| Tiyatro Kursu | Şirket Tiyatrosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Hakkımızda | Yazılar | Haberler | Yazarlar | Tiyatro Oyunları | Tiyatro Grupları | Sanatçılar | Kaynak | Duyuru Panosu | | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
NASIL BİR TANE İSTERSİN (Kadınlar Günü ile İlgili) Hüseyin Manto NASIL BİR TANE İSTERSİN KARAKTERLER Gazeteci: (erkek) Ayşe: Fatma: Hatice: Zeynep: (dilsiz) (Bir ev ortamın 4 tane bayan oturmaktadır, şen şakrak dedikodu şeklinde bir konuşma varmış gibi bir birleriyle fısıldanıyorlar, kapı çalınır) Gazeteci: Merhaba efemdim Ayşe: merhaba da ben efendim değilim… ben Ayşe Gazeteci: merhaba Ayşe Ayşe: Ha şimdi oldu tekrardan merhabada siz kimsiniz ki? Gazeteci: Ben gazeteciyim, her şeyiyle kadın gazetesinden geliyorum Ayşe: hoş geldin safa geldin de her şeyiyle karı, gazetecinin bizim evde ne işi olur ki Yoksa şaka mı yapıyorsunuz Fatma: kız Ayşe kim o gelen Ayşe: Gazeteciymiş valla Fatma: Ne gazetecisi biz gazete okumayız ki, Ayşe: Duydun biz gazete okumayız Fatma: Bunlarda artık gazeteyi satmak için tahh kapıya kadar geliyorlar, Gazeteci: Şey ben gazete satmıyom, yazıyorum Ayşe: Fatma kız bu satmıyormuş Fatma: eee ne yapıyormuş Ayşe: Anladığım kadar bu yazıyormuş, öbürleri satıyormuş Gazeteci: Sizle röportaj yapmaya geldim Ayşe: Bizle kürtaj gibi bir şey yapmaya gelmiş Gazeteci:(bağırarak) Kürtaj değil röportaj (Fatma ile Hatice bir birini gözüne bakarlar yarım bir esden sonra telaşanırlar) Hatice: hııı anladım kız bizi gazeteye çıkarmaya gelmiş Fatma: Valla….(eşarbını düzeltir kapıya doğru yürür ) buyursunlar buyursular Gazeteci: Merhabalar efemdim (Geçer oturur) Fatma: hoş geldin gazeteci , hangi gazateden geliyorsun ki Gazeteci: Her şeyiyle kadın gazetesinden, (etraftakiler şaşırır birbirlerinin gözüne bakarlar )…. Daha önce duydunuz mu ismini Hatice:(ayıp olmasın diye ) duydum tabii canım ….maden her şeyiyle kadın, maden bizde kadın sayılırız duymamak olmaz tabi Gazeteci: Çok sevindim duymuş olduğunuza, efendim sizinle röportaj yapmaya geldim… Malum mart ayına girdik ya Fatma: Ne olmuş ki mart ayı Ayşe: Benim bildiğim mart ayında kediler dama çıkar başka bir şey bilmiyorum (hep beraber gülerler) Gazeteci: yokk efendim olur mu öyle şey 8 Mart kadınları koruma günü ya Ayşe: Nasıl yani 8 Mart ta korunacak mıyız, ? Hatice :Ne güzel olur, beni İbodan bir korusalar Gazeteci: İbo Ayşe: Bil bakayım kim Gazeteci: Nasıl bileyim Ayşe: Sana bir ip uçu… Hatice’yle İbo bir üretir ama etiketinde önce ibonun ismi yazar. (Hatice’yle Fatma gülüşürler gazeteci düşünür) Gazeteci: Şeeeyy Ayşe: Sana bir ip uçu daha her akşam Hatice’yi eşek sudan gelsede gelmese döver(gülerler) Gazeteci:(birden aklına dank eder ) Buldum kocası Ayşe: (Alay ederek) peh… her şeyiyle karıymış bir kocayı bile bilmiyor Fatma: Neyse gazeteci bey sorularını sor da bir an önce birazdan herkes kalkacak heriflerine yem hazırlayacaklar… Malum geldiklerinde hazır olmazsa ne olacağı belli… Gazeteci: Tamam efendim hem başlıyorum size bir soru soracam hepiniz sırayla cevaplayın (kağıt kalem çıkarır)…Soru bir kocanızla severek mi evlendiniz?(kadınlar utangaç bir gülümsemeyle gülümseler ) Fatma: şey ne desem ki bilmem… Ben severek değil de, bizimkinin evinin önünde oynayarak evlendim, Gazeteci: Nasıl Fatma: Ben köydeymişim daha küçükken… hep oyun oynamak için bizim hasoların evinin önüne giderdim, bir gün bizim hasonun babası benim babama demiş… senin kızının gözü bizim evde… Gözü haso da ver şunu büyüteyim hasoma, sana da masraf olmaz hem eee babam da tamam demiş vermişler, hâlbuki ben hasoların evinin önüne evin önündeki dut ağaçları için giderdim. Dudu çok severim hem de altı serin oluyor… ama anlatamadım, malum üç yaşında falanım… hoş anlatsan da kimse dinlemiyor zaten (hüzünlenirler) Gazeteci: (Ayşe’ye) peki siz efendim Ayşe:ya ben efendim değil Ayşe Ayşe Gazeteci: Peki Ayşe Ayşe: Vall hangi birini seveyim ki bilmem bu benim dördüncü kocam … Gazeteci: hay maşalla… şey yani daha yaşınız genç de Fatma: ev sahibinin bir şey yapacağı yok bari bi çay yapayım(mutfak kapısından çıkar) Ayşe: …Bakmayın dört olduğuna bana kalsaydı bir tane yapmazdım ama ne yaparsın kadın başına nasıl yaşayayım, açlıktan insan ölür, artık parasız yaşanmıyor Gazeteci: insan hiç para için evlenir mi? Hatice: Sen kadın olsaydın sende evlenirdin Gazeteci: ayol değimliyim sanki… şey af edersiniz iki yıl her şeyiyle kadın gazetesinde çalışınca ister istemez… Her şeyiyle olmasa da biraz kadınlaşıyor Hatice: gazeteniz işçi arıyor mu? Gazeteci: bak hemen kendi paranızı kendiniz kazanmaya karar verdiniz Hatice: yok canım bizim ibo için demiştim belki çalışırsa, sizin gibi biraz değişir Gazeteci: Ayşe nerde kalmıştık… Evet, sırayla eşlenirinizi anlatır mısınız? Ayşe: neşlerimi… oda ne Gazeteci: Kocalarınızı Ayşe: hı tamam anlatayım.... ben 13 yaşındayken biriyle kaçtım Gazateci: 13 mü Ayşe : bizim orda on beş yaşını bi kız geçtimi evde kalmış gözüyle bakarlar Gazeteci: neyse ne oldu sonra Ayşe : ne olacak bizimkiler vurdu onu… o öldü ben dul kaldım ikimizin hevesi azgında kaldı… zaten bi kadın dul kalınca nasıl bakarlar bilirsiniz az buçuk sizde kadın sayılırsınız (gülüşürler) Gazeteci:eee sonra ne oldu Ayşe: bizim sülalenin bütün erkekleri geçti karşıma silahlarını çektiler, tam kursuna dizeceklerken… Benim emin oğlu silahı attı durun diye bağırdı, herkes durdu bi an şaşırdık, bende çok şaşırdım normalde daha önce kaçanların hiç biri kurşunlanmaktan kurtulmamıştı Gazeteci:(meraklı bi şekilde) Ee niye bağırmıştı Ayşe: şeyy dedi eğer o işi yapmamışlarsa ben Ayşe’yi alırım kendime karı yaparım dedi, Gazeteci: hangi işi Ayşe: oha o işi de mi bilmiyorsun (kadınlar gülüşür, gazeteci işi anlamıştır utangaç bi hal alır) Fatma:(elinde çaylarla girer sahneye) Buyurun çaylarınızı… (herkes eline sağlık der tek tek) Gazeteci: Verdiler mi sonra Ayşe: hemen değil önce bi sağlık ocağından bi kalitemi kontrol ettiler… baktılar sıfır amca oğluyla evlendirdiler, meğer bayadır bana yanıkmış, ben gençken çok güzeldim, eee dört kocadan kala kala bu kaldı (eliyle vücudunu gösterir) Gazeteci: Evlendiniz yani Ayşe: Evlenmesine evlendikte ne oldu… Yine o iş olmadı (gülüşürler)… Bizimki gerdek gecesine girmeden önce arkadaşlarla biraz içeyim sonra gelir girerim dedi… hayvan gibi içmiş odaya çıkarken merdivenlerde yuvarlanmış yuvarlanış o yuvarlanış…oda tahtalı köye doru yuvarlandı işte Hatice: kız Ayşe benim sadece bir tane hemen anlatayım gideyim Ayşe: kardeşim sıranı bekle benmi dedim bir tane yap Gazete: Sonra ne yaptınız Ayşe: ne yapacam hemen bir tane daha aradım… eee parasız yaşanmıyor bu dünyada Gazeteci: Buldun herhal Ayşe: Bulmaz mıyım sıfır dulu kim istemez… bizim aşağı köyde kekeme İsmail vardı o istetti beni…meğer bayadır bana yanıkmış ama kekeme olduğu için bir türlü söyleyemiyormuş.. ben gençken çok güzeldim Hatice: Eee be anladık güzelmiş akşam oldu biraz acele et Ayşe: buda hep beni kıskanmıştır… Neyse devam edeyim şükürler olsun kekeme mekeme oldu o iş 1 yıl evliydi… Bizimki bir gün geldi Rusya da bir iş varmış orya çalışmaya gidecem dedi… Malum parasız yaşanmıyor… gitti bizimki… dört ay sonra duydum ki rus karıları bizimkinin dilini çözmüşler bizimki Rusçayı ana dili gibi konuşuyormuş… bir gün bi mektubu gelmişti… İçinde rus karısıyla resmi vardı Gazeteci: Mektupda ne yazıyordu Ayşe: kendime dördüncü bir koca bulmamı söylüyordu…neymiş ben ona canım demiyormuşum..neymiş hiç romantik değilmişim … Gazeteci: Ne yaptınız sonra Ayşe: ona inat evlenmeyeceğim dedim… Kendi paramı kendim kazanacağım dedim… Gazeteci: Ne güzel bir kadın dedin mi kendi ayakları üstünde durmasını bilmeli Ayşe: dur daha durduğumuz bir şey yok… bir fabrikaya girdim çalışıyordum… birkaç gün sonra ustabaşılar dan biri gözleri dikti bana… İkide bir beni sıkıştırıyor… tabi ben eski Ayşe değilim baktı olmuyor bir gün eve geldim baktım… Babamdan istemiş oda kırmamış vermiş işte şimdi evliyiz… Sen olsaydın sever miydin? Gazeteci: Buyurun Hatice hanım Hatice:Valla severek mi desem sevmeyerek mi desem bilmiyorum Gazeteci:Nasıl yani insan ya sever ya sevmez…kararsız mıydım demek istiyorsunuz Hatice: Yok Yok canım …şimdi efendim bizimki nerde görse beni gülümserdi … bende ona işte bilirsiniz, biraz cilve falan yapardım… yani bende ona yanıktım Gazeteci: ne güzel işte Hatice: güzel güzel olmasına da… bir gün inşaat halindeki bizim evin üst katına çıkmıştım baktım birden bire o çıktı karşıma Gazeteci: ne oldu konuştunuz mu? Hatice: yok zorla beni şey yaptı Gazeteci: çağdışı…kaba herif yanına bırakmadınız demi canavarın Hatice: yok mahkemeye verdik… iki sene sonra mahkemeye çıktık… Hâkim bizim gâvura sordu bu kadına kendine karı yapacanmı... oda hapis yatacağıma onunla yatarım daha iyi… Yani yaparım dedi… Hâkim de bana senin kendine karı yapıyor daha ne istiyon işte dedi saldı evlendik… Bende ondan sonra sevsem mi sevmesem mi diye düşünüp dururum Sen olsaydın sever miydin?(gazeteci birden bire irkilir) Gazeteci: size son sorumu sorayım nasıl bir koca isterdiniz? Fatma: tabi sıra yine bana geldi…(eşarbını düzeltir ) şeyy hiç resim çekmeyecek misin ? Gazeteci:Hay Allah unuttum ya şöyle yan yana geçinde bir resim çekeyim (dizilirler abartarak saçını başını düzeltirler, seyirciye gülümserler ) Fatma: güzel çıkmıştır demi… Okuma yazmamız yok da bari resme bakarız Gazeteci: Ne yani okuma yazmanız yokmu Hatice: Nerde bizim zamanımızda kızları okula göndermezlerdi mektup yazarlar diye Gazeteci: mektup yazmanın neresi kötü Ayşe: Aşk mektubu olunca kötü mektup oluyo… Derlerdi okula giderlerse erkeklere mektup yazarlar namusumuzu kirletirler… Gazeteci: buyurun Fatma Hanım nasıl bir koca isterdiniz Fatma : Bir kere beni dövmüyecek… Romantik olacak..ımmm ımmm horlamayacak …ımmm … beni seve bilirse azıcık sevesin…arkadaşlar devam etsin aklıma geldikçe söylerim(gazeteci ayşe ye bakar) Ayşe: benim ki soğan yemesin Hatice: kız soğan yemeyen erkek mi olur Ayşe: Sen ne karışıyon…şurda bir hayal kuruyoruz ona bile rahat yok…ımmm başka beni dövmesin tabi … her gün çiçek alsın bana Hatice: bak nelerde biliyor Ayşe: sende dört tane koca yapsaydın sende bilirdin …öff aklımı karıştırdın sen söyle bakayım Hatice: hep bana gülümsesin...bana hepe aşkım desin Ayşe:öff öfff (kapı çalınır , Fatma kapıyı açar , Zeynep içeri girer dilsiz) Fatma : Hoş geldi kız Zeynep : hıı ımm ııhhıı ıııı(içeri geçer) Ayşe : ha işte bir erkek zade daha geldi, kız gazeteci Zeynep’i de yaz Zeynep: ımm hııı (el kol hareketleri yapar) Ayşe : Tahmin et bunun dilini kim yedi… kocası çok konuşuyor diye dilini kesti Zeynep:ııım mm ıııı (saati işaret eder) Fatma : Kız bu saati soruyor saat kaç Hatice: (saate bakar) altı Ayşe : Ne altımı, (hepsi telaşlanır ..ne yapacağız yemek daha hazır değil… birer birer sahneden kaçarlar Ayşe mutfağa kaçar .. Sahnede sadece gazeteci kalır) Gazeteci: Şükürler olsun ki erkek doğmuşum bee Paylaş Tweet BİR ADAM - ( 8/11/2008 ) okurken gerçekten hayal kırkılığına uğradım kızların okutulması gibi konular haddinden fazla abartılmış yinede emeğinize saygı duyuyorum... ellerinize sağlık... bir bella - ( 10/7/2010 ) biraz daha kısa olsaymış olurmuş ama güzel olmuş :) herhangi biri - ( 11/6/2010 ) gerçekten çok güzel ben beğendim... eda merve - ( 3/7/2011 ) çookkk ama çookk güzelldiii ve çoookkkkkkkk komiktii gülseren - ( 5/31/2011 ) mükemmmel bir oyundu samet erdem - ( 3/2/2012 ) herkese iyi günler ben bu oyunu kadınlar günü için oynamak istiyorum acaba bir sorun olmaz değilmi yasal olarak Gülsel Özkan - ( 3/17/2015 ) Selam, Tiyatro Dostlar Hüseyin Manto nun bu yazdigi oyundan dolayi kensdilerine Dialog kurmak istiyoruz. Lütfen kendilerine emailimi yollarmisiniz? Tesekkür ederim Kolay Gelsin Sizlere Selamlar Sevgiler Gülsel Özkan Director and Producer |
Tiyatro Kursu Başlıyor! 19 Kasım'dan itibaren her SALI Kadıköy'de! Çalışanlara yönelik hobi sınıfı! Duyuru Panosu!
Son Eklenen Tiyatro Oyunları
Güncel Yazılar
Yazar olmak ister misiniz? Yazar olarak tiyatrodunyasi.com ailesine katılmak, yazılarınızı yüzbinlerce tiyatroseverle paylaşmak isterseniz tiyatrodunyasi@tiyatrodunyasi.com adresine mail gönderebilirsiniz...
Güncel Haberler
Tiyatro Dünyası'nı takip Edin | .. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|