ilgili bir oyun sahneledi. İki oyunculu performans niteliği de taşıyan oyunda “Ben”lerden biri, gitti diğer “Ben”i buldu. Karşılaştılar, çatıştılar ve sonunda aralarında iletişim kurmayı başardılar. “Ben” ve “Sen”i buldular “Biz” oldular. Bir anlamda “Sen, Ben Yok, Biz Varız” gerçeğinin altını çizdiler. Ankara Polis Amca İlköğretim Okulu’nun “Yağmurla Gelen”iniyse kimse alınmaz, darılmazsa pek kuru bulduğumu söyleyeceğim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yapımı “Kedi ile Palyaço”yu geçmişte izlemiştim. Oyunun yazarı Erhan Özçelik’in ve yönetmeni Bahtiyar Engin’in Ordulu olmaları ve OBKT’dan yetişmeleri “Kedi ile Palyaço”ya ayrı bir özellik, ayrı bir önem getiriyordu. Özçelik’in oyununda Cengiz Tangör ve Şebnem Köstem rol alıyordu. Zamansızlıktan “Kedi ile Palyaço”ya gidemedim. Yoksa, ne yalan söyleyeyim, bir kez daha izlerdim. Neden itiraf etmeyeyim ki! Hangi oyunda oynarsa oynasın, Şebnem Köstem’in oyunculuğunun hastası olduğumu bilmeyen mi var Allah aşkınıza? CEZAYİRLİLER SEKE SEKE DANS ETTİ Ordu’ya bu gelişimde, OBKT’dan ayrılıp, Ordu Sanat Evi’ni kuran Coşkun Çetinalp ve Mustafa Gencer ile tanışmam da iyi oldu. Grupların tanışma yemeğindeyse, Belediye Başkanı Seyit Torun ve yardımcıları Özer Karadağ, Cengiz Okur, Birol Yılmaz ile, Hasan Erkek ile, Tomris Çetinel ile, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın başarılı oyuncusu Süeda Çil ile, OBKT’nun müdürü Mehmet Kefeli ile aynı masayı paylaştım. Hazır Belediye yöneticilerini toplu halde bulmuşken, tiyatro salonu fuayesinin pek ruhsuz, estetikten de hayli uzak olduğunu söyleyebilirdim, ama söylemedim. Duvarlara eski afişleri kronolojik sırayla çerçeveletip assalar, yangında yanan afişleri siyah boş bir çerçevede simgeletseler; oyunlardan fotoğrafları, “cast”ları daha ciddi biçimde sergileseler fena mı olur diye kendi kendime sordum. Önümüzdeki yıl yapılacak festivalin program kitapçıklarında, afişlerinde oyunların hangi yaş grubuna “hitap” ettiğinin belirtilmesindeki yararları da ardı ardına sıralamadım. Neyse! Ekipler çok kısa bir süreç içinde ve özellikle OBKT Genel Sanat Yönetmeni Ali Kemal Tandoğan’ın başı çekmesi, tiyatronun sanatçıları Hakan Altan’ın, Ferda Turgut’un, Rıfat Çol’un, Cemil Gündüz’ün, İsa Küçük’ün olağanüstü çabalarıyla birbirleriyle şıpınişi kaynaşıverdiler. Kaynaşma dostluğu, sevgiyi, birlikteliği getirdi. Tango’dan Halay’a, Horon’dan Oryantal’e danslar… Belki inanmayacaksınız, ama kafaları sarılı, bacağı kırık, kolu bandajlı Cezayirliler bile, iyiden iyiye ısınan havada başlarından geçeni unuttu, seke seke danslar bile etti. BİR KIZILTEPE’YE BAK, BİR DE ORDU’YA… Bütün bir gece, birbirlerinin dilini anlamasalar da, aralarında iletişim kurabilen insanları gözlemledim ben. Sonra, Teatra Jiyana Nû (Yeni Yaşam Tiyatrosu)‘nun Kızıltepe Festivali kapsamında sahneleyeceği “Mirina Anarşistekî” (Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü) adlı tiyatro oyununun Mardin’in Kızıltepe Kaymakamlığı tarafından “Toplantı ve Gösteri Kanununa Muhalefet” ve “Halkın huzur ve güvenliğinin tehdit altında olduğu….” gerekçe gösterilerek yasaklanmış olmasını düşündüm. Dario Fo’nun oyunu, Toplantı ve Gösteri Kanunu’na muhalifmiş! Bakın hele siz!.. Sanata uygulanan keyfiliğe, hukuksuzluğa köpük köpük köpürdüm. Bir ara, oyunun dilini ve “anarşist” sözcüğünü bir arada yakalayınca(!) öcü görmüş devlet erkinin travmatik korkusuna sövdüm. Bir yanda Kızıltepe Kaymakamı, diğer yanda Ordu Belediye Başkanı… Tiyatromuza taze bahar dallarından en güzel kostümü giydiren Ordu Belediyesi yöneticilerini içime süzdüm. Bir ara, İsa Küçük ile dans eden Cezayirli kadınla göz göze geldiğimizi anımsıyorum... Ona da el salladım, tüm içtenliğimle güldüm… Üstün Akmen Yazarın Tüm Yazıları Paylaş Tweet Bengisu - ( 11/6/2007 ) herkese merhaba bende KARŞIYAKA BEL TİATROSUnun oyuncuları arasındayım.Bizim için Orduya gitmek çok önemliydi.Hepimiz çok mutlu olduk ve bizim için büyük bir gurur kaynağı oldu.Tüm arkadaşlarıma ve Ordudaki arkadaşlarıma selamlarımıylluyorum. İSA KİLİS - ( 3/5/2008 ) ben de polis amca grubunun oyuncularındanım. Ordu çok güzeldi. hele Boztepe... son olarak, TOBAVLA SANATA AVET!!!!!!!!!! elif - ( 9/30/2007 ) ben de karşıyaka belediye tiyatrosu oyuncusuyum.orduda tiyatromuzun seçildiğine çok sevindik.orduyu çok sevdik ve bir çok dostluklar kurduk.tiyatro arkadaşlarımada selamlar burak dere - ( 10/11/2007 ) bende KARŞIYAKA BEL. TİYATROSUnun oyuncusuyum. orduya seçilmek bizim için büyük bi gururdu. ordu gerçekten anlatılamıcak kadar çok güzeldi. sanatla birlikte orduda çok güzel dostluklar kurduk dostluklar devam eder inşallah.son olarak SANATA EVET!!! DİYORUM |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|