| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Sığıntılar - Pervasız Tiyatro Adalet Çavdar Sığın(M)ak sığınacak yerler ararken ikimiz de İki adam var karşımda; İki adam var karşımda; İki adam var karşımda; İki adam var karşımda; *** Biri’nin son şansı Diğeri, Diğeri dönecek bir yeri olduğuna inandığından hep ertelemiş dönüşünü, kazandıkça daha çok kazanmak istediğinden Biri’nin içine yerleşmiş. Diğeri ufak tefek şeyleri hatırlayıp Biri’ne anlatıyor, dönecek bir yeri olmadığından hatırlayacak bir şeyi de yok sanki Biri’nin. Diğeri, Biri’nin içinde yaşasa da, Biri bir cenin yalnızlığına gömülmüş dünya adlı kalabalık rahimde. Biri’nin ‘iktidar olmayı isteyişi ve ideal köle arayışı’ Diğeri’nin Biri’ni Tanrı gibi görmesine yol açıyor, Biri bile şaşıyor sebep olduğu görme biçimine, sonra gülüveriyorlar tekrardan olana bitene. Çocuktan daha çocuk iki kocaman adam, Biri’nin kimliği kalmamış, Diğeri’nin zaten bir benliği hiç olmamış. Ne kadar birbirlerine benzer olsalar da korkularında bile aidiyet duygusundan yoksunlar ya da belki korkularının sebebi aidiyet duygusundan yoksun oluşları. Ama ortak bir şey var, ikisi de ‘kandırılmaya’ muhtaçlar ve bu ihtiyaç doğma ihtiyacı kadar acı. “niye ölmemeli öyleyse yaşamak mutlu bir devinimse” İlker Ayrık ve Aykut Taşkın’ın 2005 yılında kurdukları Pervasız Tiyatro adıyla, bir buçuk iki sene önce Buğra Kolcu anısına oynadıkları “Sığıntılar”ı bu sezon tekrar sahneye taşıdı. Sahnede beraber izlemeye aşina olduğum bu iki yüz, aslında çok sık karşılaşmadığımız, penceresi bile olmayan bir odada yaşayan, birbirini tesadüfen tanıyan, biri zenci diğeri beyaz ikiz kardeşlerin hikâyesini anlatıyor. Oyun her Cuma saat 20.30’da Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda oynanıyor. Oyundaki kimliksizlik, aynı zamanda bir savunmasızlık duygusunu da oluşturuyor. Kimliklerini bir yerlerde unutan insanlar birbirlerine kendilerini ne kadar çok savunurlarsa savunsunlar sadece insani korkularla dünyadan korunmak için çoğu zaman yine birbirlerine sığınıyorlar. Oyun son derece kışkırtıcı aslına bakarsanız, hesaplaşma isteğiniz ve baş kaldırma arzunuz artıyor bazı sahnelerde, bazı sahnelerde ise koca bir boşluğa sürükleniveriyorsunuz. Çok fazla göze sokmadan, daha ziyade göz çıkarılarak anlatılıyor çoğu şey, dikkatinizi gerçekten verdiğinizde duyduğunuz replikler yutkunmanızı zorlaştırıyor. Kimlik duygusuyla birlikte gelişen ego iktidar olma hevesini arttırırken insanlarda kimliksizlik ise doyumsuzlukla eş değer bir tanım halini alıyor gitgide. İlker Ayrık ve Aykut Taşkın “Sığıntılar” adlı oyunlarında kendilerinden soyunabildiklerinde insanların gerçekleri daha iyi görülebileceğini düşündürüyorlar. Ansızın kafanızın üzerinde bir baloncuk ‘acaba?’ diyor. Sanırım savunmasızlık duygusu ya da korkusu insan olduğumuzu anımsatıyor bizlere. Bir an için bile olsa başkasının yerine düşünmemizi sağlıyor. Pervasızlar manifestolarında çalışmalarını şimdiki zamanla alakası olmayan başka bir zamanda, bugünkü ülkeyle alakası olmayan bambaşka bir coğrafyada sürdürdüklerini sanmakta olduklarını dile getiriyorlar. O yüzden sanırım Biri’nin ve Diğeri’nin bir dilek hakkı olsaydı bu dünyayı bir daha hiç dilek dilemeye gerek kalmayacak bir yer yapmak isterlerdi. Ve belki de kim bilir çocukça bir bilmeceden çıkmıştır belki de her şey… Adalet Çavdar Paylaş Tweet Tarık Şerbetçioğlu - ( 11/11/2007 ) Geçen Cuma gecesi oyunu izledim. Çok beğendim Her iki meslektaşımı da candan kutluyorum. Yüreklerini koyarak oynuyorlar. Mutlaka izlenmesi gereken bir oyun. Herkese tavsiye ediyorum hande - ( 11/13/2007 ) çok güzel bir tiyatro ebru parlak - ( 12/4/2007 ) oyunu yaklaşık olarak 2sene önce izledim ama hala güncelliğini koruduğunu düşünüyorum aklımdan silinmemiş sahneler war oyuna dair..herkesin mutlaka izlemesi gerektiğine inandığım bir oyun...oyuncu hocalarımı kutluyorum... neslihan - ( 1/4/2008 ) Oyun gerçekten absürttün en güzel örneklerinden...Slawomir Mrozekin cümleleri ve ilker ayrıkla,aykut taşkının oyunculukları birleşince ortaya gerçekten izlenmesi gereken müthiş bir oyun çııkmış.kimi zaman güldüren ama gülerken içimizde birşeyleri acıtan yanıyla,kimi zaman ise üzerinde düşünmeye değer şeylerin bile hayatın gerçek anlamı içinde ne kadar boş olduğu anlatan,bilincin sınırlarını aslında zorlayan bir bi oyun... -DİYALEKTİK NEDENLERLE izlenesi bir oyun :) eh iyi seyirler o zaman :) Eray DOĞUTEPE - ( 1/25/2013 ) Her insan kendi sığınağında bile sığınmak için birisine muhtaç. Oyun gerçekten çok sürürkleyici ve ders verici söylemler içeriyor, oyuncular İlker Bey ve Aykut Bey emeğinize sağlık... |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|